PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : "besmele"li hovardalar!


TEBYİN
21. February 2011, 05:13 PM
Yozgatta ikamet ettiğimiz yıllar...
Hemen bir sokak arkamızda Yozgat'ın eski Belediye Başkanlarından biriyle komşuyuz.
Komşuluk hukuku gereği, eşi, kızı gün ortası bizdeler ve çay-kek eşliğinde sohbetler servis ediliyor.
Bir odanın büyük duvarını süsleyen kitaplarıma takılıp..
İkidebir, bütün bunları okuyup okumadığım sorgulanıyor.
Bir şeyhe/evliyaya/hocaya tabi olmadığımız için kendi rotamızı kitaplarla çizdiğimizi söyleyip, "iki gulfu, bir elhem okunmalarına kurban gitmemek için, gerçekleri öğrenmek mecburiyetimizi" dillendirirdik inadına..
Birgün yine bir konuyu araştırırken yanıma yaklaşan Belediye Başkanı eşi..
Büyük bir heyacanla..

-Biliyor musun, bizim bey de dine merak sardı...
deyiverdi.
Bunun pek ihtimal dahilinde olamayacağı varsayımı ile, biraz da çocuk saflığıyla olsa gerek..
Bu kanıya kapılmasına neyin sebep olduğunu karşı soru olarak iade edince, yıllarca unutamayacağım şu cevabı vermişti..
-Dün akşam morali çok bozuktu, benden mükellef bir ziyafet sofrası hazırlamamı istedi, efkar dağıtır diye de iki kadeh rakı hüpletti, işte ne olduysa o an oldu, kadehi ağzına götürmeden önce "bismillah" demesin mi?!...

********************

Gülünecek veya ağlanacak bir hal deyin, basiretsizlik, bilgisizlik, cahillik.. ne derseniz deyin..
Dini hayatında bir gereksizlik olarak algılayan insanların, bu tip davranışları pek te yadırganacak şey değil.
Asıl yadırganacak şey, 80 li yıllarla başlayıp 90 lı yıllarda zirve yapan, sakallı, cübbeli, abdest ve namazlı hovardaların sergilediği tavırlardır.

*********************

Ülkemizin büyük "İSLAMİ! ŞİRKET"lerinden birinde bir arkadaşı ziyarete gidiyoruz,
Sohbet esnasında içeriye biri ihtiyar diğeri 20 li yaşlarda, iki kişi giriyor.
İhtiyar olanı, şirkete yatırdığı bilmem kaçyüzbin dolar karşılığı işe yerleştireceği genci getirdiğini söylüyor.
Personel alımından sorumlu kişi genci baştan aşağıya iyice süzdükten sonra..
Alıyor telefonu ve genel müdürünü arayarak aynen şunları söylüyor..

-Bu genci bayan giyim bölümünde tezgahtar olarak çalıştıralım, gencin eli-yüzü pek düzgün (yakışıklı demiyor da, işi savsaklayarak anlatmaya çalışıyor) bayan bölümüne hareketlilik getirir!.....

Şimdi bu şartatanlığı iyi tefekkür edin..
Bu nasıl bir mantık örgüsü..
Bu nasıl bir din algılayışı..
Bu nasıl bir dindarlık duruşu?...

************************


Bir gazetede yazı işleri müdürü olarak görev yapıyoruz.
Bu sözde "İSLAMİ ŞİRKET"lerden biri günlük bir gazete çıkaracak.
Bizi de kadrolarına dahil etmek niyetindeler.
Yaptıkları teklife biraz düşüneceğimi söyleyip, şöyle kısa bir ön araştırma yapma gereği duymuştum.
Bu camiayı iyi bilen bir arkadaşım, camia hakkında kısa bir bilgi verince, ben o gün hayır çekmiştim tekliflerine..
İşte arkadaşımın bana söyledikleri..

-Bunların çıkarttığı gazetede her bildiğini yazabileceğini düşünmüyorsundur umarım.

-Nasıl yani?

-Şöyle yani.. Bunlar bu gazeteyi şirketlerine daha çok ortak bulmak.. Daha çok gurbetçi insanları sömürmek.. Yaptıkları rezillikleri örtbas edebilmek için kuruyorlar..

-Böyle abuk-sabuk bir şey için günlük gazete kurulur mu? Yazık ve günah değil mi o paralara?..

-Sen bunların hangi yazık ve günahlarından haberdarsın ki?

-Ne demek şimdi bu?

-Diyelim yarın gazetede çalışmaya başladın. Ben bu holding yöneticilerinin HAVAİ adalarına uçak biletini getirip sana versem.. Bu kişilerin bu adalarda ne aradıklarını sorgulayabilecek misin?

