PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Bakara suresi; ayet-62'nin tefsirini kim yapacak?


FEDAKARADAM
12. May 2011, 06:15 PM
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM....

Şüphesiz iman edenler; yani yahudilerden, hıristiyanlardan ve sâbiîlerden Allah'a ve ahiret gününe hakkıyla inanıp sâlih amel işleyenler için Rableri katında mükâfatlar vardır. Onlar için herhangi bir korku yoktur. Onlar üzüntü çekmeyeceklerdir. (BAKARA SURESİ-62.AYET)

SELAMÜN ALEYKÜM ARKADAŞLAR!..

Bu Bakara Suresi 62'inci ayeti kim tefsir edecek? Konuyu sizlere arzediyorum.Bu ayet başlı başına bir takım şeyleri içinde barındırmaktadır.Ayetin mahiyeti nedir?. Maksadı nasıl anlaşılmalıdır veya bu mübarek ayet nasıl tefsir edilmelidir.Öncelikle ben size mealini verdim ve yorumunu yapmadım.Bunu sizlere bırakıyorum.

BİLMEDİĞİMDEN DEĞİL, BİLDİĞİM İÇİN SİZLERE ARZ EDİYORUM.ŞİMDİ BAKALIM NASIL YORUMLARINIZ OLACAK?

BUYRUN BU AYETİ İYİCE ANLAYALIM...

İpucu veriyorum.Bu mübarek ayet dinlerarası dialoğa açık mıdır değil midir? Şimdiki ehli kitapdan olanlar cennete gidebilecek mi?...

Evet, yorumlarınız lütfen...

pramid
12. May 2011, 07:32 PM
Bakara / 111 Cennete Yahudi yahut Nasrani olmayan kesin olarak giremez dediler, kendi kuruntuları bu. De ki: Doğrucuysanız hadi, delillerinizi getirin bakalım.

ÂLİ İMRÂN - 113 Hepsi bir değildir; ehl-i kitap içinde istikamet sahibi bir topluluk vardır ki, gece saatlerinde secdeye kapanarak Allah'ın âyetlerini okurlar.

BAKARA - 113 Yahudiler, «Hiristiyanligin bir temeli yoktur» dediler; oysa onlar Kitablarini da okuyorlar. Bilgisizler de tipki onlarin soylediklerini soylemistir. Allah, kiyamet gunu, anlasmazliga dustukleri seylerde onlarin arasinda hukum verecektir.

acaba bilgisizler diye kime hitap ediyor....ayetler tefsiri allah yapar der sen beyan yap

hiiic
12. May 2011, 08:02 PM
Ayet apaçık. Bunun nesine tefsir istiyorsun ki? Madem tefsir istiyorsun al yapaıyım..

Bakara 67'nin tefsiri,
Şüphesiz (kesinlikle) iman edenler; yani yahudilerden, hıristiyanlardan ve sâbiîlerden Allah'a ve ahiret gününe hakkıyla inanıp sâlih amel işleyenler için Rableri katında mükâfatlar vardır. Onlar için herhangi bir korku yoktur. Onlar üzüntü çekmeyeceklerdir.

Çünkü
Yûsuf 1
Elif. Lam. Ra. Bunlar, apaçık Kitab'ın ayetleridir.

Kuranı Allah tefsir etmiştir.
ÇÜNKÜ

Meryem 97
(Resulüm!) Biz Kur'an'ı, sadece, onunla Allah'tan sakınanları müjdeleyesin ve şiddetle karşı çıkan bir topluluğu uyarasın diye senin dilinle (indirilip okutarak) kolaylaştırdık.

Kamer 17
Andolsun biz Kur'an'ı öğüt alınsın diye kolaylaştırdık. (Ondan) öğüt alan yok mu?
Kamer 22
Andolsun biz Kur'an'ı düşünüp öğüt alınsın diye kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mu?
Kamer 32
Andolsun biz Kur'an'ı, anlaşılıp öğüt alınması için kolaylaştırdık. O halde düşünüp öğüt alan yok mu?
Kamer 40
Andolsun biz Kur'an'ı, öğüt almak için kolaylaştırdık. O halde düşünüp ibret alan yok mu?


Yoksa sen bizim vahiye dayanan bilgimizden yada Allahın indirdiğinden başka, onun da bilmediği bir şey mi biliyorsun?

Ali Rıza Borazan
12. May 2011, 11:20 PM
BAKARA 62.Cİ AYETİNİN YORUMU

2/62- Şüphesiz, iman edenler(le) Yahudiler, Hıristiyanlar ve Sabiiler(den kim) Allah'a ve ahiret gününe iman eder ve salih amellerde bulunursa, artık onların Allah Katında ecirleri vardır. Onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır.

Bu ayetin anlamı insanlar tarafından ya kasıtlı ya da bilmeyerek yanlış anlaşılmakta ve anlatılmaktadır. Kurandaki bir ayetlerin doğru anlaşılması için önce ayette geçen kelimelerin kurandaki anlamını ve konuda ve ayette kullanılışındaki konuyu ve ayeti nasıl anlamlaştırdığına bakmak lazımdır.

Şimdi Ayette dikkat ederseniz dört tane insan gurubundan söz etmektedir. Bunları sırayla yazarak kuran bütünlüğünde ne anlama geldiğini anlamaya çalışalım. “iman edenler” “Yahudiler” .“Hıristiyanlar” ve “sabiiler” geçmektedir.

Kuranda kullanılan kelimeler kuranın içerisinde kastettikleri mana aranırsa ancak doğru sonuca ulaşılabilinir.

Kuran insanların inançlarını yaşam biçimlerini önce temel olarak iki kısma ayırmaktadır. Birincisi Rab olan Allah’ın terbiyesi altında inanan ve Salih amel işleyenlerdir, İkincisi de bunun dışında olanlardır. Yine Kuran rabbani yolun dışında olanları iki kısma ayırmaktadır. Birsi puta tapıcılar, diğeri ise ehli kitap olanlardır. Şimdi bunlara ayrı ayrı kurandan örnekler vererek açıklamaya çalışalım.

PUTA TAPICILAR: Kuranda bunlardan bahsederken Allahtan bir peygamber gelmediğine, ahiret âleminin olmadığına Allah insanlara dünya hayatında peygamberler aracılığı ile kitap göndermediğine inananlardır. Şu anda dünyamızda bunun karşılığı Ateist deist laik seküler toplumlardır.

17/49- Dediler ki: "Biz kemikler haline geldikten, toprak olup ufalandıktan sonra mı, gerçekten biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?"

6/29- Onlar dediler ki: "Bu dünya hayatımızdan başkası yoktur. Ve bizler diriltilecek değiliz."

EHLİ- KİTAP: Bu tip insanlar da Allaha peygamberliğe kitaplarına ve ahiret gününe iman ettim dediği halde, peygamberlere gelen vahiy orijinli kitaplardan uzaklaşarak, Zan ve tahminlerle Allah adına din uyduran ve yaşayanlardır. Bu günkü karşılığı Hıristiyanlar Yahudiler sabiiler İslam toplumlarında ortaya çıkan kuranın dışında kurana uymayan ve binlerce yola ayrılan toplumların hepsi bu katageriye girmektedir.

5/66- Ve eğer onlar Tevrat'ı, İncil'i ve kendilerine Rablerinden indirileni (Kur'an'ı) ayakta tutsalardı, elbette üstlerinden ve ayaklarının altından (sayısız nimeti) yiyeceklerdi. İçlerinde aşırı olmayan (mutedil) bir ümmet vardır. Onlardan çoğunun yaptıkları ise ne kötüdür!

5/67- Ey peygamber, Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer (bu görevini) yapmayacak olursan, O'nun elçiliğini tebliğ etmemiş olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. Şüphesiz, Allah, kâfir olan bir topluluğu hidayete erdirmez.

5/68- De ki: "Ey Kitap Ehli, Tevrat'ı, İncil'i ve size Rabbinizden indirileni ayakta tutmadıkça hiçbir şey üzerinde değilsiniz." Andolsun, Rabbinden sana indirilen, onlardan çoğunun tuğyanlarını ve inkârlarını artıracaktır. Sen de kâfirler topluluğuna karşı üzüntüye kapılma

RABBANİ YOL: Bu Allahın insanlar arasından nebiler ve elçiler seçerek Allahın insanlara vahiylerle gösterdiği yolun adıdır. Bu yolun bu dinin bu yaşam biçiminin adı İslam’dır. Allahın insanlık tarihinin başlangıcından bu tarafa Peygamberler aracılığı ile gönderdiği dinin adı İslam teslim olanların adı da Müslüman’dır. Yazı kültürü ve sanatının gelişmesine kadar Allah dinini ardı arkası kesilmeyen nebiler aracılığı ile göndererek insanlara ayetlerini açıklamıştır. Ne zaman ki her örnekten bir örnek verilmiş ve hiçbir eksik de bırakılmamış olan kuran geldi. ve o kâğıtlar üzerine yazılarak aynı zamanda ezberlenerek elde korunmuş olan bir kitap ortaya çıkınca Allah peygamberliği noktalayarak peygamberlik ayetini nesh etmiş yerine kuran ayetini getirmiştir.

Bu kuranı anlayanlar ve eksiksiz aktaranların adı da aynı zamanda resuldürler bu elçiler devam edecektir ta kıyamete kadar. Ama vaye muhatap anlamında elçi artık bir daha gelmeyecektir.

