PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Allah bana sorsa...


kuman
15. May 2013, 05:41 PM
Allah bana sorsa kimleri cehenneme İLK atalım diye, sayacağım kişileri size açıklamayı bir borç bilirim.
Hacıyı - Hocayı - Şehy - İmam - İlahiyat prof,doç,asistanı öğrencisi,yazarı,alimi - Kuranı bildiğini sanıp açıklayanı.

İkinci olarak diye sorsa zulum karşısında Kıyam Etmeyenleri,

Üçüncü olarak diye sorsa Zulme dur demeyeni

Dördüncü olarak kimi dese Zulmü duymak istemeyenleri

Altıncı diye sorsa Zulme ortak olanları

Yedinci diye sorsa Zalimleri



Kimleri cennete koyalım diye sorsa Çocukları derim.

merdem
15. May 2013, 06:11 PM
Allah bana sorsa kimleri cehenneme İLK atalım diye, sayacağım kişileri size açıklamayı bir borç bilirim.
Hacıyı - Hocayı - Şehy - İmam - İlahiyat prof,doç,asistanı öğrencisi,yazarı,alimi - Kuranı bildiğini sanıp açıklayanı.

Kimleri cennete koyalım dese ;
İnançlı olup vicadani ile hareket eden HALKI derim. Halkatan olmayanların hepsi cehenneme derim.



Kur’an’ı Kur’an ile anlama faaliyetinde “mana” lafızda aranacağı için, kimi zaman metnin hermenötik imkânlarını zorlamak ve onu hiç konuşmadığı konularda konuşturmak kaçınılmazdır. Nitekim İslam tefsir tarihinde kasıtlı veya kasıtsız olarak Kur’an’ı her şey hakkında
konuşturmanın sayısız örneğine rastlamak mümkündür. Basra kadısı Ubeydullah b. el
-Hasen’in (ö. 168/785) şu sözleri Kur’an’ı salt lafızmana ekseninde anlayıp yorumlamanın ne tür sonuçlar doğuracağı konusunda hem çok öğretici hem de ibret vericidir: “Kur’an ihtilafa delalet eder. ‘Kader diye bir şey yoktur’ görüşü doğrudur; çünkü Kur’an’da bu görüşün dayanağı mevcuttur. Sınırsız ilâhî irade karşısında insan iradesinden söz edilemeyeceği (cebr)görüşü de doğrudur; zira Kur’an’da bu görüşün dayanağı da mevcuttur. Her kim bu iki görüşten birini savunursa isabet kaydetmiş olur; çünkü bir ayet iki farklı anlam boyutuna sahip
olabilir ve birbirine zıt iki manaya hamlolunabilir... Her kim zina eden bir kimseyi müminolarak nitelendirirse isabet etmiş olur. Buna mukabil zinakârı kâfir olarak nitelendiren kimse de isabet etmiş olur. Öte yandan, ‘Zinakâr ne mümindir ne kâfirdir; gerçekte o fasıktır’ diyen kimse de haklıdır. ‘Zinakâr ne mümindir ne kâfirdir; o münafıktır’ diyen kimse de haklıdır.
‘Zinakâr müşrik değil, kâfirdir’ diyen kimse de haklıdır; keza, ‘Zinakâr hem kâfir hem müşriktir’
diyen kimse de haklıdır. Çünkü Kur’an bütün bu farklı anlamlara delalet etmektedir.”

Sormayacagina göre.... Allah en iyi isitendir, en iyi bilendir...

Allah neyi bilir neyi bilmez diye tartismalarimiz yetmemis gibi, bir de kimi atese atar kimi atmaz tartismasi olusturmayalim.

Biz kulluk vazifemizi hakkiyla yerine getirecek olursak, yüce adalet sahibi Rabbimiz de elbette hakkiyla hüküm verecektir.

Zamanimizda kitaplar, videolar, internet dolayisiyla eskilere nazaran daha fazla arastirma imkanimiz var.

Günümüzde halen atalarinin dininden gidenlerin durumlari acaba nasil olacaktir diye sormak lazim esasinda. Ellerindeki imkanlari kullanmayip isin kolayina gidenler, sorup sorusturmadan lap diye önüne konulanda karar kilanlar, bunlar o hocalardan, seyhlerden, imamlardan, ilahiyatcilardan az suclu degildirler.

