PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Islam mezarlıklar dini değildir müslüman da dinini ahirette yaşayacak değildir...


sevginur
2. February 2013, 12:05 AM
http://sphotos-e.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash3/c0.0.843.403/p843x403/22006_483043445087639_607628774_n.jpg
(http://www.facebook.com/photo.php?fbid=483043445087639&set=a.385101771548474.86134.176788565713130&type=1&relevant_count=1)
Çok doğru “Allah'tan geldik ve yine O'na döneceğiz” (Bakara, 156)Allah,yaşarken kuranı anlayarak uyma görevini biz insanlara verdi Allah’ın en kötü gördüğü canlı tipi, gerçeğe karşı sağır olan, aklını işletmeyen insanlardır. yaşarken ölü olmak gibi bir şey işte asıl bu kötü

merdem
2. February 2013, 12:35 AM
Haklisin Sevgili Kardesim,

Islam mezarliklar dini degildir, gelde ayaklari üzerinde yürüyen ölülerimize anlat bunu.

Selam ve dua ile.

aorskaya
2. February 2013, 02:33 AM
Haklisin Sevgili Kardesim,

Islam mezarliklar dini degildir, gelde ayaklari üzerinde yürüyen ölülerimize anlat bunu.

Selam ve dua ile.

aleykümselam,

"ayakları üzerinde yürüyen ölüler"... Hoş bir buluş.

Fantastik kurgu olarak ortaya çıkan "zombi" böylece senin bu deyiminin karşılığı olarak, rivayetler/atalar/mezhepler dinini yaşayanlarda hayat bulabilir!

Şimdi rivayet dini kabulcüler, kısaca zombi kabul edilerek fazlada yüklenmeden idare edilmelidir. Elin gavurunda zombi olursa bizde alası olmalıdır.(değilmi?)

selamlarımla,
aorskaya

merdem
2. February 2013, 03:05 AM
aleykümselam,

"ayakları üzerinde yürüyen ölüler"... Hoş bir buluş.

Fantastik kurgu olarak ortaya çıkan "zombi" böylece senin bu deyiminin karşılığı olarak, rivayetler/atalar/mezhepler dinini yaşayanlarda hayat bulabilir!

Şimdi rivayet dini kabulcüler, kısaca zombi kabul edilerek fazlada yüklenmeden idare edilmelidir. Elin gavurunda zombi olursa bizde alası olmalıdır.(değilmi?)

selamlarımla,
aorskaya

anlastik bu konuda:)

galipyetkin
2. February 2013, 09:37 AM
Hayır! Allah'tan gelmedik ve O'na dönmeyeceğiz.

Onlar biziz. O bizler. O'nun tarafından yaratıldık ve O'nun tayin ettiği(yaşantımızla seçtiğimiz) akıbetimizde ne biçim ''hıyarlar'' olduğumuzu göreceğiz (veya bize gösterecek)

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

(Meal yanlıştır.Biz Allah!tan parça değiliz.)

Miralay
2. February 2013, 09:45 AM
"İnnâ lillah ve innâ ileyhi raciun"

Sanırım Arapçaya vakıf kardeşlerim bunun çevirisini şöyle yapacaklardır:

"Biz Allah'ınız (Allah'a aidiz) ve O'na döneceğiz." (-lil... tamlamasını birşeye ait olmak olarak biliyorum. Yanlış bilmiyorsam.)

Yanlış mı düşünüyorum?

merdem
2. February 2013, 10:02 AM
Hayır! Allah'tan gelmedik ve O'na dönmeyeceğiz.

Onlar biziz. O bizler, O'nun tarafından yaratıldık ve O'nun tayin ettiği(yaşantımızla seçtiğimiz) akıbetimizde ne biçim ''hıyarlar'' olduğumuzu göreceğiz (veya bize gösterecek)

Saygılarımla.
Galip Yetkin.


woooow! böyle terimler biraz renk katiyor anlayislarimiza Galip kardesim, latif bir halinizi görmek gercekten beni sasirtti ve hosuma da gitmedi degil hani :)

ben sizi hep resmi bir dairede isbasinda gibi görüyordum:p

merdem
2. February 2013, 10:06 AM
1. ellezîne : o kimseler, onlar
2. izâ : olduğu zaman
3. esâbet-hum : onlara isabet etti
4. musîbetun : bir musîbet
5. kâlû : dediler
6. innâ : muhakkak ki biz, hiç şüphesiz biz
7. lillâhi (li allâhi) : Allah için, Allah'a ait
8. ve : ve
9. innâ : muhakkak ki biz
10. ileyhi : ona
11. râciûne : dönecek olanlar

galipyetkin
2. February 2013, 11:03 AM
Sayın Merdem.

O'na değil de O'nun söylediklerine diye algılasak nasıl olur?
Ben kendimi Allah'tan koparılıp da dünyaya koyverilmiş ve her pisliğe layık ve abdest ayetlerini uygulayarak tertemiz yine Allah'ın eksilmiş parçası olarak O'na dönecek Allah'tan bir parça gibi görmüyorum.

merdem
2. February 2013, 11:46 AM
Sayın Merdem.

O'na değil de O'nun söylediklerine diye algılasak nasıl olur?
Ben kendimi Allah'tan koparılıp da dünyaya koyverilmiş ve her pisliğe layık ve abdest ayetlerini uygulayarak tertemiz yine Allah'ın eksilmiş parçası olarak O'na dönecek Allah'tan bir parça gibi görmüyorum.


Güzel bir cümle kurup misal verirseniz, O'na ve O'nun nerede ve nasil cümle icersine oturttugunuzu gösterin lütfen.

sevginur
2. February 2013, 12:20 PM
teşekür ederim galipyetkin kardeşim..
haklısınız "Biz şüphesiz Allah'a aidiz.. ayetleri, meallerini irdelemeden ekliyoruz

aorskaya
4. February 2013, 02:34 AM
Sayın Merdem.

