PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Yıktık!


Anadolu
27. November 2016, 06:22 AM
bugüne kadar hiçbir ilahiyat profesörünün,
sorulan bir soruya "bilmiyorum" diye cevap verdiğini görmedim.
onlar bunu inkar etse de onları dinleyenler sözlerime şahittir.

o halde onlara bir soru:

--bir kimse kıyamet tarihini bilebilir mi?
diyecekler ki:
--bilemez.
--"neden?" diye sorun.
diyecekler ki:
--kıyamet saatine ilişkin bilgi allah KATINDADIR.
bu doğru (araf 187, lokman 34, zuhruf 85)
o halde onlara şunu sorun:
--peki, "allah KATINDA din islamdır" ayeti varken
nasıl oluyor da islamı bildiğinizi iddia ediyorsunuz?

ondan sonra da bırakın içine düştükleri çelişkide boğulsunlar.

üzerinde bulundukları imam-hatip liseleri ve ilahiyat fakülteleri
kurumsallaşmış ilahlık müesseseleridir.

onlardan uzak durun.

-----

yıktık perdeyi eyledik viran,
burada anlatılan gerçeğin haberidir sanılmaya martaval...

http://www.kurandini.net

NOT: Bu çelişki 1000 yıllık İslam literatürünü ve fikriyatını çöpe gönderir...

Anadolu
28. November 2016, 11:24 PM
bu çelişkiyi görebilenlerin önünde iki ihtimal var;
ya Allah katında olan ve BİLİNEMEYECEK olan İslam hakkında zannlar üretip durağız,
ya da yeryüzünde herkes tarafından BİLİNEN bozguncu/zalim ile mücadele etmek için
MÜSLİM/DÜZELTİCİ olacağız.
ve
yeryüzünde hikmet ilkelerini/zulüm ve fesadı engellemek için konulmuş yasaları/
hukuksal, sosyolojik ve ekonomik yasaları hakim kılmak için çalışacağız.

http://www.kurandini.net

http://fs5.directupload.net/images/160327/d62blssp.jpg

bartsimpson
2. December 2016, 04:49 PM
Sizin din tarifiniz nedir de birey ile toplum dini diye ayırıyorsunuz. Açıklarmısınız.

Anadolu
3. December 2016, 12:08 AM
uzun uzun anlatılabilir,
ancak kısa ve az kelimeli anlatımların daha faydalı olduğunu düşünüyorum.

ortada bir çelişki olması için,
onlarca ayetin onlarca ayetle çelişmesine gerek yoktur.
yüzlerce ayet bir tek ayetle dahi çelişirse ortada çelişki vardır.
akıl çelişkiyi kabul etmez.
çelişki varsa cehalet vardır.

aşağıdaki ayette ve pasajda,
mısırda hırsızlık yapanlara uygulanan yasanın
yusufun kardeşini almaya yetmeyeceğini anlatmak için
melikin DİNİNDE/melikin YASALARINDA denir.

Bunun üzerine o [Yûsuf], kardeşinin kabından önce onların
kaplarını aramaya başladı. Sonra onu [su kabını] kardeşinin
kabının içinden çıkardı. İşte Yûsuf'a Biz böyle bir oyun öğrettik.
MELİKİN DİNİNDE [ÜLKENİN YASALARINDA], kardeşini alıkoymasına
imkân yoktu. –Ancak Allah dilerse o başka. Biz dilediğimiz
kişileri derecelerle yükseltiriz. Ve her bilgi sahibinin üstünde
bir daha iyi bilen vardır.– (Yusuf, 76)

din kelimesine sadece bireye yönelik bir tanımlama yapılırsa,
bu tanım yukarıdaki ayette "DİN" kelimesine yüklenen anlam ile çelişir...

o halde "din" kelimesinin,
1.bireye ilişkin anlamı
2.toplumsal düzene ilişkin anlamı
vardır.