33/40- Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir; ancak O, Allah'ın Resulü ve peygamberlerin sonuncusudur. Allah, her şeyi bilendi

Kuran Müslüman Olanların ancak kurtuluşta ve doğru yolda olduğunu bize anlatıyor. Ve Müslüman isminden başka isim kullanmamalarını emrediyor.

41/33- Allah'a çağıran, salih amelde bulunan ve: "Gerçekten ben Müslümanlardanım" diyenden daha güzel sözlü kimdir?

Bu Açıklamalardan sonra Allah ne bir Yahudilik, ne bir Hıristiyanlık ne bir sabilik ne de ateizmim diye din göndermemiştir. Her ne olursa olsun bu sapık yollardan herhangi birisinde olanların İslam dinine yani peygamberler aracılığı ile gönderilen dine girererek ben Müslüman’ım diyen insanların ancak kurtulacağını Allah vaat ediyor.Bununla ilgili başka bir ayet daha var. Şimdi bu konu ile ilgili ayetlerin anlatmak istediğini kendinden önce gelen ayetlele ve kendisinden sonra gelen ayetlerden ayetin kastettiği mana ancak anaşılabilir.

2/61- Siz (ise şöyle) demiştiniz: "Ey Musa, biz bir çeşit yemeğe katlanmayacağız, Rabbine yalvar da, bize yerin bitirdiklerinden bakla, acur, sarmısak, mercimek ve soğan çıkarsın." (O zaman Musa:) "Hayırlı olanı, şu değersiz şeyle mi değiştirmek istiyorsunuz? (Öyleyse) Mısır'a inin, çünkü (orada) kendiniz için istediğiniz vardır" demişti. Onların üzerine horluk ve yoksulluk (damgası) vuruldu ve Allah'tan bir gazaba uğradılar. Bu, kuşkusuz, Allah'ın ayetlerini tanımazlıkları ve peygamberleri haksız yere öldürmelerindendi. (Yine) bu, isyan etmelerinden ve sınırı çiğnemelerindendi.

2/62- Şüphesiz, iman edenler(le) Yahudiler, Hıristiyanlar ve Sabiiler(den kim) Allah'a ve ahiret gününe iman eder ve salih amellerde bulunursa, artık onların Allah Katında ecirleri vardır. Onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır.

2/63- Sizden misak almış ve Tur�u üstünüze yükseltmiştik (ve demiştik ki:) "Size verdiğimize sımsıkı yapışın ve onda olanı (hükümleri sürekli) hatırlayın, ki sakınasınız."

Kurandaki bir ayetin kuran içerisinde nasıl anaşıldığına da bakmak için bunla ilgili başka bir ayetin nasıl açıklandığını bir bakış olarak sunmak istiyorum

5/66- Ve eğer onlar Tevrat'ı, İncil'i ve kendilerine Rablerinden indirileni (Kur'an'ı) ayakta tutsalardı, elbette üstlerinden ve ayaklarının altından (sayısız nimeti) yiyeceklerdi. İçlerinde aşırı olmayan (mutedil) bir ümmet vardır. Onlardan çoğunun yaptıkları ise ne kötüdür!

2/67- Ey peygamber, Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer (bu görevini) yapmayacak olursan, O'nun elçiliğini tebliğ etmemiş olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. Şüphesiz, Allah, kafir olan bir topluluğu hidayete erdirmez.

5/68- De ki: "Ey Kitap Ehli, Tevrat'ı, İncil'i ve size Rabbinizden indirileni ayakta tutmadıkça hiçbir şey üzerinde değilsiniz." Andolsun, Rabbinden sana indirilen, onlardan çoğunun tuğyanlarını ve inkarlarını artıracaktır. Sen de kafirler topluluğuna karşı üzüntüye kapılma.

5/69- Gerçek şu ki, iman edenlerle Yahudiler, Sabiîler ve Hıristiyanlardan Allah'a, ahiret gününe inanan ve salih amellerde bulunanlar; onlar için korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır.

5/70- Andolsun, Biz İsrailoğulları�ndan kesin söz almış (misak) ve onlara elçiler göndermiştik. Onlara ne zaman nefislerinin hoşuna gitmeyen bir şeyle bir elçi geldiyse, bir bölümünü yalanladılar, bir bölümünü de öldürdüler.

Maide suresinde Konu ile ilgili ayetler anlatılırken İster Tevrat ve incilde isterse kuranda olan hükümleri uygulama konusunda anlatılırken Çok az bir kısmının Allahın gönderdiklerini yaşadıklarını anlatmaktadır.

5/66- Ve eğer onlar Tevrat'ı, İncil'i ve kendilerine Rablerinden indirileni (Kuran’ı) ayakta tutsalardı, elbette üstlerinden ve ayaklarının altından (sayısız nimeti) yiyeceklerdi. İçlerinde aşırı olmayan (mutedil) bir ümmet vardır. Onlardan çoğunun yaptıkları ise ne kötüdür!

Ayette üzerinde durulan konu vahiylerin söylem ve eylem olarak iman ettim diyenlerin imanını gereği gibi ayakta tutmadıklarından yaşamadıklarından söz edilmektedir.

Yukarda İnsanları sınıflarken ateistler deistler ve seküler toplum diye bahsettiğimiz insanlar Allahtan gelen vahiylere inanmadıklarından bunların adı kuranda ümmi yani kitabi olmayan olarak tanımlanmaktadır. kitap ehli ile bunlar arasındaki asıl düşmanlık bir toplum kitaplara peygamberlere ve ahirete inandığı halde bir toplum ahiret alemine iman etmemektedir. Allahın kitap ehlini kuranda eleştirmesinin sebebi Onların iman ettikleri halde imanının gereği gibi yaşamamaları ve Allaha bir takım Allah adına ortak koşmalarından dolayı eleştirilmektedir.

62/2- O, ümmîler içinde, kendilerinden olan ve onlara ayetlerini okuyan, onları arındırıp-temizleyen ve onlara kitap ve hikmeti öğreten bir elçi gönderendir. Oysa onlar, bundan önce gerçekten açıkça bir sapıklık içinde idiler.

İşte Bakara altmış iki ve maide altmış dokuzuncu ayette bahsedilen İman edenler sözcüğü iman etmeyenler içerisinden Muhammet peygamberin getirdiklerine iman edip Müslüman olanlar anlamında anlamlaşmıştır. O zaman Hıristiyan Yahudi ve sabilerden kim o Muhammedlin getirdiği kurana iman ederde onu Salih amele götürürse ve onunla hayat bulursa işte mahzun olmayacak olan Allah katında kurtuluşa erecek olan onlardır.

Başka bir ayette de aynı ifade kullanılmaktadır.

5/5- Bugün size temiz olan şeyler helal kılındı. (Kendilerine) Kitap verilenlerin yemeği size helal, sizin de yemeğiniz onlara helaldir. Mü'minlerden özgür ve iffetli kadınlar ile sizden önce (kendilerine) kitap verilenlerden özgür ve iffetli kadınlar da, namuslu, fuhuşta bulunmayan ve gizlice dostlar edinmemişler olarak -onlara ücretlerini (mehirlerini) ödediğiniz takdirde- size (helal kılındı.) Kim imanı tanımayıp küfre saparsa, elbette onun yaptığı boşa çıkmıştır. O ahirette hüsrana uğrayanlardandır.

Bu Ayet İslamın Medinede otorite olduğu bir zamanda inen ayettir. Artık Hıristiyanlardan Yahudilerden ve puta tapıcılardan goraf goraf Müslüman olup da herkesin İslam ve Müslüman kavramlarının altında nefes almaya başladığı bir zamanda inen ayettir. Bundan önceki ayetlere baktığımız zaman onun öyle anlaşılması uygun olandır.

5/3- Ölü eti, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına kesilen, boğulmuş, vurulmuş, yüksek bir yerden düşmüş, boynuzlanmış yırtıcı hayvan tarafından yenmiş, -(henüz canlıyken yetişip) kestikleriniz hariç,- dikili taşlar üzerine boğazlanan (hayvanlar) ve fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı. Bunlar fısktır (günahla yoldan sapmadır.) Bugün inkâra sapanlar, sizin dininizden (dininizi yıkmaktan) umut kesmişlerdir. Bugün size dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak İslam'ı seçip-beğendim. Kim 'şiddetli bir açlıkta kaçınılmaz bir ihtiyaçla karşı karşıya kalırsa' -günaha eğilim göstermeksizin- (bu haram saydıklarımızdan yetecek kadar yiyebilir.) Çünkü Allah bağışlayandır, esirgeyendir.

5/4- Sana, kendilerine neyin helal kılındığını sorarlar. De ki: "Bütün temiz şeyler size helal kılındı." Allah'ın size öğrettiği gibi öğretip yetiştirdiğiniz avcı hayvanların yakalayıverdiklerinden de -üzerine Allah'ın adını anarak- yiyin. Allah'tan korkup-sakının. Şüphesiz Allah, hesabı çabuk görendir.

“. Bugün size dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak İslam'ı seçip-beğendim. Kim 'şiddetli bir açlıkta kaçınılmaz bir ihtiyaçla karşı karşıya kalırsa' -günaha eğilim göstermeksizin- (bu haram saydıklarımızdan yetecek kadar yiyebilir.) Çünkü Allah bağışlayandır, esirgeyendir.”

