PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Metni Arapça Olan kur'an'ın Korunması


Ali Rıza Borazan
12. May 2011, 01:22 AM
Kur’an bildiğimiz gibi miladi takvimle 610 senesinde son peygamber Hz. Muhammed (SAV)‘e gelmeye başladı.

Hesapladığımız zaman aradan 1398 miladi yıl geçmiş. Dünya üzerindeki okunan Kur’an’ları incelediğimiz zaman hiçbirinin orijinalliği bozulmamış ve günümüze kadar değişikliğe uğramadığını görüyoruz ama Kur'an'ın dışındaki İncil,Tevrat,Zebur ve Suhuf kitaplardan hiçbirinin Kur’an gibi korunamadığını görmekteyiz.

Bunun iki ana sebebi vardır:

1-Yazı kültürü ve sanatının gelişmesiyle Allah’tan gelen vahiylerin zapt-ı rab altına alınması yani deriler ve kemikler üzerine yazılmasıdır.
2- Yine Allah’tan gelen vahiylerin inanlar tarafından ezberlenip bir hafız ordusunun nesilden nesile aktarmasıdır.

Şimdi onunla ilgili birkaç ayeti nakletmeye çalışalım;

25/4-‘’İnkar edenler dediler ki bu Kur’an olsa olsa ancak onun uydurduğu bir yalandır.Kendisi düzüp uydurmuş ve ona bir başka toplulukta yardımda bulunmuştur.Böylelikle onlar hiç şüphesiz haksızlık ve iftira ile geldiler.’’

25/5-“Ve dediler ki bu geçmişlerin uydurduğu bir masaldır.bir başkasına yazdırılmış olup kendisine sabah akşam okunmaktadır.

25/6-“Deki onu göklerde ve yerde gizli olan bilen indirmiştir.Doğrusu o çok bağışlayandır çok yücedir.”

İnsanoğlu öyle mükemmel varlık olarak yaratılmış ki;

59/21-“Şayet biz bu Kur’an’ı bir dağın üzerine indirmiş olsaydık andolsun onu Allah korkusundan saygı ile baş eğmiş parça parça olmuş görüdün.İşte biz belki düşünürler diye böyle örnekler veriyoruz.”

Kolay mı ki ? insanlar içerisinden bir tane kişi çıkacak.Ben Allah’tan gönderilmiş elçiyim diyecek.Onun alnında bir mühür yok.Onun olağanüstü vahyin dışında bir mucizesi de yok.İnsanlar onun peygamber olduğunu nerden bilsin.

Zaten, ortada büyük bir bilmece var.O bilmeceyi çözebildiğin zaman gerçek gün yüzüne çıkıyor. Ama çözmek için harekete geçmediğin, aklını kullanmadığın sürece doğru bir dini bulamayıp ya inkar ediyor ya da başkalarını taklit ediyorlar.

Kur’an bunun ikisine de iyi gözle bakmıyor. Bunun birine müşrik diğerine de ehli kitap diyor. Bunların ikisi de Allah katında iyi değildir.

Ama Allah katında iyi olan yerlerin ve göklerin yaratılışını ince ince düşünerek onlardaki çelişkisizliği keşfederek gerçek yaratıcıyı bulup, ona teslim ve kul olmaktır.

3/191: “onlar ayaktayken, otururlarken yan yatarken Allah’ı zikrederler. Göklerin ve yerlerin yaratılışı konusunda düşünürler(ve derler ki) Rabbimiz sen bunları boşuna yaratmadın sen pek yücesin bizi ateşin azabından koru”

Elbette doğru yolu bulmak kolay değildir. Ama Allah insanları yaratırken doğru bir yolda yürüyebilecek ve doğru yolu bulabilecek kapasitede yaratmıştır.

Soruyorum size; eğer peygamberlik hayatı devam etmiş olsaydı, onun söylediklerini, onun gittiği yolu yüzlerce binlerce yoldan ayırıp, onu takip etmek kolay mı olurdu?
Elbete zor olurdu ama illaki o doğru yolu bulacaksın ve o yolda yürüyeceksin.