Anadolu
12. December 2016, 10:40 AM
Bundan 1000 yıl önce dini ilimler-dünyevi ilimler ayrımı yapıldı.
Bu bir uydurmaydı.
Aklını işletenler de hayata gören gözlerle bakanlar da böyle bir ayrım olmadığını görebilirdi.
Ama göremediler.
Bunun sonucu,
Bir yanda "Sözde Akıl ve Bilim" Yandaşları,
Diğer yanda iman adı altında "Din Yandaşları" iki büyük grup oluştu.
İki grubun da ortak özelliği dini akıl ve bilim dışında görmeleriydi.
Bu en az 1000 yıldır böyle.
Ancak son yıllarda tabii bilimlerdeki (biyoloji, fizik, astonomi v.s'deki) ilerlemelerin
Kur'an gerçekleri ile örtüştüğünü görenler, "Aklın ve Bilimin Din ile Uzlaştığının Ayırdına" vardı.
Bu;
1000 yıllık dini ilimler-dünyevi ilimler ayrımının ilk kırılma noktası oldu.
Peki dini ilimler-dünyevi ilimler ayrımı sosyal bilimlerde (hukuk, sosyoloji,ekonomi v.s'de) var mı?
Yok...
Nasıl ki,
Biyolojiyi
Fiziği
Astronomiyi
İslami olan olmayan diye ayıramazsınız;
Hukuku
Sosyolojiyi
Ekonomiyi de
İslami olan olmayan diye ayıramasınız...

Fakat burada bir ayrım var.
İlkinde önce tabii bilimlerde gelişmeler oldu sonra bunun Kur'an ile örtüştüğü görüldü.
Sosyal bilgiler/hikmet ise Kur'an'da...

bartsimpson
14. December 2016, 10:41 PM
varmaya çalıştığınız noktayı anlayamadım?
ben bu forumda her zaman şunu talep ederim.
eğer vahiy ve tebliğ cehalet ve doğmaların katı bir şekilde hüküm sürdüğü bir topluluğa geldi ise ve "dininizi tamamladım" "biz zikri koruduk" deniyorsa.
ortada tüm insanlığa rehber olacak kesinlikle hiçbirşeyin eksik bırakılmadığı ve yüzyıllarca bütünlüğü ve içeriği bozulmamış bir varoluş anayasası var demektir.
o halde bana ne demek istediğinizi bir çocuğa anlatır gibi anlatın.
anlatın ki kafamda dogmalardan ve cehaletten uzak bir çocuk naifliği ile dediklerinizi anlamaya çalışayım.

Anadolu
17. December 2016, 07:49 PM
furkan/ayırmak...

"ağaçlar" kelimesini kullandığımda
bu kelime dünyadaki bütün ağaçları anlatır.
ama incelersem,
ağaçların,
meyve veren ağaçlar
meyve vermeyen ağaçlar olarak ayrıldığını görürüm.
bunlardan meyve vermeyen ağaçları incelersem,
ladin
köknar
çam
selvi v.s şeklinde ayrıldığını görürüm.
bunlardan çam ağaçlarını incelersem,
sarı çam
kızıl çam v.s şeklinde ayrıldığını görürüm.
inceleme devam ettikçe ayrım da devam eder.

tıpkı bunun gibi,
inceleyenler,
bir tek insanı düzenleyen yasalar ile
insanlar ARASI ilişkileri düzenleyen yasaların ayrıldığını görürler.
ve yukarıda
nasıl ki her ayrılana ayrı bir isim verdiysem,
insanı düzenleyen yasalar ile
insanlar ARASI ilişkileri düzenleyen yasalara da ayrı isim veririm.

bireyin dini islam.
toplumun dini/sistemi müslimlik.

öğrendikçe ayrılır/furkan
ayrıldıkça yeni isim alır...

bartsimpson
17. December 2016, 11:18 PM
bir tek insanı düzenleyen yasalar?

Anadolu
20. December 2016, 02:27 PM
hukuk, sosyoloji ve ekonomi
insanlar ARASI ilişkileri düzenlediğinden,
insanı düzenlemediği açıktır.
böylece insanı düzenleyen yasalar ile
insanlar arası ilişkileri düzenleyen yasalar ayrılır.

insanı düzenleyen yasaların varlığı ya da yokluğu meselesi ise
bireysel bir konudur
islama ilişkindir ve
allah ile kul arasındadır.

