PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Mesebcilerin hep ayni iddalari bir arada!


Korkut
11. February 2011, 01:32 AM
Islam dininin kaynagi tek Kuran mi yoksa hadis kitaplari da din kaynagmi?

Bu soru tartisilirken, cogunlukla, hep ayni iddalar öne sürülüyor. Bu baslikta bu iddalar teker teker elle alinip nenden dogru olamiyacaklari ortaya konuluyor. Hadiscilerde görebliecegniz bir olay sudur, herhangi bir iddalari cürütüldümüydü, bu cürütmeyi görmezlikden gelerek, yeni bir idda önne sürerler. Bu idda da cürütüldümüydü, yine yeni bir idda öne sürerler. Tüm iddalar da cürütüldümüydü, sanki ilk iddalari hic cürütülmemis gibi, ilk iddalarini yine önne sürerler ve bununla kalmayip bos iddalar üretmeye baslarla. Mesela „sizler Peygamberi red ediyorsunuz“ seklinde sölenmeye baslarlar. Megrsem hic bir tek kurani kaynak alan kimse, Muhammed Peygamberi red edmez. Cikamak bulamayin ca da,"Sizin dininiz size, bizimki bize" demekten baska birseylerei kalmaz ve ne ironiktir ki bu ayetin gectigi Sureyi bile anlayamamislardir....

Bu tespisti, belki bu Forumda da görmüssünüzdür :)

1. Idda
Allah Kuranda bizlere sayisiz yerde Peygambere itaat etmemizi emreder.
3:32 "ALLAH'a ve elçiye itaat edin," de. Yüz çevirirlerse, elbette ALLAH inkarcıları sevmez.
Kurana itaat Allaha itaatdir ve Peygambere itaat da Hadislere itaat dir..

Cevap:
Evet, Allah inananlara elcisine itaat etmeyi emreder, ama bunu emrederken de, elciye itaatin gönderilen mesaja itaatan baska hic bir seyle olmadig da ortadadir. Elciye itaat etmek, Peygamberin Allahin sünnetinden haric bir baska sünneti olup da on itaat olunacagnin anlamina gelmez. Hele de hic Buharilerin yazdigi kitaba itaat anlamina gelmez.

Elciye itaatin kurana itaatden baska bir sey olmadignin kanitini su ayetde buluruz:
64:12 ALLAH'a uyunuz, elçisine uyunuz. Yüz çevirirseniz, elçimizin görevi açıkça bildirmekten ibarettir.

Devam ederek, biraz daha detayla arastiralim „Elciye itaat“ ne demek? Gercekden Peygambere itaat Hadislere itaat demek olabilirmi?

Bunu cevaplaya bilmek icin, önce Kuranda elci gecen yerleri iyce bir arastirmamiz lagzim.
43:45- Senden önce gönderdiğimiz elçileri araştır: "Rahman'ın dışında tapılacak tanrılar kabul etmiş miyiz?"

Burdaki arastirilacak olan elciler nasil bir elci? Önceki Peygamberler yasamazken nasil olur da Muhammed Peygamber onlara sorabilir/arastirabilir? Burdaki elcilerin önceki elcilerin mesajlari oldugu kesin. Biri cikip Peygamberin öteki dünyayla iletisim kurabildigni öne sürerse, su ayetlerle celiskiye girer 6:50, 7:188, 17:93, 18:110

Devam edelim:
8:24 Ey inananlar, size hayat verecek şeylere çağırdığında ALLAH'a ve elçisine yanıt verin. Bilin ki ALLAH kişi ile kalbi arasına girer ve O'nun huzuruna toplanacaksınız.
Su ayetlere de bakin: 4:14, 33:12, 3:172....

Burda Allah ve Elcisinden tekil olarak konusuluyor. Ikisine ayri ayri itaatler yapmak da nasil olacak?

9:1 Bu, ALLAH ve elçisinden, kendileriyle anlaşma yapmış bulunduğunuz putperestlere bir ültimatomdur.

Bu ayete bakarak, elciye itaatin hadislere itaat diyenlerin, Allahin elcisiyle oturup ortaklasa karar vermediklerini, gözlerinden kacirmis olmalari gerekir ki, elciye itaatin Kuranin yaninda bir ikinci hüküm kaynagina itaat oldugnu ortaya sunsunlar. Bu ayetde Allah hükmü verip elcisine bunu putpereslere bildirmesini emrediyor. Yani Allah ve elcisi ayri ayri seyler degil, ayni seyi öne sürüyorlar.

Elciye itaatin ne demek oldugu bizzat Kuranda aciklaniyor:
2:157 Onlar ki, yanlarındaki Tevrat'ta ve İncil'de (geleceği) yazılı bulacakları ümmi haber getirici (Nebi) olan elçiye (Resul) uyarlar; o, onlara marufu (iyiliği) emrediyor, münkeri (kötülüğü) yasaklıyor, temiz şeyleri helal, murdar şeyleri haram kılıyor ve onların ağır yüklerini, üzerlerindeki zincirleri indiriyor. Ona inananlar, destek olup savunanlar, yardım edenler ve onunla birlikte indirilen nuru izleyenler; işte kurtuluşa erenler bunlardır.

Bu ayete göre elciye itaat:
- ona inanmak
- ona destek olup onu savunmaki ve yardim etmek
- onunla birlikte indirilen nuru (Kurani) izlemek.


Altdaki kesin ve acik ayetler, Muhammed Peygambere Kuranin yaninda herangi baska bir dini kaynagi öne sürmesi yasaklaniyor.
69:40 Ki bu (Kuran) şerefli bir elçinin sözdür.
69:41 O bir şair sözü değildir; ne de az inanıyorsunuz?
69:42 Kahin sözü de değildir; ne de az düşünüyorsunuz?
69:43 Evrenlerin Rabbinden indirilmedir.
69:44 O bize bazı sözler yakıştırsa,
69:45 Biz onu kuvvetle yakalar,
69:46 Sonra, ondan vahyi keserdik.
69:47 Ve sizden kimse de buna engel olamazdı.
69:48 Kuşkusuz bu (Kuran), erdemliler için bir hatırlatmadır.
69:49 İçinizden yalanlayanlar olduğunu iyi biliyoruz.
69:50 O, inkarcılar için bir üzüntü kaynağıdır.
69:51 O, kuşkusuz mutlak gerçektir.


Elci Muhammeddi, elci ne getirdi? Kurani! Elci haytdayken yasayan Kurandi ve yaninda ona itaat etmek geriekiyordu. Elci yanimizdan ayrildiktan sonra ona tek imkanli olan itaat Kurana itaatdir. Kuran da Muhammed Peygamberin 100% Sözleridir....

Korkut
11. February 2011, 01:35 AM
2.Idda
Allah Kuranda bizlere belirtiyorki, „59:7 Elçinin size verdiğini alın; ancak onun size vermediğinden uzak durun.“ Bunu Hadislere uymadan nasil yapacagiz?

Cevap:
Aslinda birinci iddanin cevabini bu soruya da kullanabiliriz. Ayrica bu iddada Hadisciler üzerine görülen cok güzel bir örnek var. Kuranin belli ayetlerinden belli bir parcayi, islerine göre kullanmak ya da ögrenme safasinda olduklarindan, bu gibi cevaplari Hocalarindan duyduktan sonra, tüm ayeti okumaya caba göstermeden kopyalamak. Ve tam burda da bu iddanin cevabi yatiyor.

59:7 ALLAH'ın o ülkelerin halklarından elçisine ganimet bıraktığı şeyler ALLAH'ın ve elçisinindir. Yani akrabalara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara verilmelidir ki zenginlerinizin arasında tekelleşmesin. Elçinin size verdiğini alın; ancak onun size vermediğinden uzak durun. ALLAH'ı dinleyin. ALLAH'ın cezalandırması çetindir.

Elcinin ne verdigi kesinlik kazaniyor. Elcinin verdigi ganimetlerin dagitimiyla ilgili. Bu ayetin Peygamberin Kuran yaninda ikinci bir Hüküm verici olarak yetkisi oldugnu vurgulamiyor. Hele de hic Hadislerin ikinci bir Hüküm kaynagi oldugnu. Bu idada gördügümüz gibi, bir ayetin isine gelen yerini kullanmak ve bundan Din hükmü cikarmak, meshepcilerin dini ne derecede carpittiklari ortaya cikiyor.

3:187 ALLAH kendilerine kitap verilenlerden, "Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız, gizlemiyeceksiniz," diye söz almıştı. Fakat onlar, onu arkalarına atıp az bir fiyata sattılar. Ne kötü bir alış veriş!

