PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Bakara-173, Maide-3.


galipyetkin
23. February 2012, 07:11 PM
.........Sitesinden Fers rumuzlu bir Beyefendi'den yaptığım aşağıdaki alıntı için söyleyecekleriniz var mı?. Vereceğiniz bilgiler için teşekkürler.

Şöyle ki:

''bakara/173

Allah, size ancak leş, kan, domuz eti ve Allah’tan başkası adına kesileni haram kıldı. Ama kim mecbur olur da, istismar etmeksizin ve zaruret ölçüsünü aşmaksızın yemek zorunda kalırsa, ona günah yoktur, Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir....D.İ.

Allah size leşi, kanı, domuz etini, Allah'tan başkası adına kesileni haram kılmıştır. Ama zorda kalanın, sınırı aşmadan, şuna-buna haksızlık ve tecavüze gitmeden yemesinde kendisi için günah yoktur. Allah çok affedici, çok merhametlidir....Y.N.Ö.

O, size, sadece, ölü hayvanı, kanı, domuzun etini ve Allah'tan başkası adına kesilen hayvanları haram kıldı. Sonra kim bunlardan yemeye mecbur kalırsa, başkasının hakkına tecavüz etmemek ve zaruret ölçüsünü geçmemek üzere ona bir günah yoktur. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir.....H.Y.


maide/3

Ölmüş hayvan, kan, domuz eti, Allah’tan başkası adına boğazlanan, (henüz canı çıkmamış iken) kestikleriniz hariç; boğulmuş, darbe sonucu ölmüş, yüksekten düşerek ölmüş, boynuzlanarak ölmüş ve yırtıcı hayvan tarafından parçalanmış hayvanlar ile dikili taşlar üzerinde boğazlanan hayvanlar, bir de fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı. İşte bütün bunlar fısk (Allah’a itaatten kopmak)tır. Bugün kâfirler dininizden (onu yok etmekten) ümitlerini kestiler. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm’ı seçtim. Kim şiddetli açlık durumunda zorda kalır, günaha meyletmeksizin (haram etlerden) yerse, şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.....D.İ.

Şunlar size haram kılınmıştır: Boğazlanmayarak ölmüş hayvanın eti, kan, domuz eti, üzerine Allah'tan başkasının adı anılmış, boğulmuş, vurulmuş, yuvarlanmış, süsülmüş, canı üzerineyken yetişip kestikleriniz müstesna olmak üzere canavar tarafından yırtılmış ve dikili adak taşları üzerinde boğazlanmış hayvanlar ve bir de fal oklarıyla kısmet paylaşmanız... Bütün bunlar birer sapıştır. Küfre batmış olanlar bugün dininizden ümitlerini kestiler. Artık onlardan korkmayın, benden korkun! Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam'ı/Allah'a teslim olmayı seçtim. Şu da var ki, her kim ciddi bir açlıkla yüz yüze gelir de günaha kaçmak maksadı olmaksızın onlardan yemek zorunda kalırsa, elbette Allah Gafûr ve Rahîm'dir....Y.N.Ö.

Size leş, kan, domuzun eti, Allah'tan başkasının adı anılarak kesilen; boğulmuş, vurulmuş, yukardan düşmüş, boynuzlanmış, yırtıcı hayvanların yiyip de canlı iken kesmedikleriniz; dikili taşlar üzerine boğazlananlar ve fal oklarıyla kısmet aramanız haram kılındı. Bunların hepsi doğru yoldan çıkmaktır. Bugün şu küfretmiş olan kimseler, sizin dininizden ümitsizliğe düşmüşlerdir. Öyleyse onlara haşyet duymayın, Bana haşyet duyun. Bugün dininizi sizin için kemale erdirdim, size nimetimi tamamladım. Size din olarak da İslâm'a razı oldum. Artık kim son derece açlık içinde, günaha istekle yönelmeden zorda kalırsa, bilsin ki şüphesiz Allah gafûr'dur, rahîm'dir.....H.Y.


bu meallerin mealleri nedir...

