PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Yetmez ama evet !!!


dost1
4. May 2013, 06:32 PM
Selamun Aleyküm! Değerli Kardeşlerim!

Sizlerle paylaşmak istedim.

YETMEZ AMA EVET !!!

Midenize kramp girmeden asagidaki yaziyi okuyabilir misiniz bilmiyorum. Ama isimleri okuyun derim. Unutmamak icin.
Her meslekten, her yaştan, az önce hepsi başı bağlı, şişman bir kadına bir miktar para ödediler ve kadın onlara tembih etti:

- Kız 13 yaşında, bekaretini henüz kaybetmedi, kaybetmesi bizim başımızı belaya sokar, ona göre muamele edin.
Her meslekten, her yaştan erkek kalabalığı bu sözler üstüne başını sallıyor.
Onlar ne yapacaklarını bilirler. Onlar erkek!
Teker teker, birbirlerinin sırasını gözeterek odaya giriyorlar.
Ve odaya giren erkekler tekek teker küçük kız çocuğuna, bekareti zarar görmesin diye !


Bu korku filminin, çok gerçek erkek elemanları kimlerdir, ne iş yaparlar, kızın hikayesini çok sonraları öğrenen bir yazar, merak ediyor: İşte yazarın elindeki vicdansızların, ırz düşmanlarının listesi: :

Recep Sakız (Kızıltepe Kaymakamlık Yazı işleri Müdürü),
Ersun Erdemir (ordudan irtica nedeniyle ihraç edilen yüzbaşı),
Selman Aydın (devlet memuru),
Enver Adanç (zabıta memuru),
Şeyhdavut Dora (zabıta memuru),
Şeyhdavut Oruç (belediye memuru),
Cuma Uras (Mardin Vakıflar Şube Müdürü),
Mahmut Temelli (Ziraat Odası Başkanı),
Azat Aydın (astsubay),
Ümit Ergin (ilköğretim okulu UTANMAZ müdür yardımcısı),
Mehmet Seyitoğlu (veznedar),
Teyyar Salman (Orman İşletme Müdürlüğü şefi),
Hamit Aydın (veznedar),
Hamit Abdulsametoğlu (işyeri sahibi),
Ali Aksoy (serbest meslek),
Ahmet Günay (TEDAŞ işçisi),
Osman Çakır (üniversite öğrencisi),
Harun Uras (muhtar),
Selahattin Kuray (serbest meslek)

ve meslek belirtmeyen Şemsettin Aslan, Burhan Ertaş, Şeyhmus Cansin, Şeydavut Anuk, Nizam Denli, Sabri Ajak, Rıdvan Bayraktar, Rıdvan Abdulsemetoğlu, Süleyman Göka


Doktorlar daha sonraları küçük kız oturabilsin diye tam dört ameliyat yapmak zorunda kalıyorlar.
Mardinli küçük kızın hikayesini daha sonraları öğrenen yazar, en çok bir ifadede donup kalıyor:
Yukarıdaki adları ve meslekleri belli erkeklerden biri, bir işyeri sahibi, işini bitirdikten sonra kıza şöyle sesleniyor:

- Kızım, kusura bakma şeytana uydum; benim de senin kadar bir kızım var. Ramazanda bana gel de karnını doyurayım.

Bu çok erkek beyefendiler, işin kolayını da bulmuşlar, işte asıl korku filmi burada başlıyor:
Ramazanda bir kap yemek, cuma namazında bir rekat namaz ve işi şeytana havale ederek, pür-pak evlerine, işyerlerine ve kahvelerine dönecekler!
Öyle ki memurların haklarında işlem yapılmayacak, şube müdürleri, oda başkanları, zabıta memurları Mardin'in sokaklarında başları dik dolaşacaklar!
Çünkü bu ülke fazlasıyla erkek.

Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, 13 yaşında 26 erkeğe satılan küçük kızın, bu kişilerle kendi rızasıyla birlikte olduğu yorumu, anlı şanlı Yargıtay'ın 14. Ceza Dairesi'nde onay gördü. (Kararı veren Yargıtay 14.Ceza Dairesi'nin 11 üyesinden 8'ini AKP dönemindeki yeni HSYK atamıştı.)


