PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Mustafa Kemal


kuman
15. November 2015, 05:59 PM
Mustafa Kemal içki sofralarında yaşanmış bir ömür siroz nedeniyle ölüm. Tam bir sarhoş.
İçki sofraları kuran ve her akşam içen bir kişiliği düşünün nasıl bir kişiliktir?
Serseriliği vardır, vurdum duymazlığı da, alemlerde yaşayan biri.
Şişenin dibini bulmadan uyku haramdır.
İnsanlığa nasıl bir katkı sunabilir ki bu kişilik bırakın insanlığa kendisine bile bir katkı sunamaz.
sabahları sevmez çünkü başı ağrıyordur muhtemelen ve kendine gelmeside en az 1 saati bulur hatta içkinin verdiği vücut yorgunluğunu atması için belki tek kadeh bir şey içilebilir.

Mustafa Kemalin içki sofraları...

Şimdi bu içki sofralarını biraz açmak gerekiyor tabi eğer ayrıntı veremezsek Mustafa Kemal in nasıl bir şahsiyet olduğunu algılayamaz ve yanlış yorumlara mahal verebiliriz.

Bu içki sofralarının ayrıntılarını verebilmek için öncelikle nasıl bir durum içinde olduğunu da belirtmek te fayda var.

13 milyon kişilik bir ülke. feodal bir yapı var topraksız köylü oranı %50 ye varan kırsal kesimde kendine bile bakacak durumda değil.
Sanayi yok ülkede ki motor gücü 21.000 beygir kıyaslama için İngilizler 1815 yılında ki motor gücü 210.000
yani sanayi nerdeyse yok.
1909 yılında ki Tatili Eşgal Kanunu dolayısıyla sendika yok ve grev yapmak yasak.

Cumhuriyetin devir aldığı ekonomik bakiye negatif. Miras alınan problemler de bir gerçek. 1929 yılına kadar kapitülasyonlar devam etme tehlikesi var ayrıca
Osmanlının 129 milyon borcunuda üstlenmişiz.
1923 yılında 526 milyon dolar GSMH bulunuyor kişi başı düşen gelir 45 dolar.
İhracat 51 milyon ithalat 87 milyon yani 36 milyon dolar dış ticaret açığı var.
bu veriler ile bakınca da 129 milyon ne demek olduğu herhalde anlaşılıyordur.

Okur yazar durumu ise tam bir felaket idi nüfusun %10 nu okuma yazması vardı ve nüfusun % 75 köylerde yaşıyordu.

Dış polit,ka tam bir keşmekeş ve türlü sorunlar vardı. Lozan antlaşması ile bağımsız bir devlet olarak tanınsak ta Lozan ile çözülemeyen pek çok sorun vardı.
Örneğin başkent Ankara olmasına rağmen neredeyse hiçbir devlet buraya konsolosluk açmamış İstanbul da kalmayı tercih etmişlerdi. Aslında tercih değil bir umuttu onların ki genç cumhuriyet yıkılacak ve Osmanlı tekrar geri geleceği düşüncesi ile konsoloslukları Ankara ya taşımanın bir manası yoktu. (Belli bir süre sonra yıkılmayacağı anlaşılıncaya kadar İstanbulda durdular)

Eğitim yok dış sorunlar almış başını gitmiş eğitim desen yok denecek kadar düşük sanayi yok. Borç çok üretim yok.

Eeee ne olacak peki....

Sorunlar genel olarak bu şekilde özel olarak ise daha yığın ile sorun vardı.
(Tabiki içki masasında halledilemeyecek sorun yoktur)

Devam edecek

kuman
28. November 2015, 12:52 AM
http://dergi.sayistay.gov.tr/icerik/der62m1.pdf

http://www.ait.hacettepe.edu.tr/egitim/ait203204/II6.pdf

http://www.kalkinma.com.tr/data/file/raporlar/ESA/GA/2006-GA/GA-06-02-02_Turkiye_Ekonomisinde_Kalkinma_(1924_2004).pdf

http://www.aku.edu.tr/aku/dosyayonetimi/sosyalbilens/makale/c9s1m15.pdf

Daha bunlar gibi yüzlerce araştırma tez var hepsini internetten bulup bakabilrsiniz.
Bunlar sadece ekonomi bunun yanıında Eğitim, Dış Politika, vs tezler mevcut...

Bir de İslami düşünce siteleri var onları da okuyun bence...