Korkut
11. February 2011, 01:38 AM
3.Idda
Allah Kuranda bizlerden Peygamberin yargisini kabul edip uygulamamizi emrediyor.
4:65- Hayır, Rabbine andolsun, anlaşmazlıklarında seni aralarında hakem kılmadıkça ve verdiğin kararı, kalplerinde bir burukluk duymadan kabul etmedikçe ve tam teslim olmadıkça inanmış olmazlar.
Bunu Hadislere dayanmadan nasil yapacagiz?

Cevap:
Inananlar Peygamberin yasam sürecinde belirli konunalrda onu destekleyip yargisini kabul etmislerdir. Peygamberin verdigi yargilari kabul etmek zorundayiz, bu durumda hic bir türlü teretdüt olmamali. Ama burda su soru aklimiza geliyor, Muhammed Peygamber, Kurandan ayri, kendi kafaasina göre yargi ortaya koyuyormuydu, bu yetkiye sahipmiydi, yoksa verdigi hükümler Kurana dayanarak miydi? Bu sorunun cevabini su Ayetlerde bulabiliriz:

4:105. Halkın arasında ALLAH'ın sana gösterdiği gibi yargı veresin diye Biz sana gerçeği içeren kitabı indirdik. Hainlerden yana olma.

5:48 Kendinden önceki kitapları doğrulayan, onların yerine geçen bu kitabı, gerçekleri kapsayıcı olarak sana indirdik. ALLAH'ın sana indirdiğiyle aralarında hüküm ver. Sana gelen gerçekleri bırakıp onların hevesine uyma. Her biriniz için bir yasa ve yöntem belirledik. ALLAH dileseydi hepinizi bir tek toplum yapardı. Ancak, size verdikleriyle sizleri sınıyor. İyilikte yarışın. Hepinizin dönüşü ALLAH'adır. Ayrılığa düştüğünüz konuları size bildirecek.

Gördügümüz gibi, Elci sadece Kuranda bulunan hükümlere dayanarak yargi vermistir. Bunun disinda ikinci bir hüküm kaynagi hic bir zaman Islamda bulunmamistir. Ama bir bakalim, neler olmus Peygamber kenidi kafasina göre yargi vermeye kalktignda.

66:1 Ey peygamber, sırf eşlerini memnun etmek amacıyla, ALLAH'ın sana helal (yasal) kıldığını kendine yasaklıyorsun. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.
66:2 ALLAH, yeminlerinizin helalleştirmenin yolunu bildirmiştir. Mevlanız ALLAH'tır. O Bilendir, Bilgedir.

Peygamber kendi yargi verdigi bir konuda, Allahdan azarlaniyor. Buna benzer sekilde:

9:43 ALLAH seni affetti: Doğrular ve yalancılar sana belli olmadan önce neden onlara izin verdin?

Ama bagzi insanlarin Peygamberin Kurandan baska bir hüküm getirme istegi bissat Kuranda bizlere bildirilmistir. Örnek olarak Yahudilerin Peygamberden Kurandan haric kendisinin bir Hüküm vermesini istemeleri:

5:43 Allah'ın hükmünün bulunduğu Tevrat yanlarında olduğu halde, seni nasıl hakem kılıyorlar ve sonra bunun peşinden yüz çeviriyorlar? İşte onlar, inanmış değildir.

Benzer:
10:15 Onlara ayetlerimiz apaçık belgeler olarak okunduğunda, bizimle karşılaşmayı ummayanlar, derler ki: 'Bundan başka bir Kur'an getir veya onu değiştir.' De ki: 'Benim onu kendi nefsimin bir öngörmesi olarak değiştirmem benim için olacak şey değildir. Ben, yalnızca bana vahyolunana uyarım. Eğer Rabbime isyan edersem, gerçekten ben, büyük günün azabından korkarım.'

Allah, kendi yaninda (Muhammed Peygamber olas bile) hüküm koyucu bulundurmaktan uzaktir!

18:26 De ki: 'Ne kadar kaldıklarını Allah daha iyi bilir. Göklerin ve yerin gaybı O'nundur. O, ne güzel görmekte ve ne güzel işitmektedir. O'nun dışında onların bir velisi yoktur. Kendi hükmünde hiç kimseyi ortak kılmaz.'

Bu yüzden tüm Hadisciler kendilerine su soruyu yöneltmeliler:

6:114 Allah'tan başka bir hakem mi arıyayım? Oysa O, size Kitabı açıklanmış olarak indirmiştir. Kendilerine Kitap verdiklerimiz, bunun gerçekten Rabbinden hak olarak indirilmiş olduğunu bilmektedirler. Şu halde, sakın kuşkuya kapılanlardan olma.

Korkut
11. February 2011, 01:40 AM
4. Idda
3:164 Andolsun ki Allah, mü'minlere, içlerinde kendilerinden onlara bir peygamber göndermekle lütufta bulunmuştur. (Ki O) Onlara ayetlerini okuyor, onları arındırıyor ve onlara Kitabı ve hikmeti öğretiyor. Ondan önce onlar apaçık bir sapıklık içindeydiler.
Anlatilan Hikmet, Peygamberin sözlerinde ve davranisinda bulunmaktadir bunlarida hadislerde bulabiliriz.

Cevap:
Bu anlayis, Kuranin bircok ayetiyle celisir ve bu iddayi önesürenler Kuranin degisik isimleri oldugnu gizlemeye calisirlar. Kitap, Furkan, Hikmet, Kuran vs. hepsi vahinin adidir. Ayette gecen „VE“ harfi Kuranin bircok yerinde baglayici bir kelime olarak kullanilir. „Hikmetin“ Kuranin bir baska adi oldugnu güzel bir sekilde asagidaki ayetde görmekteyiz:

54:4-5 Andolsun, onlara (kendilerini şirkten ve bozulmalardan) caydırıp vazgeçirtecek nice haberler geldi. (Ki her biri) Doruğunda-olgunlaşmış bir hikmettir. Fakat uyarmalar bir yarar sağlamıyor.

10:1 Elif, Lam, Ra. Bunlar, hikmetli Kitabın ayetleridir.
31:2 Bunlar hikmetli Kitabın ayetleridir;

33:34 Evlerinizde okunmakta olan Allah'ın ayetlerini ve hikmeti hatırlayın. Şüphesiz Allah latiftir, haberdar olandır.

Korkut
11. February 2011, 01:43 AM
5. Idda
Hadisleri kabul etmedikce, Peygamberin Sünnetine karsi gelmis oluyorsunuz.

Cevap:
Öncelikle sunu belirtmek gerekirki, Kuranin hic bir yerinde „Muhammedin Sünneti“ diye birsey gecmez. Neden Peygamberlerin özel bir sünnetin olmadignida su ayetden anlayabiliriz:

17:77 Senden önce gönderdiğimiz tüm elçiler için öngördüğümüz sistem (sünnet) budur. Sistemimizde herhangi bir değişiklik göremezsin.

48:23 (Bu,) Allah'ın öteden beri sürüp giden sünnetidir. Allah'ın sünnetinde kesinlikle bir değişiklik bulamazsın.

4:26 Allah, size açıklayarak anlatmak, sizi sizden öncekilerin sünnetine iletmek ve tevbelerinizi kabul etmek ister. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

17:77 ayeti bize, Allahin Sünnteti her Peygamberde ayni oldugnu, 48:23 bu Sünnetin hep ayni kaldigni ve 4:26 bu Sünneti bize Allahin aciklayacagni ve bizi ona yönlendirecegini söyler.

Korkut
11. February 2011, 01:44 AM
6. Idda
Hadisler olmadan Kurani anlayamayiz!

Cevap:
Bu idda asagidaki ayetlerle bire bir celisir:

54:17 Andolsun biz Kur'an'ı düşünüp öğüt alınsın diye kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mu?

54:22 Andolsun biz Kur'an'ı düşünüp öğüt alınsın diye kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mu?

54:32 Andolsun biz Kur'an'ı düşünüp öğüt alınsın diye kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mu?

54:40 Andolsun biz Kur'an'ı düşünüp öğüt alınsın diye kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mu?

44:2. Apaçık olan Kitab'a andolsun ki,

Korkut
11. February 2011, 01:48 AM
7. Idda
Kuranda 33:21 de „Peygamberde sizler icin güzel bir örnek vardir“ diyor. Bu örnegi uygulayabilmek icin Hadislere ihtiyacimiz var.

Cevap:
Hadisciler bu ayeti coglunlukla tüm olarak aktarmazlar. Sadace islerine glen bölümü alintilanir. Ayetin tümü sudur:

33:21 Andolsun ki, Resulullah, sizin için, Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çok zikredenler için güzel bir örnektir.