Ey ağır ceza mahkemesi hakimleri, Yargıtay üyeleri, bu verdiğiniz kararla siz de bu korku filminin ana kahramanlarının yanında yer aldınız.
Kanunlar böyle diye kestirip atmayın, küçücük bir kız çocuğunu savunamayan hukuk ve sizlerin bunun arkasına sığınmanız, bu korku filminin en utanç verici bölümü.
KENDİ KIZINIZ, KARDEŞİNİZ, YEĞENİNİZ VAR MI? VAR İSE ONUN BAŞINA BÖYLE BİR ŞEY GELSE NE YAPARSINIZ?
Hukuk, yazılı kanunların, insan haklarına uygun uygulanmasından başka nedir ki? Hukuk fakültelerinin birinci dersinde bu öğretilir. .........



NOT:

BU İLETİNİN İBRETİ ALEM İÇİN BÜTÜN TÜRKİYE'DE DOLAŞMASI GEREKİR. TOPLUMUN VİCDANINI SIZLATAN BU OLAYA SAHİP ÇIKMAK NAMUSLU VE DÜRÜST İNSANLARIN GÖREVİDİR...

Avukat Ömer K A V İ L İ
İstanbul Barosu -

merdem
4. May 2013, 06:54 PM
Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, 13 yaşında 26 erkeğe satılan küçük kızın, bu kişilerle kendi rızasıyla birlikte olduğu yorumu, anlı şanlı Yargıtay'ın 14. Ceza Dairesi'nde onay gördü. (Kararı veren Yargıtay 14.Ceza Dairesi'nin 11 üyesinden 8'ini AKP dönemindeki yeni HSYK atamıştı.)

Bu Allah'in belali kullari üstüne üstlük utanmadan kizcagizi suclarlar, bu kisilerle kendi rizasiyla birlikte oldu diye.

Rahmet kapilarindan bir canak yemekle gececeklerini umuyorlar ha bir de arsizlar.

Ahhhhh, Amerika demesem mi demesem mi, Avrupa da yanina dahil, bu begenmediginiz batililar bu 26 essegi öyle bir batirirdiki yaptiklarindan dolayi, dünya aleme tv'lerde bangir bangir ilan ederlerdi olayi.

Basima agrilar girdi dostlar.

CANLI CANLI GÖMÜLEN/HAYATI MAHVEDILEN KIZ ÇOCUĞUNA ;SORULDUĞU ZAMAN:HANGİ SUÇTAN ÖTÜRÜ ÖLDÜRÜLDÜ DİYE…..


Hukuk Forumdan elestiriler:

http://www.hukukforum.com/showthread.php?t=4801

kuman
9. May 2013, 11:48 AM
Avrupanın en büyüğü ülkemize yapılıyor. Büyük yatırım, güzel bir yatırım. Ulaşım önemli, heryere en hızlı ve kolay şekilde ulaşırsanız başarıyı yakalarsınız.

Kötü yönleri var mı maalesef 1.500.000 ağaç evet bu kadar ağacın 650 bini kesilecek kalanı ise taşınacakmış yani bir nevi doğa katliamı.
Nedir bu trakyanın çekisi. İlk önce tarımı ve hayvancılığı kaybetti. Her yerde bir fabrika ve sonra asit yağmurları.

Doğa katlimanını bu kadar az yazmak konuşmak çok yanlış ancak bir gazeteci bir soru sormuş.
Acaba ihaleyi alan konsersus ihale için kaç soru sormuş bakanlığa diye.
Malum yatırım çok büyük, bedel büyük, gelir büyük, MALİYET büyük, RİSK büyük.

İhale şartnamesini 17şirket almış, Sabancı,Enka,Houston Airport gibi büyükler ancak ihale ye teklif vermemişler. AiC holding italyan ortağı ile şartname bile almamışki bu ihale için ortaklık kurulmuştu.
Daha ilginci teklif vermeyen şriketler DHMİ ihale ile ilgili Muğlak gördükleri yerlerhakkında sorular sormuşlar;
Sabancı 53 soru, TAV 115 soru, Enka 47 soru...
Peki ihaleyi kazanan Limak -Cengiz-Kolin-Kalyon-Mapa kaç soru sormuşlar Sadece -1- adet soru ve sor da ''İhale ertelenecek mi ?'' ŞAka gibi.

HAdi buraya kadar komedi adam 7 milyar dolarlık yatırım yapacak herkes soru soruyor adamın umrunda değil diyeceksin ki Para var adamda çok umurunda sanki diye .....

