TEBYİN
17. August 2011, 10:51 AM
Son günlerde Tv’ler de tartışılan bir konu var: Teravih Namazı vır mı, yok mu?
Net olmayı seven ilim erbabı, “yoktur” diye, kestirip atarken, henüz ilmin ciddiyetine tam vakıf olamayanlar ise, delil getiremeyince, şu bahaneye sığınıyorlar..
“Bu konu da, Peygamberin uygulamalarına bakmak gerek”
Böyle bir teklif, ilk etapta, çok ciddi ve bağlayıcı gibi gözükmekle birlikte…
Hiç kimse de çıkıp şunu sorma cesaretini göstermez..
“Tamam, Peygamber dönemine bakalım da, nasıl bakacağız”?
Öyle ya, Peygamber dönemini kaleme alıp, muhafaza eden bir sistem mi mevcut?
Zaten, tartışılan bunca sorunlar, Tam bilinemeyen ama rivayetlerle var gibi gösterilen sıkıntılardan kaynaklanmıyor mu?
Biri çıkıp hadis üretmiş, ürettiği hadise, başka ürettiği râvileri senet diye tahsis etmiş.
“Ben yaptım, oldu” mantığıyla, millete dayatmalarda bulunuyor ve bunun adı da DİN oluyor..
Hepsi bir tarafa, benim asıl takıldığım mesele şurası…
İçinden çıkamadıkları meseleleri Peygamber uygulamalarıyla tasdik ettirmeye çalışan zihniyet..
Sanırsın ki, her konuda Peygamberi örnek alıyorlar da.. Bu konuda da aynı hassasiyeti gösteriyorlar..
Peki, işin gerçek yönü öyle mi?
Deşeleyelim bakalım, gerçekten öyle mi?
Kur’an EBU LEHEB diye birinden bahseder.
Nedir bu adamı, topun ucuna oturtan özelliği?
Mal, mülk, çokluk ve güç kullanarak insanlara zulmetmek..
Peki, Ebu Leheb yapınca, kerih gösterilen bu eylemler..
Bir Abdestli, Namazlı tarafından yapılınca mübahlaşabilir mi?
Evet, bal gibi de mübahlaştırıldı..
Bu milletin neredeyse % 80’i açlık sınırında yaşarken..
Birileri, gemicikler, Bim’ler, A-101’ler, Deniz Fenerleri, haksız ihaleler, rüşvetler, adam kayırmalar, yandaş kuruluşa para hortumlamalar, milyonlarca gencin geleceği ile oynamalar, başka İslam ülkelerine yapılan ecnebi savaşlarına ortak olmalar, Bop vesilesi ile Yahudilere İslam ülke kaynaklarını peşkeş çekmeler… Sayın sayabildiğiniz kadar..
Bütün bu rezilliklere imza atılırken..
Bizim anlı şanlı İslam önderlerinin nedense gıkı çıkmadı..
Şimdi onlara tek, tek soruyorum..
Peygamber döneminde bu yapılagelen rezilliklere rastlana bilir mi?
Peygamber, Abdestli Kapitalistlere cevaz verir miydi?
Ya, 4x4 lere binen namazlı kapitalistlere gülümser miydi?
Deniz Feneri tipi bir hırsızlık Peygamber döneminde zuhur etseydi ne olurdu acaba?
Diyelim, Peygamberin atadığı bir yetkili, halkına..”Ananı da al da git” deseydi, Peygamber o yetkiliye göz yumar mıydı?
Varsayalım, Ortadoğu da yaşanan “Ecnebi, Müslüman” sürtüşmesi Peygamber zamanında olsaydı..
Peygamberin tutumu nasıl olurdu?
Amerikanın kuyruğuna mı yapışırdı yoksa dindaşlarına mı arka çıkardı?
Şu an Peygamberimizin aramızda yaşadığını hayal edelim.
Biri yanına varıp, “Ey Allah’ın Elçisi, Şu İslam ülkenin başkanının Ecnebi Bankalarında hesabı varmış” diye şikayette bulunsaydı..
Ne yapardı Allah’ın elçisi?
