PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : katletmek


yolcu42
28. September 2017, 12:15 AM
(G-t-l) yani katletmek
Konuya geçmeden önce şu soruları sormama izin verin

1. "insan katledildi,onu ne küfretirdi"(abese17) ne demektir?
2."allah onları katledicidir"(münafikun4) ne demek? Allah sadece kafirleri mi öldürüyor,müminler ölümsüz mü?
3.firavun çocukları öldürüyor(araf141-127) ve müşrikler de çocuklarını öldürüyor(isra31-mümtehine12).
Peki ayetler arasındaki farkı görebildiniz mi?

4.(23/35)-(ali imran 157-144) ayetlerinde geçen ölmek,öldürmek,katletmek,mevt kelimesinin kullanımındaki (mittüm ve müttüm) iki kelimeye de aynı anlam verilmesi. Burda ki ince detayı arapça bilen kardeşlerimin de yardımıyla analiz etmek istiyorum.

Yazı şunun için önemli.
Savaşın ve katletmenin anlamının çok daraltıldığı ve meallerin ve tefsirlerin yazıldığı dönemler hep savaş dönemleri olduğu için, gatele kelimesine öldürmek anlamı verildipi için kan kokusundan kurtulamadık.
Oysa ki katletmek fiili şöyle bir anlam içeriyor gibi,
"etkisiz kılmak,yenmek,zarar vermek"
"ve ayrıca fiilin öznesine göre de form değiştiriyor
Evladı katletmekle,bünyanı(çocuğu katletmek farklı.
Kafiri katletmekle nefsi katletmek farklı.
Mümini katletmek farklı.
Nefsi katletmek:yaşamını etkisiz kılmak(öldürmek) veya maddi veya manevi kayba uğratmak,yaralamak
Kafiri katletmek:kafirlik eylemini etkisiz kılmak.(bazen onlar saldırınca korunma amaçlı saldırı olabilir.ilimle akılla kuranla mücadele, cihat olabilir....)
Evladı katletmek: çocuğun evlat haklarını etkisizleştirmek(köle olarak satmak,başlık parası....)

Belki kelimelerin tam anlamı bu değil fakat,
Benim anladığım katele kelimesinde geniş bir yelpaze var.

Katkılarınızı ve eleştieilerinizi bekliyorum değerli kardeşlerim.
Doğrusunu allah bilir.

galipyetkin
28. September 2017, 08:44 PM
Geçenlerde Saygın Kuman şöyle yazmıştı:
Son sözünüz ile de '' Doğrusunu Rabbim bilir'' diyerek ne kastettiğinizi tam anlamadım
Anladığım kadarıyla: siz doğruya ulaşamazsınız, ulaşsanız bile onun doğru olup olmadığı hakkında şüpheleriniz olur; şüphe varsa doğru değildir.
İkinci bi soru
Doğruyu rabbimiz bilirse biz bu sınavı nasıl geçeriz ?

Şimdi şöyle bir yazı ile karşılaşırsak ne diyebiliriz?
Katkılarınızı ve eleştieilerinizi bekliyorum değerli kardeşlerim.
Doğrusunu allah bilir.

Doğrusunu Allah bildiğine göre, bizim her söylediğimiz kişisel, yani palavra olmaz mı? Bize niye soruyorsun?

O halde Allah'a sor. Kur'an'da yazmış.

Saygılarımla.
Galip Yetkin

yolcu42
1. October 2017, 10:12 AM
Bu cevap daha önce kuman'a verdiğim cevaptır.Belki bu kez okursunuz.

Tarih boyunca ve şimdi çok kişi kuranı yorumlar.
Bu yorumu yaparken,içinde yaşadığı büyüdüğü toplumun gerçekleri,kişinin önyargıları,tutkuları,korkuları yorumun ister istemez şeklini değiştirir.


Örneğin,emevi,abbasi devletinin çok güçlü olduğu ve toprağına toprak katmak istediği bir dönemde devletin bir makamına gelmiş bir islam aliminin savaş ayetlerini yorumlaması,devletin ideolojisiyle ters düşseydi,
Örneğin savaş ancak bizimle savaşanlara ve ülkede karışıklık çıkaranlara karşıdır.islam kılıçla değil,kuranla,ilimle yayılır" diyebilir miydi .veya mümtehine8-9 ve bakara190 nı tam olarak doğru yorumlayabilir miydi acaba.
(abbasi veya emevi devletini örnek olarak verdim,devletin amacının dini yaymak mı yoksa güçlü olmak mı veya arap milliyetçiliğini yaymak mı olduğunu tam olarak bilemem,tarih araştıranların yorumuna bırakırım.
Bilmediğim ve araştırmadığım bir devlete çamur atamam,sadece örnek olsun diye verdim)
(bakara141)"Onlar gelip geçti." Derim.