Ayetin tümünün aktarilmasi su bakimdan önemlidir, Peygamberin örnekligi belirli durumlar (umut, Allahi anmak) icin gecerlidir ve cogunun idda etigi gibi, günlük yasam, giyim kusam vs. sekillerinde degil.

Ama simdi burada Hadiscilerin bir an hakli oldugnu kabul edip, oyunlarina gelelim ve düsünelim ki bu ayet gercekten Hadislerin din kaynagi oldugnu vurguluyor ve bu anlayisin kuranla ne kadar celistigni ortaya koyalim.

Su ayetlere bir göz atalim:

60:4 İbrahim'de ve onunla beraber olanlarda, sizin için gerçekten güzel bir örnek vardır. Onlar kavimlerine demişlerdi ki: "Biz sizden ve Allah'ı bırakıp taptıklarınızdan uzağız. Sizi tanımıyoruz. Siz bir tek Allah'a inanıncaya kadar, sizinle bizim aramızda sürekli bir düşmanlık ve öfke belirmiştir." Şu kadar var ki, İbrahim babasına: "Andolsun senin için mağfiret dileyeceğim. Fakat Allah'tan sana gelecek herhangi bir şeyi önlemeye gücüm yetmez" demişti. (O müminler şöyle dediler:) Rabbimiz! Ancak sana dayandık, sana yöneldik. Dönüş de ancak sanadır.

3:95 De ki: Allah doğruyu söylemiştir. Öyle ise, hakka yönelmiş olarak İbrahim'in dinine uyunuz. O, müşriklerden değildi.

Görüldügü gibi ayni örneklik tek Muhammed peygamber icin degil aynen Ibrahim peygamber ve onun yanindakiler icin de gecerli. Aklimiza hemen su soru geliyor: Madem ki Muhammed Peygamberin oldugu idda edilen hadislere uymamiz gerekiyor, pekiyi Ibrahim Peygamberin oldugu idda edilen hadisler nerede?
Muhammed Peygamberin son Peygamber oldundan dolayi, tek onun oldug idda edilen hadislerin yeterli oldugu, iddasinin tutari yoktur. Degilse neden Ibrahim peygamberinin örnekligi Kuranda yer almaktadir, arti bu idda asagidaki ayetlerle de celisir:

2:285 Elçi, kendisine Rabbinden indirilene iman etti, mü'minler de. Tümü, Allah'a, meleklerine, Kitaplarına ve elçilerine inandı. 'O'nun elçileri arasında hiç birini (diğerinden) ayırdetmeyiz. İşittik ve itaat ettik. Rabbimiz bağışlamanı (dileriz). Varış ancak Sana'dır' dediler.

4:152 Allah'a ve Resûlü’ne inananlar ve onlardan hiç biri arasında ayrım yapmayanlar, işte onlara ecirleri verilecektir. Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.

3:84 De ki: 'Biz Allah'a, bize indirilene, İbrahim, İsmail, İshak, Yakup ve torunlarına indirilene, Musa'ya, İsa'ya ve peygamberlere Rablerinden verilenlere iman ettik. Onlardan hiç biri arasında ayrılık gözetmeyiz. Ve biz O'na teslim olmuşlarız.'

Peygamberleri ayni sekilde ele almamiz gerekiyor! Bu demek oluyorki, Lut, Musa, Isa, Nuh, Muhammed Peygamberlerinin hepisinin Hadiskitablarinin olmasi gerekirdi. Bu idda da sacmaliga yol acar.

Bu Peygamberlerin örneklikleri ayri ayri kendilerine ait Hadis kitablarinda degil, Kuranda aramamiz lagzim ve Kuranda da buluruz:

12:111 Andolsun, onların kıssalarında temiz akıl sahipleri için ibretler vardır. (Bu Kur'an) düzüp uydurulacak bir söz değildir, ancak kendinden öncekilerin doğrulayıcısı, her şeyin 'çeşitli biçimlerde açıklaması' ve iman eden bir topluluk için bir hidayet ve rahmettir.

Ve Peygamberi gercekten örnek almak isteyen, Peygamberin su davranisiyla baslayabilir:

10:15 Onlara ayetlerimiz apaçık belgeler olarak okunduğunda, bizimle karşılaşmayı ummayanlar, derler ki: 'Bundan başka bir Kur'an getir veya onu değiştir.' De ki: 'Benim onu kendi nefsimin bir öngörmesi olarak değiştirmem benim için olacak şey değildir. Ben, yalnızca bana vahyolunana uyarım. Eğer Rabbime isyan edersem, gerçekten ben, büyük günün azabından korkarım.'

Korkut
11. February 2011, 01:49 AM
8. Idda
Peygamber ne dedigse, Islam icin bir kaynak ve hükümdür, cünki Kuranda yazar ki:
53:3. O, hevadan konuşmaz.


Cevap:
Bu carpitma, Hadisler icin delil olarak getirilmeye calisilmaktadir. Ama bir sonraki ayet bu konuda aciklik getirmektedir:

53:1 Battığı zaman yıldıza andolsun;
53:2 Arkadaşınız sapmadı ve azmadı.
53:3 O, hevadan konuşmaz.
53:4 O, yalnızca vahyolunmakta olan bir vahiydir.
53:5 Ona üstün bir güç sahibi öğretmiştir.

Korkut
11. February 2011, 01:52 AM
9.Idda
Kuran da, ayni Hadisleri aktaran Insanlardan aktarilmadimi? Peki o zaman birine inanip ötekini nasil inkar edebilirsiniz?

Cevap:
Hadislerin dogru oldugnu kabul etsek ve Hadislerin peygamberin ölümünden asagi yukariya 200 sene sonra kaleme alindigni bile gözardi etsek, kuranin ayetlerine karsi gelmemek icin, Kurandan haric tüm kaynaklari redetmek zorundayiz.

77:50 Onlar artık bundan (Kur'an'dan) sonra hangi söze inanacaklar.

7:185. Onlar, göklerin ve yerin 'bağımlı olduğu egemenliğe ve sünnete’ (melekût) Allah'ın yarattığı şeylere ve ihtimal (verip) ecellerinin pek yaklaştığına bakmıyorlar mı? Bundan sonra onlar artık hangi söze inanacaklar?
vs. vs.

Simdi, Tarih bilgilerini yine göz önünde bulunduracak olursa, görecegiz ki, Kuran Peygamberin zamaninda kaleme alinmistir. Hadisler icin aynisi gecerli degildir. Hatta hadisler icin bir yazma yasaginin sözkonusu oldugnu bile göreceksiniz. (Bu yazma yasagini yine hadislerde bulabirlirsiniz, bu yasagi belirtmemiz, delil olrak degil, sadece Hadislerin icindeki celiskiye dikkat cekmek nedeniyledir.) Ilk Hadis kitabini yazmak, Buhari nin (bugünki Uzbekistandan taraflarinda dgoup büyüyen bir Insan) aklina gelmistir. Bu kitabla o zamanki genel olarak Kuranin Tek kaynak olarak alinmasina karsilik bir harekt baslatilmistir. Akla gelen sorulardan biri, Burahi kimden böyle bir Kitap yazmak icin, izin almistir, yoksa bir kitap yassin diye Allahtan vahi mi almis?

Bastaki soruya geri dönecek olursak, peki madem Hadislerle Kuran ayni kisilerden aktarildi, o zaman Kuranin kaleme alindindan bu güne kadar gelen bir Hadiskitabi nerede? Hangi Müzede? Hadisler Islam digninin bir kaynagi ise, neden, ilk Müslümanlarin hadisleri kaynak olarak aldiklaria dair bir delil yok ortada?

Tarihde bile Hadis inancini dogrulayacak bir delil yok, bu yüzden de Kuranla Hadisleri karsilastirilabilecek bir neden yok. Kuran ve bugünküg kabul buyuran Hadisler arasinda 200 sene Meshep savasi, Politik problemler var.

Zaten bu düsünce tek bir Kuran ayetiyle de cürütülmekte:

15:9 Hiç şüphesiz, zikri (Kur'an'ı) biz indirdik biz; onun koruyucuları da gerçekten biziz.
Bu ayet Hadisler icin de gecerli mi?

Korkut
11. February 2011, 01:54 AM
10. Idda
Nasil oluyor da, müslümanlarin 99% yanlis da siz hakli oluyorsunuz? 1400 sene boyunca, onca Alim gelip gecmis, bunlar Hadisleri kabul buyuyrmuslar ve uygulamislar. Simdi siz geliyorsunuz ve Kuranin tek kaynak oldugnu öne sürüyorsunuz!