Anadolu
21. December 2016, 06:44 PM
ürünü
nesli
kadını
erkeği BOZMAYI anlatan,
kan dökmeyi anlatan,
BOZGUNCULUK/FESAD kelimesinin kuranda karşılığı olan kelime nedir?

yerleşik mevcut "islam" tanımları:

1- Barışa girmek, barış yapmak,
2- Boyun eğmek, itaat etmek, kabullenmek,
3- İslâm'ı din olarak seçmek, İslâm'a girmek,
4- Allah’a teslim olmak, Allah’a bağlanmak,
5- İhlâslı ve samimi olmak,

hakkı yılmazın islam tanımı: sağlamlaşmak
benim islam tanımım : güvene girmek

bu tanımlardan hangisi kabul edilirse edilsin,
"islam" kelimesi ve tanımı
"BOZGUNCULUK/FESAD" kelimesinin karşılığı bir kelime değildir.

o halde kuranda "BOZGUNCULUK/FESAD" kelimesine karşılık gelen kelime nedir?

dost1
3. January 2017, 03:57 AM
Selamun aleyküm,

bugüne kadar hiçbir ilahiyat profesörünün,
sorulan bir soruya "bilmiyorum" diye cevap verdiğini görmedim.
onlar bunu inkar etse de onları dinleyenler sözlerime şahittir.

o halde onlara bir soru:

--bir kimse kıyamet tarihini bilebilir mi?
diyecekler ki:
--bilemez.
--"neden?" diye sorun.
diyecekler ki:
--kıyamet saatine ilişkin bilgi allah KATINDADIR.
bu doğru (araf 187, lokman 34, zuhruf 85)

Değerli kardeşlerim;

Kıyametin ne zaman kopacağı hakkındaki soru, peygamberimize çok sorulan bir sorudur ve Kur’an’da birçok kez yer almıştır:

Yunus;48: Ve onlar; “Eğer doğrular iseniz bu vaat ne zamandır?” diyorlar.


Enbiya;38:Ve inkâr eden kişiler, “Eğer doğrular iseniz, bu vaat ne zamandır?” diyorlar.

Bu türden sorulara verilen cevaplar da aşağıdaki sözkonusu olan ayetlerde verilmiştir.

Verilen ayetleri birlikte görelim:

Araf; 187:Yes'eluneke anis saati eyyane mursaha* kul innema ılmuha ınde Rabbiy* la yücelliyha livaktiha illâ HU* sekulet fiys Semavati vel Ard* la te'tiyküm illâ bağteten, yes'eluneke keenneke hafiyyün anha* kul innema ılmuha ındAllahi ve lâkinne ekseran Nasi la ya'lemun;

Bu ayeti bağlamında görelim:

187Sana, Sâat’ten; kıyâmetin kopuş anından soruyorlar: “Ne zaman gelip çatacak?” De ki: “Onun bilgisi yalnızca Rabbimin katındadır. Onun vaktini Kendisinden başkası açıklayamaz. Onun vaktini bilmek, göklerde ve yerde ağır basmıştır/ bilinemez olmuştur. O size ansızın gelir.”
Sanki sen onu çok iyi biliyormuşsun gibi onu sana soruyorlar. De ki: “Onun bilgisi Allah katındadır. Fakat insanların çoğu bilmezler.”
188De ki: “Ben kendim için Allah'ın dilediğinden başka ne bir yarar elde etmeye, ne de bir zararı önlemeye yetkin değilim. Ben eğer görülmeyeni, duyulmayanı, sezilmeyeni, geçmişi, geleceği bilseydim, elbette ben hayırdan çoğaltmak isterdim. Ve bana hiçbir kötülük bulaşmamıştır. Ben ancak bir uyarıcı ve iman eden bir topluma müjdeleyenim.”