Kanaatimce "Kuran okuduğun zaman kovulmuş şeytandan allaha sığınmamızın bir nedeni de"bu etkenlerden olabildiğince etkilenmeyelim diyedir.

Kişi yorum yaptığı zaman,bunun sadece kendi zannı(kanaati,teorisi) olduğunu bilmelidir.çünkü önyargıları,korkuları,tutkuları,bilgi yetersizliği, allahın tam olarak kasdettiği gerçeği görmesini engelleyebilir.
Yani yaptığı açıklamanın gerçek değil kendi teorisi olduğunu bilirse ve söylerse;

1.kişilere"bu benim zannımdır,zannıma tabii olmayın, kuran ve akıl süzgecinden geçirin" mesajı verir.

2.fikirlerini tükenmez kalemle değil kurşun kalemle yazdığı için,fikirleri kafasında putlaşmaz,gerektiğinde silebilir.

3.kibre kapılıp"bu kuranı ben çözdüm,en doğrusu budur" demez.
En doğrusunu rabbim bilir der.

4.müteşabih ayetlerin te'vilinin peşine düşmez,herşey allah katındadır.der(ali imran7)

Zaten bilimin gelişmesini sağlayan olgu,
Bilim adamlarının bulduğu sonuçları,gerçk değil teori kabul etmeleridir.
(big bang teorisi,sicim teorisi,izafiyet teorisi) gibi.
Eğer yeni gelen bilim adamları tarafından bulunan sonuçlar teori değil gerçek kabul edilseydi;
Atomu üzümlü kek modeli olarak kabul eder yeni araştırmalar yapmazlardı.
Veya,"biz albert einstein'den daha mı iyi bilecez deyip izafiyet kuramı incelenmez

galipyetkin
1. October 2017, 12:48 PM
Hay Allah.

Ne desem ki!!!!????

Katkılarınızı ve eleştieilerinizi bekliyorum değerli kardeşlerim.
Doğrusunu allah bilir.
denmesine karşı, "O halde git Kur'an'da ara, bize ne soruyorsun" dediğimizde, üzümlü kekler, Einstein'ler, teoriler havada uçuştu.

Tekrar söylüyorum.
Doğrusunu Allah biliyorsa bize yanlışı söyletmekle bizi günaha mı sokmak istiyorsun.
İstiyorsan sen bildiklerini söyle ve çekil kenara.
Nasılsa söyleyeceklerimiz yanlış olacak niye bu yanlışları "katkı" diye bizden istiyorsun?
Biz istersek katkı veya itiraz olarak yazarız. Ama doğrusunu Allah bildiğine göre ben senin bu notu taşıyan yazılarına cevap yazmam.

Yazdığın ne anlama geliyor biliyor musun:
"Ne yazarsan yaz salak. Her yazdığın yanlış; çünkü doğrusunu Allah biliyor, sen bi bok bilmiyorsun; kitaptan okuduklarından da bir şey anlamana imkan yok!."

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

yolcu42
1. October 2017, 01:26 PM
Ya ali imran 7 yi bir kez okuyun lütfen.

1.gerçeği(te'vili)allah bilir.
2. Bizim kurandan anladığımız zannımızdır.(belki allahın kasdettiğidir veya bizim anlamak istediğimizdir veya bize anlatılanlarla kafamızda putlaşan fikirlere benzeşik(müteşabih) olarak bilinçaltımızın etkisiyle anlamlandırmamızdır.)
3. Katkılarınızla bu zannın eksik veya taraflı yönleri gün ışığına çıkar ve gerçeğe bir adım daha atarız.
4.kişi şu iki şeyi söyler;
"ben kuranıanladım,doğrusu budur."
"ben kuranı nasıl anlıyayım,doğrusunu alimlerimiz bilir"
Ben de diyorum ki,
"ben kurandan bunu anladım,allah beni anlayabildiğimle mes'ul tutar.
Allahın bizi niye yarattığını,niye sınadığını vs. Anlayabilmek adına katkılarınız ve eleştirilerinizle fikirlerimi,zannımı geliştirebilir,hatalarımı bana gösterebilir ve gerçeğe bir adım daha atabiliriz.