Cevap:
Bu sorunun temeli bilgisizlige dayanmaktadir, cünki Isamin ilk yillarinda Hadiscilik diye bir konum yok tu. Ama burada tarihi fazla kurcalamadan, bu kadar cok insanin bunca yil bu inanca dayandigni kabul sayarak cevap verecegiz. Cogunluk dogruluk icin bir kanit degildir, öyle olsaydi hepimiz Hiristiyan olmamiz lagzimdi, cünki Dünya nufusunun cogunlugu Hiristiyan dir. Kuran da bile bize cogunlugn arkasindan gidmememiz tavsie edilir:

6:116 Yeryüzünde olanların çoğunluğuna uyacak olursan, seni Allah'ın yolundan şaşırtıp-saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar ve onlar ancak 'zan ve tahminle yalan söylerler.'

19:73 Kendilerine ayetlerimiz ayan beyan okunduğu zaman inkar edenler, iman edenlere: İki topluluktan hangisinin (hangimizin) mevki ve makamı daha iyi, meclis ve topluluğu daha güzeldir? dediler.

Gercek üzerine secim yapilmaz!

Korkut
11. February 2011, 01:56 AM
11. Idda
Siz Peygamberi inkar edip bir sonraki amaciniz Kurani Inkar etmek!

Cevap:
Kuranda Peygamberlerin tarihinde de belirtildigi gibi, Insanlar var ki, sözleri cevirirler, ya da hic söylenilmemis bir sözü birine atfetmeye calisirlar. Bununla, asil konudan saptirmak, gercegi saklamak, düsünmeyen topluluk arasinda korku sacip, birtakim insanlari karalamaya ve bunlara düsmanlik elbisesini giydirmeye calismaktir.
Kurandan örnek olarak Firaunu verebiliriz:

7:104 Musa dedi ki: 'Ey Firavun, gerçekten, ben alemlerin Rabbinden (gönderilme) bir elçiyim.'
7:105 'Benim üzerimdeki yükümlülük, Allah'a karşı ancak gerçeği söylemektir. Rabbinizden size apaçık bir belge ile geldim. Artık İsrailoğullarını benimle gönder.'
7:106 (Firavun) Dedi ki: 'Eğer gerçekten bir ayet getirmişsen ve doğru söylüyrsan, bu durumda onu getir (bakalım).'
7:107 Böylelikle (Musa) asasını fırlatınca, anında apaçık bir ejderha oluverdi.
7:108 (Bir de) Elini sıyırdı, o da anında bakanlara bembeyaz (görünüverdi).
7:109 Firavun kavminin önde gelenleri dediler ki: 'Bu gerçekten bilgin bir büyücüdür.';
7:110 'Sizi topraklarınızdan sürüp-çıkarmak istiyor. Bu duruma ne buyuruyorsunuz?'

Musa hicbir zaman birilerini topraklarindan cikarma istegi duymadig halde, ve hicbir zaman bunu agzina bile almadig halde, Firaun hakikatten saptirmak ve Musayi halkina düsman mis gibi göstermek icin uydurdugu bir iftiradir!

Yukardaki „Siz Peygamberi inkar edip bir sonraki amaciniz Kurani Inkar etmek!“ idda si da ayni katagoridendir!

Korkut
11. February 2011, 01:58 AM
12. Idda
Peygamberin Kuran yaninda Vahi aldigi yine Quran da bize bildirilmektedir.
66:3 Hani Peygamber, eşlerinden bazılarına gizli bir söz söylemişti. Derken o (eşlerinden biri), bunu haber verip Allah da ona bunu açığa vurunca, o da (Peygamber) bir kısmını açıklamış bir kısmını (söylemekten) vazgeçmişti. Sonunda haberi verince (eşi) demişti ki: 'Bunu sana kim haber verdi?' O da: 'Bana bilen, (her şeyden) haberdar olan (Allah) haber verdi' demişti.

Kuranin hic bir yerinde burda aciga vurulan sey belirtilmemistir, bu da bize gösteriyorki Peygamber Kuranin disinda Vahi almistir.


Cevap:

Yukardaki mantiga dayanarak asagidaki ayeti cözmeye calisin lütfen:

8:17 Onları siz öldürmediniz, ama onları Allah öldürdü; attığın zaman sen atmadın, ama Allah attı. Mü'minleri kendinden güzel bir imtihanla imtihan etmek için (yaptı.) Şüphesiz Allah, işitendir, bilendir.

Arti, Peygamber Kuran disinda Vahi almis ise bile, bu bizleri baglamaz. Insanlar icin öemli bir sey olsaydi bu vahileri de Allah Kuranda bizlere bildirirdi. Arti dikatinizi cekmek istedigm bir sey daha var. 66:3. ayete „söz“ diye cevrilen kelime arapca metininde "Hadis" diye gecer. Burada Peygamberin hanimi Peygamberden baskasina bir Hadis iletiyor ve bu da bir negativ olay olarak bizlere aktariliyor!

Korkut
11. February 2011, 02:00 AM
13.Idda
Hadisler olmadan Namazi nasil kilacagiz, Kuranda namazin nasil kilinacagi gecmez, namazi nasil kilacagmizi Hadislerden ögrenebiliriz.


Cevap:
10:37. Bu Kur'an, Allah'tan başkası tarafından yalan olarak uydurulmuş değildir. Ancak bu, önündekileri doğrulayan ve kitabı ayrıntılı olarak açıklayandır. Bunda hiç şüphe yoktur, alemlerin Rabbindendir.

12:111 Andolsun, onların kıssalarında temiz akıl sahipleri için ibretler vardır. (Bu Kur'an) düzüp uydurulacak bir söz değildir, ancak kendinden öncekilerin doğrulayıcısı, her şeyin 'çeşitli biçimlerde açıklaması' ve iman eden bir topluluk için bir hidayet ve rahmettir.

Allah Kuranda her sey ayrintili olarak aciklanmisken, Namazi unutmus olmaasi düsünülecek sey degil! Anlasilan o ki, genel olarak Namaz dieye anlatilan sey, Islam diniyle alakasi yok, sonradan uydurulmus bir sey. Ve Kurandaki namaz diye cevrilen „Salaat“ kelimesinin gercek anlami uygulanmamakta. Salaatin gercek anlami ne oldugnu detayli ve acik bir sekilde Kuranda bulunmaktadir!

Korkut
11. February 2011, 02:01 AM
14. Idda
Arapcaniz olmadan, Kurani nasil anlayacaksiniz. Sizlerin arapcasi yok ve Kurani anladignizi idda ediyorsunuz!

Cevap:
Kurani anlayabilmek icin dilin bir fazla önemi yok! Bunu su ayeti okuyunca anlayabiliyoruz:

41:44. Eğer biz onu A'cemi (Arapça olmayan bir dilde) olan bir Kur'an kılsaydık, herhalde derlerdi ki: 'Onun ayetleri açıklanmalı değil miydi? Arap olana, A'cemi (Arapça olmayan bir dil)mi?' De ki: 'O, iman edenler için bir hidayet ve bir şifadır. İman etmeyenlerin ise kulaklarında bir ağırlık vardır ve o (Kur'an), onlara karşı bir körlüktür. İşte onlara (sanki) uzak bir yerden seslenilir.'

Arti Hadisciler bu iddayla, Kurani sadece Araplara inmis bir kitap olarak görmekteler. Cünki sadece Türkce bilen birine, Kurandaki dini kim anlattiysa, o kisi de Kurani kendi kafasinca tercüme etmis olmuyormu?

hiiic
11. February 2011, 02:15 AM
Allah razı olsun Korkut kardeşim. Belki sözlerini bitirmedin, belki araya girmiş oldum ama şunuda insanlar okusun ve düşünsün.

Tahrîm 1
Ey Peygamber! Eşlerinin rızasını gözeterek Allah'ın sana helal kıldığı şeyi niçin kendine haram ediyorsun? Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.

Peygamber size neyi yasaklıyorsa onu alın diyen Allah nasıl oluyor da bu ayette peygamberin kendisine bile yasak koymasını engelliyor..?? Peygamber kendisine bir şeyi haram kılamazken müminlere nasıl haram kılabilir..??

FEDAKARADAM
12. February 2011, 12:28 PM
13.Idda
Hadisler olmadan Namazi nasil kilacagiz, Kuranda namazin nasil kilinacagi gecmez, namazi nasil kilacagmizi Hadislerden ögrenebiliriz.


Cevap:
10:37. Bu Kur'an, Allah'tan başkası tarafından yalan olarak uydurulmuş değildir. Ancak bu, önündekileri doğrulayan ve kitabı ayrıntılı olarak açıklayandır. Bunda hiç şüphe yoktur, alemlerin Rabbindendir.