Lokman;34: İnnAllahe ındeHU ılmüs saati, ve yünezzilül ğays* ve ya'lemu ma fiyl’ erham* ve ma tedriy nefsün ma zâ teksibü ğada* ve ma tedriy nefsün Bi eyyi Ardın temut* innAllahe Aliymun Habiyr;

Bu ayeti de bağlamından koparmadan görelim:

33Ey insanlar! Rabbinizin koruması altına girin. Ve babanın çocuğuna hiçbir yarar sağlamadığı, çocuğun da babasına hiçbir şeyle yarar sağlamadığı günden ürperin. Şüphesiz Allah'ın vaadi gerçektir. O hâlde basit dünya yaşamı sizi aldatmasın. Ve sakın o çok aldatıcı sizi Allah ile aldatmasın.
34Şüphesiz ki Allah, kıyâmetin kopuş zamanının bilgisi yanında olandır. Ve yağmuru O yağdırır, rahimlerde olan şeyleri O bilir. Ve kimse yarın ne kazanacağını bilmez. Kimse hangi yerde öleceğini de bilmez. Şüphesiz ki Allah, en iyi bilendir, en iyi haberi olandır.


Zuhruf;85:Ve tebarekelleziy leHU Mülküs Semavati vel Ardı ve ma beyne hüma* ve ındeHU ılmüs saati, ve ileyHİ turceun;

Bu ayeti de bağlamından koparmadan görelim:

81De ki: “Eğer Rahmân [yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet eden Allah] için bir çocuk olsaydı, o takdirde kulluk edenlerin ilki ben olurdum.”
82Göklerin ve yerin Rabbi, en büyük tahtın Rabbi onların niteledikleri şeylerden arınıktır.
83Sen hemen bırak onları, kendilerine söz verilen günlerine kavuşuncaya kadar boşa uğraşsınlar ve oynayadursunlar.
84Ve O, gökteki ilâh olandır ve yeryüzünde ilâh olandır. Ve O, en iyi yasa koyan, bozulmayı iyi engelleyen/ sağlam yapandır, çok iyi bilendir.
85Ve göklerin, yeryüzünün ve her ikisi arasındakilerin mülkü sadece Kendisine ait olan Allah ne cömerttir. Kıyâmet anının bilgisi de yalnızca O'nun yanındadır. Ve siz sadece O'na döndürüleceksiniz.



o halde onlara şunu sorun:
--peki, "allah KATINDA din islamdır" ayeti varken
nasıl oluyor da islamı bildiğinizi iddia ediyorsunuz?

Aşağıdaki ayetler İslamı Allah'ın bildiğini söylüyor:

Ali İmran 19: İnned Diyne ındAllahil İslam* ve mahtelefelleziyne utülKitabe illâ min ba'di ma caehümül ılmü bağyen beynehüm* ve men yekfur Bi ayatillahi fe innAllahe seriy’ul hısab
Şüphesiz Allah nezdinde din, İslâm'dır. Kendisine Kitap verilen kimseler de, ancak, kendilerine o bilgi geldikten sonra aralarındaki kıskançlıktan dolayı ayrılığa düştüler. Kim de Allah'ın âyetlerini örtbas ederse; artık şüphesiz Allah, hesabı çabuklaştırandır.

Ali İmran;85:Ve men yebteğı ğayrel İslami diynen felen yukbele minhu, ve huve fiyl ahireti minel hasiriyn

Ve kim İslâm'dan başka bir din ararsa, o takdirde hiçbir zaman ondan kabul edilmeyecektir. Ve İslâm'dan başka din arayan kimse, âhirette zarar edenlerden olacaktır.

Maide;3:"...* elyevme yeiselleziyne keferu min diyniküm fela tahşevhüm vahşevni, elyevme ekmeltü leküm diyneküm ve etmemtü aleyküm nı'metiy ve radıytü lekümül İslame diyna*..."

"...Bugün şu kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmiş olan şu kimseler, sizin dininizden ümitsizliğe düşmüşlerdir. Öyleyse onlara saygıyla, sevgiyle, bilgiyle ürperti duymayın. Bana saygıyla, sevgiyle, bilgiyle ürperti duyun. Bugün dininizi sizin için kemale erdirdim, size nimetimi tamamladım. Size din olarak da İslâm'a razı oldum..."