Kur'an'da birşey/eylemin haram edilmesi, o şey/eylemin daha önce yerine getirildiğini/önceden varolduğunu gösterir......
domuz ve leş bir yana....akıtılmış kan/kan ın haram kılınmasından amaç nedir, öğüde muhatab olan toplumun bireyleri evvelinde kan mı içiyordu veya kanla ilgili başka bir eylem..buradaki ifadenin/ed demu kapsamı/içeriği nedir...
zaruri miktarı geçmemek, istismar etmemek ne anlama geliyor....susuzluk halinde kan ihtiyacı karşılar mı, açlık halinde karnı doyurur mu veya başka ne şekilde kullanılır...
zaruriyeti biryana başkasının hakkına geçmeden ifadesi ne anlama gelir..."adaya düştü on kişi, elde var beş kase kan, yarım kaseden fazlasını kullanmayın" mı, nedir başkasının hakkına geçmeyecek kadarıyla haram olan kan dan veya diğerlerinden istifade etme....

ölmüş hayvan veya leş, ayette zikredilmişken, boğulmuş , vurulmuş/darbe sonucu ölmüş, yukardan düşmüş/yuvarlanmış, boynuzlanmış, yırtıcı hayvan/canavar parçalamış...ifadeleri yeniden neden tekrar edilmiş...

ölü hayvan veya leş,
bu ifadelerin kapsamlı tanımı nedir ki, diğerleri bu tanımına dahil edilmeden aynı ifade içinde ayrı ayrı yeniden belirtilmiş...

boğulmuş ne demek, ölü hayvan tanımına dahil değilmidir, neden aynı ifade içinde ayrı olarak yeniden belirtilmiş....

vurulmuş/darbe sonucu ölmüş ne demek, ölü hayvan tanımına dahil değilmidir, neden aynı ifade içinde ayrı olarak yeniden belirtilmiş, vurulmanın ya da darbenin kapsamı nedir, avlanma bu tanıma dahil midir/avlanmak zaruriyet hali dışında normalde haram mıdır....

yukardan düşmüş/yuvarlanmış ne demek, yukardan düşen, düştüğü/yuvarlandığı konuma göre ya ölür ya sakat kalır, ölürse ölü hayvan tanımına dahil değilmidir, neden aynı ifade içinde ayrı olarak yeniden belirtilmiş, sakat kalırsa ne olur, sakat hayvanın eti zaruriyet dışında ihtiyaç fazlasından ötesi yenemez mi....

boynuzlanmış ne demek, boynuzlanan hayvan darbenin durumuna göre ya ölür ya sakat kalır, ölürse ölü hayvan tanımına dahil değilmidir, neden aynı ifade içinde ayrı olarak yeniden belirtilmiş, sakat kalırsa ne olur, sakat hayvanın eti zaruriyet dışında ihtiyaç fazlasından ötesi yenemez mi....

yırtıcı hayvan/canavar parçalamış ne demek, ölü hayvan tanımına dahil edilmeden neden aynı ifade içinde ayrı zikredilmiş...

tek bir tanımlamayla hepsi kapsam dışında tutulamaz mıydı...

kişi, kasaptan alınan veya komşunun getirdiği etlerin ne olduğundan emin olabilir mi, bu tanımlara dahil olmadıklarının kanıtları yokken ne gibi bir gerekçeyle bu etleri kullanacak...
eğer bu tanımlara dahil iseler savunma, "bilmiyordum kasap diye/komşu diye güvendim kendi imkanım dahilinde et edinme gücüm de yoktu; mecburdum" mu olacak...


bakara/173
fe menidturra gayra baagin ve laa aadin fe laa isme aleyhi...
maide/3
el meytetu, ed demu, lahmu el hınziiri, el munhanikatu, el mevkuuzetu, el mutereddiyetu, en natiihatu, maa ekele es sebuu...

nedir bu ifadeler, ne anlatılıyor...''

Saygılarımla
Galip Yetkin.

galipyetkin
18. December 2012, 05:30 PM
Sayın Fers.