O'na değil de O'nun söylediklerine diye algılasak nasıl olur?
Ben kendimi Allah'tan koparılıp da dünyaya koyverilmiş ve her pisliğe layık ve abdest ayetlerini uygulayarak tertemiz yine Allah'ın eksilmiş parçası olarak O'na dönecek Allah'tan bir parça gibi görmüyorum.

O'na değil de O'nun söylediklerine diye algılasak nasıl olur? diye sorulmuş!

Yanlış olur!

Onun söylediklerine dünya yaşamında riayet etmedikten sonra diriltildiğimizde onun sözlerine herkes dönecek ama kabul edilmeyeceğinden önemi olmayacaktır.

Ona (Allah'a) dönmek, hesap gününde huzurda toplanmak demektir. Hiç kimsenin huzura gelmemesi mümkün olmayacaktır.

De ki: “Şu göklerdekiler ve yerdekiler kimindir?” “Allah’ındır” de. O, merhamet etmeyi kendine gerekli kıldı. Andolsun sizi mutlaka kıyamet gününe toplayacak. Bunda hiç şüphe yok. Kendilerini ziyana uğratanlar var ya, işte onlar inanmazlar. (En'am 12)

Peki, o kendisinde kuşku bulunmayan günde, onları biraraya topladığımız vakit halleri nice olacak! O gün her benlik, kazandığının karşılığını tam almıştır. Onlar, hiçbir zulme uğratılmazlar. (Ali İmran 25)

selamlarımla,
aorskaya

raven
4. February 2013, 06:51 AM
part1

-efe naaber ya akşam aradım telefonu açmadın

-hiiç dostum walking dead i seyrediyordum.

-efe hani şu zombiler falan var insanları yiyorlar.

-evet ama filmi seyrederken kafamda birden şimşekler çaktı

-nedir?

-bence bizim şu gelenekçi müslümanlarda tıpkı onlar gibi

-niye ki?

-bunlarda aynı zombiler gibi sadece beyinlerinin arka lobunu çalıştırıyorlar.tek bir şeye kilitlenmişler sorgulama algılama yok.hep hurafe, hadis falan

-peki efe sen neye inanıyorsun

-hıyar olduğumuza


part 2

-muhittin ne işimiz var mezarlıkta beni sıkar böyle yerler biliyosun

-ya taylan abi ölülerimize iki fatiha okuyup gidecez ne var bunda

-oğlum ölen ölmüş onlar için hem ne fark edecek ki

-abi niye öyle diyorsun belki okuduğumuz dualar ayetler ruhlarına huzur verir

-yok öyle bir şey.hayatları boyu boğazlarına kadar pisliğe batsınlar,her türlü günahı işleşinler,hıyar gibi yaşasınlar sonra ben onlar için kur'an dan sureler okuyacam ruhları huzura erecek yok öyle yağma

-tamam taylan abi sen ölünce arkandan ruhuna fatiha okumam hakkımıda helal etmem bakalım senin için orada fark edecek mi?

- !


part 3

-şimdi anladın mı yasemin kur'an da anlatılanlar senin anladığından veya algıladığından çok farklı

-ayşe abla

-efendim yasemin

-islam da abdest var mı?

-yok

-namaz?

-yok

-hac?

-yok

-zekat

-yok

-kurban?

-yok

-ahiret?

-yok

-tamam abla sustum yoksa Allah ta yok diyeceksin

aorskaya
4. February 2013, 04:06 PM
part1


-bence bizim şu gelenekçi müslümanlarda tıpkı onlar gibi

-niye ki?

-bunlarda aynı zombiler gibi sadece beyinlerinin arka lobunu çalıştırıyorlar.tek bir şeye kilitlenmişler sorgulama algılama yok.hep hurafe, hadis falan

-peki efe sen neye inanıyorsun

-hıyar olduğumuza




Sevgili raven,

""rivayetler/mezhepler/atalar dini yaşayanlar için"Zombi" benzetmesini ben yaptım, ama "hıyar" benzetmesini yapmadım.

Senin diyaloglarında ise onları zombiye benzetenin aynı zamanda "hıyar" benzetmesi yaptığı şeklindeki anlatım yanlış olmuş...

Şimdi diyaloğu yukarıya alıntıladığım yerden itibaren olması gereken şeklinde izninle yazmaya çalışıyorum:

DİYALOG:

-bence bizim şu gelenekçi müslümanlarda tıpkı onlar gibi

-niye ki?

-bunlarda aynı zombiler gibi sadece beyinlerinin arka lobunu çalıştırıyorlar.tek bir şeye kilitlenmişler sorgulama algılama yok.hep hurafe, hadis falan

-peki efe sen neye inanıyorsun

-Benmi?, Ben, rivayetler yüzünden kur'anı terk eden bu zombilerin yanında, sadece kur'an demekle birlikte "Kur'an da bize anlatılan;

1- "melek, şeytan denenlerin ayrı varlık olmayıp, insanın iyi kötü tarafları olduklarına,

2- namazın "namaste" denen putperest inancı olduğundan aslında namazın islamda olmadığına,

3- kısas denen bireysel suçların misliyle karşılığınınn verilmesinin insanlar için cezalandırma olmayıp, hayvanlar yada eşyalar bakımından yer aldığına,

4- Zinadaki 100 "celde" cezasının çok ilkel olması nedeniyle olmayıp, aslında yüz sopa vurulmuş gibi zina edenlerin yüzlerinin kızarması anlamı olduğuna (zina edenlerin yüzü 100 sopa vurulmuş gibi nasıl utandırılıp kısaltılacağını da söyleyememeleri ayrı bir durumdur)

5- Hırsızlıkta fiili el kesme cezasını zalimane bulup, islamda zaten hırsızlığa gerek bırakmayacak sosyal düzen oluşturulamadıkça hırsızın elinin kesilemeyeceğini bilmeden, hırsızlığı önleyici tedbirler (ömür boyu hapis dışında başka bir şekilde hırsızlığı önleyecek başka şey bulunamayacağını da düşünemeden) olarak anlayanların olduklarını

da belirtmek gerektiğine inanıyorum.

