PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Nebe sûresi


dost1
18. September 2012, 11:51 PM
MEKKE DÖNEMİ

Necm: 366

1-3Hangi şeyden; kendilerinin, hakkında ayrı ayrı inanca sahip oldukları büyük, önemli o haberden mi soruşuyorlar?
4Kesinlikle onların düşündüğü gibi değil! Onlar, yakında bilecekler.
5Yine, kesinlikle onların düşündüğü gibi değil! Onlar, yakında bilecekler.
6,7Biz yeryüzünü bir beşik, dağları da birer direk yapmadık mı?
8Ve Biz, sizi çift çift oluşturduk.
9Ve Biz, sizin uykunuzu bir dinlenme yaptık.
10Ve Biz, geceyi bir elbise yaptık.
11Ve Biz, gündüzü bir geçim zamanı yaptık.
12Ve sizin üstünüze yedi sağlamı bina ettik.
13Ve ışık saçan bir kandil yaptık.
(80/78, Nebe/1-13)


Necm: 367

14-16Ve Biz, sıkıştırılmış bulutlardan, kendisiyle taneler, otlar, sarmaş-dolaş bağlar ve bahçeler çıkaralım diye şarıl şarıl bir su indirdik.
17Kuşkusuz Ayırma günü kararlaştırılmış bir buluşma vakti olmuştur.
18O gün Sûr'a üflenir;319 siz de hemen bölükler hâlinde gelirsiniz.
19Gökyüzü de açılıp kapı kapı oluvermiştir.
20Dağlar da yürütülüp serap oluvermiştir.
21,22Kuşkusuz cehennem, azgınlar için son varılacak yer olarak, gözetleme/pusu yeri olmuştur.
23Orada darlık/kıtlık içinde kalacaklardır.
24Orada bir serinlik ve içecek bir şey tatmazlar.
25,26Ancak yaptıklarına uygun bir ceza olarak bir kaynar su ve irin tadarlar.
27Şüphesiz onlar, hesabı ummazlardı.
28Ve âyetlerimizi/alâmetlerimizi/göstergelerimizi yalanladıkça yalanladılar.
29Oysa Biz her şeyi yazarak saydık, döktük.
–30Haydi tadın! Bundan böyle size azaptan başka bir şey artırmayacağız.–
31-37Kesinlikle Allah'ın koruması altına girmiş kişiler için, Rabbinden; göklerin, yerin ve bu ikisi arasındakilerin Rabbinden; Rahmân'dan [yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet eden Allah'tan] bir karşılık ve yeterli bir bağış olarak korunaklar/ kurtuluş mekânları; sulak bağlar- bahçeler, üzümler, hepsi bir seviyede tomurcuklar; çiçek bahçeleri, dolu dolu su kapları vardır. Onlar, orada boş bir söz ve yalan duymazlar. –Onlar, O'nun huzurunda söz söylemeye güç yetiremezler.–
(80/78, Nebe/14-37)

Necm: 368

38-40İndirilmiş âyetler ve vahiy, tanık olarak saf saf dikildikleri gün, Rahmân'ın [yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet eden Allah'ın] izin verdikleri dışında hiç kimse konuşamaz. Ve o izin verilen, doğruyu söyler: “İşte bu, hak gündür. Artık dileyen Rabbine bir sığınak edinir. Şüphesiz Biz sizi yakın bir azap ile uyardık.” O gün, kişi iki gücünün/mal ve çevresinin ne takdim ettiğine bakar/yaptıklarıyla yüz yüze gelir ve kâfir; Allah'ın ilâhlığını ve
rabliğini bilerek reddeden kişi: “Ah ne olaydı, ben bir toprak olsaydım” der.
(80/78, Nebe/38-40)


Dip not:

319 “Borunun üflenmesi” ifadesi, eski devirlerde kullanılan, toplanmak veya tehlikeyi haber vermek için kullanılan bir yöntemdir. Bu boru, genellikle büyükbaş hayvan boynuzundan yapılırdı. Borunun öttürülmesi, bir içtima borusunun veya sireninin çalınacağını düşündürmekte ya da bir hakemin oyunu başlatan ve bitiren düdüğünün öttürülmesini veya bir okulda dersin başladığını ve bittiğini bildiren zilin çalınmasını çağrıştırmaktadır. Biz bunu “alarm verilmesi” olarak anlayabiliriz. Bu ifade, bu âyetin dışındaki yerlerde “Sur'un üflenmesi” olarak yer alacaktır.