12:111 Andolsun, onların kıssalarında temiz akıl sahipleri için ibretler vardır. (Bu Kur'an) düzüp uydurulacak bir söz değildir, ancak kendinden öncekilerin doğrulayıcısı, her şeyin 'çeşitli biçimlerde açıklaması' ve iman eden bir topluluk için bir hidayet ve rahmettir.

Allah Kuranda her sey ayrintili olarak aciklanmisken, Namazi unutmus olmaasi düsünülecek sey degil! Anlasilan o ki, genel olarak Namaz dieye anlatilan sey, Islam diniyle alakasi yok, sonradan uydurulmus bir sey. Ve Kurandaki namaz diye cevrilen „Salaat“ kelimesinin gercek anlami uygulanmamakta. Salaatin gercek anlami ne oldugnu detayli ve acik bir sekilde Kuranda bulunmaktadir!

Büyük bir iftira ve yalan atıyorsunuz.!Kur'an da namaz yokmuş da salatın anlamı değilmiş.Yahu namaz yoksa kurukuruya dua mı vardır?Salatin çok geniş anlamları vardır.Her bir ayette kendine has ayri bir anlam taşımaktadır.Bunu niye saklıyorsunuz...Türkçe'de bile bir kelimenin çok değişik anlamlar olduğunu bilmiyor musunuz kimi kandiriyorsunuz siz?.
Ey beynamaz ve Kur'an düşmanları; açıkça bu münafıklık ve Kur'an'ı tahrif etmektir.Allah sizin şerrinizden bütün müslümanları korusun.Hadis düşmanlarını Allah kahretsin.Uyduruk hadislerin var olduğunu bizde biliyoruz ama sahih olanları inkar edenler peygamberimizi yalanlıyor demektir. Müslümanları Kur'an ile vurmaya çalıştığınızı biliyoruz.Sahi siz İslam'ın neresindesiniz?

FEDAKARADAM
12. February 2011, 12:34 PM
Cuma suresi'nin 9,uncu ayetinde; "İza nuudiye lisselati min yevmil cumuati" cümlesinde ki "selati'"nin anlamı namaz değil mi bre gafiller!Eğer değilse neye çağırılıyoruz o zaman?

dost1
12. February 2011, 02:50 PM
Selamun Aleykum! Değerli Fedakaradam Kardeşim!

Allah razı olsun . Düşüncelerinizi bizlerle paylaşıyorsunuz. Paylaşımlarımızda hakaret içeren sözcükler kullanılmasa daha güzel olmaz mı?
Düşüncelerimizi müzakere ederken müzakerede bulunduğumuz kişilere edep içerisinde hareket etsek ve fikre fikirle cevap versek daha güzel olmaz mı?

Allah'ın vahyine uyduğunu belirterek Allah'ın vahyinden örnekler veren insanlara sarfedilen sözler "Ben müslümanım" diyen kişilere yakışır mı?

Allah Resulunun hayatında, tebliğ ettiği vahye bağlı olan insanlara karşı sizin sarfettiğiniz türden sözler var mıdır?

Rabbimiz, tüm inananlarına sevgi ve bilgi ile müzakere etmeyi nasip eylesin.
Rabbimiz cümlemize de Resulu gibi vahyine uygun yaşayan kullarından eylesin.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.

aşık74
13. February 2011, 01:53 AM
Büyük bir iftira ve yalan atıyorsunuz.!Kur'an da namaz yokmuş da salatın anlamı değilmiş.Yahu namaz yoksa kurukuruya dua mı vardır?Salatin çok geniş anlamları vardır.Her bir ayette kendine has ayri bir anlam taşımaktadır.Bunu niye saklıyorsunuz...Türkçe'de bile bir kelimenin çok değişik anlamlar olduğunu bilmiyor musunuz kimi kandiriyorsunuz siz?.
Ey beynamaz ve Kur'an düşmanları; açıkça bu münafıklık ve Kur'an'ı tahrif etmektir.Allah sizin şerrinizden bütün müslümanları korusun.Hadis düşmanlarını Allah kahretsin.Uyduruk hadislerin var olduğunu bizde biliyoruz ama sahih olanları inkar edenler peygamberimizi yalanlıyor demektir. Müslümanları Kur'an ile vurmaya çalıştığınızı biliyoruz.Sahi siz İslam'ın neresindesiniz?

Bir göz atın isterseniz !

NAMAZ KELİMESİ NEREDEN GELİYOR?

Namaz, Urduca ve Farsça'da "dua" anlamına gelir.
Kuran inmeden önce "namaz" Pers'teki Zerdüştler (ateşe tapanlar) tarafından da uygulanıyor ve uygulanan bu "namaz" günümüz Müslümanlarının uyguladığı "namaz" ile çok büyük benzerlikler gösteriyordu.
Aşağıdaki alıntı bir zerdüşt sitesinden namazın nasıl kılınacağını anlatıyor. Dikkat ederseniz bu ritüele başlamadan önce aynı şu an Arap dinini izleyenlerin uyguladığı gibi bir çeşit abdest alındığını görürsünüz.

"Zerdüşt namazına başlamadan önce kişi; ellerini, ayaklarını ve yüzünü yıkar, başa takke veya başörtüsü giyip, güneşe doğru dönerek Ashem, Yatha, Kemna Mazda için dua eder.
Bu namaz da ne tesadüftür ki günde tam 5 vakittir!
Güneşin doğuşundan öğlen 12:40 'a kadar olan namaza Havan Geh, öğlen 12:40 ile 15:40 arasındakine Rapithavan Geh, 15:40 ile günbatımına kadarki namaza Ujiren Geh, günbatımından 24:40'a kadar süresi olan namaza Aiwisuthrem Geh denirken 24:40'dan güneşin doğuşuna kadar kılınması gereken namaza ise Ushahin Geh denir61. "

Önemli bir nokta daha; İmam Buhari ve diğer hadis toplayanların hepsi o zamanlar zerdüştlüğün yaygın olduğu Pers asıllıdır.!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

hiiic
13. February 2011, 04:19 AM
Sadece zerdüştler mi?

Yahudilerde namaz kılarlar. Zaten bize de büyük ölçekle onlar zehir attılar.
Kabede putperestlerin tapınış şekilleri (el açarak dua, şeytan taşlama v.s.) islama girmiş.
Budistlerin "namaste" si vardır.. şivaya mı ne bi mavi bişiye tapıyorlar şirin baba gibi.
mecusiler? hala kılarlar.


Sonuçta aramızdaki karar bir gün Allah tarafından verilecek.. İyi iş karşılıksız bırakılmaz, kötü işte hesapsız.. batıl, uydurma, gereksiz ve içiboş amele gelince, o ameller boşa çıkacak, hiç de değeri olmayacak.

Hûd 16
İşte onlar, ahirette kendileri için ateşten başka hiçbir şeyleri olmayan kimselerdir; (dünyada) yaptıkları da boşa gitmiştir; yapmakta oldukları şeyler (zaten) batıldır.

Acaba Salih sevaplı ve boşa gitmeye layık olmayan amel kuru kuruya yatıp kalkmak mı ?
Yoksa SALATI (sorunların çözümüne yönelik zihni ve mali imarı üstlenmek, destek olmak) dimdik ayakta tutmak mı göreceğiz.

Allah üzerimize şahittir. Bizi en doğru yol hangisiyse ona koysun, gönüllerimizi imanına ve islama ısındırsın. O hepimizi görür.

aşık74
13. February 2011, 12:57 PM
Cuma suresi'nin 9,uncu ayetinde; "İza nuudiye lisselati min yevmil cumuati" cümlesinde ki "selati'"nin anlamı namaz değil mi bre gafiller!Eğer değilse neye çağırılıyoruz o zaman?

cumua suresi 9 .ayet...

Ey yaratıcılarına koşulsuz bir güvenle elçisiyle beraber olanlar! Toplantı gününde toplantıya sizde çağrılırsanız, toplumsal barışa katkıda bulunmak ve bununla ilgili bilgi ve bildirgeleri paylaşmak için diğer işlerinizi bırakıp gidin, bu gidiş sizin iyiliğinizedir. Toplantı bittikten sonra yine işinize yönelin. İşlerinizi yaparken yaratıcınızı her an yanınızda hissedin.de hep iyilikler kazanmayı dileyin.umduğunuz utku bu anlayıştadır.

aşık74
13. February 2011, 12:58 PM
Salat= Allah’ın yakını, yaranı, gözdesi olabilmek için yapılan doğru ve uygun eylemlerin tümü ve kişinin O’na yönelişi.

aşık74
13. February 2011, 01:00 PM
Salat'ın kökü olan S-L-v'ın klasik Arapça lügatlarında birçok anlamı var, bu anlamları incelemeden önce geleneksel çevirilerdeki salat'ın Kuran baz alındığında tutarlı olup olmadığını araştıracağız.

