PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Yemin Olsun ki Ey Muhafazakâr Ziyandasın


galipyetkin
17. December 2012, 08:47 PM
Asra Yemin Olsun ki Ey Muhafazakar Ziyandasın


“Şu halde, sizden önceki çağlarda yeryüzünde işlenen kötülüklere dur diyecek erdemli kimseler çıkmalı değil miydi? Ama içlerinde kurtarmış olduğumuz küçük bir topluluk dışında bunu yapan olmadı. Zalimler refah ve lüks hayat uğruna günaha gömülüp gittiler. (Hud:116)”

Ey muhafazakâr!.. Ümeyyeoğullarının dinini terk et. Onlar ki iktidar dili üzerinden bir din uydurdular. Ve sen hala o dine tabisin. Yüzyıllar geçse de..

Devlet oldun. Saltanat kurdun. İktidarını asırlara taşıdın. Hanedan oldun. Meşrutiyet kurdun. Cumhuriyete evrildin. Oradan laik kapitalist ve ardından abdestli kapitalist oldun. Neo-liberal oldun ama iktidar dilin değişmedi.

Yarattığın zenginliği etrafındaki küçük bir grupla paylaştın.

Saltanatın ki din dilini dahi değiştirdi. Peygamberin mirasını alt-üst ettin

O saltanat sahipleri ki, tıpkı kureyşin Resul karşısında aldıkları tavır gibi sonradan“atalar dinine” temayül ettiler.

Atalar dinini iktidar üretme adına “hak din” diye tarih boyu taşıdın. Oysa nasıl da unuttun, Allah resulü davasını “karşı din üzerinden” tanımlıyordu.

O peygamber ki; ömrü boyunca saltanat ve saltanatçı zihniyetle mücadele etti. Mirasını bu minval üzere bıraktı ümmetine.

Üzerine kelâmını fıkhını kurduğun, mensubu olduğun geleneğin mimarı emevi saltanatı ki “Dini saltanatlarına aracı kılmak için önce siyaseti dinden ayırdılar. Ardından dinsiz kalan siyasetin eline dini teslim ettiler. İşte bizdeki laik anlayış saltanatın en büyük dayanağı olarak böyle ortaya çıktı.” (1)

Senin yıllarca eleştirdiğin, zulmüne maruz kaldığın laik cumhuriyet, senin de geldiğin yer olan, saltanatçı ilkel laisizmin torunu değil de ne?

Ey Muhafazâkar üzerindeki ölü toprağı at. Sen ölü bir dine inanıyorsun. O dini peygamber “bedr kuyuları”na gömmüştü. Ne de çabuk unuttun!

İşte görüyorsun üzerindeki lanet kalkmıyor. Çünkü her yer kan, her yer kârbelâ

Hüseynin kanı dökülen yerler iflah olmuyor. Oluk oluk kan akmaya devam ediyor.

Sünni saltanat ideolojisi, Şii imamet mitolojisi genetik kodlarına yapışmış rahat bırakmıyor seni.

Yıllar boyu sürdü imamlarının, âlimlerinin devlet hizmeti. Nasıl da kandın onlara. İmanlarını, özgürlüklerini satmış sefil ruhlara mertebeler, kerametler biçtin.

Sana beladan gayrı ne getirdi. Halkına ne getirdi. İktidar üzerinden zulüm ürettin. Halkına Kader dedin. Boyun eğdirdin meçhul bir tanrıya, ama Allah’a değil.

Kıyam eden Ehl-i beyt imamlarına bunlar isyandır dedin. Devlet eliyle yapılan zulme sessiz kalarak ikrar ettin. Yüzyıllar sonra bizzat kendi halkına bunlar isyancı diyerek ve dahi mensubu olduğun geleneği takip ederek yine katliam yaptın (Roboski katliamı)

Bak israiloğulları’nın zulmüne, nasıl da dünya sessiz kalıyor yaptıklarına. Şimdi anladın mı sessiz kalmak neymiş?..

En son uleman din diline müdahale ettiğinde, ruhun tembelleşmiş, aklın miskinleşmiş olarak yüzyıllarca yerinde saydın. Ne maddi bir refah ürettin ne manevi bir güç elde ettin. Sadece halkının uykudan sersemlemesine neden olmuş bir afyondu senin için din.. Çünkü iktidarın yüzlerce yıl sürebildi böylece.

Ama üzerindeki lanet kalkmadı. Çünkü sen hâlâ peygamberin biricik evladını, torununu katleden saltanatçı zihniyeti devam ettiriyorsun.

Eğer ki, iktidar isen icraatınla, halk isen susmanla bu saltanat sürüyor..

Üzerindeki lanet sürüyor işte.

Yezidin saraylarında gibisin “yankılanıyordu sarayının duvarlarında bir ses ‘Bedr’in intikamını aldık’ diye” sen hangi intikam peşindesin?..

Hâlâ vaktin varken iman kodlarını değiştir. Öze dönüşün geç olmasın. Sana yüzlerce yıldır devlet eliyle inandırılan dinini terk et!. Ali’nin, Ebu zer’in dini üzere ol!..

Halâ camilere bilinçsizce giriyorsun. Peygamber zamanında dertlerin paylaşıldığı mescitler şimdi ne halde görmüyor musun? Nasıl bir sessizliğe gömülmüş. Süse bürünmüş ama ruhu yok. Nasıl susturulmuş.. Senin cami dediğin, minberinde Ehl-i beyt’e küfredilmiş mekânlar, emevi mirası değil de ne?..

İşte sana fırsat.. Her şeyi önce yık!. Sonra yeniden inşa et!..

Sermaye sahiplerinin işletmelerinde, fabrikalarında zor koşullar altında çalışan işçilerin nasıl hak gaspına uğradığını, maden işçilerinin nasıl ölüme sürüklendiklerini gördüğünde, eski çağların mirası olan köleliğin senin İktidarının üzerinden nasıl devam ettirildiğini de gör..

“Bir köleyi özgürleştirmek” (Beled: 13) diyorsam, senin payına düşen, işçinin asgari ücret köleliğine son vermendir!

Ve şimdi ortaokul imam hatip bilgilerinle sultan Süleyman’a sahip çıkıyorsun. Onun en azından bir devleti vardı. Oysa senin ihtirasından, hırsından geri de bir devletin dahi kalmadı. Yüzlerce yıllık tarihini “kentsel dönüşüm” e feda ediyorsun. Kendini saltanat rüyana öyle kaptırmışsın ki; Süleyman’ın saltanatı için söylenenler bile rahatsız ediyor seni.

Sen saltanat rüyaları görmeye devam et ey muhafazakâr; bil ki ziyandasın..

Ayhan Karaçam.

(1) İmamlar ve sultanlar, M.İslâmoğlu s: 26, denge yayınları

Saygılarımla.
Galip Yetkin