Bu milletin yarısına..
“İşte tam da sizden bir emir sahibi, verin oyunuzu” mu derdi, yoksa, gidip yüzüne mi tükürürdü?
Bu ülke de, ekmekten bile vergi alınırken, inciler, yakutlar, zümrütler vergiden muafsa..
Bu ülke de, yüzde 90 kesimin kazandığı kalan yüzde 10’nun kat be kat altındaysa..
Bu ülke de, biri bir telefon ile milyarları kasasına indirirken, gariban, ter döktüğü 12 saat karşılığında, sadece asgari ücrete talim ediyorsa..
Bu ülke de, bir asgari ücretlinin parasıyla, bir iftar yemeği yeniyorsa…
Bu ülke de, garibanın çocukları kalleş bir savaşa kurban verilirken, zenginlerin, bakanların, vekillerin çocukları askerlik bile yapmıyorsa..
365 gün oruc tutun, 24 saat teravih kılın, her saniye hatim indirin, Kur’anı baştan aşağı sular seller gibi yutun..
Peygambere inen Vahyin ışığında.. Vallahi de Ebu Leheb’siniz, billahi de..
Sakallı, şalvarlı, cübbeli iblisler çıkmış güya Peygamber sevgisi yarışı düzenliyorlar..
İblis gibi yaşayıp, iblislere prim verdikten sonra..
İsterse keramet gösterip havalarda uçun, uçuş kerametinin mucidi sinek kadar kıymetiniz yoktur..
Tamam, bir sistem oluşturdunuz, çarklar tıkır, tıkır dönüyor ve döndükçe kasanız, keseniz şişim, şişim şişiyor..
Bari, MİLLETİ ALLAH İLE ADATMAYIN..
Bari, Din pazarlayıcığılı yapmayın..
Bari, dinin sırtında din sömüren “kene”ler olmayın..
Bari, net olun, mert olun, insan olun ve düşün dinin sırtından..
Biliyor musunuz?
Sayenizde Ebu Leheb’ler, Cehiller, Nemrut’lar, Fıravunlar..
Mekanlarında yalnızlık çekmeyecektir…
Net olmayı seven ilim erbabı, “yoktur” diye, kestirip atarken, henüz ilmin ciddiyetine tam vakıf olamayanlar ise, delil getiremeyince, şu bahaneye sığınıyorlar..
“Bu konu da, Peygamberin uygulamalarına bakmak gerek”
Böyle bir teklif, ilk etapta, çok ciddi ve bağlayıcı gibi gözükmekle birlikte…
Hiç kimse de çıkıp şunu sorma cesaretini göstermez..
“Tamam, Peygamber dönemine bakalım da, nasıl bakacağız”?
Öyle ya, Peygamber dönemini kaleme alıp, muhafaza eden bir sistem mi mevcut?
Zaten, tartışılan bunca sorunlar, Tam bilinemeyen ama rivayetlerle var gibi gösterilen sıkıntılardan kaynaklanmıyor mu?
Biri çıkıp hadis üretmiş, ürettiği hadise, başka ürettiği râvileri senet diye tahsis etmiş.
“Ben yaptım, oldu” mantığıyla, millete dayatmalarda bulunuyor ve bunun adı da DİN oluyor..
Hepsi bir tarafa, benim asıl takıldığım mesele şurası…
İçinden çıkamadıkları meseleleri Peygamber uygulamalarıyla tasdik ettirmeye çalışan zihniyet..
Sanırsın ki, her konuda Peygamberi örnek alıyorlar da.. Bu konuda da aynı hassasiyeti gösteriyorlar..
Peki, işin gerçek yönü öyle mi?
Deşeleyelim bakalım, gerçekten öyle mi?
Kur’an EBU LEHEB diye birinden bahseder.
Nedir bu adamı, topun ucuna oturtan özelliği?
Mal, mülk, çokluk ve güç kullanarak insanlara zulmetmek..
Peki, Ebu Leheb yapınca, kerih gösterilen bu eylemler..
Bir Abdestli, Namazlı tarafından yapılınca mübahlaşabilir mi?
