PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : MUSHAF Farkliliklari


merdem
15. July 2013, 01:57 PM
Mushaflarda degisiklikler mi var?

Hani her beldeye ayni MUSHAFLAR gönderilmisti ve orijinalleri yakilmisti?


Rabbin sözlerinde, örtünme, namaz, oruc, hac vb. bir cok konularda bir etki olusturuyormu "ELIF" lerin fazlaligi yada eksikligi.

Alfabesi 7 harften ibaret olan bir dilden kac kelime olusturulabilinir ve tüm hayat sartlarina uygun anlamlar cikartilabilinir?

Türkce yapilan mealler hangi MUSHAFTAN cevriliyor?

*****



KUR’AN’IN DERLENMESİ / SÜLEYMAN ATEŞ





(gerçek din bu 2 kitabından sayfa 127-135 )

A- BİRİNCİ DERLEME

Peygamber devrinde vahiy devam ettiği için Kur’an-ı Kerim toplanıp bir kitap haline getirilmemişti. Ömer, Ebubekir’i Kur’an’ı yazdırmaya ikna etti. Zeyd Bin Sabit bu iş ile görevlendirildi. Zeyd, Kur’an’ı araştırmaya hurma dallarından yassı taşlardan ve insanların hafızalarından başladı. Zeyd, Tevbe suresinin son iki ayetini yalnız Ebu Huzeyne el-Ensari’de buldu. İkinci derlemede ise Ahzab suresinin 53. ayetini yalnızca Huzeyme İbn Sabit’ten almıştı. Zeyd’in derlediği ilk Mushaf ölümüne kadar Ebubekir’de kaldı. Sonra Ömer’e geçti. Ömer’in vefatından sonra da Hafsa’ ya geçti.

B- İKİNCİ DERLEME

Hz. Osman döneminde İslam devletinin sınırları çok genişlemişti ve farklı dilleri konuşan kişiler Müslüman olmuşlardı. Bu kişilerin Arapça okuyuşları çok farklı idi ve sonunda birbirlerini küfr içinde olmakla suçlamaya varacak kadar ileri gitmişlerdi. Özellikle Ermenistan bölgesindeki savaşta bu durum kendini baş göstermişti. Askerlerin kıraat farkından dolayı birbirlerini küfr içinde olmakla suçlamaları üzerine Osman Kur’an’ı tek bir kıratta kureyş lehçesi ile tekrar derlemeye karar verir. Hafsa’daki ilk derlenen Mushaf’ı aldırır ve Zeyd’in başında olduğu 6 kişilik bir komisyonu ikinci derleme için görevlendirir. Komisyon üyeleri Kur’an’ı yazarken ihtilafa düştükleri durumda Hz. Osman’a başvururlar ve onun direktiflerine göre Kur’an’ı yazarlardı. İkinci derleme bitince kimilerine göre 4 kimilerine göre 7 nüsha çoğaltıldı ve önemli vilayetlere gönderildi Hafsa’nın Mushaf’ı da Hafsa’ya iade edildi. Bundan sonra Hz. Osman diğer tüm Mushafların yakılıp yok edilmesini emretmiştir. Ancak bazı sahabilerin kendilerine özel Mushafları yaktırmadıkları tarihen sabittir. Hz. Ali, Abdullah İbn Mesud, Übeyy ibn Ka’b'ın özel Mushaflarının varlığı bilinmektedir.



RESMİ MUSHAF HARİCİNDEKİ ÖZEL MUSHAFLARIN YAKILMA NEDENİ

Bunun temel nedeni, Kur’an üzerinde doğabilecek bir düşünce ayrılığını önlemek idi. Çünkü kişilerin kendilerine özel Kur’an Mushaflarında yanılabilmeleri mümkün idi ve bundan dolayı Kur’an okunuşunda ve yazılında bazı farklar doğmuştu. Bu farkları ancak işin uzmanı olanlar çözebilirdi. Derleme işi ilk kez Ebubekir döneminde yapılmış ama ayetler esaslı sıraya konulmamış rastgele bir Mushaf oluşturulmuştu. Ayrıca rivayetlerden anlaşıldığına göre ashap arasında sonradan bulunan ama bu ilk derlemede olmayan ayetler vardı. İşte bu gibi nedenlerle de Osman döneminde ikinci derleme yapıldı. Ayetler ve sureler rastgele değil sıraya kondu. Böylece ikinci derleme ile Kur’an’ın tam ve doğru nüshası elde edildi. Birinci derleme ve ikinci derleme ile oluşturulan Kur’an’ın tıpatıp aynı oldukları söylenemez. Çünkü ilk derlemede bazı ayetler bulunamamıştı. Özel olarak oluşturulan diğer Mushaflar yakıldığı gibi bir süre sonra ilk derlenen Mushaf da yakılmıştır. Çünkü ilk derlemenin yazısı ilkeldi ve mükemmel değildi. Bu nedenle yakılması gerekiyordu. Böylece tek Mushaf kaldı. Hz. Ali’nin Mushaf’ını görmüş olanlar Osman döneminde ikinci kez derlenen resmi Mushaf’tan bazı kelime farkları olduğunu söylerler. Kur’an’ın, olduğu gibi korunduğundan şüphe yoktur. Ancak Peygamber’e vahyedilmiş olan bütün ayetlerin şu anki resmi Mushaf’ta bulunduğunu söylemek abartı olur. Çünkü yine Kur’an’ın ifadesi ile Peygamberin hafızasından silinmiş ayetler vardır. Bu ayetler peygamber zamanında Allah’ın dilemesi ile peygambere unutturulmuş böylece yazılamamış ve ortadan kalkmıştırlar. Ama peygamberin yazdırdığı ayetler titiz bir çalışma ile derlenmiş ve Kur’an olarak günümüze kadar gelmiştir. Resmi Mushaf’tan ayrı olan özel Mushaflar yakılmış olmakla beraber bazıları saklanarak sonraki kuşaklara intikal etmiştir. Bunları görenler bu özel Mushaflar ile resmi Mushaflar arasındaki farkları tespit etmişlerdir. Bunlar incelendiğinde temelde fark olmadığı sadece ufak tefek bazı kelime farklıklarının bulunduğu görülür.

