PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Ekber, Bir tek, Astları


galipyetkin
10. May 2012, 06:45 PM
''EKBER=KÜFÜR!

SELAM!
Doğrusu ‘’Allah üçün üçüncüsüdür’’ diyenler küfre girmiştir. Oysa ''BİR TEK'' Allah’tan başka ilah yoktur. Bu iddialarına bir son vermedikçe, hakikati inkar eden bu gibilerin başına şiddetli bir azap gelecektir.(M.İslamoğlu-Maide-73)

Genellikle üç boyutlu varlıklar için özelliklerini belirten sıfatlar kullanılır.Bu sıfatlar Üç halde gelir;
1- Yalın halde(Tek başına) 2- daha … (ekini alarak) 3- en-hepsinden … (ekini alarak) ; büyük, daha büyük, en-hepsinden büyük gibi

Allah mesajının bir yaşam, bir hayat nizamı oluşturabilmesi için anlaşılması gerekir!Bunun için farklı dillere çevrilmesi şarttır!

‘’Allah üçün üçüncüsüdür’’ deyimi, bu söylemin haricinde hiçbir dile çevrilemez.O zaman bu sıfatların;Arapça ve farklı dillerde; Allah’ın Zatına, Esmaul Hüsna’sına ve İsmine izafe edilerek-eklenerek söylenmesi KÜFÜRDÜR-İnkardır-Ret’dir

Bir İlah’tan, Tek İlah’tan başka İlah olmadığını SÖYLEM olarak inkardır!(İki alt ilah daha kabul edilmiş olur...)

Bir İlah için üçün üçüncüsü olan ‘’ekber=en büyük ‘’ demek Akıllıların yapacağı bir iş değildir! Çünkü ALLAH TEK’dir.

Azim olan Allah bile kitabında bize anlatırken söylenmemesi gerekeni, gerektiği gibi söylememiştir!
Bunu yapanlar söylemlerinin altında iki ilah daha kabul etmiş olurlar ki; bu da üçtür demektir!

…Allah «üçtür» demeyiniz. Bundan vazgeçiniz, hayrınıza olan budur. Allah ancak TEK BİR ilahtır…(F.Kuran-Nisa-171)

''...TEK BİR ilahtır.'' şeklinde meal verilmiştir, yukardaki iki ayette de! Aynı cümlede bir ve tek ayrı ayrı anıldığı için iki ilah manası çıkmaktadır!

Allah, şöyle dedi: “İki ilâh edinmeyin. O, ancak tek ilâhtır. O hâlde, yalnız benden korkun.” (Diyanet-Nahl/51)

Allah hakkında yalan uydurarak O'na iftira edenden ya da O'nun ayetlerini yalanlayandan daha zalim kim olabilir? Hiç kuşkusuz zalimler kurtuluşa eremezler.(F.Kuran-En’am-21)

Gerçek dua ancak O’nadır. O’ndan başka yalvardıkları ise onların isteklerine ancak, ağzına ulaşmayacağı hâlde, ulaşsın diye avuçlarını suya uzatan kimsenin isteğine suyun cevap verdiği kadar cevap verirler. Kâfirlerin duası daima boşa çıkar.(Diyanet-Rad/14)
Avuçlar açılıp isteniyor, peki zandan başka, ataların oluşturduğu ekber putundan başka birşeyden mi isteniyor?...Allah'ı nerde zannediyorlar...Kendilerine şahdamarlarından daha yakın olan Allah'ı dışarlarda başkaca yerlerde mi arıyorlar!''
(....sitesinden-Şaban rumuz'dan alıntı)

****************************

Diyoruz ki: Allahu Ekber!
Hayır. Allah ekber=en büyük değil; El Kebir'dir.
Yani Esma'sıyla yarattığı alemlerin büyüklüğü kavranamaz olandır ki, O'nun büyüklüğü kavranabilsin.

Allah Tek'dir; en büyük-ekber değildir, çünkü sıralamaya konulamaz. Yarıştırılamaz. Büyük, daha büyük, gibi sıfatlara sahip olanlardan ''en büyük'' olanı değildir.

Hû vallahi Ehad! O Allah Tek'dir! Ekber değildir-en büyük değildir; Tek'dir.

