PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Daha Kur'ân ne desin!


merdem
29. May 2013, 03:39 PM
Daha Kur'ân ne desin!



Ey insan! Yaşıyorken, hem de Kur'ân çağında;
Çırpınıp duruyorsun, cehâlet batağında.
Kalbin katı.. Gözün kör.. Başın kibir dağında.
Kur'ân sana gel diyor, bak bendedir adresin.
Ey eşref-i mahlûkat!.. Daha Kur'ân ne desin!..

Özgürce seçmen için, iki yoldan birini;
Apaçık bildiriyor, bütün âyetlerini.
Ya Peygamber, ya şeytan.. Seç diyor rehberini;
Öyle seç ki; sırattan rüzgar gibi geçesin,
İlle şeytan diyorsan.. Daha Kur'ân ne desin!..

Ya Cennet bahçesidir, ya ateştir o mezar,
Mekân var mı dünyada, öyle derin, öyle dar?
Hiçbir şey yakın değil, insana ölüm kadar.
Diyor ki; hesabı var, aldığın her nefesin;
Mezarlar konuşurken..Daha Kur'ân ne desin!..

Malın, mülkün, şöhretin, dünyada herşeyin var;
Ya dünyadan Rabb'ine, götürecek neyin var?
Bana yeter diyorsan, şu üç günlük îtibar;
Bir dördüncü gün var ki; çok çetindir bilesin,
Bunlar masal diyorsan.. Daha Kur'ân ne desin!.

Âyet diyor ki; eğer, dağa inseydi Kur'ân;
Paramparça olurdu.. Dağ, Allah korkusundan.
Hangi insan durup da, ibret almaz ki bundan?
Sen ki, bir dağ yanında, ne kadar da cücesin,
Haddini bilmen için.. Daha Kur'ân ne desin!..

O münezzeh ruhundan, ruh vermekle insana;
Erişilmez bir şeref, bahşetti Allah sana,
Ne kadar sevdiğini, buradan anlasana !
Sen ki; taparcasına, kendine kul kölesin,
Nefsini put yapana.. Daha Kur'ân ne desin!..

Bir gün var ki; çok yakın, dağların yürüdüğü,
Göklerin, güneşleri önünde sürüdüğü,
Kâinatı toz duman, dehşetin bürüdüğü;
Kıyâmet senaryosu, oyun değil bilesin;
Hâlâ ürpermiyorsan.. Daha Kur'ân ne desin!..

O büyük mahkemede, bütün diller susacak;
Konuşacak bu defa, göz, kulak, el, kol, bacak.
Uzuvlar birer birer, haramları kusacak;
Açılacak önünde, defterleri herkesin;
Kendine gelmen için.. Daha Kur'ân ne desin!..

O gün, buyruk verenler, buyruğa baş eğecek,
Cehennem öfkesinden, köpürüp kükreyecek,
Ve doldun mu dedikçe, daha yok mu diyecek;
Yandıkça o deriler, değişecek bilesin;
Hâlâ secde yok ise.. Daha Kur'ân ne desin!..

Gör ki, dünya sırtında, nice insan taşıyor;
Kimi yaşarken ölmüş, kimi ölmüş yaşıyor.
Kimi Arş-ı Âlâ'ya dolu dizgin koşuyor;
İşte Cennet.. İşte sen.. Gayret et ki giresin;
Ey! Eşref-i mahlûkat!.. Daha Kur'ân ne desin!..



CENGİZ NUMANOĞLU

(2002)

merdem
30. May 2013, 12:33 AM
Bu Kardesimizin eline saglik olsun, ne mükemmel bir sekilde dile getirmis, yapilmasi lazim gereken hayati bir önem tasiyan unsurlara ulasma yollarini.

Keske Kur'an'a sorsalardi nüfus cüzdanlarina ISLAM yazmadan evvel :)






KUR'ÂN'A SORSAYDIN EĞER...

Önce, İnsan kimliğini alırdın,
Sonra, İrfan adresini bulurdun,
Ve Allah'ın, hâlifesi olurdun;
Kendini.. Kur'ân'a sorsaydın eğer..