KUR’AN MUSHAFLARI ARASINDAKİ FARKLAR

Küçük yaştan itibaren Müslümanlar Kur’an’ın Allah tarafından korunan son kutsal kitap olduğuna ve tek bir kelimesinin bile değiştirilemeyeceğine inandırılırlar. Şu ayet bu inanca sahip Müslümanlar için rehberdir. Hicri 9. Şüphesiz o zikri (Kur’an’ı) biz indirdik biz! Onun koruyucusu da elbette biziz.

Ancak Müslüman kitlelerin ezici çoğunluğu farklı Kur’an Mushaflarının olduğunu bilmez. Konuyu bilen İslam âlimleri ise Bir hadiste yer alan “Kur’an’ın 7 kıraat üzerine indirildiği” açıklamasını yaparlar ve Kur’an Mushafları arasındaki farklılığın Kur’an daha yazılmamış iken Kur’an’ı ezberleyen sahabeler arasındaki şive-ağız farklılıklarına bağlarlar. Kaç değişik Kur’an Mushafı’nın var olduğu bilinmese de günümüze ulaşan farklı Kur’an Mushafları vardır. Libya’da Qaloon ve Sudan’da El-duri Mushafları kullanılır ve bu Mushaflarda da diğer Mushaflara göre farklılık vardır. Ama biz şu anda İslam dünyasında en fazla kullanılan 2 farklı Kur’an Mushaf olan Warsh ve Hafs Mushaflarının birbirlerinden farklılıklarını inceleyeceğiz.

Kuzey Afrika (Warsh) Müstafi: Cezayir, Fas, Tunus’un bir kısmı, Afrika’nın ortalarındaki ülkelerde yasayan Müslüman topluluklarınca kullanılan Mushaf’tır. Osman El-Kutbi El-Masri’ye atfedilen Mushaf’tır.

Ortadoğu (Hafs) Müstafi: Türkiye dâhil diğer birçok ülkede kullanılan Mushaf budur. Hafs Al-Asadi’ye atfen bu ismi almıştır.

Suudi Arabistan’da bu iki Mushaf’ta kullanılır.

Okuduğunuz Kur’an’ın Hafs’ mı yoksa Warsh Mushaf mı olduğunu anlamanın yolu çok basittir. Okuduğunuz Kur’an’da her surenin başında olan “Bismillahirrahmanirrahim” ayet olarak kabul edilmiş ve her surenin 1. nolu ayeti olmuş ise Warsh Mushaf’ını okuyorsunuz demektir. Hafs Mushaf’ında ayet numaralandırmalarında “Bismillahirrahmanirrahim” ayet olarak geçmez ve surenin başına yazılır ama 1 nolu ayet bismillahtan sonra başlar. Ancak karıştırmayınız, Fatiha suresinin birinci ayeti zaten “bismillahirrahmanirrahim”dir. Bu nedenle diğer surelerdeki 1. ayetlere bakınız.

İslam âlimleri en çok kullanılan bu iki Mushaf arasında çok küçük yazım ve okuyuş farklılıkları olduğunu ve anlam kaymasının az olduğunu ve Kur’an’ın anlam bütünlüğüne zarar vermediğini söylerler. Bu savunma doğrudur. Ama cahil toplumların Kur’an’ın tek harfinin bile değişmediği seklindeki inandıkları yalanı ortadan kaldırmak için mücadele etmeyip konuyu sadece kendi aralarında tartışıp toplumu cahil bırakmaları önemli bir hatadır. Evet, farklı Mushaflar arasındaki harf-kelime farklılıkları Kur’an’ın anlam bütünlüğüne zarar vermiyor. Tabi bazı ayetlerin anlamları farklı olabiliyor ama bu Kur’an’ın vermek istediği mesajı etkilemiyor.

Şimdi bu iki Mushaf arasındaki yüzlerce farktan bazılarına bakalım:

Bakara 125. ayet:

Hafs Mushaf’ında “vettehizu” anlamı ” (siz) alın-edinin”.

