PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Sınavın yapılacağı kaynağı önemsememek


aorskaya
24. December 2012, 04:49 PM
Selamun aleyküm,

Sevgili kardeşlerim,

Bir zamanlar müslüman nüfusun çoğunlukta olduğu ülkemizde (güya) en büyük dini kurumun yani Diyanet kurumunun başkanlığını yapmış bir alim! imizin (Süleyman Ateş), bir soruya verdiği cevabı aşağıya aynen alıntılıyorum.

-------------------

SORU:
Bizler İslâm fıtratı üzere doğuyoruz. Hristiyanlıkla kıyaslanamaz yükümlülüklerimiz var. Hristiyan olarak doğanlar o dine göre yaşıyorlar. Allah’ın adaletinden şüphe yok ama “onların sınavı ne üzere yapılır acaba” diye aklıma geliyor. (Eşref Okunakol)

CEVAP:
Din kimliktir, kültürdür. Her millet kendi kültürüyle yaşar. Onunla mutlu olur. Siz nasıl İslâm’ı bırakmazsanız onlar da dinlerini bırakmaz. Dünyada 6 milyardan fazla insan var. Herkes bir yol tutmuş gidiyor. Allah, bu kadar insanı yakmak için mi yarattı? O’nun rahmeti gazabından çok, cenneti de cehenneminden geniştir. Önemli olan insanlıktır.

Şairin dediği gibi:
Fazl-ı Hak yok mu ki hep duzah ile
Halkı inzara giriştin vaiz
Doldurup ibadullahı nar-i cehime
Sonra sen Adn’e sıvıştın vaiz.
(Allah’ın lütfu, acıması yok mu ki sen
insanları hep cehennemle korkutup durdun. Halkı cehenneme doldurup sen gizlice
cennete kaçtın ey öğütçü.)

Kaynak:http://haber.gazetevatan.com/hristiyan-erkekle-musluman-bir-kadinin-evliligi/372817/4/Haber
-------------------------------------

1- Din kültürmüş! her millet de kendi kültürü yani kendi diniyle yaşarmış, onunla mutlu olurmuş.

Dini sadece bir kültür biçimi olarak görünce, bu tarz yazılarda normal oluyor tabi.

Halbuki din bir yaşam biçimidir, vazgeçilemezdir, örfi durumlara göre, geleneklere göre yaşanılacak şey değildir.

2- Dünyada 6 milyar insan var ve bunların çoğu müslüman olmayanlardır.

Ama, bunun önemi yok sanan alim büyüğümüz, çoğunluğun cennete gideceğini, cennetin cehennemden olan büyüklüğüyle, rabbimizin rahmetinin, gazabından büyük olması ile açıklamaya çalışıyor.

Halbuki bunların imanlı kimseler için bir anlam ifade edeceğini bile yeterince düşünemeyen alimimiz son noktayı koyuyor.

Önemli olan insanlıktır!

3- Peki, hesap gününde önemli olan gerçekten insanların dünyada kulluğa layık olarak yaşamasımıdır, yoksa olabildiğince insanlara kendini adamış olarak yaşamasımı önemlidir?

a- Ömrünü insanlara hizmet için tüketse bile; bir kimsenin iman etmedikçe Allah katında önemi olmayacağını bu kimse bilmiyor olabilirmi acaba?

b- İnsanlara; sizi kulluk için yarattım diyen ve sınava tabi tutan rabbimizin hesap gününde kurandan sorulacağımızı ve sınavı kötü gidenlerin cehenneme atılacağını anlayamazmı acaba?

c- Ne kadar çok insan yaratılmış olursa olsun, onların imanlılık yada imansızlığı seçmekte serbest bırakılmasını ve buna göre tercihlerinin sonucunda cennet veya cehenneme gönderileceğini, yoksa insanların çoğunun cehenneme gidecek olmasının, cehennem için yaratılmış olması anlamını taşımayacağını kavrayamıyormu acaba?

Sizler ne dersiniz acaba!

selamlarımla,
aorskaya

bartsimpson
24. December 2012, 06:12 PM
Ne mi derim?

Kendimi ortaokulda yada lisede din dersi dinler gibi hissettim hocam.

aorskaya
24. December 2012, 06:38 PM
Ne mi derim?

Kendimi ortaokulda yada lisede din dersi dinler gibi hissettim hocam.

Sevgili bart,

Gerildiğini anlatmaya çalışmışsın galiba!

Peki, senin böyle hissetmeni sağlayan yazım yerine, nasıl yazmalıydım acaba?

konuyla ilgili okuyucuların rahatlayacağı bir kısa kompozisyon yazabilirmisin?

selamlar,
aorskaya

bartsimpson
24. December 2012, 08:45 PM
Sevgili bart,

Gerildiğini anlatmaya çalışmışsın galiba!