Daha fazla örneklemek mümkünse de Nasıl hatalar yapıldığını anlamak isteyene bu örneklerin fazlasıyla yeterli olduklarına inanıyorum.

Selamlarımla,
aorskaya

raven
4. February 2013, 11:20 PM
aorskaya kardeşim,
yorumlarımı böyle dialog halinde yazmamın bir sebebi var.Amacım yapılan yorumlara hiciv yöntemiyle eleştiri getirmek.Bu hicivleri yaparken kimseyi direk hedef almıyorum.Konuyu bütünlüğü içinde ele alıyorum.
Kaldı ki konuyu başlığından itibaren okursan yaptığım hicivlerde senin görüşlerine karşı bir eleştiri olmadığını farkedeceksin.

syg.

aorskaya
5. February 2013, 01:34 AM
aorskaya kardeşim,
yorumlarımı böyle dialog halinde yazmamın bir sebebi var.Amacım yapılan yorumlara hiciv yöntemiyle eleştiri getirmek.Bu hicivleri yaparken kimseyi direk hedef almıyorum.Konuyu bütünlüğü içinde ele alıyorum.
Kaldı ki konuyu başlığından itibaren okursan yaptığım hicivlerde senin görüşlerine karşı bir eleştiri olmadığını farkedeceksin.

syg.

Sevgili raven,

Diyalog şeklindeki anlatımını ben anlamlı buluyorum. Sadece bir kısımda yukarıda değindiğim şekliyle hata yapıldığını gördüğümden yine "zombi" nitelemesi yapan kimse olarak diğer tarafta yer alanlara ilişkin benzetmeyi de maddeler halinde sıraladım.

Kaldıki bu şekilde hata yapman da özellikle hanif forumda, hanif olduklarını iddia etmekle birlikte kur'anı ayetleri yanlış açıklayarak terkedenleri uyarmama sebep olma görevi üstlenmesi bakımından hata faydalı olmuştur.

Yukarıda sıraladığım gibi düşünenler, bir kez daha konuları ele alarak nasıl vahim bir tehlikeye düştüklerini görebilsinler...

Aksi halde hep tenkit ettikleri atalar dini yaşayanların durumundan da kötü duruma düşeceklerini hesap gününde göreceklerini unutmasınlar...

saygı ve selamlarımla...
aorskaya

raven
5. February 2013, 09:35 PM
Sevgili raven,

Diyalog şeklindeki anlatımını ben anlamlı buluyorum. Sadece bir kısımda yukarıda değindiğim şekliyle hata yapıldığını gördüğümden yine "zombi" nitelemesi yapan kimse olarak diğer tarafta yer alanlara ilişkin benzetmeyi de maddeler halinde sıraladım.

Kaldıki bu şekilde hata yapman da özellikle hanif forumda, hanif olduklarını iddia etmekle birlikte kur'anı ayetleri yanlış açıklayarak terkedenleri uyarmama sebep olma görevi üstlenmesi bakımından hata faydalı olmuştur.

Yukarıda sıraladığım gibi düşünenler, bir kez daha konuları ele alarak nasıl vahim bir tehlikeye düştüklerini görebilsinler...

Aksi halde hep tenkit ettikleri atalar dini yaşayanların durumundan da kötü duruma düşeceklerini hesap gününde göreceklerini unutmasınlar...

saygı ve selamlarımla...
aorskaya

Aorskaya kardeşim,
hata yaptığımı düşünmüyorum konuyla ilgili kendi görüşüm bunlar.Sen farklı düşünmüş olabilirsin ama bu benim hata yaptığım anlamına gelmez.
yazdığım diyaloglar konularla bağlantılı ve tutarlı.Diyalog larda önermeyi yapıp sonunda ise hedefe direk atış yapıyorum.
Tekrar ediyorum kişilerle işim yok fikir tartışırım.Amacım kimseyi rencide etmek veya tam tersi herkese gül dağıtmak değil.
Biliyorsun genel manada seninle fikirlerimiz örtüşür o yüzden hele senin gibi bir dostu da asla kırmam.

galipyetkin
6. February 2013, 05:16 AM
Sayın Aorskaya.

Yazınızda''Onun söylediklerine dünya yaşamında riayet etmedikten sonra diriltildiğimizde onun sözlerine herkes dönecek''
diyerek beni tasdik etmekle birlikte her nedense:''ama kabul edilmeyeceğinden önemi olmayacaktır.''
diyerek konumuzla ilgisi olmayan ''kabul edilip edilmeme'' diye yeni bir boyut getirerek, benim yazımı: ''Yanlış olur!'' diye red edip çelişkiye düşmüşsünüz.

Esas yalnış olan :''....O'nun sözlerine herkes dönecek ama kabul edilmeyecek'' demenizdir. Çünkü kabul edilmeyecek olan sizin söylediğiniz değil de ''YENİDEN DÜNYA YAŞAMINA DÖNÜP de, sözleri uygun bir şekilde dünya yaşamında yeniden yaşama, sözlere uyma'' istemleridir. Bu nedenle de yazdığınız ayetler de benim görüşümü destekler niteliktedir.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

aorskaya
6. February 2013, 06:15 PM
Aorskaya kardeşim,
hata yaptığımı düşünmüyorum konuyla ilgili kendi görüşüm bunlar.Sen farklı düşünmüş olabilirsin ama bu benim hata yaptığım anlamına gelmez.
yazdığım diyaloglar konularla bağlantılı ve tutarlı.Diyalog larda önermeyi yapıp sonunda ise hedefe direk atış yapıyorum.
Tekrar ediyorum kişilerle işim yok fikir tartışırım.Amacım kimseyi rencide etmek veya tam tersi herkese gül dağıtmak değil.
Biliyorsun genel manada seninle fikirlerimiz örtüşür o yüzden hele senin gibi bir dostu da asla kırmam.