İşin ayağı öyle değil.
YİD (yap işlet devret) modelinde bir ilk yaşanıyor.
Devlet, sözleşmenin iptali halinde tesise el koyabilecek. DHMİ o güne kadar ister şirketin kendi öz kaynağı isterse Kredi olarak aldığı tüm maliyetleri üstlenecek.
Yani ŞİRKET RİSKİ SIFIR.
Krediler üstlenilmesi bir nebze ancak öz kaynakların geri ödenmesi ne alaka.
Sıfır risk ile 7.000.000.000 dolarlık bir iş Her yatırımcının hayalidir....


Devlet bol keğçeden garanti veriyor. Diğer hava limanları için 15 dolar yolcu başına garanti verirken bu projede 20 dolar garanti veriyor ve 25 yıl boyunca.
12 sene boyunca 6.300.000.000 eur gelir garantisi. Eksik kalırsa HAzine bu mebleğa tamamlayacak fazla olursa şirket kasasına.


Buraya bu havalimanı ne kadar gerekli, bu verilen garantiler ile devlet milyarlarca eur gerlirinden 25 yıl boyunca vazgeçiyor.

Devlet İstanbulun ve Türkiyenin hava yolu ulaşımını 25 yılını ipotek altına alıyor. NEden ?

merdem
9. May 2013, 12:03 PM
Avrupanın en büyüğü ülkemize yapılıyor. Büyük yatırım, güzel bir yatırım. Ulaşım önemli, heryere en hızlı ve kolay şekilde ulaşırsanız başarıyı yakalarsınız.

Kötü yönleri var mı maalesef 1.500.000 ağaç evet bu kadar ağacın 650 bini kesilecek kalanı ise taşınacakmış yani bir nevi doğa katliamı.
Nedir bu trakyanın çekisi. İlk önce tarımı ve hayvancılığı kaybetti. Her yerde bir fabrika ve sonra asit yağmurları.

Doğa katlimanını bu kadar az yazmak konuşmak çok yanlış ancak bir gazeteci bir soru sormuş.
Acaba ihaleyi alan konsersus ihale için kaç soru sormuş bakanlığa diye.
Malum yatırım çok büyük, bedel büyük, gelir büyük, MALİYET büyük, RİSK büyük.

İhale şartnamesini 17şirket almış, Sabancı,Enka,Houston Airport gibi büyükler ancak ihale ye teklif vermemişler. AiC holding italyan ortağı ile şartname bile almamışki bu ihale için ortaklık kurulmuştu.
Daha ilginci teklif vermeyen şriketler DHMİ ihale ile ilgili Muğlak gördükleri yerlerhakkında sorular sormuşlar;
Sabancı 53 soru, TAV 115 soru, Enka 47 soru...
Peki ihaleyi kazanan Limak -Cengiz-Kolin-Kalyon-Mapa kaç soru sormuşlar Sadece -1- adet soru ve sor da ''İhale ertelenecek mi ?'' ŞAka gibi.

HAdi buraya kadar komedi adam 7 milyar dolarlık yatırım yapacak herkes soru soruyor adamın umrunda değil diyeceksin ki Para var adamda çok umurunda sanki diye .....

İşin ayağı öyle değil.
YİD (yap işlet devret) modelinde bir ilk yaşanıyor.
Devlet, sözleşmenin iptali halinde tesise el koyabilecek. DHMİ o güne kadar ister şirketin kendi öz kaynağı isterse Kredi olarak aldığı tüm maliyetleri üstlenecek.
Yani ŞİRKET RİSKİ SIFIR.
Krediler üstlenilmesi bir nebze ancak öz kaynakların geri ödenmesi ne alaka.
Sıfır risk ile 7.000.000.000 dolarlık bir iş Her yatırımcının hayalidir....


Devlet bol keğçeden garanti veriyor. Diğer hava limanları için 15 dolar yolcu başına garanti verirken bu projede 20 dolar garanti veriyor ve 25 yıl boyunca.
12 sene boyunca 6.300.000.000 eur gelir garantisi. Eksik kalırsa HAzine bu mebleğa tamamlayacak fazla olursa şirket kasasına.


Buraya bu havalimanı ne kadar gerekli, bu verilen garantiler ile devlet milyarlarca eur gerlirinden 25 yıl boyunca vazgeçiyor.

Devlet İstanbulun ve Türkiyenin hava yolu ulaşımını 25 yılını ipotek altına alıyor. NEden ?