Şimdi iki elimizle başımızı sımsıkı kavrayıp, bu nasıl bir müslamınlıktır sorusuna cevap arayalım.
Sakal-abdest-namaz-tüm islami!! cemaat ve tarikatlere büyük yardımlar...
Ardından, ABDESTLİ ve BESMELELİ hovardalıklar için ver elini HAVAİ adaları..

Biz yine de iyi niyet besleyip, belki de HAVAİ adalarına ticaret için gitmişlerdir diye kendimizi avutalım!!..

*******************************

Müslümanın en büyük handikapı budur.
Gayrı meşru kazanımları "BESMELE" jelatini ile sarmalayıp..
Üzerine de bir-iki hadis rivayetine "HELAL" damgası vurdurdunuz mu?
Bakın siz, helaller o an nasıl haram, haramlar o an nasıl helal oluveriyor..

*********************************

Şimdiye dek herkes "MÜSLÜMANLIK" eylemini namaz/hac/oruc/abdest ritüelleriyle modamot aynı şey gibi algıladı.
Oysa, ne "ŞİRK" Tanımının içinde "abdestsizlik" ve "namazsızlık" vardır..
Ne de "MÜNAFIKLIK" tanımının içinde "hac"sizlik ve "oruc"suzluk...
İslam tamamen kişinin AKİDESİNE köprü kurar ve akidesiz her eylemin "hiç"liğini beyan eder.
Ve şeytan ne namazın yolunu kapatmıştır ve ne de abdestin.
Şeytan kendini tamamen "ŞAN, ŞÖHRET, PARA, HIRS, MADDİYAT" geçidine şifreleyerek..
Bu hastalıklara müzdarip insanların dinine/imanına/ibadet ve muamelatına bakmadan virüslemiştir/virüslemektedir..

Ve Şeytan en çok "BESMELELİ HOVARDA"lardan hazzeder/hoşlanır.

Şimdi bizi okuyan çok zengin, çok engin!, çok dingin gelenekçi zenginlerimiz şunu diyeceklerdir.
Bir hadis, Peygamberin mahşerde en çok büyük günahkar ümmetine şefaat edeceğini beyan etmiyor mu?

Eğer sizin Peygamberiniz Kur'an'dan bihaber, Nebilik vasfından uzak ve tuzak hazırlayıcı Şeytan ile işbirliği halindeyse, bu mümkündür..

Yok, Kur'an ve İslam Peygamberi ise söz konusu..
Biz bir Peygamberin bu tip zırvalardan uzak ve beri olduğuna iman ediyoruz.
Biz hiç bir zaman ALLAH ile cedelleşen/ ters düşen/ ayrışan/ hüküm yarışında bulunan Peygamber tasavvuruna itibar etmedik..
Edenlerden de mahşere dek ayrışıyoruz.

TEBYİN
4. March 2011, 03:33 PM
Sabah Türkiye gazetesinde bir Tavuk reklamı
Helal sertifikalı imiş,
Hangi kurum hangi hakka dayanarak veriyor bu sertifikayı belli değil
Din söylemiyle kazanç elde etmenin bir farklı versiyonu bu.

hiiic
4. March 2011, 09:45 PM
yahudinin koşer sertifikası varya,,, bizimkilerin yahudi taklitçiliği hala devam ediyor, hala elin yahudisinden din satın alıyoruz.

namazı aldık
faizi aldık
recmi aldık
v.s.

şimdide helal sertifkayı alıyoruz..

HACI bunlar reklam kokan hareketler,, o firma münafık benden demesi,,, şov gösteriş o yaptıkları salatın şovdan başka bişeyi yok yaa. malını satacaklarya,,, yermi anadolu müslümanı,, yer ama eti yumuşaksa yer,... sanki diğerleri harammış gibi kendilerine helal sertifika almışlar... hay Allahım yarabbimm. firma zekatını veriyor mu? şirket infak ediyormu kasadan??

işte helal haram davası bunlardan dolayı çıktı..
ipek haram altın haram,,, ipek tüccarlarını budadılar akıllarınca...

pis herifler

pramid
4. March 2011, 10:46 PM
kitap yüklü eşekler.....

ama bu toplum değişecek

tıpkı bir şehre uğrayan gibi.....
"ölümün ardından şehirdeki insanları Allah nasıl diriltir". der şehir üzerinden temsille
şehir 100 yıl ölür ve diriltilir...

bak yiyeceğin içeceğin yani besin kaynakların aynı... suyu aynı. ekin aynı...ürün aynı değişmez....

bak eşeğine(ehli kitap ki kitap yüklü eşekler) onlar önce kemiler değişir sonra et giydirilir... yani temelden bir insanlık değişimi............

bu bizim eşeklerde dirilecek allahın izni ile...........

pramid
4. March 2011, 10:47 PM
en doğrusu allah bilir.............