Sevgili raven,

Ben yazıdaki diyalog iki kişi arasında geçiyorsa hata görüyorum. Ama, son soru 3.bir kimseye sorulmuş ve onun cevabı olarak yazılmışsa hata yoktur.

Herşeye rağmen hatalı dahi olsa, şahsıma yapılmış bir çirkinlik olarak asla görmedim. Çünkü, sizin şahısları değil fikirleri yanlışını ortaya koymaya çalıştığınızı biliyorum.

Yanlışları yüzünden şahısları rencide etmeye gerek duyulmamasını doğruları yüzünden de gül dağıtılması gerekmediği görüşünüze katılıyorum. Çünkü; "doğru herkese aittir, hemen alınmalıdır, yanlış ise sahibine aittir hemen kaçılmalıdır" şeklinde şahsi kabulüm vardır.

Teşekkür eder, faydalı yazılarınızdan yararlanmayı devam ettirmeyi dilerim.

saygı ve selamlarımla...
aorskaya

galipyetkin
7. February 2013, 02:59 AM
Sayın Merden.

İlk sayfada ''O'na değil de söylediklerine dönme''diye algılamalıyız demiştim de bunu bir cümle içinde kullanarak anlatmamı istemiştiniz.

1) Bakın ''Kur'an'da Ara'' sitesinden ''söz'' kelimesini arayınız. Karşılığında size 226 ayet gösterilecektir.

2) ''O'na dönme veya döndürülme'' ifadesi şunu çağrıştırıyor: Sanki biz yaratılmamışız da O'ndan koparılmış veya ondan belirli bir süre için ayrılmış parçayız da yaşam sonunda O'na ekleneceğiz. Bu görüş Cennet ve cehennem hayatını reddetmektir. Çünkü, Allah'ın belirli bir süre için kendisinden ayrılmış ve o süre sonunda kendisiyle birleşecek olan bir günah işlemiş o parçasını cehennemde cezalandırıması veya cennet ile taltif edilmesi düşünülemez. Allah suç işleyemez ve dolayısı ile kendi kendisini cezalandırıp, taltif etmesi diye bir şey olamaz. (''Ene el hakk'' düşüncesine girmeyeceğim; isterseniz onu siz kendiniz araştırın.)

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

aorskaya
7. February 2013, 11:25 AM
Sayın Merden.

İlk sayfada ''O'na değil de söylediklerine dönme''diye algılamalıyız demiştim de bunu bir cümle içinde kullanarak anlatmamı istemiştiniz.

1) Bakın ''Kur'an'da Ara'' sitesinden ''söz'' kelimesini arayınız. Karşılığında size 226 ayet gösterilecektir.

2) ''O'na dönme veya döndürülme'' ifadesi şunu çağrıştırıyor: Sanki biz yaratılmamışız da O'ndan koparılmış veya ondan belirli bir süre için ayrılmış parçayız da yaşam sonunda O'na ekleneceğiz. Bu görüş Cennet ve cehennem hayatını reddetmektir. Çünkü, Allah'ın belirli bir süre için kendisinden ayrılmış ve o süre sonunda kendisiyle birleşecek olan bir günah işlemiş o parçasını cehennemde cezalandırıması veya cennet ile taltif edilmesi düşünülemez. Allah suç işleyemez ve dolayısı ile kendi kendisini cezalandırıp, taltif etmesi diye bir şey olamaz. (''Ene el hakk'' düşüncesine girmeyeceğim; isterseniz onu siz kendiniz araştırın.)

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

Sayın yetkin,

Sizin burada ifade ettiğiniz şekilde ayetten; "dönme veya döndürülmek" ifadesini başkalaşım şeklinde bir dönüşümü anlamak isteyen tasavvufçular olabilse de ayetteki dönmek/döndürülmek ifadesi, hesap gününde rabbin huzuruna toplamayı anlatmaktadır.

İnsan yaratıldıktan sonra yaşayıp vefat ettirilince her şeyin son bulmayacağını, hesap günü bizi yaratan rabbin huzuruna döndürüleceğimizi/toplanacağımızı anlamalıyız.

Kısaca ayetten; fiziki/kimyasal dönüşüm değil, başıboş olmamak, hesap vermek üzere huzura dönmek/çıkmak anlatımı vardır. Bunu anlayarak, bilerek, sonuçlarına katlanmayı göze alacak şekilde yaşamak gerektiği anlatımı vardır.

selamlar,
aorskaya

merdem
7. February 2013, 12:53 PM
Sayın Merden.

İlk sayfada ''O'na değil de söylediklerine dönme''diye algılamalıyız demiştim de bunu bir cümle içinde kullanarak anlatmamı istemiştiniz.

1) Bakın ''Kur'an'da Ara'' sitesinden ''söz'' kelimesini arayınız. Karşılığında size 226 ayet gösterilecektir.

2) ''O'na dönme veya döndürülme'' ifadesi şunu çağrıştırıyor: Sanki biz yaratılmamışız da O'ndan koparılmış veya ondan belirli bir süre için ayrılmış parçayız da yaşam sonunda O'na ekleneceğiz. Bu görüş Cennet ve cehennem hayatını reddetmektir. Çünkü, Allah'ın belirli bir süre için kendisinden ayrılmış ve o süre sonunda kendisiyle birleşecek olan bir günah işlemiş o parçasını cehennemde cezalandırıması veya cennet ile taltif edilmesi düşünülemez. Allah suç işleyemez ve dolayısı ile kendi kendisini cezalandırıp, taltif etmesi diye bir şey olamaz. (''Ene el hakk'' düşüncesine girmeyeceğim; isterseniz onu siz kendiniz araştırın.)