Kuman Kardesim,

ayni polikacilar gibisin :p konudan saptirma yöntemleri, ne alakasi var konuyla yazdiklarinin? Siyasetin böylesi :confused:

Selam ve dua ile.

kuman
9. May 2013, 02:21 PM
Şahsen konu başlığı olarak en güzel yer olarak burayı gördüm. Yetmez ama evet. Ancak belli kurallar içinde. Yetmez ama evet.

bartsimpson
9. May 2013, 02:56 PM
Ohoo senin dediğin ne ki Kuman bide buna bak, bakta otur ağla...

"Türkçedir"

IrmhJ1bUEeI

bartsimpson
9. May 2013, 03:12 PM
Bitmediiii....

http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/23240308.asp


GDO raporu, ödüllü genetikçinin başını yedi

Mersin Limanı’nda 22 Nisan’da ele geçirilen pirinçler üzerinde yaptığı GDO tarama testi sonucunda, iki ayrı GDO ırkının olduğunu raporuna yazan ödüllü genetikçi Doç. Dr. Alper Tunga Akarsubaşı hakkında, İTÜ Rektörlüğü soruşturma açıp dava bitene kadar da açığa aldı. Olay üzerine sosyal medyada Doç. Akarsubaşı’nın istifa ettiği haberleri dolaştı fakat İTÜ Rektörlüğü kendilerine ulaşan böyle bir istifanın söz konusu olmadığını açıkladı.

Mersin Limanı’nda ele geçirilen pirinçlerle ilgili GDO tartışmasında her gün yeni bir gelişme yaşanıyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker’in daha önce, ‘hatalı’ dediği ‘pirinçlere GDO’lu’ diye rapor veren İTÜ dün geri adım attı. İTÜ Rektörlüğü, Moleküler Biyoloji-Genetik ve Biyoteknoloji Araştırma Merkezi’ndeki laboratuar incelemesinde hata yapıldığını kabul etti. Rektörlük tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Raporların incelenmesi için rektörlüğümüz tarafından kurulan komisyon, süreçte usul ve deneysel kurgu hataları olduğunu saptamıştır. Dolayısıyla MOBGAM tarafından verilen raporlarda belirtilen sonuçlar teknik olarak geçersizdir. Bu hususlara istinaden sorumlu kişi hakkında soruşturma başlatılmış ve soruşturma sonuçlanana kadar görevinden açığa alınmıştır” denildi.

RAPORU VEREN ÖDÜLLÜ GENETİKÇİ ÇIKTI

İTÜ Rektörlüğü’nün dünkü basın açıklamasında ‘sorumlu kişi’ diyerek isim belirtmediği kişinin ismi bugün netleşti. Daha önceki raporlarda da ismi silinen akademisyenin bu alanda bir çok ödülü olan Doç. Dr. Alper Tunga Akarsubaşı olduğu ortaya çıktı. 01 Ocak 1969 doğumlu Doç. Dr. Akarsubaşı 1992 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’nden mezun oldu ve doktorasını da burada yaptı. 2011’de Dr. Orhan Öcalgiray Moleküler Biyoloji Biyoteknoloji ve Genetik Araştırma Merkezi Müdürü olan Doç. Akarsubaşı, Ocak 2011’de Dr. Fahir İlkel doktora bursu, Mart 2002’de TÜBİTAK-NATO doktora araştırma bursu, Temmuz 2004’te TÜBİTAK-NATO doktora sonrası araştırma bursu, Temmuz 2011’de ise UTİB Türkiye Tekstil ve Konfeksiyon Sektöründe 4’üncü Uluslararası AR-GE Proje Pazarı Zirvesi’nde Koruyucu Tekstiller kategorisinde proje teşvik ödül birinciliği kazandı. Uluslararası hakemli dergilerde 10 adet makalesi yayınlanan Doç. Akarsubaşı’nın Uluslararası bilimsel toplantılarda 20 bildirisi basıldı.

GDO YOK DEMİŞLERDİ

GDO’lu pirinç tartışmaları üzerine Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ile Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, dünyada GDO’lu pirinç üretiminin olmadığını açıklamıştı.

