PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Dehşet tablosu


Kirpi
10. October 2008, 01:55 AM
DEHŞET TABLOSU


Devlet rakamlarıyla Türk ekonomisinin fotoğrafını aktarıyorum. Hazine Müsteşarlığı’ndan alınan verilere göre, ekonomimizdeki rakamlar dehşet tablosunu oluşturuyor.




Fırtına koptu kopacak
TÜrkİye uçuruma doğru yol alıyor. Eğer cari açık finanse edilmezse, ki dışarıdan sıcak para artık gelmeyecek, içerdeki çıkacaktır. Bunun anlamı, fırtınanın eşikte olduğudur.



Moratoryum konuşulur
TÜrk özel sektörü ardı ardına gümleyecek, işsizler ordusuna yeni ordular eklenecek, dahası üretim ve ihracat da düşecek, Türkiye için moratoryum bile konuşulmaya başlanacaktır.







Hazine Müsteşarlığı rakamlarına göre
İşte dehşet tablosu!



Bugün size resmi, yani devlet rakamlarıyla ekonomimizin fotoğrafını aktaracağım.
Hazine Müsteşarlığı’ndan alınan verilere göre işte ekonomimizdeki dehşet tablosu rakamlar:




Türkiye’nin borçları
İç borç toplamı:
Yıl 2002: 91.6 milyar dolar.
Yıl 2008 (Ağustos itibarıyla)
224.9 milyar dolar.
Dış borç toplamı:
Yıl 2002: 129.7 milyar dolar.
Yıl 2008 (Ağustos itibarıyla)
284.4 milyar dolar.
Toplam ülke borcu:
Yıl 2002: 221.3 milyar dolar.
Yıl 2008 (Ağustos itibarıyla)
509.3 milyar dolar.




Özel sektör borcunun raporu
Yıl 2002: 43.1 milyar dolar
Yıl 2008 (Mart itibarıyla)
190.5 milyar dolar.
Özel sektör borcunun;
53.1 milyar doları bankacılık
sektörünün.
12.8 milyar dolarlık kısmı bankalar dışındaki sigorta, faktoring vs. gibi kurumların.
127.7 milyar doları ise şirketlerin.
Özel sektör döviz kurlarındaki düşüş ve TL faiz oranlarının yüksekliği sebebiyle son yıllarda dış borçlanmaya ağırlık verdi ki bu tablo ekonomimiz için en kırılgan husustur.
2002 yılında Türkiye’nin ülke borcunda özel sektör yüzde 33.2 pay sahibiyken 2008’de bu oran yüzde 65.4’e çıkmıştır.




İhracat, ithalat ve cari açık
İhracat: (Yıllık)
Yıl 2002: 36.059 milyar dolar
Yıl 2008: 126.466 milyar dolar
İthalat: (Yıllık)
Yıl 2002: 51.554 milyar dolar.
Yıl 2008: 198.577 milyar dolar.
Cari açık: (Yıllık)
Yıl 2002: 626 milyon dolar
Yıl 2008: 45.852 milyar dolar




Dönen çek ve senetlerdeki rakamlar
Karşılıksız çekler:
Yıl 2001, yani kriz senesindeki karşılıksız çek adeti 1.199.329.
Yıl 2002, yani AKP öncesinde karşılıksız çek adeti 748.493.
Yıl 2007, yani AKP dönemindeki karşılıksız çek adeti 1.397.166. Kriz yılından fazla.
Protestolu senet sayısı.
Yıl 2001, yani kriz dönemindeki protestolu senet adeti 859.827.
Yıl 2002, yani AKP öncesinde protesto olan senet adeti 805.059.
Yıl 2007, yani AKP döneminde protesto olan senet adeti 1.470.758.