Bazı ayetlerde salat kelimesini "namaz" olarak tercüme etmek uygun düşmüyor. Çevirmenler bunu fark ederek bazı cümlelerin anlam bütünlüğünü koruyabilmek amacıyla ya her zaman namaz olarak çevirdikleri kelimenin anlamını değiştirmişler ya da değiştirmeyerek ayetleri sağduyuya aykırı bir biçimde bırakmışlar. İşte bu tür ayetlere birkaç örnek:

02:157 İşte böyleleri üzerine Rablerinden salavat ( *salavat; salat kelimesinin çoğuludur. ) vardır, bir rahmet var. İşte bunlardır iyiye ve güzele ermiş olanlar.

Allah insanlar için namaz mı kılıyor? Dua mı ediyor?

09:05 O haram aylar çıktığında artık müşrikleri, kendilerini bulduğunuz yerde öldürün. Onları yakalayın, onları hapsedin, onları her gözetleme yerinde oturup bekleyin. Eğer tövbe eder, namazı kılar ( EKAMUS SALATE ), zekâtı da verirlerse, artık yollarını serbest bırakın. Allah Gafurdur, Rahimdir.

Allah inanmayanların bağışlanması için namaz kılması gerektiğini mi söylüyor? Namaz kılmazlarsa öldürülecekler mi? Peki ya "namaz" kılıp da şirk koşmaya, putlara tapmaya devam ederlerse? Bu mantıklı geliyor mu size? Kuran dinde zorlama yok (02:256) demiyor mu?

aşık74
13. February 2011, 01:04 PM
24:41 Göklerde ve yerde bulunanlarla dizi dizi kuşların Allah'ı tespih ettiklerini görmez misin? Her biri kendi duasını
( SALATE-HU ), kendine özgü tespihini bilmiştir. Allah, onların yapmakta olduklarını çok iyi bilmektedir.

Kuşlar da namaz mı kılıyor?

09:103 Onların mallarından sadaka al, bununla onları (günahlarından) temizlersin. Onlar için dua et ( SALLİ ALEYHİM ), çünkü senin duan ( SALATEKE ) onlar için bir sükunettir. Allah işitendir, bilendir.

Bir kimsenin namazı / duası diğer kişilere nasıl sükûnet verebilir?

aşık74
13. February 2011, 01:05 PM
08:35 Onların Beytullah yakınındaki namazları ( SALATUHUM ) da ıslık çalmak ve el çırpmaktan başka bir şey değildir. (Ey kâfirler!) İnkar etmekte olduğunuz şeylerden ötürü şimdi azabı tadın!

Kâfirler dahi ıslık çalarak ve el çırparak "namaz" kılabilmektedir!

02:239 Eğer (herhangi bir şeyden) korkarsanız namazlarınızı yürüyerek yahut binmiş olarak kılın. Güvene kavuştuğunuz zaman, siz bilmezken Allah' ın öğrettiği şekilde O'nu anın.

Yeryüzünde yürüyerek veya (deveye, vs.) binmiş olarak "namaz" kılabilen bir Müslüman var mı? Yürüyerek kılınabilen bir namaz neden ayakta da kılınmasın?

aşık74
13. February 2011, 01:06 PM
70:19-35 Gerçek şu ki İNSAN PEK HIRSLI YARATILMIŞTIR. Kendisine fenalık dokununca basar bağırır. Ona imkan verildiğinde ise pinti kesilir. ANCAK ŞUNLAR ÖYLE DEĞİLDİR: NAMAZ KILANLAR, Kİ ONLAR NAMAZLARINDA DEVAMLIDIRLAR. Bunların mallarında belirli bir hak vardır: Yoksul ve yoksun için. Bunlar, ceza gününe içtenlikle inanırlar. Bunlar, yalnız Rablerinin azabından ürperirler.
Gerçekten de Rablerinin azabı emin olunmayacak bir azaptır. Bunlar, cinsiyet organlarını titizlikle korurlar. Ancak onlar, eşleriyle, imkânlarının sahip olduğu şeyler konusunda kınanamazlar. Kim bunun ötesini isterse, işte böyleleri sınırı aşanların ta kendileridir. Bunlar, kendilerindeki emanetlere ve ahitlerine sadık kalırlar. Bunlar, tanıklıklarını tam yaparlar. Ve bunlar, namazlarını-dualarını korurlar. İşte bunlar cennetlerde ikram göreceklerdir.

Dikkat edilirse Allah ayette insanların karakteristik özelliklerinden bahsediyor, inananların değil. Bütün insanoğlu Müslümanlar gibi "namaz" kılıyor mu?

aşık74
13. February 2011, 01:07 PM
96:09-12 Gördün mü şu men edeni (engelleyeni), namaz kılarken bir kulu (namazdan)? Gördün mü, ya o doğru yolda olur, yahut tâkvayı emrediyorsa?

Bu sûre "oku" emri ile başlayan ve çoğu kaynağa göre Peygamberimize vahyedilen ilk sûre olan ALAK süresidir ve birinin namaz kılarken engellendiğinden bahsetmektedir. Bu mümkün müdür? Bir kimse evinde namaz kılsa onu kim engelleyebilir? Hani "namaz" Peygamberimiz miraca yükselirken emrolunmuştu?

aşık74
13. February 2011, 01:08 PM
29:45 (Resulüm!) Sana vahyedilen kitabı oku ve namazını kıl. Muhakkak ki, namaz, hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah' ı anmak elbette (ibadetlerin) en büyüğüdür. Allah yaptıklarınızı bilir.

Kılınan namaz insanları kötülüklerden uzaklaştırıyor mu? KESİNLİKLE HAYIR! Dünyada "namaz" kılıp masum insan öldüren, zina yapan, tecavüz eden, katil olan, hırsızlık yapan, kumar oynayan, adam dolandıran, mezardaki ölüden medet umup Allah'a şirk koşan kaç kişi vardır?

Kuran'ı Kerim'in indirildiği 23 yıl boyunca inananlar Peygamberimize bir çok konuda soru sormuşlar (Yasak aylarda savaşma, şarap ve kumar, kıyamet, ruh, dağlar, vb.). Fakat nedense kimse salat'ın ne olduğunu, eğer şuan ki çevrildiği gibi "namaz" demek ise hangi sûrelerin okunacağını, hangi namazın kaç rekât kılınacağı, neyin namazı bozup bozmayacağını, kılınmayan "namaz"ların kaza yapılıp yapılmayacağını sormamıştır. Örneğin Allah orucun kaza yapılabileceğini söylediği halde salat'ın kazasından hiç bahsetmemiştir.

aşık74
13. February 2011, 01:19 PM
dua, dua etmek; yalvarma, yakarış; konuşma, söylev, nutuk; övgü, methiye; nimet; meydana getirmek, sebep olmak; yakından takip etmek, izlemek, uymak, bağlı kalmak; irtibata geçmek veya irtibata geçilmek; hayvanın kuyruğunun çıktığı yer, but.

Örneğin bir at yarışında ilk atın peşinden bir burun farkıyla giden ata, el-musalli (yakından izleyen) denir. "Musallin" (çoğulu) Kuran'da 70:22, 74:43 ve 107:04 numaralı ayetlerde geçer.

75:32'den de salat kelimesinin "izlemek, uymak" anlamına geldiğini görebiliriz çünkü "yüz çevirme" kelimesinin tam zıttına konmuştur.

* Bu ayette salât kelimesi fiil olarak (salla) kullanılmıştır.

75. Ayet:

31. İşte o, doğrulamamış, namaz kılmamıştı?

32. Aksine yalan saymış ve yüz çevirmişti

Ayete bakarsak saddaka (doğru kabul etti) kelimesinin altında kezzebe (yalanladı) kelimesi; salla (?) kelimesinin altında ise tevella (uzak durdu / yüzünü çevirdi) kelimesini görürüz.

75:31İşte o, (Peygamberin getirdiğini) doğru kabul etmemiş, (ona) uymamıştı / bağlanmamıştı / kendini adamamıştı da.

75:32 Yalan saymış ve yüz çevirmişti.

Kur'an'da inananların peşinden gittikleri kitaba salat denmiştir. Örneğin Şuaybın salatı (ardınca gittiği şey) onun kavmine emirler verebilmektedir. Namaz anlamındaki salat bunu yapamaz. Yani salatı ikame etmek = zikrin peşinden gitmektir. Bu ayetler bunu en güzel şekilde ispatlamaktadır:

Yasin 11: ...İnnemâ tunziru meni-ttebe?a-zzikra vehhaşiye-rrahmâne bilgayb(i)...

