PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Türklerin allah’ı


merdem
31. May 2013, 12:23 AM
TÜRKLERİN ALLAH’I: (ARKAMIZI TOPLAYAN BİR TANRI) / Ahmet GÜNAYDIN
05 Eylül 2012 / Ahmet Günaydın, İktibaslar






1. Allah iyilik versin,

2. Allah’a emanet ol,

3. Allah akıl fikir versin,

4. Allah ıslah etsin,

5. Allah iyiliğini versin,

6. Allah kaza bela vermesin,

7. Allah dert verip derman aratmasın,

8. Allah şifa versin,

9. Allah kahretsin,

10. Allah korusun,

11. Allah bereket versin,

12. Allah çok versin,

13. Allah bol kazanç versin,

14. Allah bol müşteri versin,

15. Allah hayırlı müşteri versin,

16. Allah iyi insanlarla karşılaştırsın,

17. Allah karşılaştırmasın,

18. Allah uzun ömür versin,

19. Allah işini gücünü bozmasın,

20. Allah Nasıl bilirse öyle yapsın,

21. Allah Muvaffak (başarılı) etsin,

22. Allah’a hamd olsun,

23. Allah yolunu açık etsin,

24. Allah selamet versin,

26. Allah çuçuğuni alsın,

27. Allah mesut etsin,

28. Allah ayırmasın.

29. Allah kabul etsin,

30. Allah razı olsun,

31. Allah mahcup etmesin,

32. Allah hayırlı etsin,

33, Allah nazardan saklasın,

34. Allah gönlüne göre versin,

35. Allah imanını almasın,

36. Allah imandan kurandan ayırmasın,

37. Allah Nur içinde yatırsın,

38. Allah affetsin,

39. Allah riya saymasın,

40. Allah harama bulaştırmasın,

41. Allah bahtını açık etsin,

42. Allah hayırlı kısmet versin,

43. Allah hayırlı evlat versin.

44. Allah hayırlı eş versin,

45. Allah müstahakkını versin,

46. Allah acısın,

47. Allah görsün,

48. Allah duysun,

49. Allah kolaylaştırsın (kolaylık versin),

50. Allah yardım etsin (Allah yardımcın olsun),

51. Allah millete devlete zeval vermesin,

52. Allah vatanı milleti düşmandan korusun,

53. Allah doğru yoldan ayırmasın,

54. Allah gayretini artırsın,

55. Allah rahatlık versin,

56. Allah almasın elinden,

57. Allah kurtarsın,

58. Allah tamamına erdirsin,

59. Allah başa kadar versin,

59. Allah fırsat vermesin,

60. Allah azdırmasın,

61. Allah kavuştursun,

62. Allah şımartmasın.

63. Allah beterinden saklasın,

64. Allah esirgesin,

65. Allah kimsenin başına vermesin (düşmanımın bile),

66. Allah şaşırtmasın,

67. Allah başımızdan almasın,

68. Allah doyursun,

69. Allah bize bağışlasın,

70. Allah seni inandırsın,

71. Allah günah yazmasın,

72. Allah ta seni güldürsün,

73. Allah ağlatmasın,

74. Allah taş yapsın,

75. Allah göstermesin,

76. Allah utandırmasın,

77. Allah canını almasın,

78. Allah hayrını artırsın,

79. Allah yüzüne baksın

80. Allah hakkından gelsin,

81. Allah belanı versin,

82. Allah ayarlasın,

83. Allah denk getirsin,

84. Allah halletsin,

85. Allah yazdıysa bozsun,

86. Allah bu günümüzü aratmasın,

87. Allah göstermesin,

88. Allah sağlık, sıhhat versin,

89. Allah bizi ….. den eylesin,

90. Allah tevbe nasip etsin,

91. Allah sesini duysun,

92. Allah kaderini / bahtını güzel eylesin,

93. Allah dualarını kabul etsin.

94. Allah ağzının tadını bozmasın,

95. Allah’ım ne olur gol olmasın,

96. Allah’ım ne olur gol olsun,

97. Allah büyük söz söyletmesin,

98. Allah benzetmesin,

99. Allah şuradan şuraya gitmek nasip etmesin,

100. Allah görmeyi nasip etsin,

101. Allah’ım beni pişman et,

102. Allah pişman ettirmesin,

103. Allah yârin olsun,

104. Allah Ram’inizin bite’nı yükseltsin. (Ömer Öksüz)

……

Gündelik hayatımızda içinde Allah kelimesinin geçmediği cümle neredeyse kuramaz olduk. Bir ekmek almak için markete gittiğinizde en az 3 tane içinde Allah kelimesi geçen cümle kurulduğuna tanık olabilirsiniz. İlk bakışta bir dindarlık yansıması olarak değerlendirilebilecek bu kullanım acaba Tanrı açısından bakıldığında doğru mudur? Acaba yukarıda zikrettiğimiz beklentiler, O’nun görev ve sorumluluk alanına girer mi?