Kredi kartı ve tüketici kredileri
Kredi kartı borçlarına taksitle ödeme kolaylığı getiren 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu 6 Şubat 2005’te çıktı.
Yasa çıkmadan bir gün önce, yani 25 Şubat 2005’te tüketici kredileri 14.4 milyar YTL iken, sorunlu tüketici kredileri 101 milyon YTL, kredi kartıyla yapılan harcamalar 13.5 milyon TYL iken sorunlu kredi kartı harcamaları 727 milyon YTL idi.
25 Şubat 2005’ten 19 Eylül 2008’e gelindiğinde ise sorunlu tüketici kredileri yüzde 1471.2 , zorunlu kredi kartı ödemeleri ise yüzde 178.2 artış gösterdi.
5 Eylül 2008 tarihi itibarıyla ödenmeyen toplam kredi miktarıysa 3 milyar 610 milyon YTL’ye yükseldi
(Eski paraya göre 3 katrilyon 610 trilyon).




Sıcak para hareketleri
Türkiye’deki sıcak para stoku:
Yıl 2002: 8.205 milyar dolar
Yıl 2003: 15.872 milyar dolar
Yıl 2004: 32.407 milyar dolar
Yıl 2005: 58.059 milyar dolar
Yıl 2006: 65.430 milyar dolar
Yıl 2007: 107.115 milyar dolar
Yıl 2008 (Ağustos) 94.302 milyar dolar.
(Görüldüğü gibi son 9 ayda sıcak parada bir gerileme var.




Diğer bazı temel veriler
- Sanayide kapasite kullanımı geriledi (Oran yüzde 73).
- Yapılan onca özelleştirme ve elde edilen onca kaynağa rağmen borçlar iki mislinden çok katlanmasına rağmen ciddi hiçbir yatırım yapılmadı ve de 2006’da yüzde 8’lerin altına düşen enflasyon borçlardaki büyük artışa rağmen yüzde 50 oranında artarak iki yılda tekrar yüzde 12’lere tırmandı.
- Son 5 yılda ihracatta katma değer oranı düştü ve yapılan ihracatın yüzde 72’si ithalata bağımlı hale geldi. Bu tablo da Türkiye’de üretimin geldiği vehamet noktasını gösteriyor.
- Resmi işsizlik oranı yüzde 11’lerle sunulurken gerçek oran yüzde 25’lerde, yani 6.5 milyon kişiye dayandı.
- Son bir yılda kapatılan işyeri sayısı açılan işyeri sayısını üçe katladı.
Diyeceksiniz ki hiç olumlu bir şey yok?
İyi diyebileceğimiz iki şey var:
Birincisi bütçede mali disiplinin sürdürülüyor olması, ikincisi de Merkez Bankası rezervinin 65 milyar doların üstünde
olmasıdır.




Moratoryum bile gündeme gelir
Peki bu iki müspet olgu diğerlerini dengeleyebilir mi?
Keşke diyeceğiz, ama mümkün değil.
Felaket tellallığı yapmak istemeyiz, ama rakamlar Türkiye’nin hızla uçuruma doğru yol aldığını gösteriyor.
Türkiye eğer cari açığını finanse edemezse, ki dışarıdan sıcak para artık gelmeyecek, tersine içerdeki çıkacaktır. İşte bunun anlamı fırtınanın eşikte olduğudur.
Keza dolar şayet kademeli olarak artmaz da birden katlanırsa 190 milyar dolar dış borcu olan Türk özel sektörü ardı ardına gümleyecek ve de işsizler ordusuna yeni ordular eklenecek, dahası üretim ve ihracat da düşecek ve Türkiye için moratoryum bile konuşulmaya başlanacaktır.
Tamam bu tabloyla Tayyip bey ve şurekası muhtemelen gidecek, lakin borsa da emin olun ziyadesiyle harap olacaktır


http://www.yenicaggazetesi.com.tr/haberdetay.php?hit=10009

PİLOT
10. October 2008, 06:42 AM
selamlar,

Dostum, içimi korkuttun fakat bunlar gerçek ve bu gemide bizde varız.