TEBYİN
7. March 2011, 06:03 PM
Hayatını haramlarla idame ettiren birinin yedikleri helal sertifikalı olsa ne olmasa ne?

FEDAKARADAM
14. March 2011, 08:29 PM
Müslüman kisbesi adı altında ağzı laf yapanları ben de biliyorum.Bunlar gerçekten sahtekar olanlardır..Malı götürmek için dini kullanırlar.Helal sertifika almak isteyen bir firmanın; yetkili ve İslam'ı gerçekten yaşayan, bu işin ehli olan, gıda maddesinin içeriğini iyi bilen müslüman uzmanlardan sertifika alınmadığı müddetçe hiçbir malzemeyi almamanızı tavsiye ediyorum.Saf ve cahil müslümanlar, sahtekarları tanımadığı müddetçe her zaman kendlerini sömürtmekten asla koruyamayacaklardır.Nede olsa kerizler olmasa uyanıklar naıl geçinece sevgili dostlar...Uyanık olalım paramızı şarlatanlara, sahtekarlara kaptırmayalım Müslüman, aldanmaz aldatmaz vesselam...

hiiic
14. March 2011, 08:51 PM
Helal sertifikayı bilmem ama dürüst iş yapan o erdemli kişilerden, doğru tartıp ölçüp adaletle muamele, haramlardan korunup kul hakkını gözeten o kişilerden Yüce Rabbim çok razı olsun onlara dünyada ve ahirette pek çok rahmet, iyilik ve güzellikler indirsin

TEBYİN
15. March 2011, 11:46 AM
Tanıdığım bir HELAL SERTİFİKALI kasap var ki kestiği sığırları da kendi besliyor, ölmüş ve bir geceyi atlatmış bir sığırı kesip millete yedirdiğini, sığır besleyicisinin ağzından duydum.
Al sana HELAL SERTİFİKALI hile

Anonymous
19. March 2011, 04:27 AM
Dinimize göre at eti haram değildir. At eti ile yapılmış sucuğa da helal sertifika alınabilir diye düşünmeden edemiyor insan :)

TEBYİN
19. March 2011, 02:14 PM
Boyuna kadar harama batmış insanların helal sertifikalarla iş yaptığı bir ortamda..................................!

FEDAKARADAM
23. March 2011, 05:37 PM
Gıda maddelerinde aranacak metodlar İslami usule göre olmadıkça kimsenin helal sertifikasına bakıp da karar kılınmamalıdır ve aldanılmamalıdır.Zira zamanımız İslam'ı alet edenler çoğalmışlardır.Bu meyanda siyasette çokça görebiliyoruz.
Şahsen ben hislerimle değil mantığımla hareket ederim.Dünkü gazetelerin birinde iki sahtekar adam " Ben Veysel Karani'yim,yanundaki yandaşına da "bu da benim sadık dostumdur diye güya okunmuş üzerine sözde peygamber mührü vurulmuş 3 adet buğday tanesini alırlarsa hastalıklardan kesinlikle kurtulacaksınız diye o mühürlü buğdayı 800 TL'ye saf bir müslümana kakalayıp kaçmıştır.Kandırılan o şahıs polise haber verince bunların sahtekar olup dolandırıcı çetesi ortaya çıkarıldı.Bunları niye anlatıyorum, çünkü cehalet ve gaflette olan müslümanlar bunlardan etkilenmektedir.Halbuki Veysel Karani Hz.leri asırlar önce vefat ettiğini anlayamamış, bilememiş o gafil ve cahil mmüslüman...Bu olay benim yanımda gerçekleşseydi benden adamakıllı sopa yemeden ayrılamazlardı.Hal böyle olunca kerizler olmasa uyanıklar nasıl geçinecek kardeşlerim

Anonymous
23. March 2011, 07:35 PM
Selam;

Konu dışı olacak ama din duygularını sömürerek dolandırıcılık diyince hiç unutamadığım şu haberi paylaşmak istedim:

Vatandaşların dini duygularını kullanan ve kendilerini Allah ve peygamber olarak tanıtan 11 kişi piyasayı yaklaşık 2.5 trilyon lira dolandırdı.

Gözaltına alınan 11 kişi adliyeye çıkartıldı.

Siteler'de bir esnafın emniyete başvurusu üzerine harekete geçen Ankara Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği, Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, camileri dolaşarak, ziyarete gelenler hakkında bilgi toplayan, daha sonra da bu kişilere kendilerini din büyüğü olarak tanıtıp, öğrendikleri bilgileri kullanarak vatandaşları dolandırdıkları öğrenilen 11 kişiyi gözaltına aldı.