Aklini kullanmayanlar da akillarini kiraya verenlerde ayni sekilde suclulardir.

Kimse kimsenin günahini yüklenmez, gecmistekiler yaptiklarindan kendileri sorulacaktir, biz de kendi yaptiklarimizdan sorulacagiz.

Hersey ortada, isteyen istedigini secer.

Ancak gercekleri örtenlere Rabbimiz lanet eder ve lanet edenlerin lanetleri de dahil edilir.

Kuman Kardesim, sen bu gün aklini kullanmamis olsaydin gerceklere ulamazdin. Haksizliga karsi icinde burukluk olusuyorsa, zaten dogru yoldasindir.

Lakin durumundan hic rahatsiz olmayanlar yok degil, iste o kisilere ne anlatirsan anlat akillarini peynir ekmekle yemis olduklari icin seni anlamazlar, hatta seni suclarlar üstüne üstlük. O seyhler, hocalar, imamlar vs. bu türden insanlarin cobani olmuslardir.

Seytana fazla bir is düsmüyor, yardimcilari cok.:p

Selam ve dua ile.













.

dost1
15. May 2013, 06:26 PM
Selamun aleyküm! Değerli Kuman Kardeşim!

Allah bana sorsa kimleri cehenneme İLK atalım diye, sayacağım kişileri size açıklamayı bir borç bilirim.
Hacıyı - Hocayı - Şehy - İmam - İlahiyat prof,doç,asistanı öğrencisi,yazarı,alimi - Kuranı bildiğini sanıp açıklayanı.

İkinci olarak diye sorsa zulum karşısında Kıyam Etmeyenleri,

Üçüncü olarak diye sorsa Zulme dur demeyeni

Dördüncü olarak kimi dese Zulmü duymak istemeyenleri

Altıncı diye sorsa Zulme ortak olanları

Yedinci diye sorsa Zalimleri



Kimleri cennete koyalım diye sorsa Çocukları derim.

Cehenneme atılmalarını önereceğiniz "Hacıyı - Hocayı - Şehy - İmam - İlahiyat prof,doç,asistanı öğrencisi,yazarı,alimi" içerisinden müşrik ve kafirler olabileceği gibi müşrik ve kafir olmayan günahkarlar da olabileceğini akıldan çıkarmamak gerekir diye düşünüyorum.

Alemlerin Rabbi olan Yüce Allah, ebedi olarak cehennemine koyacaklarının kimler olduklarını bildirmiş.

Bakara suresi âyet 39:

"Küfre sapıp âyetlerimizi yalanlayalar ise, ateş ehlidirler, onlar orada (ebedi olarak) kalıcıdırlar."

Al-i Imran suresi âyet 116:

"İnkar eden kimselerin malları ve çocukları, Allah`tan yana, onlara bir fayda vermeyecektir. İşte onlar ateş ehlidirler, onlar orada (ebedi olarak) kalıcıdırlar."

Bakara suresi âyet 161, 162:

"İnkar edip de o halde ölenler var ya, işte, Allah`ın, meleklerin, insanların hepsinin lâneti onlaradır. Onlar lanette (ebedi olarak) kalıcıdırlar. Onlardan azab hafifletilmez ve onlara bakılmayacaktır da"

Tevbe suresi âyet 68:

"Allah, münafık erkek ve kadınlara ve inkarcılara, ebedi kalacakları cehennem ateşini va`detmiştir. O, onlara yeter. Allah onlara lânet etmiştir! Ve onlara kalıcı bir azab vardır."

Zümer suresi âyet 71, 72:

"İnkar edenler, bölük bölük cehenneme doğru sürülür. Nihâyet oraya vardıklarında kapıları açılır; bekçileri onlara: "Size içinizden Rabbinizin âyetlerini okuyan ve bugüne ka-vuşacağınızı ihtar eden peygamberler gelmedi mi" derler. Onlar: "Evet geldi, lakin azab sözü inkarcılara hak olmuştur" derler. Onlara: "Ebedi olarak) kalacağınız cehennemin kapılarından girin; böbürlenenlerin durağı ne kötüdür!" denir."