Tevrat’taki 10 emirden biri de : “rabbinin adını boş yere anmayacaksın” dır. Bu kadar yaygın kullanım bu emir ile çelişir mi? Bu konuda düşüncelerinizi ve de bildiğiniz, yazmayı unuttuğumuz dualar varsa yazmanızı rica ediyorum. Hepinize saygılar sunuyorum. Ahmet günaydın.

“Biraz Da Saygı Gerektir. Ne Saygısızlık Bu!

HUDA’YI KENDİNE KUL YAPTI, KENDİ OLDU HÜDA;”

pramid
31. May 2013, 08:16 AM
Bakara 224 Yeminlerinizden dolayı Allah'ı (O'nun adını), iyilik etmenize, O'ndan sakınmanıza ve insanların arasını düzeltmenize engel kılmayın. Allah işitir ve bilir.

NİSA 1. Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan ve ikisinden birçok erkekler ve kadınlar üretip yayan Rabbinizden sakının. Adını kullanarak birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'tan ve akrabalık haklarına riayetsizlikten de sakının. Şüphesiz Allah sizin üzerinizde gözetleyicidir.

Görülüyor ki tevrat tahrif edilmiş.

merdem
31. May 2013, 01:00 PM
Bakara 224 Yeminlerinizden dolayı Allah'ı (O'nun adını), iyilik etmenize, O'ndan sakınmanıza ve insanların arasını düzeltmenize engel kılmayın. Allah işitir ve bilir.

NİSA 1. Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan ve ikisinden birçok erkekler ve kadınlar üretip yayan Rabbinizden sakının. Adını kullanarak birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'tan ve akrabalık haklarına riayetsizlikten de sakının. Şüphesiz Allah sizin üzerinizde gözetleyicidir.

Görülüyor ki tevrat tahrif edilmiş.

Haklisin Güzel Kardesim, ama sadece dilde kalmamalidir dualarimiz, eylemlere gecirilmelidir.

Oturdugumuz yerden Rabbim bunu ver, Rabbim sunu yap demek yeterli degildir. Dualarimizi hayatimiza güzel hayirlarla, örnek hareketlerimizle tüm ictenlikle uygulamaliyiz.

Bu da var:

“Ey Musa biz, onlar durduğu sürece hiçbir zaman oraya girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin git, ikiniz savaşın. Biz burda duracağız.” (Maide Suresi, 24)


Selam ve dua ile.

pramid
31. May 2013, 01:50 PM
eylemlere gecirilmelidir.

ne yapalım?

mesela sen ne yapıyorsun bir örnek alalım ?

merdem
31. May 2013, 02:41 PM
ne yapalım?

mesela sen ne yapıyorsun bir örnek alalım ?

Elinde agir bir yükü olan yasli bir insana "Allah kolaylik versin" diyene kadar, elindeki yükü tasimaya yardimci olmali.

Ayakta duramayacak kadar halsiz birine "Allah yardimcisi olsun" diyene kadar, dinlenmesi icin bir yer gösterilmeli.

Sehitler ve mücahitler adina "Gece Namazlari" diye bir seyler uyduruyorlar, "Allah onlari korusun" diyene kadar, devlet öncülerinin barisi saglayacak kararlar almali, ah zavallilar vah zavallilar "Allah korunsun" diye oturduklari yerden dualari ile herkes korunmus olsa idi Irak, Suriye, Libya vb. korunurdu.

Ölülerine "Allah rahmet eylesin" demek yerine ölülerinin hayrina dokunacak sadakalar vermeleri, aci ökzüsü korumalari gerekir.

10 ev sahibi olup basinda bir catisi bulunmayana "Allah ona da versin" diyene kadar, bir evini ikram edebilir.

Kimsesiz cocuklar yuvalarindaki, yaslilar bakim evlerindeki, bakim altindaki özürleri görüp "Allah'a sükür halimize" demekle kalmayip, oradaki insanlarla temas kurup sevkat, alaka göstermeli, ihtiyaclari sorulmali.

Veyahutta oturdugumuz yerde haberleri olaylari izleyip sadece "Allah yardimcilari olsun, onlari zulümden korusun, onlara bol nimetler versin..." demekle yetinir, Allah'im! biz görüyoruz hallerini aciyoruz, Sende gör onlari diye herbirseyi Allah'a havale ederiz.

Öyle ya, madem dua da hayir var, sabahtan aksama kadar dua edelim. Belki Allah yardimcilar gönderir.

Allah'in Rahmeti sonsuzdur diyelim, sirk kosuyormuyuz kosmuyormuyuz mühim degil, nasil olsa herkese yeterli nimetler vermis, akil vermis, bizie düsmez paylastirmak! Demek ne kadar kolay degilmi Pramid Kardesim?

Öyle ya, herkesin isi gücü var, gecim derdi var, zamani yok.... nasil olsa dualarimiz var, gerisi mühim degil.

Yüce Allah'in Celle ve Celaluhu iyiyi kötüden, imanliyi imansizdan ayirmak icin sinavlaridir bunlar. Herkes o zaman kendi basinin caresine baksin mi diyelim? Cekilelim kabugumuza o zaman bari.

Kainat hergün gelismesine devam ediyor, ayetler inmeye devam ediyor.

