PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Halk Edebiyatı


yolcu27
21. September 2008, 03:36 AM
Kaynağı halk kültürüdür. Geleneğe bağlı olarak gelişen sözlü bir edebiyattır. Kökleri Türklerin İslamiyeti kabul edişi öncesine kadar dayanır. Bu*gün de varlığını az çok sürdürmektedir. Bu edebiyat halkın duygu ve düşüncelerini, ya*şama ve dünyaya bakışını yansıtır. Halk diliyle oluşturulmuştur.Yaratıcıları belli olan Aşık ve Tekke edebiyatı ürünleri, sözlü gelenekte ortaya çıkan ve halkın ortak malı olmuş ninniler, türküler, bilmeceler, masallar, halk öyküleri, seyirlik halk oyunları (Karagöz, Orta*oyunu, Meddah ) bu edebiyatın içinde yer alır.

Halk edebiyatı üç ana bölümde incelenir:
1. Anonim (Ortak) Halk Edebiyatı
2. Aşık Edebiyatı
3. Tekke (Tasavvuf) Edebiyatı

yolcu27
21. September 2008, 03:39 AM
Anonim Halk Edebiyatı ürünlerinin temel özelliği yaratıcılarının belli olmamasıdır. Bunlar, sözlü gele*nekte yaşar ve ağızdan ağıza yayılır. Bu ürünlerin en önemlileri: Halk Masalları, Halk Hikayeleri‘dır diğer ürünler aşağıda kısaca açıklanmıştır:

Efsaneler:
İçlerinde olağanüstü kişi ve olaylar bulunan, ta*rihsel olaylarla Örülmüş halk masallarıdır. Destan ve masala benzer ancak masal gibi iyi sonla bitmez.

Karagöz ile Hacivat:

Seyirlik halk oyunlarındandır. Bir gölge oyunu olan türün başlıca kahramanı olan Karagöz cahil halk tipini; Hacivat ise aydın ya da yan aydın tipi temsil eder. Deriden kesilen ve “tasvir” denen birtakım bi*çimlerin, arkadan ışıklandırılmış beyaz bir perdeye yansıtılması temeline dayanır.

Orta Oyunu:

Karagöz’de olduğu gibi tuluata (doğaçlamaya ) dayalıdır. Yazılı bir metne bağlı kalınmaz. Seyirci*lerle çevrilmiş bir alanda oynanır. En önemli kişileri kavuklu ve Pişekar’dır. Yanlış anlamalar, şive taklitleri söz oyunları, ha*zır cevaplık başlıca güldürü öğeleridir.

Meddah :
Tek kişilik gösteridir. Meddah, öyküler anlatır*ken, öykülerde yer alan kişilerin de taklitlerini yapar. Olabildiğince, onların kılığına bürünür. Meddah öykülerinde konuşma dili kullanılır.

Bilmeceler:
Çoğu ölçülü, uyaklı, aliterasyonudur. Bir söz oyunu niteliği gösterir. Amaç, bir varlık ya da nesnenin niteliklerini söyleyerek onun ne olduğunu karşıdakine buldur*maktadır.,

Fıkralar:
Fıkralar, nükteli küçük öykülerdir. Güldürürken düşündürmeyi de amaçlar. Nasrettin Hoca Fıkraları, Bektaşi ve incili Çavuş fıkraları ünlüdür.

Atasözleri:

Kimin, ne zaman söylediği belirsizdir. Uzun gözlem ve deneyimin ürünüdür. Toplumumuzun, kültürünün, yaşam felsefesinin yansıdığı en önemli ürünlerdir. İnsanlara öğüt vererek yol gösterir. Çoğu hece ölçüsüyle söylenmiştir

Ninniler:

Küçük çocukları uyutmak amacıyla söylenirler. Ezgilidirler. Türkü biçimiyle oluşturulurlar.

Ağıtlar:

Ninniler gibi ezgiyle söylenirler. Türkülerin bir tü*rü sayılabilir. Sevilen bir kişinin ölümünden duyulan acı anlatılır.

Türküler:
Değişik konularda söylenebilir. Her zaman ezgi*lidir. Genellikle hecenin 11′li kalıbı kullanılır. Dü*zenleyicileri genellikle bilinmez.

Maniler:

Sevgi, doğa gibi konularda söylenir. Tek dört*lükten oluşur. Uyaklanışı (a a b a) biçimindedir.

yolcu27
21. September 2008, 03:40 AM
Aşık edebiyatı şiirlerini söyleyenler bellidir. Usta çırak ilişkisine göre yetişir. Din dişi konular işlenir. Ölüm, gurbet, doğa, ay*rılık, yoksulluk başlıca temalardır. “Aşık” denen saz şairlerinin çoğu okuma-yazma bilmez. Eğitim görenlerinin bir bölümü Divan edebi*yatından etkilenip aruzu da kullanmıştır. Şiirlerin son dörtlüğünde aşıklar, adlarını kullanırlar. Aşık edebiyatı şiirleri, meraklılarınca bir tür an*toloji sayılabilecek “cönk” adı verilen defterlerde toplanmıştır.

Aşık edebiyatının başlıca sanatçıları şunlardır:
Köroğlu, Karacaoğlan, Kayıkçı Kul Mustafa, Aşık Ömer, Ercişli Emrah, Gevheri, Dertli, Bayburtlu Zihni, Erzurumlu Emrah, Seyrani, Dadalaoğlu, Ruhsatı, Aşık Veysel.

yolcu27
21. September 2008, 03:42 AM
Anadolu’da 13.yüzyıldan sonra yayılmaya baş*lamıştır. Kurucusu 12.yüzyılda Türkistan’da yaşa*yan Ahmet Yesevi’dir. Tasavvufun etkisiyle doğan Tekke edebiyatının amacı da tasavvuf düşüncesini insanlara benim*setmektir. Şairieri hecenin yanında aruzu, dörtlüğün yanın*da beyiti de kullanılmıştır. Arapça - Farsça sözcükler, Halk edebiyatının en çok bu bölümünde kullanmıştır. Bunların bir bölümü tasavvuf terimleridir. İlahi, sathiye, nutuk, devriye Tekke şiirinin başlı*ca nazım türleridir. Şimdi de “tasavvuf düşüncesi üzerinde kısaca duralım:

Tasavvuf:

Tasavvuf dinsel bir düşünce sistemidir. İslam dininin özgün bir yorumu olarak da değerlendirilebilir, islamiyeti yorumlarken islamiyet öncesinde oluşan Doğu ve Batı öğretileri de etkilidir.

Tasavvuf, Tanrı ve evrenin ne olduğuna, evrenin niçin yaratıldığına, insanın evren içindeki konumuna İlişkin yorumlar getirir. Tasavvufa göre evren Tanrısal güzelliğin bir yansımasıdır. Tanrının en belirgin görüntüsü insan*dır.

Temel gerçek, iyilik ve güzelliktir. Gerçek insan güzelliğe, iyiliğe, dolayısıyla da Allaha'a yönelen insandır. Tekke edebiyatında dünyanın gericiliği, nefsin kötülüğü, Allah ve insan sevgisi; Hazret-i Ali’ye duyulan sevgi, Hazret-İ Muhammet’e bağlılık gibi temel konular işlenmiştir.

Tekke edebiyatının başlıca sanatçıları şunlardır:
Yunus Emre, Hacı Bayram Veli, Kaygusuz Ab*dal, Pir Sultan Abdal, Eşrefoğlu Rumi

ALINTI