Mümin suresi âyet 69-76:

"Allah`ın âyetleri üzerinde tartışanları görmez misin? Nasıl da döndürülüyorlar? Kitabı ve peygamberlerimize gönderdiklerimizi yalanlayanlar elbette bileceklerdir. Boyunlarında halkalar ve zincirler olarak kaynar suya sürülür, sonra ateşte yakılırlar. Sonra onlara: "Allah`ı bırakıp da koştuğunuz ortaklar nerededir?" denir. Onlar: "Bizden uzaklaştılar; hayır; biz zaten önceleri hiç bir şeye kulluk etmiyorduk" derler. İşte Allah inkarcıları böyle saptırır. Onlara: "İşte bu, yeryüzünde haksız yere şımarmanız ve böbürlenmenizden ötürüdür. (Ebedi olarak) kalacağınız cehenneme kapılarından girin" denir. Büyüklenenlerin durağı ne de kötüdür!"

Cinn suresi âyet 23:
"Benim yaptığım yalnız, Allah katından olanı, O`nun gönderdiklerini tebliğdir. Allah`a ve peygamberine kim karşı gelirse ona, içinde ebedî/sonsuz ve temelli kalınacak cehennem ateşi vardır."

Nisa suresi âyet 93:
"Kim bir mü`mini kasten öldürürse cezası, içinde (Ebedi olarak) kalmak üzere cehennemdir. Ve Allah ona gazap etmiş, lânetlemiş ve onun için büyük azap hazırlamıştır."

Nisa suresi âyet 14:

"Kim Allah`a ve Peygamberine baş kaldırır ve yasalarını aşarsa, onu, içinde (ebedi olarak) kalmak üzere cehenneme sokar. Ve alçaltıcı azap onun içindir."

Furkan suresi âyet 68, 69:

"Onlar, Allah`ın yanında başka ilah tutup ona yalvarmazlar. Allah`ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar. Ve zina etmezler. Kim bunları yaparsa, cezasını bulur. Kıyamet günü azabı kat kat olur, orada, alçaltılarak ebedi olarak kalır."

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.

kuman
15. May 2013, 06:40 PM
Halil bey bu bir protestodur.
Protestolarda suçlu sussuz aranmaz zaten o benim işim değildir. Eğer kim suçlu kim suçsuz diye bakacaksanız bu protesto olmaz. Yeter artık demenin bir başka yorumlamasıdır benim yazdıklarım. Yoksa kalkıp Allahın işine ben karışacak değilim (yoksa bu kadar saf mı duruyorum)

kuman
15. May 2013, 06:47 PM
....

dost1
15. May 2013, 11:41 PM
Selamun Aleyküm! Değerli Kuman Kardeşim!

Halil bey bu bir protestodur.
Protestolarda suçlu sussuz aranmaz zaten o benim işim değildir. Eğer kim suçlu kim suçsuz diye bakacaksanız bu protesto olmaz. Yeter artık demenin bir başka yorumlamasıdır benim yazdıklarım. Yoksa kalkıp Allahın işine ben karışacak değilim (yoksa bu kadar saf mı duruyorum)

Yazımı;Allah'ın işine karışıp karışmamanızla, saf olup olmamanızla ilgili değil sadece yazdığınıza katkım olsun diye yazdım.

Protesto: "Bir davranışı, bir düşünceyi, bir uygulamayı haksız, yersiz, gereksiz bularak karşı çıkma, kabul etmeme. Bir davranışı, bir düşünceyi, bir uygulamayı haksız, yersiz, gereksiz bularak karşı çıkma, kabul etmeme."

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.

kuman
16. May 2013, 04:44 PM
Sinirle kalkan özür diler oturur.

Ancak ciddi anlamda İlahiyatçılar canımı sıkıyor. Kimi okusam neyi araştırsam farklı konuşmalar ve diğerlerini yerme karşıma çıkıyor.
Her kafadan bu kadar çok farklı ses çıkması hayra alemet değil diye düşünüyorum. Araştırma yapasım da gelmiyor öğrenesim de gelmiyor.
Kuran hakkında bu kadar farklı yorum yapılması canımı sıkıyor.