Fareler, şimdi kacacak yer arar, malum gemiyi ilk önce fareler terkeder.

Bizim çifte vatandaşlığımız dışarıda malımız mülkümüz yok yine burdayız ve her zorluğa direneceğiz.Biz ne krizler gördük ,yılmadık TÜRK halkı bunlarla yaşamağa alıştı.

Toslunba
10. October 2008, 02:14 PM
Dostlar bu gibi durumlarda olan yine herzaman olduğu gibi olan bizim gibi sade sıradan vatandaşlara olur. Vatanı biz bekleriz, Milleti biz umursar önemseriz ,biz çalışır didiniriz ama PİLOT kardeşiminde dediği gibi zengin farelere hiç birşey olmaz kaçıverirler.Hemde bizim paralarımızla. Hiç düşünmezlerki taş çatlasa 100 yıl yaşarım, bu kadar para neyime gerek yada hesabını nasıl veririm.
Talak
(8) Nice kentlerin halkı Rablerinin ve O'nun elçilerinin emrinden uzaklaşıp azdılar. Bu yüzden kendilerini çetin bir hesaba çektik ve görülmedik bir azaba çarptırdık.

İSRA 16 - Biz bir ülkeyi yok etmek istediğimiz zaman, şımarık varlıklılarına(pekçok mealde zenginlerine diye çeviriliyor) emrederiz, onlar itaat etmeyip orada kötülük işlerler. Böylece, o ülke helaka müstahak olur, biz de onu yerle bir ederiz.

Selametle..

TEBYİN
10. October 2008, 02:34 PM
Zenginlere ne olacak ki,
Bu kaostan bile yüzlerce dolar-euro zenginleri peydahlandı..
Birilerinin kanına birileri habire ekmek bandırıyor..
Vu bunlar KANI NECİS SAYAN SÖZDE MÜSLÜMAN insanlar,
Rabbim, Asıl bu sözde müslümancıklardan koru bizleri

muvahhit
15. October 2008, 07:38 PM
Bunca zaman fakirin hayalleriyle oynadılar,adam yerine konmadığını halkta anladı anlamasınada,ne varki bunlar halkın anladığını anlamadılar..

Tv de var mısın yok musun..programlarına bakın,yarışmacı birden mümin oluvermiş..dudaklar kıpır kıpır,hatim indirdi mübarek..eee haliyle herkes Allahı kendi tarafında zannediyor...Allah Toslunba kardeşinde dediği gibi iyilerin yanındadır ve onların iyi davranışlarını ilimle hikmetle ödüllendirir..bizimkilerde para bekliyor:)

Yani halkın hangi konuda uyandığını anladık,en kısa zamanda köşeyi dönmek..loto oynuyorum lakin tutmuyor:)bende ayrı değilim hani..

zulme dur diyememekten daha acı olan onun çarkının dişlisi olmak..sistem buna mecbur etmiş gibi,ee haliyle bilmeyenlere tabi..
sayın papaz efendi günahlarım af olmudu mu?

snobyx
15. October 2008, 10:46 PM
15 Ekim 2008

Şükrü KIZILOT

Cari açık kara deliği dış borçla kapatılıyordu


ŞİMDİ ne olacak? Bize borç verenler, kendileri borç arayan durumuna düştüler.

Peki... Biz kimden ve nasıl borç bulacağız?


Bankalar Birliği Başkanı ve Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, bir süre önce yaptığı açıklamada "Hayatımda böyle kriz görmedim. Dış borç bulmak imkansız hale gelecek" demişti.

Özince’nin sözleri de; "Biz kimden, nasıl borç alacağız?" endişesini doğruluyor.

YÜZDE 60’I BORÇLA

Tabloda gösterildiği gibi, Türkiye;

- 2006 yılında cari açığın (döviz açığının) yüzde 12’sini, "dış borçlanma" ile karşılıyordu.

- 2008 yılında ise, ilk altı ayda, cari açığın yüzde 60’ı dış borçlanma ile finanse edilmiş.