Bundan önce Allahtan Musa’ya ve İsa’ya gelen asıl dinlerdeki gerçek olanlar bu gün Muhammet tarafından da tasdik edilerek onların kendi zan ve tahminlerince uydurdukları haram ve helaller kaldırıldı saf ve arı duru helal ve haram olanlar belirtilerek ortaya kondu.

7/157- Onlar ki, yanlarındaki Tevrat'ta ve İncil'de (geleceği) yazılı bulacakları ümmi haber getirici (Nebi) olan elçiye (Resul) uyarlar; o, onlara marufu (iyiliği) emrediyor, münkeri (kötülüğü) yasaklıyor, temiz şeyleri helal, murdar şeyleri haram kılıyor ve onların ağır yüklerini, üzerlerindeki zincirleri indiriyor. Ona inananlar, destek olup savunanlar, yardım edenler ve onunla birlikte indirilen nuru izleyenler; işte kurtuluşa erenler bunlardır.

“Ona inananlar, destek olup savunanlar, yardım edenler ve onunla birlikte indirilen nuru izleyenler; işte kurtuluşa erenler bunlardır.

Müfessirlerin büyük çoğunluğu bu ayetten Hazreti Musa’ya ve hazreti İsa’ya haram ve helal olan şeylerin muhammet peygamber tarafından değiştirildiği sanılmaktadır. Her gelen peygamberin kendisinden önce gelen peygamberleri tasdik edip doğrulaması onların haramlarına haram helallerine helal demesindendir. Yoksa birinin helaline biri haram veya birinin haramına biri helal derse nasıl tasdik edip doğrulama olabilir?

Kuran hakkında birazcık bilgi sahibi olan bir kişi Bu ayetten Şunu anlar. Onlar ki diye bahsedilen Tevratta ve incilde vahyin temel çizgilerinden sapmamış fakat Allahtan gelen vahiyler peygamberleri ölünce yazı kültürü ve sanatı da gelişmeyince elllerinde bir ölçü bulunmayan fakat o ölçüyü yakaladıkları zaman hemen teslim olan kitap ehlinden söz etmektedir. İşte onlar kendi peygamberleri tarafından müjdelenen bir peygamberin geleceğini bilen kişilerdir. Onların getirdikleri mesajla kendi peygamberlerinden kalan mesajlar bire bir örtüşmekte olduğunu görenler ve anlayanlardır. İşte kuran onlardan şöyle bahsetmektedir.

5/82- Andolsun, insanlar içinde, mü'minlere en şiddetli düşman olarak Yahudileri ve müşrikleri bulursun. Onlardan, iman edenlere sevgi bakımından en yakın olarak da: "Hıristiyanlarız" diyenleri bulursun. Bu, onlardan (birtakım) papaz ve rahiplerin olması ve onların gerçekte büyüklük taslamamaları nedeniyledir.

5/83- Elçiye indirileni dinlediklerinde hakkı tanıdıklarından dolayı gözlerinin yaşlarla dolup taştığını görürsün. Derler ki: "Rabbimiz inandık; öyleyse bizi şahidlerle birlikte yaz."

5/84- "Hem Rabbimiz'in bizi salihler topluluğuna katmasını umarken ne diye Allah'a ve bize Hak�tan gelene inanmayalım?"

Allahtan gelen vahiyler yazı kültürü ve sanatının gelişmesine kadar, peşpeşe dizilen nebi ve resullerle korunuyordu. Peygamber öldüğü zaman onun anlattıkları din toplumda ağızdan ağıza dolaşınca bir takım katma ve çıkarmalarla toplumda yerini alması menkıbeler dini oluşmasına sebep oluyordu. İşte yeni pir nebi gelince onlardan kalan doğruları kabul ederek yanlış olan yerleri de düzeltiyordu. Böylece tevhit sancağı son peygamberin Allah’tan aldıkları vahiylerin zaptı rapt almasına kadar devam etti.

Bu gerçek olan değil mi? Allah bu gelen kuran’da bir daha nebi olan elçi gelmeyecek ifadesi yalan mı? Hani bir daha peygamber geldi mi? Kuranı insanlar eliyle koruyarak korudum ifadesi kullanılıyor. Kuran bozuldu Mu?

Allah bir sözün doğru olup olmadığının anlaşılması için bir belge istemektedir. Öyle yağma yok. belge de kendi seçtikleri nebilerle gönderdiği vahiylerdir. Ne derlerse desinler vahyin dışında vahye uygun olmayan vahyi ölçü olarak kabul etmeyen herkesin söyledikleri sadece zan ve tahmindir.

6/115- Rabbinin sözü, doğruluk bakımından da, adalet bakımından da tastamamdır. O'nun sözlerini değiştirebilecek yoktur. O, işitendir, bilendir.

6/116- Yeryüzünde olanların çoğunluğuna uyacak olursan, seni Allah'ın yolundan şaşırtıp-saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar ve onlar ancak 'zan ve tahminle yalan söylerler.'

6/117- Şüphesiz Rabbin, Kendi yolundan sapanları daha iyi bilir. O, dosdoğru yolda olanları daha iyi bilendir.

6/148- Şirk koşanlar diyecekler ki: "Allah dileseydi ne biz şirk koşardık, ne atalarımız ve hiçbir şeyi de haram kılmazdık." Onlardan öncekiler de, Bizim zorlu-azabımızı tadıncaya kadar böyle yalanladılar. De ki: "Sizin yanınızda, bize çıkarabileceğiniz bir ilim mi var? Siz ancak zanna uymaktasınız ve siz ancak "zan ve tahminle yalan söylersiniz."

Gerek kitaptan sanıp da kitap-ehlinin söyledikleri gerekse müşriklerin yani puta tapıcıların söyledikleri bir bigiye belgeye dayanmayan zan ve tahminlerdir.

Ateistlere deistlere sorarsan en doğru yol onların. Yahudilere ve hıristiyanlara sorarsan en doğru yol onların bu gün binlerce ayrı ayrı fırkalara ayrılmış sözde islam fırkalarına sorsan sadece doğru yol kendilerinin. Onların zanları ve tahminleri değil önemli olan Allah katında doğru olan neyse odur. o da kuranla bunların doğru olanlarla yanlış olanları tek tek ayırılmıştır.

2/78- Onlardan bir kısmı ümmidir. Kitabı bilmezler; (bildikleri) bir sürü asılsız şeylerden başkası değildir ve yalnızca zannederler.

2/79- Artık vay hallerine; Kitabı kendi elleriyle yazıp, sonra az bir değer karşılığında satmak için "Bu Allah Katındandır" diyenlere. Artık vay, elleriyle yazdıklarından dolayı onlara; vay kazanmakta olduklarına.

2/80- Dediler ki: "Sayılı günlerin dışında, ateş asla bize değmeyecektir." De ki: "Allah Katından bir ahid mi aldınız? -ki Allah asla ahdinden dönmez- Yoksa Allah'a karşı bilmediğiniz bir şeyi mi söylüyorsunuz?"

2/81- Hayır; kim bir kötülük işler de günahı kendisini kuşatırsa, (artık) onlar, ateşin halkıdırlar, orada süresiz kalacaklardır.

Allah Kimin doğru yolda kimin yanlış yolda olduklarını tek tek açıklamışken ister ümmi yani hiç br kitaba tabi olmayanlarla isterse allahtan inen vahiy orjinli kitapları bozarak satarak kendi elleriyle zan ve tahminle uydurdukları bu Allah katından dır diyen ktap ehli olanlara böyle bir gönderme yapmaktadır.

Allah katıda doğru ve yanlış, gönderilmiş olan nebilerle açıkça tebliğ edilmiş Onların söyledkleri kendi zan ve tahminden öte gitmez. Onlar söylesinler dursunlar it ürür kervan yürür hesabı yaklaşmakta olan kıyamet mutlaka gelecek Allah orada insanlar arasındaki itlafı net bir şekilde kendilerine keskinleşmiş gözlerin önüne serecektir

2/62- Şüphesiz, iman edenler(le) Yahudiler, Hıristiyanlar ve Sabiiler(den kim) Allah'a ve ahiret gününe iman eder ve salih amellerde bulunursa, artık onların Allah Katında ecirleri vardır. Onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır.

Öyleyse bu ayetin ne anlatmak istediğini bir kısım insanların söylediği gibi, Yahudilerin hırstiyanların ve sabiilerin cennete gİdeceği ve doğru yolda olduğu doğru değildir. Ancak onların bu tutumlarından vaz geçerek yukarda ayetlerle izah etmeye çalıştığım şekilde rabbani yola girenler ancak allah katında değere tabi tutulacak ve ödüllendirilecektir.

PUTA TAPANLARDAN, YAHUDİLERDEN, HIRİSTİYANLARDAN, VE SABİİLERDEN KİM KENDİSİNİ DEĞİŞTİRİR, ALLAHIN GÖNDERMİŞ OLDUĞU PEYGAMBERLER ARACILIĞI İLE RABBİN TERBİYESİ İLE TERBİYELENİR. O YAŞAMLA HAYATINI SONLANDIRIRSA ALLAH KATINDA KURTULUŞTA OLANLAR ONLARDIR.

Bu gün de ateist olanlar deist olanlar yahudi olanlar hıristiyan olanlar sabii olanlar meşrepler cemaatler tarikatler aklına ne gelirse gelsin vahyi kendilerine ölçü olarak almayan iyi niyetli ve kötü niyetli kim olursa olsun kendilerini değiştirmedikçe vahyin kontrolüne girmedikçe onlar için asla kurtuluş yoktur.

