kitap ve kuran farkı

[yolcu42]

Anladığım kadarıyla zannımı paylaşayım.

Kitap:mushaf ve elle tuttuğumuz kitap(ve ayrıca kainat kitabı)nı kasdediyor gibi.

Kuran ise; tasarım(kitabı anlama metodu )

(ve ayrıca kainatın tasarımı (atom,molekül,hücre) olabilir)

Elimizdeki kitap belli bir metod için tasarlanmıştır.(kuran)

Bu tasarıma göre okumak ise;kıraat etmek,
Analitik düşünerek okumaktır.

Kıraat etmek;(kuran okumak)analiz etmek

Beyan:kitabın kıraat edilmiş şeklinin insanlara servis edilmesi

Tilavet ise;aktarmak anlamını çağrıştırıyor.

Kitabı tilavet etmek: kitabı sadece okuyarak aktarmak.

Kitabın AYETlerini tilavet etmek ise; kitabı kıraat ederek (olması gereken bu)insanlara aktarmak.

Örneğin;
Kitap: bir meyva bahçesi olsun
Kuran: bu meyvelerle yapılalacak bir salata tarifi.
Kıraat etmek;bu tarife uygun bir salata yapmak.
Beyan: bu salatanın servis edilmesi.

Dinleyici eğer,
Hiç kuran kısmıyla(akıl ve kitap süzgecinden geçirmeyle) uğraşmıyor ve kendi ideal kişisinin yaptığı salatayı olduğu gibi alıyorsa yanlış yapar kanaatindeyim

Örneğin çoğu bölümü çok hoşuma gittiği için bu örneği vereyim.

Eğer kuranı anlamaya çalışmadan,elimize "tebyinül kuran" alırız ve deriz ki,
"Adam çok güzel hazırlamış zaten,ben niye kuranı anlamakla uğraşayım."

Sonuçta,o kişinin zannına tabi olmuş oluruz. Belki o kişiyi rab edinmiş oluruz.
Hesap verirken ona şu soru yöneltilse,
Falan Konuda yanlış yaptın,bu kasdedilmemişti.
Cevabı,"ben bunu böyle(bu kadar) anlayabildim." olsa,
Allah herkesi gücünün yettiğiyle mesul tutar.

Aynı konuda,o adamın kitabıyla yetinen kişiye aynı soru sorulsa,
Cevap,"ben ona(falan kişiye) tabi oldum(uydum)."

İkisinin de sonucunu bilemem fakat tedbirli olmakta fayda var.

(Rahman1)rahman,kuranı öğretti,insanı yarattı,ona beyanı öğretti.

Dikkat edilmesi gereken bir şey,
İnsanı yarattı demeden önce kuranı öğretti diyor.
Ademe isimlerin öğretilmesiyle alakası varmıdır acaba bilmiyorum


Furkan ise; okuduğun bütün yazıları akıl ve kutsal kitabın süzgecinden geçirerek doğrusunu ve yanlışını AYIRT etmek.

En doğrusunu rabbimiz bilir.

[yolcu42]

Şöyle olabilir;
(bakara30 ve devamı)

Adem(as)a kainat KİTABı öğretilir.(elma,toprak,ağaç,yıldız.....)

Adem(as), bu verilen bilgileri, bilim adamı olarak ANALİZ eder.

Ve ağacın hücresini,fotosentezi,karbon döngüsünü,azot döngüsünü.....KEŞFEDER
(KIRAAT eder.)

Adem(as)a kuran(kainat tasarımı) öğretilmiş olur.


Ve bunları BEYAN eder.

Aynı soru meleklere sorulur.

Cevap ise, "biz senin öğrettiğinden başkasını bilmeyiz."

Bugün de cevaplar şöyle,

"biz babalarımızdan ne gördüysek öyle ibadet ederiz."
"biz alimlerimizin öğrettiğinden başkasını bilmeyiz.."

Furkan ise; okuduğun bütün yazıları akıl ve kutsal kitabın süzgecinden geçirerek doğrusunu ve yanlışını AYIRT etmek.

Ayrıca;
Bir yıldızın yaşamı boyunca OLUŞUM aşamaları vardır.
(kızıl cüce,kızıl dev,beyaz cüce gibi)
Bu aşamalarda elementler oluşur.
Şu an elimizde tuttuğumuz bardak bile milyarlarca yıl önce oluşan bir yıldızın bize İKRAMIDIR.

Şimdi VAKIA 75 e bakalım

75.Yıldızların oluşum yerlerine (mevagıi) andolsun.
(Vakıa,olay demek. Mevakıa ise bu kelimenin türevi olup başındaki "me"(,yer) anlamı verir.(mescid=secde yeri gibi)

76.bilirseniz,bu büyük bir yemindir.

77.o kuranı kerimdir.
(kuran=tasarım...kerim= ikram,sunu,değer)

Şu an dünyada bulunan herşey,bir zamanlar yıldızların bize sunduğu atomlardan oluşur.(ve ayrıca sizi oluşturan atomlar da bir zamanlar yıldızlardan doğan nebulalarla dünyaya geldiler)
Hatta bugün de bu ikram devam eder.
(dünyaya hergün 60 ton kozmik toz yağar.)

Kısaca,
Kuran=tasarım
Kıraat=bu tasarımı analiz ederek bulmak(anlamak)

En doğrusunu rabbimiz bilir.