Çevrenize bir bakın.
Bir çok hoca görceksiniz.
Biz bu kuranı anladık diyen.
Peki hangisinin doğru anladığını nerden bilirsiniz.
Kuran okuyanlar hep ayrılık içindedir.
Bunun sebebi büyüklenmeleri ve kendi dışındaki fikirlere saygı duymamalarıdır.

Bu gün "allahın dini tektir mezhepler olmaz ki diye eleştirilerimiz var"
Belki yüzyıl sonra,"bizim fikrimiz doğru" deyip başka fikirlere kulak asmama yüzünden bugün "kuran yeterlidir"fikrini savunan bir çok görüşün,ayrı ayrı mezhep(din) haline gelmesi kaçınılmazdır.

galipyetkin
1. October 2017, 03:59 PM
Ya sen hakikaten tuhaf birisin.

1-: Bir kere Ali İmran 7. ayetini önümüze sürmekle hepimizi art niyetli olarak niteliyorsun; çünkü iyi okursan bu ayet kötü niyetli olanları anlatır.

2-: Sonra demişsin ki: "1.gerçeği(te'vili)allah bilir."
Tevil kelimesinin buradaki manasını anlamadan ukalalık yapıyorsun.
Müteşabih kelimesini öğrenirsen orada geçen tevil kelimesinin de anlamını çıkartırsın, ki burada "tevil" "farklı anlamı-yorumu" anlamınadır.

3-: "Doğrusunu Allah bilir " ne demek yahu. Elimizdeki kitap Allah'ın indirmesi değil mi? Bundan okuduklarımız doğrusu değil mi? Oradan öğrendiklerimizi aktarma yaparsak nasıl zannımız olur, kendimizden bir şey mi kattık ki? Kalplerimizde "zey" mi var ki fitne amaçlı tevil ettik, veya edeceğiz ayetleri?

İnsan hata yapabilir. Fakat ikaz ile düzelttirilebilir.
Ama peşin olarak yukarıdakiler söylenmez

Kişilere karşı biraz daha saygı lütfen.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

yolcu42
1. October 2017, 04:31 PM
Kuranın tevilini getirmek(işte doğrusu bu demek) bilinçli olarak fitne çıkarmak veya onu çelişkili göstermek için değil,bazen iyi niyetle, farkında olmadan yapılır.

Örneğin evren hakkında bilgilerin kısıtlı olduğu,dünyanın öküzün başında olduğu sanıldığı bir dönemde bir tefsirci kuran ayetlerinde geçen bazı kelimelerin dünyanın düz olduğunu kasdettiğini söyler.
Bugün bu tefsiri bir ateist,dini çelişkili göstermek için kullanır.
Alim iyi niyetlidir fakat,doğrusunu allah bilir dememiştir.benim tefsirim doğru demiştir.
Örneğin"biz evreni genişleticiyiz" ayetini eski alimler anlayamamış ve burada olsa olsa "kuşatıcıyız" denmek istenmiştir.diye iyi niyetli bir anlam verirler.
Deselerdi ki"allah; biz evreni genişleticiyiz" demiştir.biz anlamadık.doğrusunu allah bilir."
Bu tefsir daha iyi olurdu kanaatindeyim.

yolcu42
1. October 2017, 04:48 PM
Yani, muhkem olan konular vardır.
Allah tektir,yaratıcıdır,merhametlidir.....
Yegane güçtür.tek ilahımızdır.
Müteşabih konular vardır,
Kader,yaradılış amacımız,melekler,şeytan,....

Bu konularda iyi niyetle yorum yapabiliriz.fakat tam olarak bütün ayetlerle çelişmemesi gereken bir konuda " bu böyledir" dersek hem istemiyerek dini çeşitlendiririz ve farklı mezheplerin ortaya çıkmasına neden oluruz.hem de ateistlere fırsat vererek dini çelişkili gösteririz.
Ortak olan kelime allahtan başkasına kulluk etmemektir.diğer konular müteşabih olabilir.
Ayrıca "müteşabih" benzeşik demektir.kişi kendi anlayışına benzeşik olarak bir yorum yapabilir.
Örnek,"rasule itaat=hadislere itaat)
Rasulle nebinin farkını görmeden,ayetin tefsirini yapmak, kuranı çelişkili göstermeye yol açar.
Öyle ki,Bir yerde (tahrim1) nebi için;"allahın helal kıldığını niçin kendine haram kılıyorsun" der.
Başka bir yerde rasul için,"eğer allahın söylediğinden başka bir şey söyleseydi,şah damarını koparırdık" der.
Eğer rasul ve nebi aynı olsaydı tahrim 1 ayeti inmeden şah damarı koparılmış olurdu.

yolcu42
4. October 2017, 07:40 AM
Demişsiniz ki;
"kişi hata yapabilir,ikazla düzeltilir."