Bütün peygamberler bütün Allah’ın dostları olan o sevgili kullar o doğru yolu bulabilmek için ne çilelere katlanmıştır.

Şu anda peygamberlik olayı devam etmiş olsaydı da yeni bir peygamber gelseydi çok az kişi inanırdı. Çünkü insanlar düşünmüyor ve aklını kullanmıyorlar.

Peygamberlerdeki farklılıkları konu ile ilgili olduğu için birkaçını zikretmeye çalışalım.

1- o Allah’tan gelen vahiyleri söyler ve yaşar.
2- O Allah’ın geçmişte, anda ve gelecekte bildirdiği gayb haberlerini bildirir.
3- Onun söylediklerinde ve yaşadıklarında bir çelişkisizlik vardır.
4- O da insandır, hata yapar, onun yapmış olduğu yanlışlıklar Allah tarafından düzeltilir.

Şimdi yine Kur’an’ın günümüze kadar korunması ile ilgili bölüme dönelim.

15/9: “Hiç şüphesiz zikri biz indirdik onun koruyucuları da gerçekten biziz.”

Bu ayete göre sanki diğer peygamberlere gelen kitabı Allah göndermemiş mi ki sadece Kur’an’ı koruyup da diğer kitapları korumamış?

Elbette bütün peygamberlere gelen kitaplar Allah tarafından gönderilmiştir. Daha önce de bahsettiğim gibi korumayı Allah insanların elleri ile yapmıştır.

6/91: “onlar Allah beşere hiçbir şey indirmemiş demekle Allah’ı kadirinin hakkını vererek taktir edemediler de ki Musa’nın insanlara bir nur ve hidayet olarak getirdiği sizinde(parça parça) kağıtlar üzerinde yazılı kılıp(bir kısmını) açıkladığınız ve çoğunu göz ardı ettiğiniz kitabı kim indirdi? Sizin ve atalarının bilmediği şeyler size öğretilmiştir. De ki; Allah sonra onları bırak içine daldıklar saçma uğraşılarda oyalanıp dursunlar.”

Diyorlar ki yazı olayı milattan önce 3500 yıl öncelerine dayanır. Neden o dönemlerde gelen peygamberler Allah’tan gelen vahiyleri yazmamışlar?

Her şeyin bir olgunlaşma zamanı vardır daha öncede bahsettiğimiz gibi birincisi buna duyarlı olan insanlar olacak ,ikincisi de duyarlı olan insanların ellerinde gelen vahiyleri belgeleyecek kitap haline getirecek malzemeler oluşacak.

İşte bunların ikisi de oluşunca da hem peygamberlik hayatı sona ermiş hem de Allah’tan gelen bilgilerin her örneği insanlara verilerek Allah yeni bir dönem başlatmıştır. O da orijinalliği bozulmamış ve kıyamete kadar bozulmayacak olan Kur’an ile Yaşanacak olan hayat...

2/106- Biz, daha hayırlısını veya bir benzerini getirinceye (kadar) hiçbir ayeti neshetmez (hükmünü yürürlükten kaldırmaz) veya unutturmayız. Bilmez misin ki Allah, gerçekten herşeye güç yetirendir.

İnsan oğlunun var oluşu ile sıfır olan ilim ve teknoloji her toplum ve kuşağın kendilerinden sonra gelecek olan toplum ve kuşaklara devrederek günümüze kadar aşamalardan geçerek bu günkü bilgisayar ve uzay çağına gelinmiştir.

Bazılarının söylediği gibi "daha önceki çağlardaki ilim ve teknoloji daha sonraki ilim ve teknolojilerden ileriydi" sözleri kesinlikle eşyanın yapısı ile uyum sağlamaz.

Allah Adildir. Eğer peygamberlerde "harukulade mucize gösterme olayı" olmuş olsaydı o dönemlerde herkes inanır ve avantajlı bir konumda olurdu.

