PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Talut ve Calut


PİLOT
6. October 2008, 10:34 PM
Talut ve Calut

Kuran-ı Kerim’de anlatılan Talut ve Calut savaşı, İsrailoğullarının ne kadar inatçı ve şükür etmeyen bir toplum olduklarını tekrar ortaya çıkarıyordu. Zamanın zalim hükümdarı Calut, herkese zülm ediyor ve kendi hakimiyetine almaya çalışıyordu. Kendilerine yapılan zulüm ve işkencelerden bıkan İsrailoğulları zamanın peygamberine kendilerine bir kumandan tayin etmesini ve onunla birlikte bu zalime karşı savaşmak istediklerini söylüyorlar. Zamanın peygamberi de Allah’ın emriyle Talut’un kendilerine kumandan olarak seçildiğini bildiriyor. Bakara suresinde, Talut’un seçilmesi ve İsrailoğulları’nın tabi tutuldukları imtihanlar şöyle anlatılıyor:

“Musa’dan sonra, israiloğullarından ileri gelenleri görmedin mi? Kendilerine gönderilmiş bir peygambere : ‘Bize bir hükümdar gönder ki ( onun komutanlığında) Allah yolunda savaşalım’, demişlerdi. (Peygamber ) Ya size savaş yazılır da savaşmazsanız, dedi. Yurtlarımızdan çıkarılmış, çocuklarımızdan uzaklaştırılmış olduğumuz halde Allah yolunda neden savaşmayalım, dediler. Kendilerine savaş yazılınca, içlerinden pek azı hariç, geri dönüp kaçtılar. Allah zalimleri iyi bilir. Peygamberleri onlara: Bilin ki Allah, Talut’u size hükümdar olarak gönderdi, dedi. Bunun üzerine : Biz hükümdarlığa daha layık olduğumuz halde, kendisine servet ve zenginlik yönünden kendisine genişlik verilmemişken o bize nasıl hükümdar olur? dediler. Allah sizin üzerinize onu seçti, ilimde ve bedende ona üstünlük verdi. Allah mülkünü dilediğine verir. Allah herşeyi ihate eden ve her şeyi bilendir, dedi. Peygamberleri onlara: Onun hükümdarlığının alameti, Tabut’un size gelmesidir. Meleklerin taşıdığı o Tabut’un içinde Rabbinizden size bir ferahlık ve sukunet, Musa ve Harun hanedanlarının bıraktıklarından bir kalıntı vardır. Eğer inanmış kimseler iseniz sizin için bunda şüphesiz bir alamet vardır, dedi. Talut askerlerle beraber (cihad için) ayrılınca: Biliniz ki Allah sizi bir ırmakla imtahan edecek. Kim ondan içerse benden değildir. Eliyle bir avuç içen müstesna kim ondan içmezse bendendir, dedi. İçlerinden pek azı hariç hepsi irmaktan içtiler. Talut ve iman edenler beraberce irmağı geçince ( bazıları ): Bugün bizim Calut’a ve askerlerine karşı koyacak hiç gücümüz yoktur, dediler. Allah’ın huzuruna varacaklarına inananlar: Nice az sayıda bir birlik Allah’ın izniyle çok sayıdaki birliği yenmiştir. Allah sabredenlerle beraberdir, dediler. Calut ve askerleriyle savaşa tutuştuklarında: Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır. Bize cesaret ver ki tutunalım. Kafir kavme karşı bize yardım et, dediler.”[1]

Talut ve Calut’un askerleri savaşa tutuşmuşlardı. Davut, sonradan savaşa katılmış güçlü ve cesur bir gençti. Savaş esnasında elindeki sapanıyla attığı bir taş ile zalim hükümdar Calut´u öldürüyor. Bu neticesinde İsrailoğulları arasında büyük bir itibar kazanmıştı. Calut ‘un ordusu, Calut öldürüldükten sonra korkup kaçıyor böylece Talut savaşı kazanmış, Allah`ın inayeti ile kaybettikleri topraklarına tekrar kavuşmuş oluyorlardı. “ Sonunda Allah’ın izniyle onları yendiler. Davut’ da Calut’u öldürdü. Allah ona( Davut’a) hükümdarlık ve hikmet verdi, dilediği ilimlerden ona öğretti...”[2]

Hz. Davut, Talut´un kızıyla evleniyor ve Talut hükümetine başkumandan olarak atanıyor. Davut, katıldığı bütün savaşları, hem cismi gücünü, hem de akli gücünü kullanarak kazanıp bu makama layık olduğunu ispat ediyordu. İsrailoğulları da ona büyük ilgi gösteriyordu. Talut’un vefatından sonra Allah-u Teala İsrailoğullarına Hz. Davud’u Peygamber olarak seçiyor.

hiiic
8. August 2010, 04:44 PM
Konudaki şu ana hatlarıda unutmayalım..

1. içdikleri su zehirli olduğu için o sudan içmeyenler benimledir (savaşa yetişecekler ölmeyecekler, savaşacak güçleri olacak) demiştir içenler ise zehirlenip ölmüşlerdir.

2. savaş Davud'un ordusunu düşmandan daha iyi zırhlandırmış ve silahlandırmış olması sayesinde kazanılmıştır.