Anlamı: Sen ancak şu kimseyi uyarırsın: Zikr'e tabi olanları ve Rahman'dan içten çekinnleri...

Fatır 18: ...innemâ tunziru-llez.îne yah.şevne rabbehum bilg.aybi veekâmû-ssalâ(te)...

Anlamı: Sen ancak şu kimseleri uyarırsın: Rablerinden içten çekinenleri ve salatı ikame edenleri...

Yine "ikame" fiiliyle Yahudilerin ve Hıristiyanların kendilerine indirilene uymadıkları şöyle bildirilmiştir:

Velev ennehum ekâmû-ttevrâte vel-incîle vemâ unzile ileyhim min rabbihim...
05:66 Eğer onlar Tevrat'ı, İncil'i ve Rableri tarafından kendilerine indirileni ikame etselerdi / ayakta tutsalardı / uygulasalardı...

aşık74
13. February 2011, 01:19 PM
Bir örnek daha:

19:60-61Nihayet onların peşinden öyle bir nesil geldi ki, bunlar salât'ı bıraktılar; nefislerinin arzularına uydular. Bu yüzden ileride sapıklıklarının cezasını çekecekler. Ancak tevbe edip, iman eden ve iyi davranışta bulunan kimseler hariçtir. Bunlar, cennete, girecekler. Ve bir haksızlığa uğratılmayacaklardır.

Bu ayete göre kişi salât'ı bırakınca nefsini izliyor. Peki neyin izlenmesi gerekiyor, cevap açık değil mi?

Kuran'da genel olarak salat'ın iki anlamı kullanılmıştır: ahde yani Kur'an'a bağlılık, ona uygun yaşama, ilahi emirleri yerine getirme; diğeri ise peygamberin Kur'an okuyarak belli saatlerde yerine getirdiği "bağlantı / söylev". Peygamberin yaptığı söylev de Allah ile yapılan ahde bağlılık olduğundan bir çeşit bağlılıktır.

İLK ANLAM: BAĞLILIK



Allah tüm peygamberlerin ve getirdikleri kitaplara iman edenlerin mîsakını almış olmaktadır. Eski Ahit ve Yeni Ahit'e bakarsanız Kuran'da ehli kitaba da emredildiği söylenen namazın izine birkaç zorlama yorum hariç rastlamak mümkün olmayacaktır ama "akde bağlı kalın" sözü çok geçer. Kuran'da da sözü geçen bu mîsaklara bir göz atalım:

İsrailoğullarının Mîsakı / Sözü:

5:7 Allah'ın, üzerinizdeki nimetini ve sizi bağladığı mîsakını / sözünü unutmayın. Hani, "İşittik, boyun eğdik!" demiştiniz. Allah'tan korkun. Allah, göğüslerin içindekini çok iyi bilir.

5:12 Yemin olsun ki, Allah İsrailoğullarının mîsakını almıştı da içlerinden on iki temsilci göndermiştik. Allah şöyle demişti: "Ben sizinle beraberim. Bağlantıyı / bağlılığı ayakta tutarsanız, arınma gösterirseniz, resullerime inanır, onları desteklerseniz ve Allah'a güzel bir biçimde borç verirseniz, kötülüklerinizi elbette örteceğim ve sizi, altlarından ırmaklar akan cennetlere elbette koyacağım. Artık bundan sonra küfre gideniniz yoldan sapmıştır."

02:43 (Ey İsrailoğulları) Bağlantıyı ayakta tutun / koruyun, arınma gösterin; tevazu gösterenlerle tevazu edin.

Ayette gelenekçilere göre sadece "namaz kılın" emri geçmiş. İsrailoğullarının bu emirden ne anladığını bilemiyoruz tabii.

02:83 İsrailoğullarından şöyle bir SÖZ [mîsak] de almıştık: Allah'tan başkasına ibadet etmeyin, anne-babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara iyilik ve güzellikle davranın. İnsanlara güzeli ve güzelliği söyleyin. Bağı / bağlantıyı ayakta tutun, arınma gösterin. Bütün bunlardan sonra siz, pek azınız müstesna, sırt çevirdiniz. Hala da yüz çevirip duruyorsunuz.

04:162 Ama onların (İsrailoğullarının) ilimde derinleşmiş olanları ve müminler, sana indirilene de senden önce indirilene de inanırlar. Bağlılığı korurlar ve arınma gösterirler, Allah'a ve âhiret gününe inanırlar. İşte bunlara yakında büyük bir ödül vereceğiz.

Yukarıdaki ayete Ehli Kitap da Allah'a inanıp, (müslüman) namazını kılar ve (müslüman) zekatını verirse cennete gidebilecek. Halbuki ayeti bu şekilde tevil etmek başka ayetlerle çelişki yaratır:

02:62 Şu bir gerçek ki, iman edenlerden, Yahudilerden, Hıristiyanlardan, Sâbiîlerden Allah'a ve âhiret gününe inanıp barışa ve hayra yönelik iş yapanların, Rableri katında kendilerine has ödülleri olacaktır. Korku yoktur onlar için, tasalanmayacaklardır onlar.

Kuran'a ve önceki kitaplara iman bu üç dinde insanlardan istenen ORTAK şeydir farklı olan bu üç dinin dua şeklidir. Yahudiler Hz. Musa tarafından öğretilen duaya mı (var olduğunu kabul ediyoruz) devam edecekler, yeni Müslüman namazına mı? Hz. İbrahim'den bu yana gönderilen mesajın değişmemesine rağmen dua şeklinin her peygamberle değiştiğine inanmak saflıktır.

42:13 Sizin için, dinden, NUh'a önerdiğini, sana vahyettiğini, İbrahim'e, MUsa'ya ve İsa'ya önerdiğimizi şöyle diyerek kanunlaştırdı: "Dini dosdoğru tutun; onda bölünüp fırkalara ayrılmayın!" Onları çağırdığın bu tutum, şirke bulaşanlara çok ağır gelmiştir. Allah, dilediğini kendisi için seçer ve hakka yönelenleri kendisine iletir.

Hristiyanların Mîsakı:


05:14 "Biz Hıristiyanlarız!" diyenlerden de mîsaklarını almıştık. Onlar da öğütlenmek üzere çağırıldıkları şeyden nasiplenmeyi unuttular.

İnananların Allah'a karşı Mîsakı:

13:19 Rabbinden sana indirilenin hak olduğunu bilen kişi, kör olan biriyle aynı mıdır? Sadece aklı ve gönlü işleyenler düşünüp ibret alır.

13:20 İşte bunlardır, Allah'a verdikleri söze sadık kalanlar ve antlaşmayı [misak] bozmayanlar.

13:21 Onlar, Allah'ın bağlamayı [yusele] emrettiği şeyi bağlarlar [yasilun], Rablerinden korkarlar ve hesabın kötüsünden ürperti duyarlar.
13:22 Onlar, Rablerinin yönünü arzulayarak sabrederler, bağlılığı / bağı ayakta tutarlar, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli ve açık dağıtırlar ve kötülüğü güzellikle savarlar. İşte bunlar içindir ölümsüz yurt.

Aşağıdaki ayette de insanlardan farklı bir şey istenmiyor: "İman edin ve ahdi koruyun!".

57:07 Allah'a resulüne iman edin; sizi üzerinde buyruk sahibi yaptığı şeylerden başkalarına bol bol verin! İçinizden iman eden ve infakta bulunanlar için çok büyük bir ödül vardır.

57:08 İman sahipleri iseniz size ne oluyor da Allah'a güvenmiyorsunuz? Oysaki Resul sizi Rabbinize inanmaya çağırıyor, sizden kuvvetli bir söz de almıştır.

hiiic
13. February 2011, 08:24 PM
Allah razı olsun aşık74 kardeşim. Bu şekilde anlaşılıyor ki; müslümanlara kıldırmaya çalıştıkları şey aslında SALAT'ın ucuzlaştırılmış, emeksizleştirilmiş, değersizleştirilmiş hali. Böylece en büyük emir, dinin direği YIKILMIŞ oluyor.. Böylece DİN geçersiz hale geliyor, böylece müslümanlar birbirine destek vermeden ÇARESİZ hayat yaşıyorlarken, zenginlerde hiç bir ücret bedel ödemeden namazlarını kılıyorlar.. çok trajedik...

Oysaki bu kılınan uyduruk namazdan daha güzel şeyler daha güzel ve daha kalıcı daha akıllıca daha uygun emirler var...