Elimizde bir kitap var ve peygamberin ölümünden 100 sene sonra yazılmaya başlanan dini bilgiler içeren kitaplar var.

Evet kurana mana vermek bizim haddime değil. Ancak yaşama mana vermek bize bırakılmış.
Biz Anlamadan önce yaşamaya bakmamız gerekir diye düşünüyorum artık gerisi Allaha kalmış.

merdem
16. May 2013, 05:36 PM
Sinirle kalkan özür diler oturur.

Ancak ciddi anlamda İlahiyatçılar canımı sıkıyor. Kimi okusam neyi araştırsam farklı konuşmalar ve diğerlerini yerme karşıma çıkıyor.
Her kafadan bu kadar çok farklı ses çıkması hayra alemet değil diye düşünüyorum. Araştırma yapasım da gelmiyor öğrenesim de gelmiyor.
Kuran hakkında bu kadar farklı yorum yapılması canımı sıkıyor.

Elimizde bir kitap var ve peygamberin ölümünden 100 sene sonra yazılmaya başlanan dini bilgiler içeren kitaplar var.

Evet kurana mana vermek bizim haddime değil. Ancak yaşama mana vermek bize bırakılmış.
Biz Anlamadan önce yaşamaya bakmamız gerekir diye düşünüyorum artık gerisi Allaha kalmış.

Degerli Kardesim Kuman,

Farkli görüslerin, düsüncelerin, anlamlarin olmasi gayet normaldir.

Herkes ayni seyleri paylasmis olsa hayatin ne gibi bir özelligi kalirdi, monoton can sikici bir durum ortaya cikardi.

Mühim olan bu farkliliklari degerlendirmektir. Tabii ki biraz yorucu olacaktir, ama bu yolla hic olmazsa insanlar kendi akillarini kullanarak kendileri kararlar vermek zorundadirlar.

Biz insanlar bir ari bir karinca sürüsü degiliz, bir reise uyup hersey basimizin üstü diyemeyiz. Ki bu yüzden degilmidir diktatörlere karsi ayaklanmalar. Firavuna karsi isyanlar.

Bir aile reisi bir hükümet idarecisi her zaman hakli olamaz. Bir fikir bir konu ortaya konuldugu zaman her bir kafadan ayri bir ses cikacak olursa, demek ki ortada bir görüs ayriligi vardir ve bu ayrilik yeri geldiginde bir ikinci aile üyesinin yeri geldiginde 110 devlet adaminin görüsleriyle karsilastirilir ve en uygun olanina bas vurulur.

Son elcinin sözlerine bile "Bu vahy midir yoksa senin sahsi görüsün müdür " diye sorulmustur, vahy ise "amenna" hic itirazsiz kabul edilmis, anlasilmadigi durumlarda devamini bir soru takip etmistir ve Rabbimiz tarafindan en güzel sekilde izah edilmistir. Son elcinin kendi görüsü hususunda sahabeler arasinda daha güzel fikir ortaya atildiginda itirazsiz kabul edilmistir.

Kur'an ayetleri kainatin ayetleriyle beraber degerlendirildigi zaman gayet anlasilir bir durum ortaya cikar.

Lakin degisik kafalardan degisik görüslerin olusmasi da normaldir, ilahiyatcilar da ölümlü insanlardir, onlar da hata yapabilirler. Yasadiklari ortama, eskiden beri gelen aliskanliklarina/geleneklerine takilarak eksik/yanlis meallendirme yapabilirler, insanoglu her zaman icin bir seylerin tesiri altinda kaliyor ve kararlarinda hic farkinda olmadan suuraltinda yerlesen fikirlerinin/görüslerinin etkisinden kurtulamiyorlar.

O yüzden denir ki, Kur'an okurken her türlü yabanci düsüncelerden uzak olarak huzurlu bir halde seytanin vesveselerinden uzaklasarak yaklasmali Kur'an a.

Insanoglu ayni tabiatin kanunlari gibi; yercekimi kuvveti ve uydularin dönmelerinden dolayi sularin gün be gün cekilmeleri ve yükselmeleri, daglarin esnekligi vb. gibi aynen insanoglunun suuru da devamli gelisme devresinde olmalidir. Bir tek düsünceye/görüse takilmamali, incelemeli, arastirmali, okumali ve dinlemelidir ki en uygun olani bulabilsin.