Dersler;
-Hükümdar olarak Talut rejmi eline aldığında ülkenin ileri gelenleri onu desteklemedi ve onun referandumuna hayır dediler. Talut savaşı emrettiğinde israiloğullarından pek çok kişi çeşitli bahane ve yanlarla onun hakikat mücadelesine destek vermedi.. Bu yaptıklarının hesabı kendilerine sorulacak. Halbuki kavede çay içerken ülkeyi kurtarmak adına atıp tutyorlar çeşitli yalanlar söylüyorlardı, "abi bu ülkeyi önce içeriyi temizlemek lazım, yok abi önce pkk yı bitirmek lazım, yok ben gitsem savaşırım, yalan dolan" kendilerine apaçık fırsat gelince çelişkiler içerisinde ökçeleri üzerine döndüler. Talut daha dün belediye başkanıydı ne zaman zengin oldu dediler ama bilmezler mi sen fakirsen o hükümeti sana kurdurtmazlar,,, diğer çalanlar haksız yere 100 çaldıysa talut hak için 1 ödünç almıştır.

-Sayıs azlığı değil, stratejik üstünlük savaşı kazandırır.
Bu konuda başka bir ayet için; Barbaros ve andrianın deniz savaşını inceleyebilirsiniz, yine Allahın izniyle çok az ve güçsüz bir ordu kendisinden kat kat üstün orduyu stratejik üstünlükle yenmiştir. Bunlarda ibretler vardır.

sevginur
15. November 2012, 10:06 AM
Allaha sonsuz hamd içindeyim en çok istediğimaradığım arzuladığım sohbetler...
Allah razı olsun kardeşlerim..
Kur'andaki kıssalar evrensel olduğu kadar günümüzdeki kıssalra rehber yol gösterdiğini anlatan hiic mesajı anlamlıydı..

Bunun üzerine : Biz hükümdarlığa daha layık olduğumuz halde, kendisine servet ve zenginlik yönünden kendisine genişlik verilmemişken o bize nasıl hükümdar olur? dediler. Allah sizin üzerinize onu seçti, ilimde ve bedende ona üstünlük verdi. Allah mülkünü dilediğine verir. Allah herşeyi ihate eden ve her şeyi bilendir, dedi.

galipyetkin
29. August 2014, 08:37 PM
Talut ve Calut kıssasında açıklanması gereken esas konu nedense bu güne kadar layıkı ile açıklanmamıştır. Bu kıssa ile verilmek istenen zamanın tarihi gelişimi değildir.

Esas konu ayette geçen: "Biliniz ki Allah sizi bir ırmakla imtahan edecek. Kim ondan içerse benden değildir. Eliyle bir avuç müstesna kim ondan tatmazsa/yemezse bendendir, dedi. İçlerinden pek azı hariç hepsi irmaktan içtiler(yediler). Talut ve iman edenler beraberce irmağı geçince ( bazıları ): Bugün bizim Calut’a ve askerlerine karşı koyacak hiç gücümüz yoktur, dediler. Allah’ın huzuruna varacaklarına inananlar: Nice az sayıda bir birlik Allah’ın izniyle çok sayıdaki birliği yenmiştir. Allah sabredenlerle beraberdir, dediler." anlatımıdır.

Biliyoruz ki "ırmak"/"bol su" bol rızık kaynaklarını tanımlamakta kullanılan bir ifadedir.. Rızkı yalnızca "yiyecek-içecek şeyler" olarak anlamamak gerekir. Bu her türlü zimmete geçirilebilecek "eşya" dır, rızkı, zenginliği elde etmeye yarabilecek her türlü kıymettir. Şu halde Talut ve askerlerinin geçtiği güzergâhta zenginlikler vardı. İşte Talut askerlerine bu zenginlikleri zimmetlerine geçirmemelerini yani GANİMET olarak bunlara el koymamalarını, savaşın amacını saptırıp ganimet avcılığına dönüştürüp birliği bozmamalarını, bunların peşine düşmemelerini, eğer ihtiyaç duyarlarsa, açlıklarını bastırmak ve techizatlarını tamamlamakla yetinmelerini yani yalnızca zaruri (bir avuç) ihtiyaçlarını gidermelerini istiyor. Fakat maalesef çoğunluğun iman etmemiş, mal-mülk düşkünü olduğu görülüyor ve ganimetle zenginleştikleri, dünya malına itibar ettikleri için bu dönekler, idealleri uğruna savaşmaktan, verdikleri söze rağmen savaşmaktan vaz geçiyorlar ve kişisel menfaatleri uğruna dini ve savaşı boş verip (çünkü savaş onlar için zenginleşme aracıdır, dolayısı ile münafıklardır ve dünya malını ahırete tercih ediyorlar ve şahsi menfaatleri uğruna) ordu ve komutanlarını mağlubiyete, ölüme terk ediyorlar. Ama Allah’ın huzuruna varacaklarına, orada hesap vereceklerine inanıp da ganimet almayanlar, müminler: "Yetkin nice az sayıda bir birlik Allah’ın izniyle sayıda üstun birliği yenmiştir." deyip inançla şavaşıyorlar, ve.............

Kıssa ile verilmek istenen ana konu budur.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.