Hâkk dîni'ne, hurâfeler katmazdın,
Zanlarla hükmetmez, küfre batmazdın,
Dünya için, âhireti satmazdın,
İslâm'ı.. Kur'ân'a sorsaydın eğer..


Kalbin kararmazdı, öfkeyle kinle,
Savaşırdın.. Önce, kendi cehlinle.
Alay eder miydin, bu Yüce Dîn'le,
Haddini.. Kur'ân'a sorsaydın eğer?


Yıllarca ecdâdı suçladın durdun,
Geri kalmışlığı, İslâm'a yordun.
Oysa ki; en önde, sen koşuyordun;
Ahlâkı.. Kur'ân'a sorsaydın eğer...


Öyle bir mîras ki, bu toprak sana;
Borçlusun, dökülen her damla kana.
İflâs eder miydin, edepten yana;
Vefâyı.. Kur'ân'a sorsaydın eğer?


Hele gör.. O cimri, zengin kimseyi;
Korkar fakirlikten, sıkar keseyi..
Bilirdin.. Vereni bu vesveseyi;
Şeytanı.. Kur'ân'a sorsaydın eğer...


Evlât yetiştirdin, bin türlü nazla,
Hiç tanıştırmadın, oruç, namazla,
Yine bakar mıydın, mâziye hazla;
Vebâli.. Kur'ân'a sorsaydın eğer?


Asık çehrelerde, endişe hüzün,
En yakın dostuna, geçmiyor sözün.
Gülmez olur muydu, o güzel yüzün;
Sevgiyi.. Kur'ân'a sorsaydın eğer?


Söndükçe gün be gün, Allah inancı,
Özünde başladı, bir büyük sancı.
Olur muydu, ana, oğul yabancı;
Saygıyı.. Kur'ân'a sorsaydın eğer?


Emâneti hiç vermedin ehline,
Bedenler bulandı, rüşvet zehrine
Düşer miydin, bu hüsrâna sen yine;
Ehlini.. Kur'ân'a sorsaydın eğer?


Nefsine kul oldun, servette malda,
İçkide, zinâda, kumarda, falda.
Bu haram meyveler, kalırdı dalda;
Cenneti.. Kur'ân'a sorsaydın eğer...


Bir nefesin bile, hesabı çetin,
Ya hesabı nedir.. Bunca nîmetin?
Vallahi kalmazdı, zerre gafletin;
Mîzânı.. Kur'ân'a sorsaydın eğer...


Her musîbet.. Aslında bir îkazdı,
Görmedin mi? Nefsin, verdikçe azdı.
Bu servet gemisi, yoksa batmazdı;
Zekâtı.. Kur'ân'a sorsaydın eğer...


Amelsiz ilimden, kime ne fayda!..
İlimsiz ameller, geçmiyor kayda.
Bulurdun... Ahlâka müşterek payda;
Resûl'ü.. Kur'ân'a sorsaydın eğer...


Bayramdan bayrama, secde etmekle,
''Kurtuldum'' diyorsan, hükmünü bekle,
Borcu siler miydin, bu iki çekle;
İbrâyı.. Kur'ân'a sorsaydın eğer?..


O cehennem dehşetine şaşardın,
O azâbı görmüş gibi yaşardın,
Secde secde, af peşinde koşardın;
Namazı.. Kur'ân'a sorsaydın eğer...


Şereftir, yücelten, dünyada ferdi,
Öpülen etekler, kime ne verdi?
Kullar sevmese de, Allah severdi;
Rütbeyi.. Kur'ân'a sorsaydın eğer...


Aynalara bakıp, telâş etmezdin,
Biten her gününle, sen de bitmezdin,
Dost'a böyle, elleri boş gitmezdin,
Ölümü.. Kur'ân'a sorsaydın eğer...


Bu felsefî serapları geçerdin,
Damlasına.. Ömrü bedel biçerdin,
Can suyunu, kaynağından içerdin;
Pınarı.. Kur'ân'a sorsaydın eğer...


Başka geçit vermez, bu yol, bu devrân;
İlle de, ille de, ille de Kur'ân.
Vallahi durmazdın, Sırat'ta bir an;
Kur'ân'ı.. Kur'ân'a sorsaydın eğer...



CENGİZ NUMANOĞLU

(1995)