57/26- Andolsun, Biz Nuh'u ve İbrahim'i (elçi olarak) gönderdik, peygamberliği ve kitabı onların soylarında kıldık. Öyle iken, içlerinde hidayeti kabul edenler vardır, onlardan birçoğu da fasık olanlardır.

57/27- Sonra onların izleri üzerinde elçilerimizi birbiri ardınca gönderdik. Meryem oğlu İsa'yı da arkalarından gönderdik; ona İncil'i verdik ve onu izleyenlerin kalplerinde bir şefkat ve merhamet kıldık. (Bir bid'at olarak) Türettikleri ruhbanlığı ise, Biz onlara yazmadık (emretmedik). Ancak Allah'ın rızasını aramak için (türettiler) ama buna da gerektiği gibi uymadılar. Bununla birlikte onlardan iman edenlere ecirlerini verdik, onlardan birçoğu da fasık olanlardır.

57/28- Ey iman edenler, Allah'tan sakınıp-korkun ve O'nun elçisine iman edin, size Kendi rahmetinden iki kat (güzel karşılık) versin. Size kendisiyle yürüyeceğiniz bir nur kılsın ve size mağfiret etsin. Allah çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.

57/29- Öyle ki, Kitap Ehli (Yahudi ve Hıristiyanlar) Allah'ın fazlından hiçbir şeye 'güç yetirip-sahip olmadıklarını' ve fazlın muhakkak Allah'ın elinde olduğunu, onu dilediğine verdiğini bilip-öğrensin. Allah, büyük fazl (üstün lütuf ve ihsan) sahibidir.

Sonuç olarak diyebiliriz ki; Rab olan Allah’ın terbiyesi altına girmeden onun gönderdiği nebi ve elçilerin getirdiklerini kendilerine ilke olarak iman edip onları salih amellerine götürmeden Allah asla insanlardan hoşnut olmaz ve onlar kurtuluşta da olmazlar. onlar gerek kazandıklarını gerekse yakınlarını fidye olarak ahiret aleminde verecek olsa asla onlardan kabul edilmeyecektir.

3/85- Kim İslam'dan başka bir din ararsa asla ondan kabul edilmez. O, ahirette de kayba uğrayanlardandır.

3/86- Kendilerine apaçık belgeler geldiği ve elçinin hak olduğuna şahid oldukları halde, imanlarından sonra küfre sapan bir kavmi Allah nasıl hidayete erdirir? Allah, zulmeden bir kavmi hidayete erdirmez.

3/87- İşte bunların cezası, Allah'ın meleklerin ve bütün insanların lanetlerinin üzerine olmasıdır.

3/88- İçinde temelli kalıcıdırlar. Onların azabı hafifletilmez ve onlar gözetilmezler.

3/89- Ancak bundan sonra tevbe edenler, 'salih olarak davrananlar' başka. Çünkü Allah, gerçekten bağışlayandır, esirgeyendir.

3/90- Doğrusu, imanlarından sonra inkar edenler, sonra inkarlarını arttıranlar; bunların tevbeleri kesinlikle kabul edilmez. İşte bunlar, sapıkların ta kendileridir.

3/91- Şüphesiz küfredip kafir olarak ölenler, bunların hiçbirisinden, yeryüzü dolusu altını olsa -bunu fidye olarak verse de- kesin olarak kabul edilmez. Onlar için acı bir azap vardır ve onların yardımcıları yoktur.

Artık Doğru yolun da yanlış yolun da ne olduğu net br şekilde ayrılmış Dileyen dilediği gibi şu dünya hayatında ömrü kadar yesin gesin dolaşsın Ama unutmayın ki bu dünya hayatı çok kısa bir andır. Arkasında ebedi olan bir ahiret hayatı ve sorgulanma vardır. Kuran orada da dünya hayatında güzelliklerin devamı oalacak olan bir cennet vadediyor. Ve o cennete sahip olmanın cehennemin azabından korunmanın tek çaresi var. O da şunu söyleyip ve yaşamaktır.

47/31- "Biz, dünya hayatında da, ahirette de sizin velileriniziz. Orda nefislerinizin arzuladığı herşey sizindir ve istediğiniz herşey de sizindir."

41/32- "Çok bağışlayan, çok esirgeyen (Allah)tan bir ağırlanma olarak."

41/33- Allah'a çağıran, salih amelde bulunan ve: "Gerçekten ben Müslümanlardanım" diyenden daha güzel sözlü kimdir?

41/34- İyilikle kötülük eşit olmaz. Sen, en güzel olan bir tarzda (kötülüğü) uzaklaştır; o zaman, (görürsün ki) seninle onun arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki sıcak bir dost(un) oluvermiştir.

41/35- Buna da, sabredenlerden başkası kavuşturulamaz. Ve buna, büyük bir pay sahibi olanlardan başkası da kavuşturulamaz.

http//kuranianlamametodu.blogspot.com

[email protected]

Anonymous
13. May 2011, 03:14 AM
Benim ilmi bir bilgim yok ama aklımdakileri buraya açmak istiyorum.

Kuran'da bu ve benzeri ayetleri her okumam bana Rabbimizin "İslam ve Müslüman" kavramlarını genel kabulden biraz farklı ve GENİŞ kullandığını düşündürtüyor.

Kafamdakileri tam olarak ifade edebilmek için bir örnek bulmaya çalıştım. Biraz yetersiz bir örnek olabilir ama saçma demeyip anlamaya çalışırsanız beni bu örnekle anlayabileceğinizi düşünüyorum.

Düşünün;
Salihler adlı bir futbol takımı olduğunu ve bu futbol takımının şampiyonlar liginde falan oynadığını yani çok ünlü olduğunu düşünün. Tabi Fenerbahçe Galatasaray falan da var.

Bu arada salihler isminin iyi insan gibi başka bir anlamı da var.

"ben salihlerdenim" dediğinizde iki FARKLI anlama gelebiliyor. İlki "iyi insan" gibi çok önemli bir anlam iken diğeri ise alelade bir futbol takımından olmak demek.

Şimdi "salihlerden olmak" şeklinde kullanımın iki anlamı var ve birisinin anlamı çok geniş.


Öyle ki ben hem fenerbahçeli olup (yani salihlerden TAKIMINI tutmuyor olup) hem "aslında salihlerden" (iyilerden) olabilirim.

VEYA

Salihlerden takımını tutuyor olmama rağmen salihlerden olmayan kötü bir insan olabilirim.

Aklımdakini iyi ifade edemediğimi biliyorum ama elimden bu kadar geldi, umarım anlayabilirsiniz.

İslam ve Müslümanlığın da bu şekilde geniş anlamları olduğunu düşünüyorum. Tüm İslam ve Müslüman geçen ayetleri benim anladığım GENİŞ ANLAMIYLA okuyunca da bir problem görmüyorum. İşin teknik kısmını araştırabilecek ilmim ise malesef yok.

En doğrusunu Allah bilir.

hiiic
13. May 2011, 08:25 AM
anoymus işte o zaman dine olan desteğiniz (salatınız) el çırpıp ıslık çalmakdan farksız olur.
ama doğru demişsiniz, insanlar müslümanlığı futbol takımı tutar gibi tutuyor. ben müslümanım demekle yaşamak arasında çok fark var.

Miralay
13. May 2011, 08:27 AM
Aslında çok güzel ifade ettin Anonymous kardeşim.

Benim aklımda da buna benzer bir fikir vardı. Neredeyse düşüncelerimiz örtüştü desem yalan olmaz.

Din'in kelime anlamını bir yana koyarsak; Din, bir yaşam tarzı,hayat standardıdır.

İslam, barış,esenlik ve huzur anlamına geliyorsa; yeryüzünü fesada uğratmayan (Bakara suresi ilk ayetlerden), insanlar arasında ve dünyada barış,esenlik ve huzur getiriyorsa, o kişi İslam'dır. Dini ne olursa olsun... Rabbimiz, "Allah katında tek din İslamdır" derken, "Salihler" futbol takımından değil; yeryüzüne barış,esenlik ve huzur getiren her türlü sistem,hal,davranış ve yaşam stili; yani "Silm","Selam","İslam" akla gelmelidir. Müslüman elinden ve dilinden hiçkimseye zararı dokunmayan,bilakis tüm dünyaya faydası dokunan kişidir.

Aradaki tek fark; doğru imandadır. Eğer, yaratıcısına şirk koşmuyorsa,inkar etmiyorsa tümünün cennete gideceğini umuyorum.

Aksi takdirde insanlığa faydası olan bilim adamlarının cehenneme gitmesi çok elem verici olur.
Tabii bunlar benim kanaatimdir.

Saygılarımla

Derin Düşünce
13. May 2011, 09:07 AM
De ki: "Ey Ehlikitap! Sizin ve bizim aramızda aynı olan şu söze gelin: "Allah'tan başkasına kulluk etmeyelim, O'na hiçbirşeyi ortak koşmayalım. Allah'ı bırakıp da birbirimizi rabler edinmeyelim." Eğer yüz çevirirlerse şöyle söyle: "Tanık olun, biz müslümanlarız/Allah'a teslim olanlarız." (Ali imran 64)

Tevhidin ana cümlesi La ilahe İllallah'tır. Sirke düsmemis kişi ve zümrelerin ebedi hayatlarının kesin bir karanlıga mahkum oldugunu soylemek mumkun gorunmuyor. Kurtulusu ortadan kaldıran; Allahın birligini fiili yada imani olarak inkardır. Yani sirktir.