Sizden alıntıladığım yukarıdaki yazıya itibar gösterilmedi. Bari siz bir açıklama getirin.

Nedir o ifadeler, ne anlatıyor? Lütfen...

Saygılarımla.
Galip Yetkin

Fers
20. December 2012, 09:54 AM
selam sayın galipyetkin, nasılsınız...

diğer başlıktan sizden bir alıntı (Sarhoşken namaz kılmak),

(zekâta verilmesi gereken ihtiyaç fazlasının verilmeyip de sermayeye katılarak kolay ve fazla kazancın)

afv ile ilgili bir görüş bildirdim, bir örnek verdim sonrasında ya anlaşılmadım ya da öylesine...
herneyse, herşeyi bilen iddiasında değilim sadece görüşümü bildirmiştim, şuan olsa bildirmezdim...

http://www.hanifler.com/showthread.php?t=9&page=46

afv ile ilgili görüşüm değişmedi, kur andaki zekaatı mali yardım olarak görmüyorum...

bakara/173 ve maide/3...

bu ayetler hakkında görüşüm yok, belkide anlayamıyorum/yeterli donanıma sahip değilim/görüş bildirmek istemiyorum....
ama kısaca, domuzu tüm dünya hayvanlarından soyutlanmış hale getirip özel bir konuma yerleştirenler oturup iyice düşünsünler...

hayırlı günler

galipyetkin
20. December 2012, 11:11 AM
Sayın fers.

''Yeterli donanıma sahip değilim'' diyebilen kaç babayiğit var acaba.Teşekkürler.

Zekât hakkında bir yazı yazmıştım

http://www.hanifler.com/showthread.php?t=2595

Bir göz atarsanız... İster görüş bildirir ister bildirmezsiniz.

Sizin görüşleriniz benim için değerli; çünkü dayanakları var. Görüş bildirirseniz buradan değil, oradan bildirin

Saygılarımla.
Galip Yetkin

Fers
22. December 2012, 12:17 AM
selam sayın galipyetkin,

linkini verdiğim başlıktaki konuyla ilgili "on ev" örneğini vermiştim ki anlatmak istediğim net anlaşılabilsin, sonra ne hikmetse olan oldu ve galiba ben, on ev sahibi olup mal yığan biri gibi algılandım, belkide yanlış anladım...

herneyse,

bakara/173 ve maide/3 hakkında görüş bildirirsem domuz çiftliği sahibi muamelesi görmekte var...

Sizin görüşleriniz benim için değerli; çünkü dayanakları var. Görüş bildirirseniz buradan değil, oradan bildirin

teşekkürler,
zekatla ilgili verdiğiniz linkte birazdan kısaca yorumumu yazacağım...

dost1
22. December 2012, 12:59 AM
Selamun Aleyküm! Değerli Fers Kardeşim!

Bir ayeti açıklarken bir örnekleme yaptınız. Cevabı da verdiğiniz bu örneklemedeki varsayım üzerinden yapıldı. Konu ne sizin, ne de benim şahsımla ilgili değildir.

Bir örnek vererek anlattığınız bir konunun aynı örneğin varsayımı üzerinden cevablanmasını kişiliğinize yönelik olumsuz bir algı olarak algılamanıza üzüldüm.

Lütfen! Endişelenmeyiniz! Bakara 173 ve Maide 3 hakkında görüş bildirirseniz, domuz çiftliği sahibi muamelesi görmezsiniz.
Değerli Kardeşim!
Kabul etmeliyiz ki,varsayıma dayalı bir örneklendirme yapılarak yapılan açıklamalar aynı varsayıma dayalı örneklendirmelere göre cevaplandırılırlar.

