PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Vicdan üzerine sayıklamalar


Barış
8. August 2011, 05:01 PM
VİCDAN ÜZERİNE SAYIKLAMALAR


Vicdan içimizdeki bizin sesidir. İdeal olan, adem olan..Ben,vicdanı susturmazsa, üzerini örtmezse,üzerine taştan duvarlar örmezse, o sesi dinlerse, çoğaltırsa, bunu yapabiidiği ölçüde bizleşir, güzelleşir, olgunlaşır..

Kimliğimiz vicdanımızla ilişkisine göre oluşur,gelişir,yol alır. Vicdana tutunan ben, uçmağa gider, tutunamayan ateşini hazırlamıştır zaten, o vicdan kor olur, onu yakar..

İkisl arasındayızdır çoğu zaman..Bir elimiz tutar da öbürü tutmaz sanki..Böylesi halde, az az yanarız, tüten duman, koku,o yanma hissi ya yolumuzu açar, farkedersek tabi..ya da bir süre sonra hissizleşiriz ne koku ne ses ne yanma..Ateşin içindeyizdir de farketmeyiz..Taşlaşırız, belki daha da beter..Magma gibi içten yanarken bittiğinde bu yolculuk, yazdığımız kitap ile ateşimizle kalakalırız olduğumuz yerde..

Vicdan bir iptir semadan arza...Tutun çık yukarı, ya da kal aşağıda..Aşağısı ateştir,yukarısı serin...Herkes farklı yerinden tutmakta o ipin..

Rahmet denizidir vicdan..Yüzmek tesbihtir, yüzmeyi unutup boğulmaksa isyan...Koca rahmet denizinde isyanla azaba boğulmaksa güç iştir aslında..

Dostla dost ol, surun sesiyle değil, şu an vicdanın sesiyle uyan...O ses şimdi rahmettir duyup uyanlara,sonrasında ateştir duymayıp uyuyanlara...Kimi uyur, kimi uyanık, kimi tırmanmakta kimi düşmekte..tüm bunlar kimliğimizi belirlemekte.. Hem şimdi hem ahirette....

Kim'lik; kimsin sorusunun cevabıdır. Benim ben diyen, salt vicdandan gelen en arı sestir...Ama aynı zamanda ateştir.Ateş serin olur ibrahim olunca..ağaçtan ses verir musa olunca...sesi, kelime oldu yankılandı diye asarlar isa olunca...ses, kalem olur kitap olur, okunan olur muhammed olunca…Okunan haykırılır da nankörün yüzüne, insan gene anlamaz,okumaz, görmez,duymaz olur,devam eder uykusuna..Sonunda kendisl duyusuz, melekesiz bir taştan put olur.... Okuyan muhammedin sesini duymayan putun hali nice olur?

Sabah ezanı tanyeri ağarırken okunur,horozlar öter o ara, doğa uyanır...Bu uyanış gibi uyanmazsa insan, ne serin ateş, ne ses veren ağaç, ne kelimesi okunanın ne de okunuşu duyulmaz olur...vicdan susar, evren susar, alemler susar.. Çıldırtan sessizlikte, kimseyi daha önce dinlememiş olan, okumamış olan, yüzememiş olan, yapayalnız kalakalır...Saat gelmiştir, saatli bomba gibi patlar insan, yerle yeksan olur.. Hayattayken ölü bombaydı, ölüm gelip saat çalınca dirildi, canlı bomba oldu. Kendine bağladığı, tırmanmak zor gelince beline o iple doladığı bombasını patlattı..Kimliği tesbit edilemeyen saatli ölü bomba canlanınca patladı.

Biz böylesi bir uyanışı yaşamayalım diye bize bizi,kimliğimizi hatırlatmaya çabalayan resullere selam olsun...her şafakta uyanın diye okunan muhammede selam olsun..



ELİF EVİN