Takma Kardesim kargasaliga kafani. En güzeli senin bu kargasaligi fark etmendir, demek düsünebiliyorsun ve aradaki farkliliklari görebiliyorsun. Dogru bir yol üzerindesin, kafani calistiriyorsun.

Seni sikacak ve yorucu olacak olsa da bikmadan devam et yoluna. Israrli ol ve sabirli ol.

Sana kolaylik ve basarilar dilerim Kardesim, kendini gelistirmede her türlü imkandan faydalanman dileklerimle.

Selam ve dua ile.

bartsimpson
16. May 2013, 09:50 PM
Sinirle kalkan özür diler oturur.

Ancak ciddi anlamda İlahiyatçılar canımı sıkıyor. Kimi okusam neyi araştırsam farklı konuşmalar ve diğerlerini yerme karşıma çıkıyor.
Her kafadan bu kadar çok farklı ses çıkması hayra alemet değil diye düşünüyorum. Araştırma yapasım da gelmiyor öğrenesim de gelmiyor.
Kuran hakkında bu kadar farklı yorum yapılması canımı sıkıyor.

Elimizde bir kitap var ve peygamberin ölümünden 100 sene sonra yazılmaya başlanan dini bilgiler içeren kitaplar var.

Evet kurana mana vermek bizim haddime değil. Ancak yaşama mana vermek bize bırakılmış.
Biz Anlamadan önce yaşamaya bakmamız gerekir diye düşünüyorum artık gerisi Allaha kalmış.

Yanlış...

Kuran'a mana vermek, anlamaya çalışmak, bal gibi de haddimizedir ve kul olarakta boynumuzun borcudur...

Çünkü...

Bakara (185) İnsanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur'an'ın kendisinde indirildiği...

Enam (157) Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi. Biz onların okumalarından habersiz idik" demeyesiniz, yahut, "Eğer bize kitap indirilseydi biz onlardan daha çok doğru yolda olurduk" demeyesiniz, diye bu Kur'an'ı indirdik. İşte size Rabbinizden açıkça bir delil, bir hidayet ve bir rahmet geldi. Artık Allah'ın âyetlerini yalanlayan ve onlardan çeviren kimseden daha zalim kimdir!? İnsanları âyetlerimizden alıkoymaya kalkışanları, yapmakta oldukları engellemeden dolayı azabın en kötüsü ile cezalandıracağız.

Kasas (87) Allah'ın âyetleri sana indirildikten sonra, sakın seni onlardan çevirmesinler. Rabbin'e çağır ve sakın Allah'a ortak koşanlardan olma!

kuman
17. May 2013, 12:00 AM
Bart kardeş,
Benim üstünde durduğum konuda bu zaten direk yazıyorsun YANLIŞ...

Gözünüzü seveyim anlayamıyorum nasıl bu kadar KESİN konuşabiliyorsun ?
Kuran ayeti gösterince haklı olup kesin konuşabiliyorsan aynı yada farklı ayetleri gösterip senin gibi kesin konuşan insanlar var ve bu kişiler tamamen zıt şeyler söylüyor ben zaten buna karşıyım.
Örnek;
''Meallerdeki yanlışlıktan dolayı kişiler yanlış yorumluyor oysa o ayetin doğru meali şu ......
Umarız o arkadaşlar meali bu yanlış şekilde vermelerin sebebi bilgisizliktir yoksa kafir olurlar cümlenin devamı (BAZEN) Allah en iyisini bilendir.''

BAştan aşağı bozuk anlamlı cümle karşısında söylenen şeyi kesin yanlış diyor doğruyu kendi söylüyor, bunu emin bir şekilde yapıyor çünkü Kurana bakıyor , Sonunda kesin doğru olduğunu bilmesine karşın Allah en doğruyu bilendir diyor. Cümle her açıdan kendiyle çelişiyor.

Şahsına söylenen bir şey yok sadece durum bu.