Kardeşiniz olarak yapacağınız açıklama ve görüşlerinizi okurum. Ancak zannınızı besleyecek algınızın açığa çıkması için cevap verip görüş bildiren de olmam.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.

aorskaya
22. December 2012, 06:15 PM
''bakara/173

Allah size leşi, kanı, domuz etini, Allah'tan başkası adına kesileni haram kılmıştır. Ama zorda kalanın, sınırı aşmadan, şuna-buna haksızlık ve tecavüze gitmeden yemesinde kendisi için günah yoktur. Allah çok affedici, çok merhametlidir....Y.N.Ö.

maide/3

Ölmüş hayvan, kan, domuz eti, Allah’tan başkası adına boğazlanan, (henüz canı çıkmamış iken) kestikleriniz hariç; boğulmuş, darbe sonucu ölmüş, yüksekten düşerek ölmüş, boynuzlanarak ölmüş ve yırtıcı hayvan tarafından parçalanmış hayvanlar ile dikili taşlar üzerinde boğazlanan hayvanlar, bir de fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı. İşte bütün bunlar fısk (Allah’a itaatten kopmak)tır. Bugün kâfirler dininizden (onu yok etmekten) ümitlerini kestiler. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm’ı seçtim. Kim şiddetli açlık durumunda zorda kalır, günaha meyletmeksizin (haram etlerden) yerse, şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.....D.İ.

bu meallerin mealleri nedir...

Aşağıda kısım kısım ele alalım.


Kur'an'da birşey/eylemin haram edilmesi, o şey/eylemin daha önce yerine getirildiğini/önceden varolduğunu gösterir......


Bunun her durumda geçerli olduğunu size düşündürten nedir, delilinizi yazailirmisiniz?

Ben bu iddianın her zaman için doğru olduğunu düşünmüyorum.


domuz ve leş bir yana....

1- akıtılmış kan/kan ın haram kılınmasından amaç nedir, öğüde muhatab olan toplumun bireyleri evvelinde kan mı içiyordu veya kanla ilgili başka bir eylem..buradaki ifadenin/ed demu kapsamı/içeriği nedir...
2- zaruri miktarı geçmemek, istismar etmemek ne anlama geliyor....susuzluk halinde kan ihtiyacı karşılar mı, açlık halinde karnı doyurur mu veya başka ne şekilde kullanılır...

zaruriyeti biryana başkasının hakkına geçmeden ifadesi ne anlama gelir..."adaya düştü on kişi, elde var beş kase kan, yarım kaseden fazlasını kullanmayın" mı, nedir başkasının hakkına geçmeyecek kadarıyla haram olan kan dan veya diğerlerinden istifade etme....


1 -Kanın neden haram olduğu belirtilmemişse, bunu bilmemize gerek olmadığındandır. Bu nedenle, bulunacak her sebep sadece spkeülasyon olacaktır.

2- Kase kan örneğinizde olduğu gibi başkasının hangi şekilde ve şeyde olursa olsun, hakkı olursa, onun hakkı olduğunu ve dokunmamak gerektiğini kabul etmek gerekir.

Dediğiniz gibi adaya düşen kimselerden bazılarından daha zinde, örneğin onlar daha çok yaralı iken biz daha hafif atlatmışsak ve fakat beslenecek haramdan başka şey yoksa, bizim diğerlerine gücümüz yettiğinden, daha uzun vadede yararlnamk için o şeyi kendimize ayırıp, diğerlerinin hakkını yememek gerekiyor.



ölmüş hayvan veya leş, ayette zikredilmişken, boğulmuş , vurulmuş/darbe sonucu ölmüş, yukardan düşmüş/yuvarlanmış, boynuzlanmış, yırtıcı hayvan/canavar parçalamış...ifadeleri yeniden neden tekrar edilmiş...

ölü hayvan veya leş,
bu ifadelerin kapsamlı tanımı nedir ki, diğerleri bu tanımına dahil edilmeden aynı ifade içinde ayrı ayrı yeniden belirtilmiş...


Ölü hayvan, henüz ölmüş olabilir, koku, renk, tat vb. bakımdan rahatsız edici olmayabilir. Diğeri ise koku, renk, tat vb. bakımdan rahatsız edicidir.

Bunların zorunluluk haricinde normal beslenmede de tüketilmesinin önüne geçmek için, (örneğin, yeni ölmüştü, kokmamış, tadı da bozuk değildi gibi gerekçelerle tüketim meylinin öününe geçmek için) bu ayırım yapılmıştır.