Sözde kalan duanin kime ne faydasi var?

Sahitliklerimizde samimi miyiz, verdigimiz sözlerde duruyormuyuz?

Yoksa sözlü dualarimiz gibi dudaklarimizin ucunda mi kaliyor hepsi?


Selam ve dua ile.

bartsimpson
31. May 2013, 05:23 PM
Bu diyalog bana bir hikaye hatırlattı...

Bir gün, çelimsiz, küçük bir kız çocuğu sokağın köşesine oturmuş yiyecek, para ya da alabileceği herhangi bir şey için dileniyordu. Üzerinde yırtık pırtık giysiler vardı, yüzü gözü kir içinde perişan bir durumdaydı.

Küçük kız dilenirken, sokaktan genç, canlı ve iyi görünümlü bir adam geçti. Kızı fark etmişti ama belli etmemek için dönüp ikinci kez bakmadı. Büyük ve lüks evine, mutlu ve rahat ailesinin yanına geldiğinde, çok güzel hazırlanmış akşam sofrası onu bekliyordu. Fakat az sonra düşünceleri tekrar o yoksul kıza takılıverdi. Duyguları bir şeylere itiraz ediyordu. Sonra kolay yolu yeğledi ve itirazlarını Tanrı’ya yöneltti;

‘Böyle bir şeyin olmasına nasıl izin veriyorsun? Neden o küçük kıza yardım için bir şeyler yapmıyorsun, Tanrım?’

diye yakındı içinden.

Sonra ruhunun derinliklerinden gelen bir yanıt duydu;

‘Yaptım. Seni yarattım!’

merdem
31. May 2013, 06:07 PM
Bu diyalog bana bir hikaye hatırlattı...

Bir gün, çelimsiz, küçük bir kız çocuğu sokağın köşesine oturmuş yiyecek, para ya da alabileceği herhangi bir şey için dileniyordu. Üzerinde yırtık pırtık giysiler vardı, yüzü gözü kir içinde perişan bir durumdaydı.

Küçük kız dilenirken, sokaktan genç, canlı ve iyi görünümlü bir adam geçti. Kızı fark etmişti ama belli etmemek için dönüp ikinci kez bakmadı. Büyük ve lüks evine, mutlu ve rahat ailesinin yanına geldiğinde, çok güzel hazırlanmış akşam sofrası onu bekliyordu. Fakat az sonra düşünceleri tekrar o yoksul kıza takılıverdi. Duyguları bir şeylere itiraz ediyordu. Sonra kolay yolu yeğledi ve itirazlarını Tanrı’ya yöneltti;

‘Böyle bir şeyin olmasına nasıl izin veriyorsun? Neden o küçük kıza yardım için bir şeyler yapmıyorsun, Tanrım?’

diye yakındı içinden.

Sonra ruhunun derinliklerinden gelen bir yanıt duydu;

‘Yaptım. Seni yarattım!’

Ben de bunu anlatmak istiyorum, neden Allah'im, Sen onlara da ver, Sen onlari koru, Sen onlara yardimci ol.... gibilerinden sorgular, dualar bostur.

Her zaman da derim; Öksüzleri koruma konusunda bilhassa "Allah isteseydi.... "diye söze baslayan insan disi varliklar kime nasil yardim etmeleri geldigini sözüm ona bilemezler, ama köpekleri öldügünde yeni bir köpegi nereden temin edeceklerini avuclarinin ici gibi bilirler!

Bakara /44 :
Siz insanlara birr'i buyuracaksınız da kendinizi umursamayacak mısınız? Oysaki Kitab'ı okuyup duruyorsunuz. Hâlâ akletmeyecek misiniz?

177: "Yüzlerinizi doğu ve batı yönüne çevirmeniz “birr/iyi adamlık” değildir. Ama “birr/iyi adamlar”, Allah'a, Âhiret Günü'ne/Son Gün'e, meleklere, Kitab'a, peygamberlere inanan; malını akrabalara, yetimlere, miskinlere, yolcuya ve dilenenlere ve özgürlüğü olmayanlara, Allah'a/mala/vermeye sevgisi olmasına rağmen veren ve salâtı ikame eden [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumları oluşturan-ayakta tutan], zekâtı/vergiyi veren kimselerdir. Ve de sözleştiklerinde, sözlerini tastamam yerine getiren, sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreden kimselerdir. İşte onlar, özü-sözü doğru olanlardır. Ve işte onlar, Allah'ın koruması altına girmiş kişilerin ta kendileridir."

Âl-i Imran / 92: Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça asla birre/“iyi adamlık” mertebesine eremezsiniz. Ve siz, her neyi bağışlarsanız kesinlikle Allah, onu en iyi bilendir.

“Takva” sözcüğünün anlamdaşı durumunda olan “ برّ Birr” sözcüğü geniş anlamıyla; “her türlü hayır ve iyilik işlerinde genişlik, ihsan, itaat, doğruluk, bol bol iyilik” demektir. Yani bu sözcük, her türlü iyiliği, ihsanı ve hayırlı davranışı kapsamaktadır.