1.kişinin hata yaptığını,ikaz edenin fikrinin doğru olduğunu nasıl anlarsınız."
Cevabınız kurana uygunluk ise,
Örneğin ikimizde kuran yeterlidir diyoruz.dikkat ederseniz ikimiz de bugüne kadar hadis,rivayet paylaşmadık. Ozaman ikimizinde yol göstericisi kuran.
Niye yıldızımız barışmadı?

Çünkü içimizdeki kibri belki ikimizde yenemedik.
Birbirimizin fikirlerini dinleyipte akıl süzgecinden geçirmek yerine "benim fikrim senin fikrini döver" mantığıyla yürüdük.
Bildiğimiz ilk günah "kibir"(iblisin günahı)
Biz kibirden kurtulup diğer fikirleri de dinleyip akıl süzgecinden geçirerek ve "doğru belki bu değildir,allahım zihnimi aç ki seni daha iyi anlayayım." desek daha iyi olurdu kanaatindeyim.
(mülk10)"keşke işitseydik veya akıl etseydik..."
(28/83)

galipyetkin
4. October 2017, 10:00 AM
Daha evvel de ikaz ettim.
Hâlâ 'fikir'de ısrar ediyorsun.

K i t a p "f i k i r ü r e t i m" m a l z e m e s i d e ğ i l d i r.
İ L İ M D İ R.
Bilgi deposudur.
Ondan fikir üretilmez, senin gibi fikir üretenler "kibir sahibi";
akıl süzgecinden geçirenler bilgi sahibi, ilim sahibi olurlar..

Biz burada boşuna "Oku...., oku....." diye bir yerlerimizi yırtmıyoruz.

O nedenle benimle çekişmeyi, bana laf yetiştirmeyi bırak da sana yetişmen için yaptığımız tavsiyeleri dinle: "Biraz oku ve İşte Kur'an'dan başla ve ilk önce de onun yazılarını kendi kafanda eleştir ve biraz olgunlaşarak seviyeni yükselt"

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

yolcu42
4. October 2017, 10:12 AM
Niye kurandan başlamayım da işte kurandan başlayım.
O kişinin bazı zannı yanlışsa niye o yazarı rab edineyim.

Onu eleştirmek,elemek için süzgeci nerden bulayım.sadece akıl mı.o zaman kendi hevamı ilah edinmiş olmaz mıyım.
Önce kurandan başlarım."işte kuran" nın bazı kısmı benim işimi kolaylaştırır.
(kuran ve akıl,süzgeç olunca,işte kuranı da okurum başka kitapları da)
"sözü dinleyip en güzeline uyarım(ayet)

Gölgelerin boyu uzuyorsa,güneş batıyor demektir.

bartsimpson
5. October 2017, 10:05 PM
sıkıldım...
hiç birşey üretmiyorsun...
...
...
...

yolcu42
6. October 2017, 03:30 PM
Bu konunun 1. Mesajı katletmek ile ilgiliydi

Maalesef bu mesajaitiraz ve katkı anlamında hiçbir cevap gelmedi.
Okumaya bile tenezzül edilmediğini düşünüyorum.

Ben görevimi yaptım.Elimden geldiğince(doğru veya yanlış) bildiklerimi paylaştım.

Okuyup okumamak size kalmış.

1. Mesajımda şu mesajı işledim;

Katletmek,geldiği nesneye göre anlam alıyor.
Çocuğu katletmek(firavunun yaptığı) ve evlatı katletmek(müşriklerin yaptığı) farklı.

(yani müşriklerin diri diri kız gömdükleri tam olarak doğru değil.
Çocuklarını ya fakirlik korkusuyla satıyorlar veya başlık parası alarak istemedikleri adamlarla evlendiriyorlar.
Özellikle kız çocuklarını allaha adarmış gibi dini liderlere veriyorlar)

Nefsi katletmek ve kafiri katletmek farklı.