Hayati Yazıcı Mersin’de GDO’lu pirinç tartışmalarıyla ilgili gelişmeleri değerlendirirken, “GDO’lu olarak üretilen soya, mısır var ama pirinç yok. Kaldı ki burada söz konusu olan çeltik. Henüz kabuğundan ayrılmamış olan çeltik. Bulaşma olabilir. O da yargıda devam ediyor. Yargı süreciyle ilgili bir şey söylemem mümkün değil ama pirincinizi yiyebilirsiniz. Hele hele kilo sorununuz yoksa tereyağıyla pişirip yemenizi tavsiye ederim” açıklamasını yapmıştı. Mehdi Eker ise dünyada ticarete konu GDO’lu pirinç üretimi olmadığını belirterek, “Vatandaşlarımızın kafasını karıştırmaya, üreticilerimize zarar vermeye hiç kimsenin hakkı yoktur. Dünyada ticarete konu GDO’lu pirinç üretimi söz konusu değil” demişti

İKİ GDO IRKI BİRDEN VAR

İ TÜ Dr. Orhan Öcalgiray Moleküler Biyoloji - Biyoteknoloji ve Genetik Araştırmalar Merkezi (İTÜ - MOBGAM) 22 Nisan’da Mersin Limanı’nda ele geçen pirinçler üzerinde yaptığı GDO tarama testini sonucunda iki ayrı GDO ırkının birlikte var olduğu saptanmıştı. GDO’lu pirinç ırklarından birisi güve öldüren bir protein barındıran Çin kökenli Bt63, diğeri ise ABD’de 750 milyon dolarlık tazminata konu olan onaylanmamış LLRice601. Raporda, merkeze Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından gönderilen 7 numunede, “LLRice601 ve Bt63 ırklarının ikisinin birlikte var olduğu”, pirinç spesifik yapılan Real - Time PCR ve DNA dizi analizleri ile tespit edildiği açıklandı. Değerlendirmede GDO’lu LLRice601 ve Bt63 ırkları hakkında şu bilgiler verilmişti:

“LLRice glufosinal - amonyum tabanlı herbisitlere toleranslı, ABD kökenli, Agrobacterium tumefaciens tekniğiyle üretilmiş, genetiği değiştirilmiş (GD) bir pirinçtir. ABD tarafından LLRice601 ve LLRice604 ırkları onaylanmamış, LLRice62 ve LLRice06 ırkları ise onaylanmıştır. 2006’da Bayer ABD Tarım Bakanlığı’na LLRice601’in bir cins uzun pirince bulaştığını bildirmiştir. ABD Tarım Bakanlığı’nın yaptığı araştırmada ABD pirincinin yüzde 30’dan fazlasının LLRice601, LLRice604 ve LLRice62 GD pirinciyle kontamine edildiği tespit edildi. Bu nedenle Bayer çiftçilere 750 milyon dolar tazminat ödedi. 2006 ile 2007 yılları arasında 30’dan fazla ülkede ABD’den ithal edilen pirinçlerde, Bayer’e ait ve onaylanmamış 3 adet GD pirinç türünün izleri tespit edildi.

Bt63 böcek haşaratlarına karşı dayanıklı, Çin’de devlet desteğiyle geliştirilmiş GD bir pirinç ırkı. Bt63 pirinç güve türlerine toksik bir protein üretiyor. Farelerle yapılan deneyler bu proteinin alerji benzeri sorunlar oluşturduğunu gösterdi. Bu nedenle dünyada üretimi yasak. Nisan 2005’teGreenpeace Çin’de 2003’ten beri yasadışı Bt63 pirinç üretimi olduğunu ortaya çıkardı.”

PİLAVÜSTÜ GDO

Greenpeace üyeleri, Ankara’da renkli bir eyleme daha imza attı. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın önüne gelen grup, seyyar nohutlu pilav arabaları ile GDO’lu pirinç eylemi yaptı. Eylemciler, “GDO’lara da masallara da karnımız tok” pankartı açarak basın açıklaması yapmak istedi. Ancak özel güvenlik görevlileri ile polisler, gruba müdahale etti. Çıkan arbedede eylemcilerin açmak istediği pankartlar parçalandı. Bakanlığın üç maddelik bir yasa tasarısı hazırladığını iddia eden eylemciler, “Bu çıktığında GDO’nun sofralarımıza girmesi serbestleşecektir. Bu esneklik yasayla desteklenirse GDO’nun masamıza kadar girmesinin önünde bir engel kalmaz” dediler.

merdem
9. May 2013, 03:46 PM
Benim itirazim YETMEZ ile YETMEZ arasindaki anlami olmayan iliskiyle ilgili.

Bir devletin hükümeti/idarecisi o devletin bireylerinin maddi ve manevi haklarina tecavüz edenleri korursa, verilen haksiz mahkeme kararlarini havada sallarsa, o devletin yan geliri acik gideri menfaati bana zirt gelir tiris gider.
Batsin o devlet umurumda degil.