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

Galip Kardesim,

"ileyhi" sözcügünü cogunlukla O'na diye tercüme ediyorlar.

Misal:

Bakara / 156:


Elleżîne iżâ esâbet-hum musîbetun kâlû innâ li(A)llâhi ve-innâ ileyhi râci’ûn(e)

Bir iki meal, hepsini almadim uzun olmasin diye:

Ahmet Varol Meali
Onlar başlarına bir musibet geldiğinde: "Şüphesiz biz Allah'a aidiz ve O'na döneceğiz" derler. [30] *

Ahmet Tekin Meali
Sabrederek mücadeleye devam edenler, başlarına bir musibet, bir belâ geldiği zaman:
“Biz ilâhî kazaya rıza için yaratılmış kullarız. Sonunda yine Allah'ın huzuruna vararak hesaba çekileceğiz" diyenlerdir.

Ali Fikri Yavuz Meali
Onlar, o kimselerdir ki, kendilerine bir belâ geldiği zaman teslimiyet göstererek: “-Biz Allah'ın kuluyuz ve (öldükten sonra da) yine ona döneceğiz” derler.

Bayraktar Bayraklı Meali
Sabredenler, kendilerine bir musibet geldiğinde, “Biz Allah'ın kuluyuz ve biz O'na döneceğiz” derler.

Cemal Külünkoğlu Meali
Onlar, başlarına bir musibet geldiğinde: “Biz ancak Allah için varız ve biz sonunda O'na döneceğiz.” derler.

Diyanet İşleri Meali (Eski)
Onlara bir musibet geldiğinde: "Biz Allah'ınız ve elbette O'na döneceğiz" derler.

Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Onlar; başlarına bir musibet gelince, “Biz şüphesiz (her şeyimizle) Allah’a aidiz ve şüphesiz O’na döneceğiz” derler.

Diyanet Vakfı Meali
O sabredenler, kendilerine bir bela geldiği zaman: Biz Allah'ın kullarıyız ve biz O'na döneceğiz, derler.

Edip Yüksel Meali
Ki onlara bir musibet geldiğinde, "Biz ALLAH'a aidiz ve O'na dönücüyüz," derler

Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Onlar başlarına bir musibet geldiği zaman: "Biz Allah'a aidiz ve sonunda O'na döneceğiz." derler.

2. Meal degisik bir sekilde meallendirilmis ve en uygun olani, biraz uzun cümle kurulmus ama güzel anlam verilmis. Ne dersiniz?

Selam ve dua ile.

galipyetkin
7. February 2013, 03:29 PM
Sayın Merdem, Sayın Aorskaya.

1) Bu verdiğim İşte Kur'an'dan:
155–157. Âyetlerde ise insanların, özellikle de mü'minlerin "korku, açlık, mal, can ve üründen eksiltme" ile sınanacakları bildirilmekte ve sabretmeleri istenmekte, sabrın karşılığının nasıl olacağı da, Rabb'lerinden, birtakım destekler ve rahmet kendilerinedir. İşte onlar, hidayete erenlerin de ta kendisidir ifadeleriyle beyan edilmektedir.

Âyette bahsedilen korkuyu, "düşman ve savaş korkusu"; açlığı, "kâfirlerle mücadele ederken sıkıntıya düşmek, kıtlık, kuraklık gibi nedenlerle ürünsüz kalmak"; mallardan eksiltmeyi, "zekât, sadaka, infak, yangın, deprem, hırsızlık, gasp gibi şeylerle eksiltmek"; canlardan eksiltmeyi, "ölmek, öldürmek, vücudun fonksiyonlarını ve organlarını yitirmesi, körlük, sağırlık, kısırlık, topallık, menapoz, antrapoz vs."; ürünlerden eksiltmeyi, "meyve ve ürünlerin verimsizliği, ticarî zarar etme..." olarak anlamak mümkündür.

Âyette, musibete uğrayan mü'minlerin, Biz şüphesiz Allah'a aidiz ve yalnız O'na döneceğiz diyerek sabrettikleri bildirilmektedir ki bu durum, imanın güzel bir şekilde açığa vurumu olup, insanların Allah'ın mülkü olduğunun ve fani oluşun itirafıdır. Allah'a dönmek, tabii ki mekân ve cihet itibariyle bir dönüş değildir. Araplar, "Krala müracaat edeceğim" derler ve bununla, "kralın yanına çıkmayı" değil, "onun kudretine başvurmayı, anlaşmazlığı ona taşımayı, onun merhametine sığınmayı" kastederler. Bu ifade özetle, kulun başına gelen musibetlere razı olduğuna, bunların neticesini Allah'a havale ettiğine, O'nun kendisine zulmedenlerden intikamını alacağına inandığına delâlet eder.

Allah'ın Müslümanları ne ile ve nasıl imtihan edeceğine dair birçok Âyet bulunmaktadır, bunların bazılarını sunuyoruz:

(Âl-i İmrân: 186) Hiç kuşkusuz siz, mallarınız ve canlarınız hususunda belâlanacaksınız [imtihan olunacaksınız]. Sizden önce kendilerine Kitap verilenlerden ve Allah'a ortak koşanlardan birçok eza da işiteceksiniz. Eğer sabreder ve Allah'a takvâlı davranırsanız, şüphesiz işte bu azmi gerektiren işlerdendir.

(Mülk: 1–2) Mülk [hükümranlık], elinde bulunan o zat [Allah], ne cömerttir! Ve O, her şeye güç yetirendir. O, hanginizin amelce daha iyi-güzel olduğunu sınamak için ölümü ve hayatı yarattı. O, Azîz'dir, Gafûr'dur.