Aşağıya alıntıladığım yazılarınızdaki kısımlar da ise dediğiniz gibi, bir hayvan sonuç itibarıyla, ister kendisi eceliyle ölmüş olsun, isterse başka bir etkenle öldürülmüş olsun, ele alınan hayvan için söylenecek şey onun ölü olacağıdır.

Bu sonuçta problem yoksa da; ölmüş deyimi üzerinden (bakaradaki inek kesilmesindeki anlamazlıktan gelenlerde olduğu gibi) yine polemik yaparak, kendine kapı aralamak ve ölmüş hayvanları, öldürülmüş kelimesi ile ayırıma tabi tutup normal zamanlarda da tüketme isteyenlerin gerekçeleri baştan yok edilmiştir.


1- boğulmuş ne demek, ölü hayvan tanımına dahil değilmidir, neden aynı ifade içinde ayrı olarak yeniden belirtilmiş....

2- vurulmuş/darbe sonucu ölmüş ne demek, ölü hayvan tanımına dahil değilmidir, neden aynı ifade içinde ayrı olarak yeniden belirtilmiş, vurulmanın ya da darbenin kapsamı nedir, avlanma bu tanıma dahil midir/avlanmak zaruriyet hali dışında normalde haram mıdır....

3- yukardan düşmüş/yuvarlanmış ne demek, yukardan düşen, düştüğü/yuvarlandığı konuma göre ya ölür ya sakat kalır, ölürse ölü hayvan tanımına dahil değilmidir, neden aynı ifade içinde ayrı olarak yeniden belirtilmiş, sakat kalırsa ne olur, sakat hayvanın eti zaruriyet dışında ihtiyaç fazlasından ötesi yenemez mi....

4- boynuzlanmış ne demek, boynuzlanan hayvan darbenin durumuna göre ya ölür ya sakat kalır, ölürse ölü hayvan tanımına dahil değilmidir, neden aynı ifade içinde ayrı olarak yeniden belirtilmiş, sakat kalırsa ne olur, sakat hayvanın eti zaruriyet dışında ihtiyaç fazlasından ötesi yenemez mi....

5- yırtıcı hayvan/canavar parçalamış ne demek, ölü hayvan tanımına dahil edilmeden neden aynı ifade içinde ayrı zikredilmiş...

tek bir tanımlamayla hepsi kapsam dışında tutulamaz mıydı...


Ayette ölmüş deniyor, ama bakın bu normal ölmemiş;

1- "boğulmuş, dolayısıyla buna ölmüş değil, öldürülmüş denilebilir ve bu nedenle normal zamanlarda da tüketilebilir" denilmesininin önüne geçilmektedir.

2- "vurulmuş/darbe, dolayısıyla buna ölmüş değil, öldürülmüş denilebilir ve bu nedenle normal zamanlarda da tüketilebilir" denilmesininin önüne geçilmektedir.

3-"yukardan düşmüş/yuvarlanmış, dolayısıyla buna ölmüş değil, öldürülmüş denilebilir ve bu nedenle normal zamanlarda da tüketilebilir" denilmesininin önüne geçilmektedir.

4-"boynuzlanmış, dolayısıyla buna ölmüş değil, öldürülmüş denilebilir ve bu nedenle normal zamanlarda da tüketilebilir" denilmesininin önüne geçilmektedir.

5- "yırtıcı hayvan/canavar, dolayısıyla buna ölmüş değil, öldürülmüş denilebilir ve bu nedenle normal zamanlarda da tüketilebilir" denilmesininin önüne geçilmektedir.

Çünkü, bu etkenlerle de olsa hayvan rabbimizin adı anılarak kesilmeden ölmüştür. Doalyısyla mundardır. O zaman "ölmüş" deyimi kapsımı dışına bu sebeplerle çıkartılmamalıdır.


kişi, kasaptan alınan veya komşunun getirdiği etlerin ne olduğundan emin olabilir mi, bu tanımlara dahil olmadıklarının kanıtları yokken ne gibi bir gerekçeyle bu etleri kullanacak...


eğer bu tanımlara dahil iseler savunma, "bilmiyordum kasap diye/komşu diye güvendim kendi imkanım dahilinde et edinme gücümde yoktu mecburdum" mu olacak...