Cocuklarin korunmadigi, hak hukukun gözetilmedigi bir yerde mal ve mülkün ne degeri var?

Insanliga, tüm dünya insanligina yapilan bir hakarettir bu. Allah'in yanisira kula karsi islenmis affi olmayan bir gasptir bu.

Bu ve bu gibi olaylara seyirci kalip, ellerinden gelen tüm gücleriyle ve bilgileriyle müdahalede bulunmayanlar aynen o karari veren hakim kadar sucludurlar.
Burada bir el birligi söz konusu olabilir.

Hakimin kendi sapikligi söz konusu olabilir. Evini arastirsalar kimbilir ne sapikliklar ortaya cikar. Verilen RÜSVET?

Bir devlet sadece mahkemeler tarafindan idare edilmez, bu mahkemenin kararina el atmayan devlet idarecileri karari veren hakim ve buna seyirci kalan halk ile ayni durumda sucludur.

Bir olay acikliga cikarilmaz, hakli ve haksiz ayird edilmezse baska olaylara el atmaya lüzum yok.

Yüce Allah'in eski tarihte yok ettigi kavimler bizlerden ahlaksiz degil idiler. Rabbimizin evvelden belirlemis vahdi olmamis olsaydi bizlerde coktan yok olmustuk.
Var olmamiz bizi hakli kilmaz.

13 yasindaki ( ki bilmedigimiz duymadigimiz nice olaylar da dahil ) bir cocugu korumaktan aciz olan bir devletin menfaati kimi ilgilendirir? En büyük haksizliga göz yuman bu devletin bu milletin gelecegi kimi ilgilendirir? Rabbimizin bizlere (aynen yahudilerin kendilerini Allah'in sevgili kullari görmesi gibi ) Rahmet kanatlarini acacagindan neden bu kadar eminiz? Allah ile bir antlasmamiz mi var, bizlere verilen bir söz mü cikmis Rabbimizden?

Ulusumuzu hangi kaideler ve hangi sartlar üzerine yüceltiyoruz(!)?

Haksizliga ugramis/ugratilmis bir nesil nasil devam ettirecek bu ulusu? Ilk firsatta elden cikartmaya kalkanlar olursa hic sasmayalim.
Temelini yeniden kurmak yerine, yipranmis ve tamir üzerine tamir edilmis bir temelin üzerine kurulanlarin hafif bir sallantida yerinden tamamen kaymayip yok olmayacaginin bir garantisi mi var? ANA TEMEL kaypakli olursa?!?!?

YETMEZ ama EVET, YETTI artik, canimiza tak etti artik diyenler nerede?

Derdimiz gücümüz yine onun bunun malini saymak, kimde ne var kim de ne yok.
Zenginin mali zügürdün dilini yorarmis.

Dünya giysilerini TAKVA elbisesine tercih edenleredir hitabim.
Dünya elbisesi dünyada kalir, TAKVA elbisesi her zaman bizimledir.
Gözardi edilip kapi ardi edilen degerler iblise baska kapilar actirir.

Ahlak savasini kaybettik, sanaayi savasindan bekliyoruz umutlari.

Halimizden belli oluyor zaten, sanki her sey güllük güllüstanlikmis havalariyla dergilerimiz, tv'lerimiz, radyolarimiz eglence konulariyla gecip gecistiriyor günlerimizi. Bir tek bu hususta dünyada birlesim olmus hayret dogrusu.

kuman
9. May 2013, 03:49 PM
bart kardeş geçen günlerde seyretmiştim o videoyu. Gdo oldu zaten içim dışım (Pilav kuru milli yemeğimdir).
M.Moore bir belgeselini izledim love story kapitalist diye site ye de koydum adresini.
Amerikada kikapitalistleri anlatıyor bizim kiler valla masum(!)

bartsimpson
9. May 2013, 04:13 PM
bart kardeş geçen günlerde seyretmiştim o videoyu. Gdo oldu zaten içim dışım (Pilav kuru milli yemeğimdir).
M.Moore bir belgeselini izledim love story kapitalist diye site ye de koydum adresini.
Amerikada kikapitalistleri anlatıyor bizim kiler valla masum(!)

seyrediyorum olacağımız o zaten baksana son olanlara

http://sphotos-g.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-frc1/308634_531260456933983_1695600281_n.jpg