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu "Cari açığı kapatamazsak, ekonomik kriz kaçınılmazdır" diyor (23 Eylül 2008). Bu görüşte olanların sayısı çok fazla...

CARİ AÇIK 90 KAT ARTTI

2002 yılında 0.6 milyar dolar olan cari açığın, 2008 yılında 55 milyar doları bulması bekleniyor.

Buna göre, son 6 yılda cari açık, 90 kat artmış oluyor.

Türkiye’nin 1923-2002 dönemi yani 80 yıllık cari açığının toplamı 42.8 milyar dolar.

Sadece 2008 yılının cari açığı ise, temmuz ayı itibariyle, yıllık 47.1 milyar dolar. Bu tutarın da 2008 sonunda 55 milyar dolara ulaşması bekleniyor. İnanılır gibi değil!..

FİNANSMAN YOLLARI

Cari açığın finansman yollarına bakıyoruz;

1- Sıcak (emanet) Para Girişi: Yakın zamana kadar, "düşük kur yüksek faiz" nedeniyle, Türkiye’ye sıcak para getirenler yüzde 50’ye yakın kazanç sağlıyordu. Krizle birlikte bu olay bitti. Şimdi, sıcak para gelmiyor, hatta gidiyor.

2- Doğrudan Yabancı Sermaye (DYS) Girişi: 2008 yılının ilk yedi ayında, 2007’nin aynı dönemine kıyasla, yüzde 34 geriledi. DYS girişi ağustostan itibaren neredeyse durdu.

3- Dış Borçlanma: Yukarıda da belirttik. Kriz nedeniyle, dış borç bulmamız imkansız hale gelecek.

4- Merkez Bankası Rezervleri: Bir süre idare edecek ama nereye kadar?

Tabloda da görüldüğü gibi, 2008’de cari açığın yüzde 60’ını "Dış borç" ile karşılamışız. Bundan böyle dış borç bulmak ise neredeyse hayal...

Bu arada, vadesi gelen dış borçlar (özel sektörün vadesi bir yıldan az 48 milyar dolar olan borcu) ödendiğinde, tekrar borçlanmak ya da mevcut borcun vadesini uzatmak da mümkün gözükmüyor.

Ancak, yakında çıkartılacak bir af yasası ile yurtdışındaki dövizlerin Türkiye’ye getirilmesine olanak sağlanacak. Yasa çıktığında, MASAK yönünden de işlem yapılmayacağı açıklandı. Bu durumda, yurtdışındaki dövizlerden önemli bir tutar, ülkeye gelebilir.

Tabloya bütünüyle göz attığımızda, cari açık sorunu, önümüzdeki dönemde bizi çok üzeceğe benziyor.

hiiic
11. August 2010, 06:19 AM
Bakara 268
Şeytan sizi fakirlikle korkutur ve size cimriliği telkin eder. Allah ise size katından bir mağfiret ve bir lütuf vadeder. Allah herşeyi ihata eden ve herşeyi bilendir.

Âl-i İmrân 175
İşte o şeytan, ancak kendi dostlarını korkutur. Şu halde, eğer iman etmiş kimseler iseniz onlardan korkmayın, benden korkun.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
evet arkadaşlar, tam olarak ne zaman batacağız? bir tarih verebilecek var mı?
Büyük konuşmak istemem ama bu tür bu kadar basiret neyse... boş ver

Lakin tüm yazın bir kenara ama şu lafını kayıt ettim, sende kayıt et ve bekle.
Kirpi
Tamam bu tabloyla Tayyip bey ve şurekası muhtemelen gidecek, lakin borsa da emin olun ziyadesiyle harap olacaktır

Bu yazıyı hazırlayanların kim olduklarınıda çok iyi biliyoruz,yaptıklarının cezasını çekme ihtimaline karşı geceleri gözlerine uyku girmediğinide, bende bekleyenlerdenim.