(Zümer: 10) De ki: "Ey iman etmiş olan kullar/kölelerim! Rabbinize takvâlı davranın. Bu dünyada iyilik-güzellik yapanlara bir güzellik vardır. Şüphesiz Allah'ın arzı [yeryüzü] geniştir. Ancak sabredenler, mükâfatlarını hesapsız tastamam alacaklardır."

(Muhammed: 31) Kesinlikle Biz, içinizden cihad edenleri ve sabredenleri bilinceye kadar sizi belâlandıracağız. Haberlerinizi de belâlandıracağız.

(A'râf: 168) Ve onları yeryüzünde birçok ümmetlere ayırdık. Onlardan bir kısmı sâlihlerdi, bir kısmı da bundan aşağı idi. Ve Biz, onları dönsünler diye iyiliklerle ve kötülüklerle belâlandırdık [imtihan ettik].

(En'âm: 164–165) De ki: "O [Allah] her şeyin Rabbi iken, ben Allah'tan başka Rabb mı arayayım?" Her kişinin kazandığı yalnız kendisine aittir. Yükünü taşıyan kimse, bir başkasının yükünü taşımaz. Sonra sadece Rabbinizedir dönüşünüz. Böylece O [Allah], ayrılığa düştüğünüz şeyi size haber verecektir. Ve O, sizi yeryüzünün halifeleri kılan, verdikleriyle sizi belâlandırmak [sınamak] için, kiminizi kiminizin üzerine derecelerle yükseltendir. Şüphesiz Rabbin, kovuşturması çabuk olandır ve şüphesiz O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

(Nahl: 112) Ve Allah bir kenti misal olarak verdi: O [bu kent], güvenli, huzurlu idi ve oraya her bir yerden rızkı bol bol gelirdi. Ne var ki, onlar Allah'ın nimetlerine karşı nankörlük ettiler. Allah da onlara, yapıp ürettikleri şeyler yüzünden açlık ve korku elbisesini [felâketini] tattırıverdi.

(Fecr: 15–16) İnsana gelince, Rabbi onu her ne zaman sınayıp da kendisini üstün kılar ve nimetler verirse, "Rabbim beni üstün kıldı" der. Ama her ne zaman da sınayıp rızkını daraltırsa, "Rabbim beni aşağıladı" der.

(Teğâbün: 15) Kesinlikle mallarınız ve çocuklarınız sizin için bir fitnedir. Allah ise, büyük ecir Kendi katında olandır.

(Muhammed: 38) İşte sizler, Allah yolunda harcamaya çağrılan kimselersiniz. Öyleyken sizden kimileri cimrilik ediyor. Ve kim cimrilik ederse kendi benliğinden cimrilik ediyordur. Ve Allah zengindir, siz ise fakirlersiniz. Eğer siz yüz çevirirseniz O [Allah], yerinize sizden başka bir toplum getirir.

159–160. Şüphesiz indirdiğimiz açık delilleri ve hidayeti, Biz, Kitapta insanlara apaçık gösterdikten sonra gizleyen kimseler; işte onlar; onlara Allah ve lânet ediciler lânet eder. Ancak tövbe eden ve düzeltenler ve (açık delilleri ve hidayeti) açıkça ortaya koyanlar başkadır. İşte onlar; Ben onların tövbelerini kabul ederim. Ve Ben tövbeyi çokça kabul eden ve çokça esirgeyenim.

161–162. Şu inkâr edip de inkârcı olarak ölen kimseler; işte onlar; Allah'ın, meleklerin, insanların hepsinin lâneti onlaradır. Onlar onda [lânette] temelli kalıcıdırlar. Onlardan azap hafifletilmez ve onlara bakılmayacaktır da.

163. Ve sizin ilâhınız, bir tek ilâhtır. O'ndan başka ilâh diye bir şey yoktur. O, Rahmân'dır, Rahîm'dir.

Bu Âyet grubunda, kendilerine bildirileni gizleyenler tehdit edilmektedir. Kaynaklarda bunların, Yahudi bilginleri ve Hıristiyan rahipleri olduğu ifade edilir.

Yahudi ve Hıristiyanların bilginleri, Kitaplarındaki öğretileri gizleyerek dini tekellerine aldılar ve hevalarına göre yeni bir din uydurarak kitlelere empoze ettiler. İşte bu yüzden Allah'ın lânetine [merhamet ve aftan dışlama cezasına] uğradılar.

Paragrafın son bölümündeki, Ancak tövbe eden ve düzeltenler ve (açık delilleri ve hidayeti) açıkça ortaya koyanlar başkadır. İşte onlar; Ben onların tövbelerini kabul ederim. Ve Ben tövbeyi çokça kabul eden ve çokça esirgeyenim. Şu inkâr edip de inkârcı olarak ölen kimseler; işte onlar; Allah'ın, meleklerin, insanların hepsinin lâneti onlaradır. Onlar onda [lânette] temelli kalıcıdırlar. Onlardan azap hafifletilmez ve onlara bakılmayacaktır da açıklamasıyla, yine de onlara mağfiret kapısının açık tutulup ölmeden tövbe edebilecekleri bildiriliyor.

Bu Âyetlerde verilen mesajlar, sadece Yahudi ve Hıristiyan bilginlerine yönelik değil, tüm insanlara olup, insanları değerlendirirken ömürlerinin son demlerinin dikkate alınması istenmektedir. Zira bugün kâfir olan, yarın tövbe ederek Allah'ın rahmetine nail olabilir.

Âyetlerdeki bir başka mesaj da, hakkı gizleyenin lânetleneceğidir. Dolayısıyla, kim Allah'ın dini hususundaki bir bilgiyi veya başkasının hidayetine sebep olabilecek bir açıklamayı gizlerse, Allah'ın lânetine uğrar.

Buradea Sayın Hakkı Yılmaz da bizim gibi düşünmekte ve l57. ayette Allah'a aidiyetin ve O'na dönüşün ne olduğunu açıkça anlatmaktadır.