Kimseye gücünün yetmediği yüklenmeyeceğine göre, kendi imkanlarıyla kendileri kesecek durumda olmayanların, usülüne uygun kesildiğine inandırılarak tükettiği etler nedeniyle sorumlu olmalarıda gerekmeyecektir diye düşünüyorum.

selamlar,
aorskaya

Fers
23. December 2012, 06:17 PM
Kardeşiniz olarak yapacağınız açıklama ve görüşlerinizi okurum. Ancak zannınızı besleyecek algınızın açığa çıkması için cevap verip görüş bildiren de olmam.


hayırlı günler...

Fers
23. December 2012, 06:22 PM
Ben bu iddianın her zaman için doğru olduğunu düşünmüyorum.

haram ve kapsamı nedir, örnek bir haram ve haram edilişinin gerekçesi...

1 -Kanın neden haram olduğu belirtilmemişse, bunu bilmemize gerek olmadığındandır. Bu nedenle, bulunacak her sebep sadece spkeülasyon olacaktır.


kur an apaçık ve izah edendir ifadesi burada sökmez, açıklamaya, beyindeki sorulara cevap vermeye gerek yok, insan düşünen, akleden, araştırmaya teşvik edilen bir varlık değil ne de olsa...

Çünkü, bu etkenlerle de olsa hayvan rabbimizin adı anılarak kesilmeden ölmüştür. Doalyısyla mundardır. O zaman "ölmüş" deyimi kapsımı dışına bu sebeplerle çıkartılmamalıdır.

Ölü hayvan, henüz ölmüş olabilir, koku, renk, tat vb. bakımdan rahatsız edici olmayabilir. Diğeri ise koku, renk, tat vb. bakımdan rahatsız edicidir.


boğulmuş, vurulmuş/darbe almış, yukardan düşmüş/yuvarlanmış, boynuzlanmış, yırtıcı hayvan/canavar parçalamış hayvan yenmez, çünkü rabbin adı anılmadan kesilmiş, tıbbi bir gerekçesi mi var mı yokmu araştırmaya değmez, ne gerek var...
yeni ölmüşse yeriz olur biter, yüzeyde belirti göstermeyen bulaşıcı hastalıktan mıdır, zehirlenmiş midir zehir etine karışmış mıdır farketmez...

Kimseye gücünün yetmediği yüklenmeyeceğine göre, kendi imkanlarıyla kendileri kesecek durumda olmayanların, usülüne uygun kesildiğine inandırılarak tükettiği etler nedeniyle sorumlu olmalarıda gerekmeyecektir diye düşünüyorum.


kaynağından emin olmadan alınan hastalıklı etler sayesinde ortaya çıkabilecek rahatsızlıklardan korunmaya ne gerek var, önemli olan bilmeden yapmış olmak ve manevi borçtan kurtulmak...

aorskaya
24. December 2012, 12:55 PM
Sayın Fers,
Sziden yorum isteyen bir kardeşimizin yazısına serzenişte bulunan cevapla konuya dahil olmuşsunuz. Bunun için açıklama isteyen yazıya cevap olarak kişisel görüşlerimi yazmışım.

Ama, bu yazılarımdan alıntılar yaparak, adeta kinaye sanatında tavan yapmaya çalışan yazılarınız yerine, gerçek düşüncelerinizi neden doğrudan yazmıyorsunuz?

Neyse, bu tavırlarınız üzerine fazla yorum yapamaya gerek duymadan yazdıklarınıza kısaca cevaplarımı vereyim.


haram ve kapsamı nedir, örnek bir haram ve haram edilişinin gerekçesi...

İnsanların hayatı ve/veya ahiretteki yurdunun belirlenmesi için uzak durması gereken şeylerdir.