( BEnde yorum yapıyorum yorumuma göre konuşuyorum bu gayet normal ama ben konuşurken kimseyi yanlış kabul edip kendi doğrumu kesin olarak söylemiyorum. Ancak buna rağmen Kuranı kendime uydurduğum söyleniyor ben bunu anlamıyorum ben kendime uyduruyorum sen Kurana hangi kıstasa göre? )

Umarım başınızı ağırtmamışdır fazla bu bilgisizlikle...

gul
17. May 2013, 01:49 AM
belki size zümer 18 faydalı olabilir bu konuda

(şu) söylenen her sözü (dikkatle) dinleyen ve onların en güzeline uyan (kullarım)a: (çünkü) Allah’ın hidayetine mazhar olanlar onlardır ve onlar (gerçek) akıl iz’an sahipleridir!

ben size kendimden örnek veriyim liseye giderken evde olan bi mealden kuranı okumaya başladım kadınları dövün hırsızların elini kesin diye bi ayet okudum o anda kitabı elimden bıraktım ve uzun bi sürede ilgilenmedim, bu yazılanları rabbime yakıştırmadım ve kabul etmedim o zamanlar bizim evimizde henüz bilgisyar da yoktu bu konularda gerekli araştırmayı yapıcak bi ortamım da yoktu anlıcağınız farklılıkların olmasıda güzel en doğruyu biz bulucaz bu yönde allahın yol göstermeside var aklınızı kullanın düşünün sorgulayın ve sözlerin en güzeline uyun

bartsimpson
17. May 2013, 02:36 AM
Bart kardeş,
Benim üstünde durduğum konuda bu zaten direk yazıyorsun YANLIŞ...

Gözünüzü seveyim anlayamıyorum nasıl bu kadar KESİN konuşabiliyorsun ?
Kuran ayeti gösterince haklı olup kesin konuşabiliyorsan aynı yada farklı ayetleri gösterip senin gibi kesin konuşan insanlar var ve bu kişiler tamamen zıt şeyler söylüyor ben zaten buna karşıyım.
Örnek;
''Meallerdeki yanlışlıktan dolayı kişiler yanlış yorumluyor oysa o ayetin doğru meali şu ......
Umarız o arkadaşlar meali bu yanlış şekilde vermelerin sebebi bilgisizliktir yoksa kafir olurlar cümlenin devamı (BAZEN) Allah en iyisini bilendir.''

BAştan aşağı bozuk anlamlı cümle karşısında söylenen şeyi kesin yanlış diyor doğruyu kendi söylüyor, bunu emin bir şekilde yapıyor çünkü Kurana bakıyor , Sonunda kesin doğru olduğunu bilmesine karşın Allah en doğruyu bilendir diyor. Cümle her açıdan kendiyle çelişiyor.

Şahsına söylenen bir şey yok sadece durum bu.

( BEnde yorum yapıyorum yorumuma göre konuşuyorum bu gayet normal ama ben konuşurken kimseyi yanlış kabul edip kendi doğrumu kesin olarak söylemiyorum. Ancak buna rağmen Kuranı kendime uydurduğum söyleniyor ben bunu anlamıyorum ben kendime uyduruyorum sen Kurana hangi kıstasa göre? )

Umarım başınızı ağırtmamışdır fazla bu bilgisizlikle...

Sevgili Kuman siz tercümeye yorumlara ve meallere takılmış kalmışsınız. :)

Onlarda önemli tabi ki ama 1. derecede değil...

Merak etmeyiniz bizde bir zamanlar öyleydik...

Hatta ben "0" numara kör cahil, hiç arapça bilmem...

Forumda "ZİKR" ile ilgili konuları ve konuşmaları aratınız, benimde müdahil olduğum ve ağabeylerimizin değerli katkıları olan yazıları okuyunuz.

Sonra tekrar konuşalım.

Sevgi ile kalın

ates demir
17. May 2013, 08:56 PM
Sevgili kuman
Herşeyi birazcık bir kenara bırak ve şunu düşün
Seni iyiye/doğruya/güzele çağıran kim?
Seni kötüye/yanlışa/çirkine çağıran kim?
Ve daha önemlisi bu çağrılardan hangisine uyuyorsun?
Kuman; araştırman ilgi duyman araman ne güzel bir yol, ne harika bir uğraş...
Bil kuman, bilmek önemli. Bilmek için çabalaman bile takdire şayan.
Sevgiyle