2) Biz de ''Bakara:156-157''yi şöyle anlıyoruz:
''Nasıl kâinat Allah'ın mülkü ise ve ''ol'' emri ile oluşmuş ise , dünya yaşayanı/mütemmim cüz'ü veya teferruatı, diğer bir ifade ediş ile Allah'ın kul olarak mülkü olan biz insanlar da O'nun emri ile oluşmuş, var olmuşuz.
Dünya gibi dünyadaki yaşayışımızla kendi kendimize şahit olduktan sonra yine O'nun emri ile yeni bir gerçeği yaşayacağız. Bu gerçeklerden biri de, biz insanlar yeniden yaratılıp da dünya yaşamında kendimizin hoşuna gitmeyen bir olay ile karşılaşmış olsak bile ''Biz Allah İçiniz ve Ona dönücüyüz'' dememizin karşılığı 157. ayette: ''İşte Rablerinin SALAVATI ve HİDAYETİ bu gerçeği görenler, yani durumlarının hakikatini fark ettirmek üzere O'nun İRADESİNİN TECELLİ EDECEĞİNİ bilenler üzerinedir''
denmek suretiyle açıklama zaten yapılmıştır.

Yoksa görünen ve görünmeyen kainat zaten şu anda Allah'ın huzurunda (görüş ve denetimi altında) değil mi?

Siz ve biz kim ve ne oluyoruz ki de bizim için gayb, bir mevhum/kavram olan Allah'ı kişileştirip de ona bir mekân tayin edip huzuruna çıkacağız? Bunu ancak Olympos dağından alıp da Allahlarını arşa yerleştirenler yapar. Başkalarını bilmem ama ben ''huzura çıkma'' denince suçlarımın ve sevaplarımın alenileştirilmek ve eylemlerimin karşılığının neden cennet veya cehennem olduğunun açıklandığı o güne kadar yaşatılmışların toplandığı Mahşer olarak anlıyorum.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

aorskaya
7. February 2013, 04:27 PM
Sayın Merdem, Sayın Aorskaya.

Allah'a dönmek, tabii ki mekân ve cihet itibariyle bir dönüş değildir. Araplar, "Krala müracaat edeceğim" derler ve bununla, "kralın yanına çıkmayı" değil, "onun kudretine başvurmayı, anlaşmazlığı ona taşımayı, onun merhametine sığınmayı" kastederler. Bu ifade özetle, kulun başına gelen musibetlere razı olduğuna, bunların neticesini Allah'a havale ettiğine, O'nun kendisine zulmedenlerden intikamını alacağına inandığına delâlet eder.


Siz ve biz kim ve ne oluyoruz ki de bizim için gayb, bir mevhum/kavram olan Allah'ı kişileştirip de ona bir mekân tayin edip huzuruna çıkacağız? Bunu ancak Olympos dağından alıp da Allahlarını arşa yerleştirenler yapar. Başkalarını bilmem ama ben ''huzura çıkma'' denince suçlarımın ve sevaplarımın alenileştirilmek ve eylemlerimin karşılığının neden cennet veya cehennem olduğunun açıklandığı o güne kadar yaşatılmışların toplandığı Mahşer olarak anlıyorum.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

Sayın yetkin,

Basit bir anlatımı bile bu kadar uzun yazarak ve sadece bu hususu anlatmayıp başka durumlarıda açıklayan ayetlerle anlamayı zorlaştırmaya gerek yoktu.


Siz ve biz kim ve ne oluyoruz ki de bizim için gayb, bir mevhum/kavram olan Allah'ı kişileştirip de ona bir mekân tayin edip huzuruna çıkacağız? demişsiniz.

İyide zaten kimse bu iddiada bulunmadıki! Biz hesap günü hesapların görülmek üzere bir yerde toplanacağımızı söyledik. Bu deyimden sanki padişahın huzuruna çıkıp, karşımızda padişah el etek öpmek gibi, secde edeceğimiz iddiasında bulunulmadıki!

"Bizim toplanacağımız mekanda; Allah, kişi gibi bulunacaktır" diyen yok. Ama, sizin daha önce iddia ettiğiniz gibi, sadece sözlerine dönme durumu da yoktur. Aksi halde, hesap gününde diriltilmiş insanların hesaplarının nasıl görüleceğini düşündüğünüzü açıklayarak devam edebilirsiniz.

Sanırım artık daha fazla yazmaya gerek kalmamıştır.

selamlar,
aorskaya

galipyetkin
7. February 2013, 05:35 PM
Emriniz olur.

Saygılarım daim olmak üzere
Galip Yetkin.

aorskaya
7. February 2013, 06:36 PM
Emriniz olur.

Saygılarım daim olmak üzere
Galip Yetkin.

Yazımın neresinde "emir" çağrışımı hissettiğiniz kısım vardır da bunu yazabildiniz! Polemik yapmadan fikirlerinizi yazamazmısınız? İstisnasız tüm karşı fikir sunulan yazılarda taraflarla şahsi atışmalara girmek bizlere ne kazandırır sanıyorsunuz? Foruma yazmaya başladığım ilk yazımdaki görüşe ters düşmenizden beri, sizin salt konular hakkında fikir beyan etmek yerine sizler ve ötekiler gibi guruplaşma yaratmak, size göre dini görüş paylaşmakmı olmaktadır?

Yazılanları okuyucuların takdirine bırakırken, bir gün sizin de müslüman nezaketi ile karşı fikir beyan edenlere yazılarınızı yazabilmeniz umuduyla size "selam" diyorum.

aorskaya

galipyetkin
7. February 2013, 07:31 PM
Aksi halde, hesap gününde diriltilmiş insanların hesaplarının nasıl görüleceğini düşündüğünüzü açıklayarak devam edebilirsiniz.