Duyanları şaşırtan olay şöyle gelişti; Sitelerde esnaflık yapan bir kişi, yıllar önce dükkanına dilenci kılığında gelen Bülent Ö.'ye sadaka verdi. Bülent Ö., bir süre sonra tekrar gelerek, kendisinin Hz. İsa olduğunu iddia ettikten sonra vatandaştan para istedi.

Şebekenin diğer üyeleri aracılığıyla söz konusu vatandaş hakkında bilgi toplayan Bülent Ö., esnafa evinde ne kadar parası olduğunu, nereye sakladığını ve doğmamış çocuğunun cinsiyetini söyledi.

10 YILDA 2.5 TRİLYON LİRA

Güven sağladıktan sonra vatandaştan 500 Alman Markı alan Bülent Ö. daha sonra, Hz. İbrahim, Hz. Muhammed ve Veysel Karani olarak tanıttığı Ersel Ö., Necati U., Halil İbrahim Ö. ile müritleri olduğunu söylediği Ali S., Katip T., Murat C., Ercan Y., Can Ö. ve Ersin Ö. ile tanıştırdı. Bülent Ö. son olarak, beraberinde getirdiği Hakan Ö.'nün ise Allah olduğunu söyledi.

Dolandırıcılar, 10 yıl içerisinde, söz konusu esnafla Hacı Bayram Camii ve Sincan'da defalarca buluşarak, “ihtiyacı olan vatandaşlara dağıtılmak üzere” yaklaşık 2.5 trilyon lirasını aldılar. Ayrıca, vatandaşa, “daha rahat irtibat sağlayabilmek için” cep telefonları da aldıran dolandırıcılar, güven tazeleyebilmek için de zaman zaman teknolojiyi kullandılar.

MEKKE'DEN ARIYORMUŞ GİBİ YAPTILAR

Kendisini Allah olarak tanıtan Hakan Ö., aradığı vatandaşın cep telefonunda Mekke'nin alan kodunu gösterecek teknik bir düzenleme yaptırarak, “Ey kulum 45 dakika sonra yanındayım” dedi.

Daha sonra aynı vatandaşı arayan Hakan Ö. bu sefer de “Sana kimi istiyorsan göndereyim. Söyle hangi peygamberimi istersin?” diye sordu.

Girdiği bunalım sonucu 3 kere intihar girişiminde bulunan vatandaştan durumu ailesine ve çevresine de anlatmasını isteyen dolandırıcılar, durumun emniyete bildirilmesi üzerine takibe alındılar. Kandırdıkları vatandaşla Paraşüt Kulesi önünde buluşmaya karar veren dolandırıcılardan 4'ü, daha önceden söz konusu yerde önlem alan Yankesicilik ve Dolandırıcılık ekiplerince takip edilerek çetenini diğer üyeleriyle buluştukları Pursaklar'da gözaltına alındılar.

SAF VE ZENGİN MÜSLÜMANLARI SEÇİYORLAR

Emniyet ekiplerinin başlattığı inceleme sonucunda, söz konusu kişilerin, ellerinde cevşen, tespih, Kur'an-ı Kerim ile dilenci kılığında dolaştığı, saf ve zengin Müslümanları tespit ederek onlar hakkında araştırma yaptıkları öğrenildi.

Belirledikleri kişilerin saflık durumuna göre kendilerini bazen din büyüğü bazen de Allah olarak tanıtan dolandırıcıların, ilk karşılaşmalarında “Sen dua ettin bel geldim” dediği ve yoksulara yardım ettikleri” gerekçesiyle para istedikleri tespit edildi.

Daha sonra telefonla aradıkları kişilerle şifreli konuştukları öğrenilen dolandırıcıların, dini inançlarını suiistimal ettikleri vatandaşlara, “kendilerine inanmayanların da şeytanın müridi olduğunu” söyledikleri de belirtildi.

Söz konusu dolandırıcıların kendilerini Allah, Hz. İsa, Hz. İbrahim ve Hz. Muhammed olarak tanıttığı, vatandaşların isteğine göre bazen din büyüklerinin adlarını kullandıkları kaydedildi.

Emniyette sorguları tamamlanan 11 kişi emniyeti suiistimal yoluyla dolandırıcılık suçundan adliyeye sevk edildi.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/3896235.asp

TEBYİN
23. March 2011, 09:38 PM
Pes, binlerce pes.
Bir memlekette BEN ALLAH'IM diyene bile inanan varsa!!!
O memlekette demek ki eğitim sıfır, eğitimsiz birininde DİNİ İMANI geçersizdir