Şüphesiz iman edenler; yani yahudilerden, hıristiyanlardan ve sâbiîlerden Allah'a ve ahiret gününe hakkıyla inanıp sâlih amel işleyenler için Rableri katında mükâfatlar vardır. Onlar için herhangi bir korku yoktur. Onlar üzüntü çekmeyeceklerdir. (Bakara 62)

Kurani ve Muhammedi standartlara uymanın, elbetteki mukemmellikfarkı var. Ancak mukemmel olmakla yeterli olmak aynı seyler degildir. Kurtulusun sırrını Allah ve resulu zaten veriyor;

1- Allaha sirksiz iman
2-Ahiret gunune iman
3- Salih amel

Bu sartları yerine getiren kul Kurana gore cennetliktir. Allah Bakara 62 ci ayette yapılması gerekeni emretmiyor, bu ayet emir degil Haberdir. Bu ayet Maide suresinde tekrar inmistir. İslam dini ile; genel manada tüm insanlıgı kapsayıcı gelmis gecmis tum hak dinleri özel manada ise Hz muhammedin teblig ettigi muslumanların dinini anlayabiliriz. Yukarıdaki cagrı Allah inanan herkese acıktır. Ehli kitabın bu cagrıya muhatap olmasının nedeni ise zaten Allaha inanmalarından dolayıdır. Allahın kulu olmak kesinlikle bir din patenti altına sıksırılmamalıdır. Çünkü Allah Alemlerin Rabbidir.

Muhabbetle

FEDAKARADAM
13. May 2011, 11:07 AM
BAKALIM HAKİKATLAR ÖYLE MİDİR? AYET CIMBIZLANMIŞ MI ANLATAYIM DA GAVURLARIN CENNETE GİRİP GİRMEYECEĞİNİ ÖĞRENMİŞ OLURSUNUZ...

ÖNCE KİTAP EHLİ OLANLARDAN BAŞLAYACAĞIZ YANİ HIRİSTİYAN VE YAHUDİLERDEN BAHSEDECEĞİZ SONRASINDA İSE SABİİLERDEN BAHSEDECEĞİZ....

BEYYİNE SURESİ

4. Kendilerine kitap verilenler ancak o açık delil (Peygamber) kendilerine geldikten sonra ayrılığa düştüler.
5. Halbuki onlara ancak, dini yalnız O'na has kılarak ve hanifler olarak Allah'a kulluk etmeleri, namaz kılmaları ve zekât vermeleri emrolunmuştu. Sağlam din de budur.
6. Ehl-i kitap ve müşriklerden olan inkârcılar, içinde ebedî olarak kalacakları cehennem ateşindedirler. İşte halkın en şerlileri onlardır.
7. İman edip sâlih ameller işleyenlere gelince, halkın en hayırlısı da onlardır.
8. Onların Rableri katındaki mükâfatları, zemininden ırmaklar akan, içinde devamlı olarak kalacakları Adn cennetleridir. Allah kendilerinden hoşnut olmuş, onlar da Allah'tan hoşnut olmuşlardır. Bu söylenenler hep Rabbinden korkan (O'na saygı gösterenler) içindir.


O benim gösterdiğim Bakara Suresi 62'inci ayetle benim verdiğim Beyyine Suresi'nin ayetleri kıt akıllılara göre çakışmaktadır.Oysa durum çok farklıdır.Şöyle ki: Bakara suresinde ki 62,nci ayet; Hz.Musa A.S. ile Hz.İsa A.S. zamanında yaşamış ve indirilen Tevrat ve İncil'e göre iman edip salih ameller işleyenler için gönderilmiştir ve bunlar cennete gireceklerdir..

Hz.İsa'ya gönderilen hakiki incille amel eden havariyyunlar ve Ashab-ı Kehf gibileri içindir.Veya teslis(Allah'ı üçleme) inancında olmayan mümin kimselerdi.İslam'ın o zamanki hali böyleydi ve sağlam bir imana sahiptiler.HZ.İsa'ya haşa "Allah'ın oğludur" demeyen mü'minlerdi.CENNETE GİRMİŞ OLANLARDA BU SINIFTANDIRLAR AMA ŞİMDİKİ HIRİSTİYANLAR MAALESEF SAPIK YOLDADIRLAR...

Şimdikiler ne diyor birde onlara bakalım...Şimdi ki hrıstiyanlar Hz.İSA'NIN YOLUNDA DEĞİLLERDİR.VE MUHARREF (DEĞİŞTİRİLMİŞ, ÇOĞALTILMIŞ) İNCİLLE AMEL ETTİKLERİ İÇİN VE ALLAH KATINDA MÜŞRİK OLDUKLARINDAN DOLAYI BUNLARA ASLA CENNET YOKTUR.HEM SONRA BUNLAR İSLAM VE MÜSLÜMAN DÜŞMANI DEĞİL Mİ?

Yahudilere gelince....

İSRAİLOĞULLARI HAKKINDA

Onlarda Hz.Musa A.S. zamanında, ona indirilen gerçek Tevrat'a göre iman edenler için cennet vardır.Gerçek tevratta 10 emir vardır bu 10 emri şimdi ki yahudiler yerine getiriyorlar mı, kesinlikle hayır.Hem sonra, "Uzeyr Allah'ın oğludur" dedikleri için bunlarda müşrik sınıfındadırlar ve yine muharref Tevrata göre amel ederler.

Şimdi size soruyorum.Bu kafirler İslam ve müslüman düşmanlığı yaptıklarına göre nasıl cennete girebilirler?.Oysa cennete girenler; zamanında gerçek Tevrat ve İncil'e göre amel edenler gitmiştir. Maide Suresi 3. ayet ve Ali İmran Suresinin 19.uncu ayetlere müracaat ederseniz gerçekleri görürsünüz...

Allah katında kabul ve makbul din olan İslam olduğuna göre şimdiki hıristiyan ve yahudiler asla cennete giremeyeceklerdir.Sizin ve benim göstermiş olduğumuz ayetlerde asla bir çakışma ve çelişki yoktur.Kur'an'ın ayetlerinde birbirine karşı çelişkiler olması söz konusu değildir.Gelelim Sabiilere:

"Gerçekten iman edenler, Yahudiler, Sabiiler, Hristiyanlar, Mecusiler ve müşrikler; şüphesiz Allah, kıyamet günü aralarını ayıracaktır." (Hacc-17)

Cenabı Hakk yine şöyle buyurdu:

"Onlar, Allah'ı bırakıp hahamlarını ve rahiplerini rabler edindiler ve Meryem oğlu Mesih'i de... Oysa onlar, tek olan bir ilaha ibadet etmekten başka bir şeyle emrolunmadılar. O'ndan başka ibadete layık ilah yoktur. O, bunların şirk koştukları şeylerden yücedir." (Tevbe-31)

Bundan bir önceki ve bir sonraki ayet ise şöyledir:

"Yahudiler: "Üzeyr Allah'ın oğludur" dediler; hristiyanlar da: "Mesih Allah'ın oğludur" dediler. Bu, onların ağızlarıyla söylemeleridir; onlar, bundan önceki inkar edenlerin sözlerini taklid ediyorlar. Allah onları kahretsin; nasıl da çevriliyorlar?" (Tevbe: -30)

"Ağızlarıyla Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar. Oysa kafirler istemese de Allah, kendi nurunu tamamlamaktan başkasını istemiyor." (Tevbe: 32)

Ve yine şöyle buyurdu:

"Andolsun, "Allah üçün üçüncüsüdür" diyenler küfre düşmüştür." (Maide -73)

"Andolsun, "Şüphesiz Allah, Meryemoğlu Mesih'tir" diyenler küfre düşmüştür." (Maide-72)

"Allah: "Ey Meryemoğlu İsa, insanlara, beni ve annemi Allah'ı bırakarak iki ilah edinin, diye sen mi söyledin? dediğinde: "Seni tenzih ederim, hakkım olmayan bir sözü söylemek bana yakışmaz..." (Maide-116)

"(Allah) "Üçtür" demeyiniz. (Bundan) kaçının, sizin için hayırlıdır." (Nisa-171)

Dinlerini değiştiren Yahudiler ve Hristiyanlar aynı zamanda müşrik iseler, Sabiiler onlardan daha çok müşriktir. Müşriklikleri dinlerini değiştirdikten sonradır. Dinlerini değiştirmeden Önce ise müşrik değillerdi.

Bu ümmetlerin dinlerinin aslı sahih ve şirkten uzaktır. Şirk, sonradan bulaşmış oldukları bir bidattir. Bu hususun iyi anlaşılması gerekir.

Arapların ileri gelenlerinden o kişi (Velid b. Muğire)'de öyledir. Ki o, arapların en büyük hakim ve felsefecilerinden biri sayılıyordu. Bu nedenledir ki Cenabı Hakk ayeti kerimelerde O'nun felsefe kokan şu halini ve sözlerini bildirdi:

"Çünkü o, düşündü ve bir ölçü tespit etti, Kahrolası, nasıl bir Ölçü koydu? Yine kahrolası, nasıl bir ölçü koydu? Sonra bir baktı. Sonra kaşlarını çattı ve yüzünü ekşitti. Sonra da sırt çevirdi ve büyüklük tasladı. Böylece "Bu, yalnızca aktarılarak öğrenilen bir büyüdür", dedi. "Bu, bir beşer sözünden başkası değildir." (Müddessir- 18-25)


Sonra bu kimseler peygamberlerin sözleri karşısında hayret ve şaşkınlık içindedirler. Nübüvvet nuru onları şaşkınlığa düşürmektedir. Bu durumda nübüvvete karşı muhtelif fikirlere bölünmüşlerdir.