Peygamberlik olayı bitince de insanlar doğru olan bir yolu bulamazlardı.

Bu, imtihan olunan dünyada adaletsiz bir ortam oluştururdu ki, insanlar peygamber olmayan dönemlerde "neden bana peygamber göndermedin" diye ahiret hayatına geldikleri zaman itiraz etme hakkına sahip olurlardı.

Eğer Allahtan gelen vahiyler olgunlaşıp,kitap haline gelmemiş olsaydı peygamberlik hayatı daha devam edecekti. Ama her örnekten bir örnek vererek ve insanların istedikleri konularla ilgili hiç bir eksik bırakılmadığı bir dönem gelince peygamberlik dönemi sona ermiştir.

33/40- Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir; ancak O, Allah'ın Resûlü ve peygamberlerin sonuncusudur. Allah, herşeyi bilendir.

Artık kuran Son peyghamber dönemine gelinceye kadar, toplumlarda ses getiren ve bir kıssa oluşturabilecek olan peygamberlerin hayat hikayelerini de özetleyerek İnsanlar için korunmuş ve kıyamete kadar da bozulmayacak ve insanlar var oldukça da insanlar eliyle korunacak bir kitapla tarihe yeni peygambersiz bir sayfa açılmış ve yeni bir dönem başlamıştır.

Asıl burada sorun, peygambersiz, bu kuran toplumlar içerisinde vahiylerin doğru bir şekilde anlaşılarak doğru bir şekilde nasıl yaşanacağı sorunudur.

Bunu da Allah elçilerle devam ettirmiştir. Bu Ayrı Bir konu ama. Elçi Allahtan gönderilmiş olan peygamberlere tabi olan onların getirdikleri vahiyler doğrultusunda yaşayan ve anlayan demektir.

Peygamberler hem resul hem de elçilerdir. Her peygamber hem elçi hem de resuldür ama her elçi peygamber değildir.
Peygamberler yanıldıkları zaman onların düzelticisi Allahtır. Peygamberlerin dışındaki elçilerin düzelticisi de gelen vahiylerdir.

İsterseniz kurandan peygamberler yanıldığı zaman düzeltilen bir ayet örneği verelim.

66/1- Ey Peygamber, eşlerinin hoşnutluğunu isteyerek, Allah'ın sana helal kıldıklarını niçin haram kılıyorsun? Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.

Bunun arkasından gelen ayetlerde Allahın helal kılıp da kendisine haramlaştırdığı nedir onları izah etmektedir.

Peygamberlerin dışındaki insanlarda böyle bir düzeltilme ve masumiyet yoktur.Ancak kuran ile insanların nerde hangi yanlışlığı yaptığı söylenir ve onları o konuda uzman olanlar düzeltirler. işte insanlara destek ve yanında olmayı ancak onların söyledikleri ve yaşadıklarının kurana uygun olma şartına bağlamaktadır.

4/59- Ey iman edenler, Allah'a itaat edin; elçiye itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de. Eğer bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz, artık onu Allah'a ve elçisine döndürün. Şayet Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsanız. Bu, hayırlı ve sonuç bakımından daha güzeldir.

Sonuç Olarak bu söylediklerimizi ilerde konular geçtikçe detaylı bir şekilde anlatılacaktır.İnsanlar için her örnekten bir örnek verildiği ve hiç bir eksiğin bırakılmadığı bir kitap olan kuran muttaki olanların yol göstericisidir.

2/2- Bu, kendisinde şüphe olmayan, muttakiler için yol gösterici olan bir Kitap'tır.

Kim bu kitaba bağlı kalarak onu okuyup anlar ve yaşarsa kurtuluşta olan ve doğru yolda olan onlardır.

FEDAKARADAM
12. May 2011, 05:37 PM
Bu güzel çalışmalarınızdan dolayı teşekkür ederiz.Kur'an'ı sığ akılla anlamak mümkün olmuyor.Ayetlerin iniş maksadı ve nedenini yi kavramak lazım...