Haramların hepsinin neden haram olduğunun açıklanması zorunluluk değildir.


kur an apaçık ve izah edendir ifadesi burada sökmez, açıklamaya, beyindeki sorulara cevap vermeye gerek yok, insan düşünen, akleden, araştırmaya teşvik edilen bir varlık değil ne de olsa...


İnsanlar, kuranda verilenlerin kendileri için yeterli olduğunu kabul ederek anlatılanlarla yetinebilmeli, fazlasının sadece merakını giderme isteğinden olduğunu bilmelidir.


boğulmuş, vurulmuş/darbe almış, yukardan düşmüş/yuvarlanmış, boynuzlanmış, yırtıcı hayvan/canavar parçalamış hayvan yenmez, çünkü rabbin adı anılmadan kesilmiş, tıbbi bir gerekçesi mi var mı yokmu araştırmaya değmez, ne gerek var...
yeni ölmüşse yeriz olur biter, yüzeyde belirti göstermeyen bulaşıcı hastalıktan mıdır, zehirlenmiş midir zehir etine karışmış mıdır farketmez...


Siz, kurandaki gerekçeleri ve anlatımları yeterli görmüyorsanız, tıbbi yönden de ekonomik yönden de araştırınız, ama "bize okunmakta olan kuran, bana yetmektedir."

Tıbben yenilmesinde sakınca olmayanların, rabbin adı anılmadan kesilmesinin yenilmesi gerektiğinimi düşünüyorsunuz?

Yeni ölmüş hayvanların yeneceğini söyleyenmi vardır? Burada kinaye yapmak yerine düşünceniz ne ise doğrudan neden yazamıyorsunuzki?



kaynağından emin olmadan alınan hastalıklı etler sayesinde ortaya çıkabilecek rahatsızlıklardan korunmaya ne gerek var, önemli olan bilmeden yapmış olmak ve manevi borçtan kurtulmak...


Siz, et tüketiminizi bizzat temin ettiğiniz ve sağlık kontrolünden geçen hayvanlardanmı sağlıyorsunuz?

Hatta kıyma dediğimiz türde et tüketiminde bulunuyorsanız, bunları kendi kıyma makinenizdemi gerçekleştiriyorsunuz?

Hani, eti kendiniz kessenizde, başka yerlerde kıymaya dönüştürürseniz, daha önce o makinelere bulaşan tıbbi zararlılar olabilir de. (değilmi)

selamlar,
aorskaya

Fers
24. December 2012, 11:50 PM
selam sayın aorskaya,


kinayenin amacı sizi kırmak değil fadenin etkisini arttırmaktı...

İnsanların hayatı ve/veya ahiretteki yurdunun belirlenmesi için uzak durması gereken şeylerdir.

sorumun cevabı için yeterli değil...

Haramların hepsinin neden haram olduğunun açıklanması zorunluluk değildir.

katılmıyorum...

İnsanlar, kuranda verilenlerin kendileri için yeterli olduğunu kabul ederek anlatılanlarla yetinebilmeli, fazlasının sadece merakını giderme isteğinden olduğunu bilmelidir.

katılmıyorum...

Siz, kurandaki gerekçeleri ve anlatımları yeterli görmüyorsanız, tıbbi yönden de ekonomik yönden de araştırınız, ama "bize okunmakta olan kuran, bana yetmektedir."

"anlatımları yeterli görmemek" ifadesi sizin zannınız, okunanı benim gördüğüm gibi görmediğinizden eminim, bununla beraber herbirimizin görüşü kendini bağlar, sonuçta doğrusunu vahyin sahibi bilir, ...

Tıbben yenilmesinde sakınca olmayanların, rabbin adı anılmadan kesilmesinin yenilmesi gerektiğinimi düşünüyorsunuz?

"rabbin adının anılması" ne demektir, içeriği/detayı/kapsamı nedir...

