PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Imanın tam olarak ne olduğunu biliyormuyuz?


aorskaya
17. August 2012, 01:31 AM
Selamun aleyküm,

Sevgili kardeşlerim,

İmanı tanımlamadan önce, iman konusunda sık düşülen yanlışlara kısaca değinmekte fayda var.

İman denilince, yeteri bilince sahip olmayan Müslümanlar tarafından Allah’ın varlığı ve tekliği ile Muhammed peygamberin onun elçisi olduğunu bilmek, bunu da söylemek diye açıklanır.

Peki gerçekten bunlara inanılması imanmıdır?

Çoğu Müslüman kardeşimiz “kelime-i şahadet” getirince iman ettiğini zanneder. Halbuki, iman bundan çok farklı bir şeydir ve sadece söylemekle, sadece buna inanıp başka şey yapmamakla olmaz.

İman, Allah’ın varlığına, onun tekliğine, yani; ondan başka ilah olmadığına, onun emirlerine hem kalben inanmak, kabul etmek ve hem de emirleri yerine getirmeye çalışmaktır.

Bu konuda Müslümanlar yine şeytanın çok küçük fakat ölümcül bir tuzağına düşmekte, şeytanın dine soktuğu; “amel imanın bir cüzi değildir” sözüne inanmaktadır.

Halbuki, bırakalım dindar bir kimsenin bu iddiadaki yanlışı hemen görmesi gerektiğini, dinle ilgili olmayan konularda ve henüz okul çağlarında olan bir çocuğa bile sorulsa, “inandığın şeyin yapılmadıkça öneminin olmayacağını bizlere anlatabildiğini görürüz.” O halde azıcık aklımız bile olsa, bu ilişkiyi kuramamak biz Müslümanların dini doğru yaşama konusuna çok da önem vermediğimizi gösterir.

Peki din önemsizmidir, hele de iman dinin en önemli kurumu iken imanın ne olduğunu bilmemek bir din mensubuna yakışırmı?

Hangi konuda olursa olsun, inandığın bir şey, inanmanın ötesinde başka şeylerinde yapılmasını gerekli kılıyorsa, ona inandığın zaman gerekli gördüklerini yapman gerektiğine de inanman gerekir. Aksi takdirde ya inanmış olmazsın, yada inanıp inanmamak arasındaki önemi kavrayamayan bir mantıkla yaklaşmış olursun.

Şimdi imanı kısaca ve genel olarak tanımlayacak olursak; iman, neye inanılıyorsa, inanılan şeyin gerekli kıldığı şeylerle birlikte bir bütün olarak inanmak ve eylem gerektiriyorsa eylemlerde bulunmaktır.

Özel olarak Allah'a imanı tanımlayacak olursak; İman, Allah'ın varlığına, tekliğine (başka ilah olmadığına), onun emirlerine inanmak ve gereken şeyleri yaşayarak ispatlamaktır.

Aksi halde, yani bunların hepsi olmazsa, ona iman etmek denmez, hatta biraz düşünürsek bütün halinde inanmak bile denmez.

Şimdi, sokağa çıksak ve iman nedir, yada “Allah’a iman ediyormusunuz?” diye soru sorsak, Müslümanların çok büyük bir kısmı, bu soruya, en fazla “evet, tabiki iman ediyorum, Allah vardır, o tekdir, ondan başka ilah yoktur” diye cevap verecektir.

Aynı kimseye; devamla “namazlarınızı zamanında kılıyormusunuz?” şeklinde ikinci bir soru sorsak; yine çoğu kimseden, “iş, güç, okul vb. şeylerden fırsat buldukça” diye cevaplar aldığımızı görürüz.

Peki şimdi, bu durumdaki bir kimse iman sahibi bir Müslüman olabiliyormu? Eğer Müslümanlığa yeni girmiş ve dini aşamaları henüz öğrenmeye başlayan bir kimse değilse, Müslüman bile olamıyor değilmi?

İşte, iman amel ilişkisi bu durumu yaratıyor. İman amelsiz, amel imansız olmaz. Bunun aksi durumlar, sadece bilinçsiz bir kabul yada ya da basit anlamda gerçekten inanmak bile olmaz.

Müslümanlar olarak, imanı bilmezsek, müslüman olamayacağımızı da bilmemiz gerekir. Müslüman olamazsak da dirlişten sonraki hayatımızın nerde olacağını bilmek zorundayız.

Bunu bilince, eğer zerre kadar aklımız varsa, oraya düşmemek için her şeyimizi feda etmemiz gerektiğini görmemiz lazımdır.

Eee, bunu da göremiyorsak; ya zeka özürlüyüzdür, bu durumda telaşa gerek yok, orasından zaten muafızdır, yada telaşa yine gerek yok, biz zaten oraya layığızdır.

SAYGILARIMLA
aorskaya

hakikat_yolcusu
20. September 2012, 09:16 PM
sayın aorskaya...

'Şimdi imanı kısaca ve genel olarak tanımlayacak olursak; iman, neye inanılıyorsa, inanılan şeyin gerekli kıldığı şeylerle birlikte bir bütün olarak inanmak ve eylem gerektiriyorsa eylemlerde bulunmaktır.' demişsiniz. ben buna bu eylemleri gücü yettiğince yerine getirmek şeklinde bir düzeltmenin uygun olacağını düşünüyorum. çünkü sizin demenize göre herhangi bir emri yap(a)mayan yada bir yasağı çiğneyen kişinin imanın güme gittiği sonucu çıkıyor.

saygılarımla...

yolcu42
23. July 2017, 09:33 PM
Selam.iman her insanda artan azalan bişey mi.yoksa imanla küfür aynı kalpte bulunmaz mı.küfredenlerin göğüsleri sanki göğe çıkar gibi daralır diyor ayette.imanın arttıkça göğsün ferahlar.mutluluk ve huzur bulursıun.bence herkesin göğsünde iman ve küfür yanı var.iki seçenek var ya imanın artar ya dünyevi hırslarla küfrünü artırırsın.imanın ne denli güçlü olursa olsun küfür tarafın sanki hep pusuda bekliyor.zaaflarını tutkularını kullanıp kendine çekmek için.

Abdullah Tanrıkulu
3. September 2017, 07:03 AM
Emin -> Güvenilir

İman -> Güvenmek

Kalpte iman -> Söylenenlere (bilgi/vaat/müjde) bilinçli şekilde (özümseyerek) güvenmek

Adem neden atıldı? Allah'ın sözüne GÜVENMEDİ = İman etmedi.

Olabilir belki.

Zira ilgili kelimeler,
emniyet, emanet vb.