Değerli kardeşlerim Cenabı Allah Kur'an'ı okurken tertilleyerek - bir kerede gelen ayet grublarını birbirine karıştırmadan dizmek- okunmasını, tedebbür ederek okunmasını, zihnin arındırılarak okunmasını emreder.

Cenabı Allah kendinde olan İslam/ sağlamlaştırma bilgilerini resulleri/nebileri ile insanlığa bildirmiştir. İman ederek mü'min olunmasını ve bunları uygulayarak da müslimler olunmasını emreder. Sitemizin ilgili başlıklarında bunlarla ilgili ayetlerini bulabilirsiniz.

ondan sonra da bırakın içine düştükleri çelişkide boğulsunlar.

üzerinde bulundukları imam-hatip liseleri ve ilahiyat fakülteleri
kurumsallaşmış ilahlık müesseseleridir.

onlardan uzak durun.

Kur'an Allah'ın emrettiği gibi okunmadığında,bütünlüğünü kavrayamadığımızda bu türden yargılarda çok bulunulur.


yıktık perdeyi eyledik viran,
burada anlatılan gerçeğin haberidir sanılmaya martaval...

http://www.kurandini.net

NOT: Bu çelişki 1000 yıllık İslam literatürünü ve fikriyatını çöpe gönderir...

Çelişki diye gösterilen, çelişki var sananın Kur'an'ı Allah'ın emrettiği gibi okuyamamasından kaynaklanan bir durumdur.

Kur'an'da asla çelişki yoktur.
Nisa 82: Efela yetedebberunel Kur'an ve lev kâne min ındi ğayrıllahi levecedu fiyhıhtilafen kesiyra;
"Kur’an’ı tedebbür etmiyorlarmı?.. Eğer Allah indi’nin ğayrından olsaydı, elbette onun içinde bir çok ihtilaf/çelişki bulurlardı."

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.

kuman
3. January 2017, 05:46 PM
Kur an da anlamlandırma yapıldıysa eğer ki yapıldığı söyleniyor kelimelere yüklenmiş anlamlar da değişmiş olabilir. Zaten bundan dolayı dır ki yüzlerce yorum çıkabilmektedir.
8 yy Arapça sı üstüne bir de değişik manaya gelebilecek anlamlandırma birde üstüne iniş sırası tam olarak bilinemeyen ayetler.
En kötüsü ise elçi zamanında yazılan hiç bir şeyin günümümüze ulaşamaması

Doğal olarak insanlar şaşırır ancak Allah beyin vermiş bir de üstüne vicdan eklemiş yani doğru yolu bulmamız için gerekli iki savunma aracını içimize koymuş sonrasını da bize bırakmış.

Biz beynimizi ve vicdanımızı ayetlere göre düZenliyoruz zaten yanlışlık burada başlıyor ve yüzlerce yıldır süre gelen bir durum oluşuyor, ister sosyolojik ister psikolojik olsun bu duruma aykırı bir olgu duyduğumuzda da direk mekanizma devreye giriyor ya red ediyor yada suçluyor.
Olgunun doğruluğu yada yanlışlığını beynimiz ve vicdanımız içinde sorgulamayıp fıkıh ile icma ile yada bilmem ne ile çözmeye çalışıyoruz. Farklı yorumlar şartlara göre değişiyor bunlara uygun ekoller tarikatlar, cemaatlar vs en sonunda cevap bulmaya çalıştığımız anlamaya çalıştığımız olgu yu D unutup anlamsız şeyler oluşturup yolumuza devam ediyoruz.
Ancak bu yolun yanlışlığını da içinden çıkamadığımızda anlayıp Yen'i yorumları da biz getiriyoruz.
BirbirimiZe cevap vermeye çalışıp son nokta yı koymadan bırakıyor yada erteliyoruz.
Cep tlf ancak bu kadar oluyor yazım hataları içim kusura bakmayın