''Bir tek''= diğer benzerleri arasında ayırıcı özelliği olan, bir tane demektir. Kendisinden başkasında da o özelliğin olabileceğini ifade eder. Mesela:''Keller arasında saçı olan 'bir tek' sendin'' gibi.

........astlarından, yani aynı ama rütbesi, sınıfı düşük.

''Ya......, Yüce......, Ulu......, En büyük......, Güzel......,Aman......, ........ astlarından'' gibi günlük konuşmalarımızda kullandığımız nitelemeleri O'na yakıştıramayız. Bü tür dil alışkanlıklarından vaz geçilmelidir.

Çünkü; HÛ VALLAHİ EHAD! O Allah Tek'dir.
En büyük değildir! O vallahi Bir'dir. İsimleri sıfatları yalnızca O'na özgüdür.

İbrahim Peygamber yıdızı, ayı, güneşi birbirinden büyük görünce ''Heze Ekber'', daha büyük der ve her büyüğü ilah edinir,eskisini bırakır, ''Bu banim rabbim'' der. (En'am-78). Fakat bilince ulaşır.

Heze Ekber!
Heze gibi yaratılmışa layık görülen basit bir ifade ile ''Allah'' kelimesi yan yana getirilebilir mi?

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

pramid
11. May 2012, 09:29 AM
EKBER” sözcügü“en büyük” demek olup “kibir” ile aynı köktendir.

Kibr, “şânın azametini izhar etmek/ortaya koymak” demek olup kişinin kendinde hak ettiğinden fazlalık görmesidir. Mal ve mevkîden dolayı kibirlenirse zehv, kibirden dolayı başını havaya kaldırırsa nahve, kibirden dolayı burnu havada olursa huzuvâne, kibrinden dolayı kendine hayran olursa ucb olur. Aslen büyük olmadığı halde kendini büyük sanana ise müstekbir denir. Servet ve iktidar sahibi olmaya ise kibriya denir. Mutekebbir ise Allah için kullanılır ve büyüklük, güç ve kudrete sahip olduğu halde zulmetmeyen demektir. Zor kullanan kibirliye ise ceberût denir.

Allah-u Ekber; hâkimiyeti Allah’a izafe etmekle beraber, gayr-i şahsi bir norma da bürümüş olmaktadır. Tıpkı “Le-hu’l-Mülk” Mülk sadece Allah’ındır sözünün Mülk Allah’tan başkasının değildir, demek olduğu gibi…

Allah-u Ekber; Allah’tan başka “ayrıcalık” sahibi yoktur demektir. O halde hiç kimse ayrıcalık sahibi olduğunu iddia edemez. Allah-u Ekber demek sınıfsal farklılıkları reddetmek, güce dayalı tahakkümü kabul etmemek demektir. Allah-u Ekber demek; eşit olmayı kabul ediyorum, eşitim, eşitiz demektir.


Kur’an’da “Kibr” kelimesinin türevlerinin şu manalarına geldiğini görmekteyiz:

Ağır gelmek: “Bu görev sana ağır geliyorsa…”(En’am/35)

Tahammül sınırlarını aşmak, sabrı taşırmak: “Benim dik duruşum, makamım ve Allah’ın ayetlerini(toplumun sorunlarını) haykırmam sizin tahammül sınırlarınızı aşıyorsa…”(Yunus/71)

Zor gelmek: “Müşriklere kendilerini davet ettiğin hayat nizamı zor geldi…”(Eş-Şûra/13)

Bedenî ve aklî büyüme: “Onlar büyüyecekler diye mallarını acele ve israf ile yemeyin…”(Nisa/6)

Büyükleme: “Ve ancak Allah’ı büyükleyin…”(Bakara/185, Hacc/37, Müddessir/3, İsra/111)

Büyüklük taslamak: “Orada senin büyüklük taslaman olamaz…”(Araf/13)

Hegemonya kurma: “Yeryüzünde haksız yere hegemonya kuranları…”(Araf/146)

Irkçılık: “Irkçılık yaptı ve kâfirlerden oldu…”(Bakara/34)

Güce dayalı ayrıcalık: “Firavun ve orduları yeryüzünde güce dayalı ayrıcalık kurmak istedi…”(Kasas/39)