Bazıları: peygamberlerin söylediği çoğu şeylere inanmaz, bunlardan yüz çevirir veya şüphe ederler.

Bazıları: Maslahat gereği yalan söylenebilir. Peygamberlerde böyle yapmışlardır, derler.

Bazıları ise: Peygamberlerin bu sözleri hayaller ve hakikatleri insanların kalplerine yaklaştırmak için verilen misallerden ibarettir demişlerdir. Farabi ve İbni Sina'nın yolu budur. Fakat İbn Sina bazı yönlerden imana daha yakındır fakat mümin değildir.Sapık felsefecilerin de yolu cehennemdir.Allah'ı sorguladıkları için helak olmuşlardır.

BİZ MÜSLÜMANLAR DA EHLİ KİTAP'DANIZ.ANCAK KUR'AN VE MUHAMMED (A.S.) I KABUL EDNLERDENİZ.İSLAM DÜŞMANLARI NASIL OLUYORDA CNNETE GİDEBİLİR. BUNU KİM İZAH EDEBİLİR...

İSLAMSIZ EHLİ KİTAP MÜŞRİKLER SINIFINDANDIR...

FEDAKARADAM
13. May 2011, 11:10 AM
Biz de ehli kitapdanız.Yani bize Kur'an gelmedi mi?İşte bunun içindir ki İslam'ı kabul eden ehli kitap şüphesiz ki müslümanlardır....Yüzeysel düşünürsek her zaman hata ederiz.

İslam'ı kabul etmeyen ehli kitap olanların alayı müşrik ve kafirdir...

hiiic
13. May 2011, 11:12 AM
İsa Allahın oğludur diyen hristiyanlar ve Muhammed Allahın sevgilisidir diyen müslümanlar. Evet bunlar Kurana göre ne yazıkki sappıtmış ve küfre düşmüşlerdir.
-----
"Onlar, Allah'ı bırakıp hahamlarını ve rahiplerini rabler edindiler ve Meryem oğlu Mesih'i de... Oysa onlar, tek olan bir ilaha ibadet etmekten başka bir şeyle emrolunmadılar. O'ndan başka ibadete layık ilah yoktur. O, bunların şirk koştukları şeylerden yücedir." (Tevbe-31)

gibi ayetler ise sadece onları değil, bizleride ilgilendirir.

FEDAKARADAM
13. May 2011, 11:15 AM
Gazaba Uğrayanlar ve Sapıklar

Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
"Bizi doğru yola ilet. Nimet verdiğin kimselerin yoluna, kendilerine gazab edilmiş olanların ve sapanların yoluna değil" ( Fatiha 6-7)
Sahih bir yolla gelen haberde Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)'in de şöyle buyurduğu nakledilmiştir:
"Yahudiler, kendilerine gazab edilenlerdir ve Hıristiyanlar da sapmış olanlardır" (Ahmed bin Hanbel lV / 378. V. 77)
Nitekim Allah'ın Kitabı da birkaç yerde buna işaret etmektedir. Şu örneklerde olduğu gibi:
"De ki: “Allah katında bundan daha kötü bir cezayı size haber vereyim mi? Allah’ın kendisine lanet ve gazap ettiği, kendilerinden maymunlar, domuzlar ve taguta tapanlar kıldığı kimseler, işte onlar, yerleri en şerli ve yolun ortasından en çok sapmış olanlardır!" ( Mâide 60)
"Allah'ın kullarından dilediğine fazlından bir şey (vahiy) indirmesine hased edip Allah'ın indirdiği şeyleri inkar edenlerin nefislerini karşılığında sattıkları şey ne kötüdür. (Bu sebeble) gazab üstüne gazaba uğradılar. Kafirlere (işte böyle) alçaltıcı bir azab vardır." ( Bakara -90)
"Allah'ın ipi (ahdi)ne ve (müslüman) insanların ipi (ahdi)ne tutunanlar müstesna nerede bulunurlarsa bulunsunlar, onlara (kitap ehline) zillet (damgası) vurulmuştur. (Ayrıca onlar) Allah'tan bir gazaba uğramış ve üzerlerine miskinlik (damgası) vurulmuştur. Bu onların Allah'ın ayetlerini inkar etmeleri ve haksız yere nebileri öldürmelerindendir. (Yine) bu (Allah'ın hükümlerine) isyan etmeleri ve aşırı gitmelerindendir." ( Âl-i İmrân 112)
Hıristiyanlar hakkında da şöyle buyurmaktadır:
"De ki: "Ey kitab ehli! Dininizde haksız yere aşırı gitmeyin! Daha önce sapmış, bir çoğunu saptırmış ve doğru yoldan ayrılmış bir kavmin hevalarına uymayın!" (5 Mâide 77)
"Ey kitab ehli! Dininizde aşırı gitmeyin ve Allah hakkında haktan başkasını söylemeyin! Muhakkak ki Meryem oğlu Mesih İsa; Allah’ın rasulü, Meryem’e ulaştırdığı kelimesi ve kendisinden bir ruhtur. Allah’a ve rasullerine iman edin! “(Allah) Üçtür” demeyin! Hayrınız için (bundan) vazgeçin! Allah, şüphesiz bir tek ilahtır. Oğul edinmekten münezzehtir. Gökte ve yerde olanların hepsi O’nundur. Vekil olarak Allah yeter!" (Nisa- 171)
"Yahudiler: 'Uzeyr, Allah'ın oğludur" dediler. Hıristiyanlar da: 'Mesih, Allah'ın oğludur' dediler. Bu, onların ağızlariyle geveledikleri sözlerdir. (Sözlerini), önceden inkâr etmişlerin sözlerine benzetiyorlar. Allah onları kahretsin, nasıl da (haktan batıla) çevriliyorlar? Hahamlarını ve rahiblerini Allah'tan ayrı rabler edindiler, Meryem oğlu Mesih'i de. Oysa kendilerine yalnız tek İlâh olan Allah'a ibadet etmeleri emredilmişti. O'ndan başka ibadete layık ilâh yoktur. O, onların ortak koştukları şeylerden münezzehtir" ( Tevbe 30-31)
"Allah'ın kendisine kitap, hüküm ve nübüvvet verdiği insanoğlunun: "Allah'ı bırakıp da bana kul olun" demesi düşünülemez. Fakat kitabı öğrettiğinize ve okuduğunuza göre: "Rabbaniler olun" der."
"(Hiçbir rasul) melekleri ve nebileri rabler edinmenizi size emretmez. Sizler müslüman olduktan sonra, kafir olmanızı mı emredecek(ler)?" (3 Âl-i İmrân: 79-80) "Müşriklere de ki: "Allah dışında ilah olduklarını sandığınız putları imdada çağırınız bakalım. Onlar, başınızdaki belayı ne giderebilirler ve ne de başka birine aktarabilirler."
"İmdada çağrılan bu ilahların Allah'a en yakın olanları dahil olmak üzere hepsi Allah'a yaklaşmanın yolunu (yaklaşmak için bir vesile) ararlar. O'nun rahmetini diler ve azabından korkarlar. Çünkü Rabbinin azabı korkunçtur." (İsrâ: 56-57)

Her türlü eksiklikten arınmış olan Allah, her namazımızda doğru yola; kendilerine "gazab edilmiş ve sapmış" olanlardan farklı olan ve Allah'ın kendilerine "nîmet verdiği" "peygamberlerin", "sıddîkların", "şehîdlerin" ve "salihlerin" yoluna iletmesini dilememizi emrettiğine göre:
Bu: kulun; "gazab edilmiş" ve sapmışların" yoluna düşmesinin korkulacak bir şey olduğunu gösterir.
Nitekim Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)'in de haber verdiği gibi, bu durum vâki olmuştur. O, şöyle buyurmaktadır:
"Sizden öncekilerin yollarını tıpatıp takip edeceksiniz. Öyle ki, bir kelerin deliğine girmiş, olsalar, siz de ona gireceksiniz."
Ashab; Yahudi ve hıristiyanları mı? Ya Resûlâllah, diye sorunca:
"Başka kim olabilir ki"(Buhari, Enbiyâ -50), buyurdu. (Hadîs sahihtir)
Selef:
- doğru yoldan ayrılan "âlimlerde" "yahudilere bir benzerlik",
- "âbidlerde" ise, "hıristiyanlara bir benzerlik" bulunduğu görüşündeydi.
Gerçekten;
- Sapan ilim adamlarında; sözlerin anlamını değiştirme, kalb katılığı, ilimde cimrilik, büyüklenme, başkalarına doğru olanı söylemesine rağmen kendisinin bunu uygulamaması gibi şeylerin bulunduğu; - Sapan ibadet ehlinde ise; peygamberlerle salihler konusunda aşırılık, ibadetlerde ruhbanlık, şekilcilik ve müziğe dalma gibi bid'atler görülmektedir.