Evet, bal gibi de mübahlaştırıldı..
Bu milletin neredeyse % 80’i açlık sınırında yaşarken..
Birileri, gemicikler, Bim’ler, A-101’ler, Deniz Fenerleri, haksız ihaleler, rüşvetler, adam kayırmalar, yandaş kuruluşa para hortumlamalar, milyonlarca gencin geleceği ile oynamalar, başka İslam ülkelerine yapılan ecnebi savaşlarına ortak olmalar, Bop vesilesi ile Yahudilere İslam ülke kaynaklarını peşkeş çekmeler… Sayın sayabildiğiniz kadar..
Bütün bu rezilliklere imza atılırken..
Bizim anlı şanlı İslam önderlerinin nedense gıkı çıkmadı..
Şimdi onlara tek, tek soruyorum..
Peygamber döneminde bu yapılagelen rezilliklere rastlana bilir mi?
Peygamber, Abdestli Kapitalistlere cevaz verir miydi?
Ya, 4x4 lere binen namazlı kapitalistlere gülümser miydi?
Deniz Feneri tipi bir hırsızlık Peygamber döneminde zuhur etseydi ne olurdu acaba?
Diyelim, Peygamberin atadığı bir yetkili, halkına..”Ananı da al da git” deseydi, Peygamber o yetkiliye göz yumar mıydı?
Varsayalım, Ortadoğu da yaşanan “Ecnebi, Müslüman” sürtüşmesi Peygamber zamanında olsaydı..
Peygamberin tutumu nasıl olurdu?
Amerikanın kuyruğuna mı yapışırdı yoksa dindaşlarına mı arka çıkardı?
Şu an Peygamberimizin aramızda yaşadığını hayal edelim.
Biri yanına varıp, “Ey Allah’ın Elçisi, Şu İslam ülkenin başkanının Ecnebi Bankalarında hesabı varmış” diye şikayette bulunsaydı..
Ne yapardı Allah’ın elçisi?
Bu milletin yarısına..
“İşte tam da sizden bir emir sahibi, verin oyunuzu” mu derdi, yoksa, gidip yüzüne mi tükürürdü?
Bu ülke de, ekmekten bile vergi alınırken, inciler, yakutlar, zümrütler vergiden muafsa..
Bu ülke de, yüzde 90 kesimin kazandığı kalan yüzde 10’nun kat be kat altındaysa..
Bu ülke de, biri bir telefon ile milyarları kasasına indirirken, gariban, ter döktüğü 12 saat karşılığında, sadece asgari ücrete talim ediyorsa..
Bu ülke de, bir asgari ücretlinin parasıyla, bir iftar yemeği yeniyorsa…
Bu ülke de, garibanın çocukları kalleş bir savaşa kurban verilirken, zenginlerin, bakanların, vekillerin çocukları askerlik bile yapmıyorsa..
365 gün oruc tutun, 24 saat teravih kılın, her saniye hatim indirin, Kur’anı baştan aşağı sular seller gibi yutun..
Peygambere inen Vahyin ışığında.. Vallahi de Ebu Leheb’siniz, billahi de..
Sakallı, şalvarlı, cübbeli iblisler çıkmış güya Peygamber sevgisi yarışı düzenliyorlar..
İblis gibi yaşayıp, iblislere prim verdikten sonra..
İsterse keramet gösterip havalarda uçun, uçuş kerametinin mucidi sinek kadar kıymetiniz yoktur..
Tamam, bir sistem oluşturdunuz, çarklar tıkır, tıkır dönüyor ve döndükçe kasanız, keseniz şişim, şişim şişiyor..
Bari, MİLLETİ ALLAH İLE ADATMAYIN..
Bari, Din pazarlayıcığılı yapmayın..
Bari, dinin sırtında din sömüren “kene”ler olmayın..
Bari, net olun, mert olun, insan olun ve düşün dinin sırtından..
Biliyor musunuz?
Sayenizde Ebu Leheb’ler, Cehiller, Nemrut’lar, Fıravunlar..
Mekanlarında yalnızlık çekmeyecektir…