Siz, et tüketiminizi bizzat temin ettiğiniz ve sağlık kontrolünden geçen hayvanlardanmı sağlıyorsunuz?
Hatta kıyma dediğimiz türde et tüketiminde bulunuyorsanız, bunları kendi kıyma makinenizdemi gerçekleştiriyorsunuz?
Hani, eti kendiniz kessenizde, başka yerlerde kıymaya dönüştürürseniz, daha önce o makinelere bulaşan tıbbi zararlılar olabilir de. (değilmi)

son kinayeli ifadem bu sorulara cevabını vermiş zaten...
sorularınızı kendiniz oturup bir düşünün...

görüşlerinize katılmıyorum, ama bu katılımınızı hafife alıp kendi bildiğimin en doğrusu olduğunu düşünme hakkını bana vermez, doğru veya yanlış önemli olan kaale alıp görüş bildirmeniz...

aorskaya
25. December 2012, 12:53 AM
selam sayın aorskaya,


kinayenin amacı sizi kırmak değil fadenin etkisini arttırmaktı...



sorumun cevabı için yeterli değil...



katılmıyorum...





Sevgili fers,

Yazılarınızda yeterli görmüyorum ve katılmıyorum görüşlerinizi gerekçelendirseydiniz daha doğru olurdu.

Dilerseniz şimdi yapabilirsiniz, istemezseniz benim için yeterlidir.

Teşekkür ederim.

selamlar,
aorskaya

kıyamet
25. December 2012, 02:21 AM
1 -Kanın neden haram olduğu belirtilmemişse, bunu bilmemize gerek olmadığındandır. Bu nedenle, bulunacak her sebep sadece spkeülasyon olacaktır.


TEVRAT / TEKVİN - 9
4 Yalnız kanlı et yemeyeceksiniz, çünkü kan canı içerir.


TEVRAT / LEVİLİLER - 17
10 `İsrail halkından ya da aralarında yaşayan yabancılardan kim kan yerse, ona öfkeyle bakacağım ve halkımın arasından atacağım.

11 Çünkü canlılara yaşam veren kandır. Ben onu size sunakta kendinizi günahtan bağışlatmanız için verdim. Kan yaşam karşılığı günah bağışlatır.

12 Bundan dolayı İsrail halkına, Sizlerden ya da aranızda yaşayan yabancılardan hiç kimse kan yemeyecek, dedim.

13 `İsrail halkından ya da aralarında yaşayan yabancılardan kim eti yenen bir hayvan veya kuş avlarsa, kanını akıtıp toprakla örtecektir.

14 Çünkü canlılara yaşam veren kandır. Bundan dolayı İsrail halkına, Hiçbir etin kanını yemeyeceksiniz, dedim. Çünkü her canlıya yaşam veren kandır. Onu yiyen halkın arasından atılacaktır.

Fers
25. December 2012, 02:21 AM
selam,

yeterli görmüyorum çünkü,

İnsanların hayatı ve/veya ahiretteki yurdunun belirlenmesi için uzak durması gereken şeylerdir.

Haramların hepsinin neden haram olduğunun açıklanması zorunluluk değildir.

cevabındaki tanım ve ardındaki açıklama,

"haram ve kapsamı nedir, örnek bir haram ve haram edilişinin gerekçesi..." sorusunu hem karşılamıyor, hem örnekleme yok...

Haramların hepsinin neden haram olduğunun açıklanması zorunluluk değildir.

katılmıyorum çünkü,
"kur an apaçıktır, izah edendir, öğüttür" ifadeleriyle uyuşmuyor...

İnsanlar, kuranda verilenlerin kendileri için yeterli olduğunu kabul ederek anlatılanlarla yetinebilmeli, fazlasının sadece merakını giderme isteğinden olduğunu bilmelidir.

katılmıyorum çünkü,
anlatılanlarla yetinebilmek için ilk önce verilenlerin neler olduğunu doğru şekliyle anlayabilmek gerekir, doğru şekliyle anlayabilmek için de ondört asır önceki arap dilini, kültürünü, sosyal yapısını, mecazlarını, deyimlerini, tarihini ve öncekilerden alıntıladıkları hikayeleri bilmek gerekir...
kimsenin Alemlerin Efendisi tarafından başkalarının hayal gücünün rüzgarına bırakılmış olacağını düşünmüyorum...

rica ederim

.