Resûlüllah (s.a.v), Ümmetinin Kendisi Hakkında, Hıristiyanların İsa (a.s.) Konusunda Düştüğü Ulûhiyet Dâvası Gibi Yanlışlara Düşmemeleri İçin, Bir Kul Olduğu Gerçeğini Sık Sık Vurgulamıştır

FEDAKARADAM
13. May 2011, 11:22 AM
Yüce Allah, İsrailoğullarına hitaben şöyle buyurmaktadır:

"Allah, İsrail oğullarından kesin söz almıştı. Biz, onlardan on iki temsilci seçmiştik. Allah dedi ki: "Ben muhakkak sizinle beraberim. Şayet namazı dosdoğru kılar, zekatı verir, rasullerime iman eder, onlara yardımda bulunur ve Allah’a güzel bir borç verirseniz mutlaka günahlarınızı örter ve sizi altından ırmaklar akan cennetlere sokarım. Bundan sonra sizden kim küfrederse, kesinlikle dosdoğru yoldan sapmış olur." (5 Mâîde 12)
Yine şöyle buyurmaktadır:
"Biz seni, (ümmetine) şahid, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik."
"(Ey insanlar, bu) Allah'a ve Resulüne inanasınız, O'nu(n dinini) destekleyesiniz, O'na saygı gösteresiniz ve sabah-akşam O'nu tesbih edip yüceltesiniz diyedir" ( Fetih 8-9)

İŞTE BU GİBİ AYETLER KUR'AN'A VE PEYGAMBERİMİZE TABİİ OLMAYANLARIN SAPIK OLDUKLARINI BİLDİRİYOR.

ŞİMDİ KALKIP DA YAHUDİ VE HIRİSTİYANLARIN CENNETE GİDECEĞİNİ KİM SÖYLEYEBİLİR?...

Derin Düşünce
13. May 2011, 11:22 AM
Kardesim bosa anlatıyorsun.

1-Allaha sirksiz iman
2-Ahiret gunune iman
3-Salih ameller

dedik. Sen hala bozulmamıs üçlü teslis yapmayan hristiyanları kastediyor bu ayet diyorsun. Sanki teslisi hristiyanlar son 50 senedir yapıyorlar. Aynı seyi soyluyoruz zaten. Bak Allah ne diyor?

De ki: "Ey Ehlikitap! Sizin ve bizim aramızda aynı olan şu söze gelin: "Allah'tan başkasına kulluk etmeyelim, O'na hiçbirşeyi ortak koşmayalım. Allah'ı bırakıp da birbirimizi rabler edinmeyelim." Eğer yüz çevirirlerse şöyle söyle: "Tanık olun, biz müslümanlarız/Allah'a teslim olanlarız." (Ali imran 64)

Bak eger boyle yapabilirsen neyi haber ediyor Allah;

Şüphesiz iman edenler; yani yahudilerden, hıristiyanlardan ve sâbiîlerden Allah'a ve ahiret gününe hakkıyla inanıp sâlih amel işleyenler için Rableri katında mükâfatlar vardır. Onlar için herhangi bir korku yoktur. Onlar üzüntü çekmeyeceklerdir. (Bakara 62)


Yani 3 lu teslismidir nedir bırakın, sadece Allaha kulluk edin ona esler ortaklar kosmayın, hic bir sınıfı, kendinizi, imamınızı, atanızı, seyhinizi, ruhbanınızı kahininizi, atanızı, partinizi ilah edinmeyin. Ona es kosmayın. Acık mı? acık....

İnsanları cehenneme sokmak icin bu cırpınıs niye? Sır bu...

1-Allaha sirksiz iman 2-Ahiret gunune iman 3-Salih amel..

Dünyayı cennet yapmak icin ugras cennete git, cehenneme cevirmek icin ugras cehenneme git bu kadar. Allah alemlerin rabbidir herhangi bir dinin patenti altına sıkıstırılamaz. Yahu bakara 62 iki tevile bile gerek kalmaksızın apacık anlatıyor. Allah bu sekilde iman edip yasayanlara korku yoktur diyor, kimileri illede cehenneme sokmak icin gayret ediyor. Banane.. Hesap görücü olarak Allah yeter. Nereye girerse girsin. Sanki ben pacayı kurtardım da onların derdi beni gerdi. piff gereksiz konular bunlar. Yahudi hristiyanlar cennete gircek mi girmicek mi, girerse nasıl girecek. Yandanmı ortadan mı. Bi bu kaldı derdimiz. Allahlık taslamaya gerek yok. Cok acık bir bicimde Allah durumun genel hatlarını bize cizmistir. Geriside beni seni bizi il-gi-len-dir-mez. İste Kuran, iste Allahın ayetleri..... Teslisin 3'lusunede, muslumanların yaptıgı sekli ile 2'lisinede hayır. Ortak soze gelelim, ortak soze. La ilahe illlah.

Ha canımızı sıkan BOP projesi ve ılımlı islam modellemesi altında ortaya cıkan duzeneklerse onları baska turlu tartısalım. Fakat daha biz aynı kuran metnine bakıp cevirtmeyle kıvırtmayla baska sonuclara varırsak vah bize vahlar bize...

FEDAKARADAM
13. May 2011, 12:35 PM
La ilahe illallah deyip de "Muhammedün Resulullah" demeyen tam müslüman olamaz...

hiiic
13. May 2011, 12:40 PM
Yani; hristiyanların, yahudilerin ve aynı yolda gitmiş geleneksel müslümanların bir an önce (büyük sarsıntıdan önce) Kurana bakmaları ve Kuran ışığında irşad olmaları mı gerekli demek istediniz?

Bu sayede;
-Hırsızlıklar ve dolandırıcılıklar cezalandırılacak, sessiz kalınmayacak.
-Haksızlıklara karşı (baikasına dahi yapılmış olsa) adaleti ayakta tutacağız
-Muhtaç kimselerin ihtiyalarına yardım edeceğiz
ve- dünyayı cennete çevireceğiz, öyle değil mi?

evet Kurana uyalım, emanete hayinlik eden ve ösym yi ticarethanelere çevirenlerin ılımlaştırma ve sindirme politikalarına karşı dimdik ayakta duralım.

Miralay
13. May 2011, 01:27 PM
Selam

Derin Düşünce ve hiiiç kardeşlerime katılıyorum.

Zaten rabbimiz Kur'anda "ŞİRK KOŞMAYACAKSIN" demiş. Adı,hristiyan.yahudi ya da müslüman olmuş farketmez. Kimi,"İsa Allah'ın oğludur" demiş;kimi, "Üzeyir Allah'ın oğludur" demiş; kimileri de,"Muhammed Allah'ın sevgilisidir" diyor. Haşa! Cenab-ı Allah ana,baba,evlad,sevgili edinmekten münezzehtir.

Derin Düşünce üstadın da dediği gibi:

1-Allaha sirksiz iman
2-Ahiret gunune iman
3-Salih ameller

işte bu!

herşeyin özü, özeti...

Saygı ve selamlarımla

Derin Düşünce
13. May 2011, 02:41 PM
La ilahe illallah deyip de "Muhammedün Resulullah" demeyen tam müslüman olamaz...

Kardesim sana bunu kim soyluyor. Sana bunu kim anlattı? Allah Kuranda bunu demiyor. Kuran; Allaha ogul edindi diyen Yahudi ve hristiyanları kınıyor, bu iddialarından vazgecerlerse, Allaha, ahiret gunune hakkıyla inanıp, salih amel isler iseler, mukafatlarını verecegini ve korku duymayacaklarını soyluyor, musluman olduklarını soyluyor kuran.. Kime soyluyor? 3 teslis yapan hristiyanlara, uzeyir Allahın ogludur diyen yahudilere... Allah soyluyor. Allah soyluyor. Allah soyluyor. Baska hangi soze inanacagız?

Yüce Allah, İsrailoğullarına hitaben şöyle buyurmaktadır:

"Allah, İsrail oğullarından kesin söz almıştı. Biz, onlardan on iki temsilci seçmiştik. Allah dedi ki: "Ben muhakkak sizinle beraberim. Şayet namazı dosdoğru kılar, zekatı verir, rasullerime iman eder, onlara yardımda bulunur ve Allah’a güzel bir borç verirseniz mutlaka günahlarınızı örter ve sizi altından ırmaklar akan cennetlere sokarım. Bundan sonra sizden kim küfrederse, kesinlikle dosdoğru yoldan sapmış olur." (5 Mâîde 12)
Yine şöyle buyurmaktadır:
"Biz seni, (ümmetine) şahid, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik."
"(Ey insanlar, bu) Allah'a ve Resulüne inanasınız, O'nu(n dinini) destekleyesiniz, O'na saygı gösteresiniz ve sabah-akşam O'nu tesbih edip yüceltesiniz diyedir" ( Fetih 8-9)

İŞTE BU GİBİ AYETLER KUR'AN'A VE PEYGAMBERİMİZE TABİİ OLMAYANLARIN SAPIK OLDUKLARINI BİLDİRİYOR.

ŞİMDİ KALKIP DA YAHUDİ VE HIRİSTİYANLARIN CENNETE GİDECEĞİNİ KİM SÖYLEYEBİLİR?...