Sanırım artık daha fazla yazmaya gerek kalmamıştır.

selamlar,
aorskaya
*****************************************

1) Yazıyı bitiren, hitaplı ve peşpeşe yazılmış iki paragrafa da gerek ayrı ayrı gerek birlikte alın verilecek cevap ancak emrin olur'dur.

2) Yazmaya başladığınızda, ilk yazıma ters düşmenizin sebebi pipirikli olmanızdan dolayı sitede üstünlük kurma kaprisinizdir. Hâlâ da devam ediyor.

Daim saygılarımla.
Galip Yetkin.

bartsimpson
7. February 2013, 08:39 PM
part1

-efe naaber ya akşam aradım telefonu açmadın

-hiiç dostum walking dead i seyrediyordum.

-efe hani şu zombiler falan var insanları yiyorlar.

-evet ama filmi seyrederken kafamda birden şimşekler çaktı

-nedir?

-bence bizim şu gelenekçi müslümanlarda tıpkı onlar gibi

-niye ki?

-bunlarda aynı zombiler gibi sadece beyinlerinin arka lobunu çalıştırıyorlar.tek bir şeye kilitlenmişler sorgulama algılama yok.hep hurafe, hadis falan

-peki efe sen neye inanıyorsun

-hıyar olduğumuza


part 2

-muhittin ne işimiz var mezarlıkta beni sıkar böyle yerler biliyosun

-ya taylan abi ölülerimize iki fatiha okuyup gidecez ne var bunda

-oğlum ölen ölmüş onlar için hem ne fark edecek ki

-abi niye öyle diyorsun belki okuduğumuz dualar ayetler ruhlarına huzur verir

-yok öyle bir şey.hayatları boyu boğazlarına kadar pisliğe batsınlar,her türlü günahı işleşinler,hıyar gibi yaşasınlar sonra ben onlar için kur'an dan sureler okuyacam ruhları huzura erecek yok öyle yağma

-tamam taylan abi sen ölünce arkandan ruhuna fatiha okumam hakkımıda helal etmem bakalım senin için orada fark edecek mi?

- !


part 3

-şimdi anladın mı yasemin kur'an da anlatılanlar senin anladığından veya algıladığından çok farklı

-ayşe abla

-efendim yasemin

-islam da abdest var mı?

-yok

-namaz?

-yok

-hac?

-yok

-zekat

-yok

-kurban?

-yok

-ahiret?

-yok

-tamam abla sustum yoksa Allah ta yok diyeceksin

10 numara... :)

aorskaya
8. February 2013, 02:47 PM
Aksi halde, hesap gününde diriltilmiş insanların hesaplarının nasıl görüleceğini düşündüğünüzü açıklayarak devam edebilirsiniz.

Sanırım artık daha fazla yazmaya gerek kalmamıştır.

selamlar,
aorskaya
*****************************************

1) Yazıyı bitiren, hitaplı ve peşpeşe yazılmış iki paragrafa da gerek ayrı ayrı gerek birlikte alın verilecek cevap ancak emrin olur'dur.

2) Yazmaya başladığınızda, ilk yazıma ters düşmenizin sebebi pipirikli olmanızdan dolayı sitede üstünlük kurma kaprisinizdir. Hâlâ da devam ediyor.

Daim saygılarımla.
Galip Yetkin.

Bir konudaki tezinizi bir şekilde çürüttüğünü düşündüğümüz gerekçeyi hala haklı bulmamanız halinde "hesap günündeki toplanmayı açıklamanızı istemek" şeklinde olan "...devam edebilirsiniz" cümlesini, konuya cevap veremeyince emir verilmiş gibi göstererek konudan uzaklaşmaya çalışmakta haklı olduğunuza inanıyorsanız devam edin.

Yazıda kararı tamamen size bırakılan, tercihinize sunulan bir hususu bile komplekslerinize kurban etmek istiyorsanız, devam ediniz.

Şu yukarıdaki ifadenize bakın önce... İlk yazımda üstünlük kurma kaprisinde bulunduğuma herhalde sadece siz inanabilirsiniz.

Bir gün komplekslerinizden sıyrılabilirseniz, belki bir konuda görüşlerimiz yer alabilir. Ama, karşı düşüncedeki çok kimseyle kişisel satşmalar şeklindeki yazılarınız kimseye bir şey kazandırmadığından bu çabanıza ortak olmayacağım.

selamlarımla,
aorskaya

galipyetkin
8. February 2013, 03:37 PM
Bir konudaki tezinizi bir şekilde çürüttüğünü düşündüğümüz gerekçeyi hala haklı bulmamanız halinde "hesap günündeki toplanmayı açıklamanızı istemek" şeklinde olan "...devam edebilirsiniz" cümlesini, konuya cevap veremeyince emir verilmiş gibi göstererek konudan uzaklaşmaya çalışmakta haklı olduğunuza inanıyorsanız devam edin.
-Sağolun! Lütfettiniz.

Yazıda kararı tamamen size bırakılan, tercihinize sunulan bir hususu bile komplekslerinize kurban etmek istiyorsanız, devam ediniz.
-Sizi mi kıracağım? Hay hay!

Şu yukarıdaki ifadenize bakın önce...
-Emrin olur.

lk yazımda üstünlük kurma kaprisinde bulunduğuma herhalde sadece siz inanabilirsiniz.
-Doğru söze ne denir?

Bir gün komplekslerinizden sıyrılabilirseniz, belki bir konuda görüşlerimiz yer alabilir.
-Aman eksik olsun!

Ama, karşı düşüncedeki çok kimseyle kişisel satşmalar şeklindeki yazılarınız kimseye bir şey kazandırmadığından bu çabanıza ortak olmayacağım.
-Mutlu edersiniz.


Kalın sağlıcakla.
Galip Yetkin.

hiiic
8. February 2013, 05:39 PM
: ))))))