Peki, senin böyle hissetmeni sağlayan yazım yerine, nasıl yazmalıydım acaba?

konuyla ilgili okuyucuların rahatlayacağı bir kısa kompozisyon yazabilirmisin?

selamlar,
aorskaya

Ben size nasıl yazmanız gerektiğini söyleyemem hocam.

Haddim değil.

"Ne dersiniz?" sorunuza cevaben bu post'u yayınladım.

Ama şu da bir gerçek ki; ( Bak yazdığım en kısa kompozisyon bu:) )

Temelinde akıl, sevgi ve hoşgörü barındıran böylesi hümanist bir dinin, gazaplarla, azaplarla, kötü ve ürkütücü angajmanlarla empoze edilmesi beni üzüyor.

Siz ki misyonerlerin nasıl çalıştığını yakınen bilen bir insansınız.

Ortaçağda din savaşları adına dökülen kanları ben mi döktüm ki müslümanlar barbar ve vahşi oluyor.

Ama onların dini sevgi ve hoşgörü dini, bizimkisi barbarlık.

Yurtdışına her çıkışımda gümrüklerde şu damgayı yemekten artık insan olarak utanıyorum.

TURKO=MUSLIM=TERRORIST

Bizde aynı hataları yapmayalım ne olur!

aorskaya
25. December 2012, 01:05 AM
Ben size nasıl yazmanız gerektiğini söyleyemem hocam.

Haddim değil.

"Ne dersiniz?" sorunuza cevaben bu post'u yayınladım.

Ama şu da bir gerçek ki; ( Bak yazdığım en kısa kompozisyon bu:) )

Temelinde akıl, sevgi ve hoşgörü barındıran böylesi hümanist bir dinin, gazaplarla, azaplarla, kötü ve ürkütücü angajmanlarla empoze edilmesi beni üzüyor.

Siz ki misyonerlerin nasıl çalıştığını yakınen bilen bir insansınız.

Ortaçağda din savaşları adına dökülen kanları ben mi döktüm ki müslümanlar barbar ve vahşi oluyor.

Ama onların dini sevgi ve hoşgörü dini, bizimkisi barbarlık.

Yurtdışına her çıkışımda gümrüklerde şu damgayı yemekten artık insan olarak utanıyorum.

TURKO=MUSLIM=TERRORIST

Bizde aynı hataları yapmayalım ne olur!

Sevgili bart,

Öncelikle hocalık payesini verdiğiniz için teşekkür ederim. Ama, ben kendimi iyi bir kur'an öğrencisi olmaya çalışan biri olarak görüyorum. Hoca olmam da böylece mümkün olmayacaktır.

Sevgili kardeşim,

TÜrko_müslüman=terörist deyiminizi izninizle ben Müslümanlar=terörist olarak görülme diye düzeltmek isterim. Çünkü sadece müslüman türkler değil, milliyeti ne olursa olsun müslümanlar terörist olarak görülmektedir.

Din adına cihat yaptığını sanan bazı cahil ve yobazlar tarafından intihar bombacılığı da dahil din adına savaş açılması nedeniyle bu yakıştırma ortaya atılmışsa da bu haksız bir yakıştırmadır.

İslam ve gerçek müslümanlar, terörist eylemlerden uzak kalıp, hiç bir şekilde onaylamadığı gibi, zorlama dahi yapılmayacağını bilirler. Bu aslında batılılar tarafından bilinse de istismar edilmek için bilinmezen gelinir.

Ancak, bazı durumlarda islam neyi emrediyorsa o öylece yapılmak zorundadır. Zamanımızda çağdaşlık/modernlik adı altında kuran hükümlerinin ilkel bulunması, onu anlayamayanların kusurudur.

İslamda, zaman ve mekan üstü yani evrensel olarak rabbimizin sözleri her zaman kendi gerçekliği ile uygulanmalıdır. Bazen insanlara çok acı gelebilen cezalarda dahi acıma tutmadan uygulanması isteği yaratanın emridir.

Bunlara da dikkat edilir ve üzerinde iyi düşünülürse aslında, bu acımasız hükümler başka insanların hayatını mahveden, insanları yok eden eylemler için konulduğu görülür.

O halde bu cezalarda, ne kadar ilkel nitelendirilmeye çalışılırsa çalışılsın gerekçeleri bakımından son derece modern, devirler üstü hükümler olarak hep gerçekliğini koruyacaktır.

selamlarımla,
aorskaya