Kardesim nasıl okuyorsun sen bu kitabı? Bak senin mealindeki ayet ne diyor? Şayet namazı dosdoğru kılar, zekatı verir, rasullerime iman eder, onlara yardımda bulunur ve Allah’a güzel bir borç verirseniz mutlaka günahlarınızı örter ve sizi altından ırmaklar akan cennetlere sokarım. Bundan sonra sizden kim küfrederse, kesinlikle dosdoğru yoldan sapmış olur. Bak Allah bir sart one suruyor. Bu sart sadece yahudi hristiyan icin degil aslında, ayet hepimiz icin. Zaten bu sınırın dısına cıkan bırak yahudi ve hristiyanı, sen ben bile musluman iken adımız, yoldan sapmıs oluruz.

La ilahe illallah Muhammedün Resulullah. Evet bu biz muslamanların sozu. Ancak Allah bizleri aramızdaki "ortak soze" cagırıyor. Nedir o? La ilahe illallah. Ortak soz bu. La ilahe illallah. Bırakın Allahın Hakem oldugu bir arenada hakemlik taslamayın. Yahudi hristiyan cennete girermi gibi sorular sormayın. Biz muslumanlar, muslumanların bile cennete girip giremeyecegini cozemedik ki kendi icimizde. Allah askına yapmayın. Kimin hayırda ve dogru yolda onde oldugunu Allah bilir. Yahudi ve nasraniler cennete girer mi giremez mi, Allahın isidir. Sartlarını soylemistir. Onun isinide ona bırakın. Allahın sozunden baska söz mu arayayım. Hüküm Allahındır.



Muhabbetle

FEDAKARADAM
13. May 2011, 03:03 PM
Selam

Derin Düşünce ve hiiiç kardeşlerime katılıyorum.

Zaten rabbimiz Kur'anda "ŞİRK KOŞMAYACAKSIN" demiş. Adı,hristiyan.yahudi ya da müslüman olmuş farketmez. Kimi,"İsa Allah'ın oğludur" demiş;kimi, "Üzeyir Allah'ın oğludur" demiş; kimileri de,"Muhammed Allah'ın sevgilisidir" diyor. Haşa! Cenab-ı Allah ana,baba,evlad,sevgili edinmekten münezzehtir.

Derin Düşünce üstadın da dediği gibi:

1-Allaha sirksiz iman
2-Ahiret gunune iman
3-Salih ameller

işte bu!

herşeyin özü, özeti...

Saygı ve selamlarımla

Allah'ın sevgilisi demek ,Resulullah (S.A.V.) efendimizin Allah'ın sevgili kulu anlamında demek istenmiştir.Yani kullarının arasında en çok sevdiği kul demektir.Bunun şirkle hiçbir bağlantısı da yoktur kardeşim.

Saydıklarınız 3 maddeye de katılıyorum...

pramid
14. May 2011, 01:44 PM
Âl-i İmrân / 78: Onlardan öyleleri vardır ki, dillerini kitaba doğru eğip bükerler, siz onu (bu okur göründüklerini) kitaptan sanasınız diye. Oysa o kitaptan değildir. 'Bu Allah katındandır' derler. Oysa o, Allah katından değildir. Kendileri de bildikleri halde Allah'a karşı (böyle) yalan söylerler.

peygambere kuran dışı vahy indirildi diyenlere..o vahy hadis diyenlere..

gerçek hanif
17. May 2011, 07:58 AM
İyide Dünyada 6 milyar insan yaşıyor.Bunun en fazla 1,5 Milyar olanı müslüman deniyor. ! ( Kimliğinde müslüman yazıpta ateist olanlarda var )
Şimid Allah (c.c.) 1400 Yıldır 4,5 Milyar bugün için ,Geçmişi yani 1400 yıla kadar belki 100 milyar insan geldi geçti, bunlar hep cehennemlik miydi ?
Eğer öyle ise Baştan sınavı kaybeden Milyarlarca insanı neden boş yere yaratıp Dünyayı kirlettiriyor.Yani Müslüman coğrafyada doğmayan diğer insanların günahı nedir o zaman ? Araştırsaydı da müslüman olsaydı , demek basit bir cevap olur bence.Boş yere insan yaratılmadığına göre Demekki yeryüzünde ki milyarlarca insanın daha doğmadan cehenneme boyladığı bu mantıktan anlaşılıyor.Ortada bir yanlış var bence.Benim bu konuda kafam karışık.Siz ne diyorsunuz ?Esenlikle.

FEDAKARADAM
17. May 2011, 11:48 AM
kardesim sana bunu kim soyluyor. Sana bunu kim anlattı? Allah kuranda bunu demiyor. Kuran; allaha ogul edindi diyen yahudi ve hristiyanları kınıyor, bu iddialarından vazgecerlerse, allaha, ahiret gunune hakkıyla inanıp, salih amel isler iseler, mukafatlarını verecegini ve korku duymayacaklarını soyluyor, musluman olduklarını soyluyor kuran.. Kime soyluyor? 3 teslis yapan hristiyanlara, uzeyir allahın ogludur diyen yahudilere... Allah soyluyor. Allah soyluyor. Allah soyluyor. Baska hangi soze inanacagız?



Kardesim nasıl okuyorsun sen bu kitabı? Bak senin mealindeki ayet ne diyor? şayet namazı dosdoğru kılar, zekatı verir, rasullerime iman eder, onlara yardımda bulunur ve allah’a güzel bir borç verirseniz mutlaka günahlarınızı örter ve sizi altından ırmaklar akan cennetlere sokarım. Bundan sonra sizden kim küfrederse, kesinlikle dosdoğru yoldan sapmış olur. bak allah bir sart one suruyor. Bu sart sadece yahudi hristiyan icin degil aslında, ayet hepimiz icin. Zaten bu sınırın dısına cıkan bırak yahudi ve hristiyanı, sen ben bile musluman iken adımız, yoldan sapmıs oluruz.

La ilahe illallah muhammedün resulullah. Evet bu biz muslamanların sozu. Ancak allah bizleri aramızdaki "ortak soze" cagırıyor. Nedir o? La ilahe illallah. Ortak soz bu. La ilahe illallah. Bırakın allahın hakem oldugu bir arenada hakemlik taslamayın. Yahudi hristiyan cennete girermi gibi sorular sormayın. Biz muslumanlar, muslumanların bile cennete girip giremeyecegini cozemedik ki kendi icimizde. Allah askına yapmayın. Kimin hayırda ve dogru yolda onde oldugunu allah bilir. Yahudi ve nasraniler cennete girer mi giremez mi, allahın isidir. Sartlarını soylemistir. Onun isinide ona bırakın. Allahın sozunden baska söz mu arayayım. Hüküm allahındır.



Muhabbetle

Aşağıda ki link hepimiz için geçerlidir.Tıklayalım kardeşim....

Yeniden İman” Ne Demektir? (http://www.yenideniman.com/detay.asp?id=107)

Derin Düşünce
17. May 2011, 02:19 PM
Fedakar kardesim Sana selam olsun. Ne olur boyle linkler verme. Acıkcası ben okuyamam. Çünkü burası forum... Makale okumak istesem tercih ettigim yada ilgimi ceken makaleleri okurum. Bir tartısma yada diologun ortasında "al bunu oku, iste cevap burada" diye iletiler atılmasından hoslanmıyorum. Ben senin dusunceni merak ediyorum, oradaki makaleyi kaleme almıs muhterem kardesimiz burada degil ki ona cevaben munazarayı surdurelim. Bize orada dikkat etmemiz gereken yerleri, katıldıgın bolumleri buyur kendi cumlelerinle ifade et lutfen.

Muhabbetle

Ali Rıza Borazan
18. May 2011, 11:10 AM
Kuran; Ehli Kitap tabirini, Allahtan peygamberler, kitaplar geldiğine iman edip ahiret alemini kabul edenler için kullanmış olup, fakat allahın vahiy orjinli gönderdiği dini ayakta tutamayanlardır. Bilmeyenler ise puta tapıcılar ve ahiret alemine iman etmeyenler için kullanılmıştır. Elbette doğru olan din Allahın nebiler aracılığı ile gönderdiği ilahi kumandalı olan dindir. onun adı da her toplum ve kavimde adı islamdır. teslim olanların adı da müslmandır.

Ali Rıza Borazan
24. May 2011, 06:07 AM
Kuran bize ehli kitap demiyor. Eğer biz insanları allaha çağıran insanlardan isek buna müslüman ifadesi kullanıyor.41/33 Elbette ehli_kitap kitap ehli demektir. Bunun karşılığı kitap ehli olmayan puta tapıcılar, ümmiler, müşrikler yerini almaktadır. Kuran bunları ayrı ayrı ayırırken onların durdukları davranış ve yaşam biçmleerini bize anlatmaktadır. Kitap ehli olanların gittiği yollar da doğru değil puta tapıcıların gittiği yol da doğru değildir. doğru yol allaha allahın gönderdiği nebi ve resullerin çizdiği orjinalliği bozulmamış olan yoldur.

Ali Rıza Borazan
13. April 2012, 06:16 PM
Allah yahudilik ve hıristiyanlık diye bir din göndermemiştir. Bu sebeple hıristiyan ve yahudi olanların hangi zamanda olurlarsa olsunlar cennete gideceklerine dair kuranda bir ayet yoktur. Ancak kuran hangi dinden olurlarsa olsunlar kendilerini düzeltip müslüman olurlar ve o yolda amel işlerlerse kurtuluşta olabiledceğini anlatmaktadır. Bakara 62 ikide anlatılan da bu doğrultudadır selam ve dua ile