Warsh Mushaf’ında ise “vettehazu” anlamı “(onlar) aldılar-edindiler”

İbrahim’in makamı hakkında olan bu ayette mesaj değişmese de anlam değişiyor.

Hafs Mushaf’ında İbrahim’in makamı ile ilgili emir vardır. Ayette ilgili kısım: Siz de İbrahim’in makamından bir namaz yeri edinin (orada namaz kilin).

Warsh Mushaf’ında ise emir yoktur, olay tarihsel olarak anlatılıyor. Ayetin ilgili kısmı : “Onlar da İbrahim’in makamından bir namaz yeri edindiler (orada namaz kıldılar). Burada Kur’an’ın mesajı değişmiyor ama ayetin anlamı değişmiş oluyor.

Ali Imran 146.ayet

Hafs Mushaf’ında “Qatal -katele” anlamı savaştı(lar)

Warsh Mushaf’ında “”qutil- kutil” anlamı öldürüldü(ler).

Bu ayette bir Mushaf’ta peygamberle beraber mücadele eden Allah erlerinden bahsedilmektedir.

Bir Mushaf’ta Allah erlerinin savaştığı yazarken diğer Mushaf’ta öldürüldüğü yazmaktadır. Mesaj aynı olsa da anlam değişmektedir.

Fatiha suresi 4. ayet

Hafs Mushaf’ında : “maliki” anlamı kral

Warsh Mushaf’ında : “maAliki” Anlamı sahip

Bu ayette ceza günü (Kıyamet) anlatılırken bir Mushaf’ta “o (Allah) ceza gününün kralıdır” iken diğer Mushaf’ta “o ceza gününün sahibidir”.

Bakara 140.ayet

Hafs Mushaf’ında “tekulune” anlamı “siz söylüyor” . Ayet şu şekilde: “Yoksa siz, İbrahim, İsmail, İshak, Yakup ve esbâtin Yahudi yahut Hristiyan olduklarını mı söylüyorsunuz”

Warsh Mushaf’ında ise “yekulune” anlamı “onlar söylüyor” ayet su şekilde “Yoksa onlar, İbrahim, İsmail, İshak, Yakup ve esbâtin Yahudi yahut Hristiyan olduklarını mı söylüyorlar”

Ali Imran 81. ayet

Hafs Mushaf’ında “ateytüküm” anlamı “ben verdim”.

Warsh Mushaf’ında “ateynaküm” anlamı “biz verdik”

Araf. 57 ayet

Hafs Mushaf’ında “büsram” anlamı “iyi haber – müjde”. Ayetin anlamı :”Rüzgârları rahmetinin önünde müjde olarak gönderen O’dur”

Warsh Mushaf’ında “nüsram” anlamı “dağıtmak”. Ayetin anlamı: Rüzgârları rahmetinin önünde dağıtarak gönderen O’dur”

Daha çok bu şekilde farklılıklar var. Birkaç tanesine daha kısaca değinelim. Araf 144. ayette hafs Mushaf’ında “benim mesajlarım” Warsh Mushaf’ında “benim mesajım” Yunus 2. ayette hafs Mushaf’ında “büyücü-sihirbaz” Warsh Mushaf’ında “büyü-sihir” Yunus 33 ve 96. ayetlerde hafs Mushaf’ında “söz” Warsh Mushaf’ında “sözler”

Ayrıca bu Mushaflarda birçok harf tutmalıkları vardır. Mesela Bakara 72 ve 131. ayette Warsh Mushaf’ında fazladan “elif” harfleri vardır.

Hafs Mushaf’ında 6236 ayet vardır. Warsh Mushaf’ında ise 6214 ayet vardır. Bilinen diğer Mushaflar 6616 – 6217 – 6204 – 6226 ayetledirler. Ancak bu durum Mushafların farklı olduğu anlamına gelmiyor. Aynı Arapça yazıda bazıları 2 ayet var diyor, bazıları 3 ayet var diyor. Bazıları besmeleleri ayet kabul ediyor. Dolayısı ile ayet sayısı farkı Kur’an Mushaflarının farklı olduğu anlamına gelmiyor. Ama buradan şu önemli sonuç çıkıyor. Kur’an’da ayet numaraları ve sure numaraları kutsal değildir. Bu nedenle 19. mucizesi imanlıları veya Kur’an’da ayetleri sayıp aklınca bir şeyler bulan Ömer Çelakıl’ın Kur’an şifreleri kitabı hiçbir değer arz etmemektedir. Çünkü akıllarınca buldukları Kur’an şifreleri diğer Mushaflara uymamaktadır.

bartsimpson
15. July 2013, 04:47 PM
Güzel bir yazı olmuş teşekkürler...

Kaynağı link olarak belirtirsen daha iyi olur...

merdem
15. July 2013, 05:33 PM
Güzel bir yazı olmuş teşekkürler...

Kaynağı link olarak belirtirsen daha iyi olur...

Yaziyi buradan aldim Bart Kardesim.


http://mehmetselvi.wordpress.com/2012/10/03/kuranin-derlenmesi-suleyman-ates/