Ayrıca,katletmenin anlamı öldürmek değil, zarar vererek etkisiz kılmak demiştik.

Şimdi bu fikre katkı olarak bakara 61 de musa(as) dan değişik yemekler istedikleri yazar.
Devamında ise nebileri katlettiler yazar.

Bu ayete bakarak katletmek,"Nebileri zora sokarak onların davasını etkisiz kılmak" anlamı içeriyor gibi.

Ayrıca,çoğu ayette israil oğullarının nebileri,rasulleri katlettiği yazar.Peki israiloğulları gerçekten peygamberleri öldürmüş müdür.?
Fakat,kuranda sadece isa(as) mın asıldığı konusu vardır.


Bir ayette de "isayı gerçekte katletmediler,asmadılar" der.(başkası onlara isa gibi gösterildi)

(yani,israiloğulları gerçekte isayı katletmemiştir.onlar katlettiğini sanmışlardır.
Acaba onların niyeti önemli olduğu için,katletmiş mi sayıldılar bilmiyorum.)


O zaman israiloğullarının herhangi bir peygamberi öldürdüğü kuranda yok.
(kuran isayı kasdediyor olsa bile,nebileri katletmekle kasdedilen,ikiden fazla nebidir.)
Ve onlara "peygamberleri katlediyorlar" demesi;

"nebilere zarar verip,onların görevini etkisizleştirmeye çalışıyorlar" anlamı olabilir.

Sıkıldıysanız kusura bakmayın :)

yolcu42
6. October 2017, 05:06 PM
Acizane fikrim;

İnsanın bilmesi gereken ilk şey,hiç bir şey bilmediğidir.(ben de dahil)

Çünkü,bilmeyen insan en fazla kendine zarar verir.
Lakin,bilmediğini bilmeyen insan,çevresine zarar verir.
Bakınız(alak6-7)

İkinci bilmen gereken ise,

Bilgiyi bulmak için herkesi dinlemen gerekir.
(onları dinlemek demek onların bilgisini kabul etmek değildir.Akıl ve kuran süzgecinden geçireceksin.)
Bakınız(zümer18)

"çobanla oturup konuş. Çünkü hiçbir şey bilmese de koyun gütmesini senden iyi bilir."
Bakınız(nuh7)

Üçüncüsü ise,
Bildiğinle kibre kapılmayacaksın.
Bakınız(28/76-77)

Dördüncüsü ise,
Bildiklerini paylaşacaksın.
Hiç bir karşılık beklemeden.
Bakınız(şura23)
Doğrusunu rabbimiz bilir.

Konuyla ne alakası var derseniz...

Yok.

Sıkılmayın diye yazdım :)

yolcu42
6. October 2017, 07:11 PM
Ayrıca,

Bart kardeşim.
Mesajınız kırıcı olmuş.

Halbuki siz ve site yönetimi benim gözümde çok değerlisiniz.
Çünkü,fikirlerinize karşı olsa bile,benim konuşmama izin veriyorsunuz.

Esenlik sizinle olsun

bartsimpson
6. October 2017, 07:14 PM
galip ağabey haklı...
o-ku-mu-yor-sun...
ben üretmiyorsun dedim, bilmekle ilgili bir yorum yapmadım...

dost1
7. October 2017, 01:53 AM
Selamun aleyküm değerli kardeşlerim.

قتل
Qatl sözcüğü, tepelemek,karıştırmak,öldürmek"vb anlamlardadır.
قتل[qatl] sözcüğünün hakikat manasına alınmasının mümkün olmadığı durumlarda qatl kelimesi, mecâzî anlama gidilir.

قتل[qatl] sözcüğü, mecâzen “tahavvül” [değişim, hâlden hâle geçme] demektir. Şaraba su katan kimseye, قتل الشّراب[qatele'ş-şerâbe/şarabı katletti] denir. Çünkü şaraba su katarak, onun sertliğini ve sarhoş edici özelliğini değiştirmiştir. Âşık olup da aşkın serserileştirdiği kimseye ve işlerde deneyim kazanmış, acemiliği üzerinden atmış kişiye de رجل مقتّلة[racülün muqattelün] denir.

Kur'an'da bu sözcüğün geçtiği ayetlerde gerçek ve mecazi anlamlarının kullanıldığı çokça ayetler vardır ki, yolcu42 kardeşimizin de bu konuda verdiği örnek ayetlere bakılabilir.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi, saygı ve muhabbetle.
Alalh'a emanet olunuz.