mavera
19. April 2011, 10:52 PM
Kuran'ı iniş sırasıyla okuyan kimse, ilk 14 surede aşağıdaki mesajlar ile karşılacaktır:
--------
Namaz kıldığı [haniflik ettiği, şirke ve tâğûta karşı çıktığı] zaman bir kulu engelleyen kişiyi gördün mü?
Hani onlar (Bahçe sahipleri), sabah olunca mutlaka onu devşireceklerine yemin etmişlerdi.
Beni ve o nimet sahibi yalanlayıcıları baş başa bırak!
“Sizi Sekar’a sürükleyen nedir?”
Dediler ki: “Biz musallînden/destekçilerden [sosyal yardım yapanlardan, sosyal destek sağlayanlardan] değildik,
Bizi, üzerlerine gazap dökülmüşlerin ve şaşkınlığa saplanmışların yolunun dışındaki, kendilerine nimet verdiklerinin yolu olan dosdoğru yola ilet!
Malı ve kazandığı şeyler ona fayda vermedi.
Bu, âlemler için öğütten başka bir şey değildir,
içinizden doğru gitmek isteyenler için.
Doğrusu kendini kurtarmıştır: Arınan kimse,
Rabbinin adını anıp sosyal destek sağlayan kimse.
Bu nedenle kim malını/kazancını verir, takvalı davranır ve en güzeli doğrularsa, Biz ona, o en kolay olan için kolaylık sağlayacağız.
Hayır… Hayır… Doğrusu siz yetimi kerimleştirmiyorsunuz. Yoksulun yiyeceği üzerine birbirinizi teşvik etmiyorsunuz. Oysa mirası yağmalarcasına öyle bir yiyişle yiyorsunuz ki! Malı öyle bir sevişle seviyorsunuz ki, yığmacasına!
O hâlde yetimi kahretme!
İsteyeni azarlama.
Ve Rabbinin nimetini söz ve fiillerinle ortaya koy!
Ve arzularını yalnızca Rabbine yönelt.
İman eden, sâlihât işleyen, hakkı tavsiyeleşen ve sabrı tavsiyeleşenlerin haricindeki tüm insanlar kesinlikle tam bir hüsran/kayıp-zarar içindedir.
Muhakkak o, hayır sevgisinden dolayı (kendi çıkarı için) çok katıdır.
--------
Sürekli olarak verilen bu mesajlardan hemen sonra verilen mesajda acaba "deve kes" mi deniyor yoksa "çabala, şirke ve tâğûta karşı çık, destek ol, sosyal yardım yap, önüne gelecek her zorluğu göğüsle, sabret!" mi?
Bu bütünsel bakışın Hakkı Bey'in bahsettiği konunun daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayacağını düşünüyorum. Keza bu bütünsellik içinde aynı mesaj devam ediyor:
--------
Çoğaltma yarışı sizi eğlendirip oyaladı.
İşte odur, yetimi itip kakan ve yoksulun yiyeceği üzerine teşvik etmeyen kimse.
Bu nedenle, şu namaz kılanların / şu destekçilerin vay haline!
--------
Sonrasında yol ayrımı geliyor zaten.
--------
Sizin dininiz sadece sizin için, benim dinim de sadece benim içindir.
--------
Kuran'ın fiziki açıdan çok küçük bir yer kaplayan ilk 18 suresinin, buna karşın önemli anlamlar içerdiğini düşünüyorum.
--------
Namaz kıldığı [haniflik ettiği, şirke ve tâğûta karşı çıktığı] zaman bir kulu engelleyen kişiyi gördün mü?
Hani onlar (Bahçe sahipleri), sabah olunca mutlaka onu devşireceklerine yemin etmişlerdi.
Beni ve o nimet sahibi yalanlayıcıları baş başa bırak!
“Sizi Sekar’a sürükleyen nedir?”
Dediler ki: “Biz musallînden/destekçilerden [sosyal yardım yapanlardan, sosyal destek sağlayanlardan] değildik,
Bizi, üzerlerine gazap dökülmüşlerin ve şaşkınlığa saplanmışların yolunun dışındaki, kendilerine nimet verdiklerinin yolu olan dosdoğru yola ilet!
Malı ve kazandığı şeyler ona fayda vermedi.
Bu, âlemler için öğütten başka bir şey değildir,
içinizden doğru gitmek isteyenler için.
Doğrusu kendini kurtarmıştır: Arınan kimse,
Rabbinin adını anıp sosyal destek sağlayan kimse.
Bu nedenle kim malını/kazancını verir, takvalı davranır ve en güzeli doğrularsa, Biz ona, o en kolay olan için kolaylık sağlayacağız.
Hayır… Hayır… Doğrusu siz yetimi kerimleştirmiyorsunuz. Yoksulun yiyeceği üzerine birbirinizi teşvik etmiyorsunuz. Oysa mirası yağmalarcasına öyle bir yiyişle yiyorsunuz ki! Malı öyle bir sevişle seviyorsunuz ki, yığmacasına!
O hâlde yetimi kahretme!
İsteyeni azarlama.
Ve Rabbinin nimetini söz ve fiillerinle ortaya koy!
Ve arzularını yalnızca Rabbine yönelt.
İman eden, sâlihât işleyen, hakkı tavsiyeleşen ve sabrı tavsiyeleşenlerin haricindeki tüm insanlar kesinlikle tam bir hüsran/kayıp-zarar içindedir.
Muhakkak o, hayır sevgisinden dolayı (kendi çıkarı için) çok katıdır.
--------
Sürekli olarak verilen bu mesajlardan hemen sonra verilen mesajda acaba "deve kes" mi deniyor yoksa "çabala, şirke ve tâğûta karşı çık, destek ol, sosyal yardım yap, önüne gelecek her zorluğu göğüsle, sabret!" mi?
Bu bütünsel bakışın Hakkı Bey'in bahsettiği konunun daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayacağını düşünüyorum. Keza bu bütünsellik içinde aynı mesaj devam ediyor:
--------
Çoğaltma yarışı sizi eğlendirip oyaladı.
İşte odur, yetimi itip kakan ve yoksulun yiyeceği üzerine teşvik etmeyen kimse.
Bu nedenle, şu namaz kılanların / şu destekçilerin vay haline!
--------
Sonrasında yol ayrımı geliyor zaten.
--------
Sizin dininiz sadece sizin için, benim dinim de sadece benim içindir.
--------
Kuran'ın fiziki açıdan çok küçük bir yer kaplayan ilk 18 suresinin, buna karşın önemli anlamlar içerdiğini düşünüyorum.