Zikretmek, unutmamak var
Tepih etmek, adını yüceltmek var
Dua etmek, saygıyla korkarak ve umut ederek yakarmak, yardıma çağırmak var
Anmak, unutmamak var
Tefekkür etek, derin derin düşünmek var
Hatırlamak, tevbe etmek var

Ama ezbere kuru kuru yatıp kalkmak, Kuranda bile olmayan duaları her seferinde papağan gibi tekrarlamak onu yogaya çevirmek yok, hatta YASAK!... akıl kullanılmayan, fıtrat ve yaratılıştan gelen vicdan kullanılmayan din yalandır!

İslam Dini, Kuran Kitabı, Allah ve Resulleri gerçek ama uydurdukları namazlar, tespikler, salavatlar, mevlidler, sedcadeler, kabeler, camiler, kipalar, kiliseler, ağlama duvarları, budist tapınakları, tekkeler, heykeller, mihraplar, türbeler, elleriyle yazdıkları eserlerin büyük bir bölümü, bayramlar, günler v.s. YALAN...

Allah hayır işlerinde birbirleriyle yarışıp, mallarında ihtiyaç sahiplerinin haklarını arayanlardan razı olsun.

FEDAKARADAM
14. February 2011, 02:36 PM
Allah razı olsun aşık74 kardeşim. Bu şekilde anlaşılıyor ki; müslümanlara kıldırmaya çalıştıkları şey aslında SALAT'ın ucuzlaştırılmış, emeksizleştirilmiş, değersizleştirilmiş hali. Böylece en büyük emir, dinin direği YIKILMIŞ oluyor.. Böylece DİN geçersiz hale geliyor, böylece müslümanlar birbirine destek vermeden ÇARESİZ hayat yaşıyorlarken, zenginlerde hiç bir ücret bedel ödemeden namazlarını kılıyorlar.. çok trajedik...

Oysaki bu kılınan uyduruk namazdan daha güzel şeyler daha güzel ve daha kalıcı daha akıllıca daha uygun emirler var...

Zikretmek, unutmamak var
Tepih etmek, adını yüceltmek var
Dua etmek, saygıyla korkarak ve umut ederek yakarmak, yardıma çağırmak var
Anmak, unutmamak var
Tefekkür etek, derin derin düşünmek var
Hatırlamak, tevbe etmek var

Ama ezbere kuru kuru yatıp kalkmak, Kuranda bile olmayan duaları her seferinde papağan gibi tekrarlamak onu yogaya çevirmek yok, hatta YASAK!... akıl kullanılmayan, fıtrat ve yaratılıştan gelen vicdan kullanılmayan din yalandır!

İslam Dini, Kuran Kitabı, Allah ve Resulleri gerçek ama uydurdukları namazlar, tespikler, salavatlar, mevlidler, sedcadeler, kabeler, camiler, kipalar, kiliseler, ağlama duvarları, budist tapınakları, tekkeler, heykeller, mihraplar, türbeler, elleriyle yazdıkları eserlerin büyük bir bölümü, bayramlar, günler v.s. YALAN...

Allah hayır işlerinde birbirleriyle yarışıp, mallarında ihtiyaç sahiplerinin haklarını arayanlardan razı olsun.

Kılmıyordu namazı, işi
Cenneme gitti beynamaz kişi...
İmanı deseniz yavan
Dön dolaş gel sende biraz oyalan

Allah sizi islah etsin,Namazı bile inkar eder oldunuz.Cuma günü ezanın okunmasında ki maksat elbette ki önce namaza sonra da müslümanların dertlerine çare toplanma yeridir.Camiiden hiç namaz kılmadan çıkılır mı?Sizin kadar cahil ve kör millet yok.Gözünüzü açın ve Allah'ın Kur'anıyla oynamayın yoksa sizi azap yakalar.Namazsız, abdestsiz müslüman mı olur?.

HIRİSTİYANLARDA DUA EDİYORLAR.ARAMAIZDA Kİ TEK FARK NAMAZDIR NAMAZ!.

Bir müslüman nasıl olur da geceleri gümbür güp namazsız yatıp hayvan gibi uyuyup hiç namaz kılmadan işine gücüne gider.Yahu müslüman sizin gibi mi olur.Sizin aklınız bu kadar mı kıt..
YAZDIKLARINIZI OKUDUKÇA KAHIRLANIYORUM.TUTULACAK DESTEKLEYECEK YERİNİZ YOK.BOŞUNA KÜREK SALLIYORSUNUZ.

NAMAZI BİLE KAFİRLERİN GELENEĞİ OLARAK GÖRMENİZ SİZİ KAFİR YAPAR.

İTİKADINIZI DÜZELTİN VE ADAM GİBİ MÜSLÜMAN OLUN...UKALALIĞI DA BIRAKIN.SİZİN İLMİNİZİ ANCAK ÖLÜ KALPLER TASDİKLER.ÖLÜLERE GERÇEKLERİ İŞİTTİREMEYİZ YANİ ÖLÜ KALPLERE...

SİZİN GİBİ MÜSLÜMANLARA ALLAH AKIL VE ŞUUR VERSİN...

SİZ, ANCAK AVAM TABAKASINI KANDIRABİLİRSİNİZ.BURADA BENİ ASLA KANDIRAMASINIZ.
HEM MEZHEPLERİ İNKAR EDERSİNİZ DE KENDİNİZ NİYE İCTİHAD YAPIYORSUNUZ. BRE SİZ HALA DÜŞÜNMEZ MİSİNİZ...

Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin ve rüku edenlerle birlikte siz de rüku edin (BAKARA-43)

Sabır ile ve namaz ile yardım isteyiniz. Ve namaz şüphe yok ki ağır bir iştir. Ancak,Allah'tan- korkanlar için değil. (BAKARA SURESİ-45)

Bu iki ayet sizin nasıl beynamaz olup olmadığınızı ispatlıyor başka bir şey söylemiyorum...

Ha, bu arada size teşekkür eden arkadaşlarda sanıyorlar ki çok doğru söylüyorsunuz .Siz de aklı selimlik yok, İslam'ı tam kavrayamamışsınız.Silbaştan başlayın bakalım hadi marş marş...

Miralay
14. February 2011, 02:50 PM
Silbaştan başlayın bakalım hadi marş marş...

demişsiniz güzel kardeşim.

Acizane bu kardeşiniz de,elinize en güvendiğiniz Kur'an mealini alıp,daha önce İslamdan,dinden,imandan hiç haberi olmayan bir çocuk gibi silbaştan okumayı deneyin. Gerçek İslam'ın ne olduğunu o zaman göreceksiniz. Her türlü önyargı ve önbilgiden uzak olarak sanki silbaştan İslam'a girmiş gibi olduğunuzu tahayyül ediniz. İşte o zaman İslam'ın tadını alacak,bizlere hak vereceksiniz.

Avrupa'da ya da dünyanın bir ucunda başka bir dine mensupken; eline kendi dilinde yazılmış olan bir meali okuyarak,İslam'la şereflenen insanları düşünün.
Acaba onlar ciltler dolusu hadis kitabı mı okuyarak müslüman olmuşlar; yoksa kendi dilinde bir Kur'an meali okuyarak mı müslüman olmuşlar.

İyi düşünüp,akletmek lazım.

Selametle

FEDAKARADAM
14. February 2011, 03:00 PM
silbaştan başlayın bakalım hadi marş marş...

demişsiniz güzel kardeşim.

Acizane bu kardeşiniz de,elinize en güvendiğiniz kur'an mealini alıp,daha önce islamdan,dinden,imandan hiç haberi olmayan bir çocuk gibi silbaştan okumayı deneyin. Gerçek islam'ın ne olduğunu o zaman göreceksiniz. Her türlü önyargı ve önbilgiden uzak olarak sanki silbaştan islam'a girmiş gibi olduğunuzu tahayyül ediniz. Işte o zaman islam'ın tadını alacak,bizlere hak vereceksiniz.

Avrupa'da ya da dünyanın bir ucunda başka bir dine mensupken; eline kendi dilinde yazılmış olan bir meali okuyarak,islam'la şereflenen insanları düşünün.
Acaba onlar ciltler dolusu hadis kitabı mı okuyarak müslüman olmuşlar; yoksa kendi dilinde bir kur'an meali okuyarak mı müslüman olmuşlar.

Iyi düşünüp,akletmek lazım.

Selametle

Peygamberini bilmeyen tanımayan Kur'an'ı nasıl öğrenecek muhretem kardeşim.

Hadis yok siyer yok nerede bu peygamberin hayatı...kendiniiz avutmaktan öteye gidemiyorsunuz.Çok yanlış ve eksik düşünüyorsunuz.

Elbette ki herkes Kur'an'ı kendi diliyle manasını öğrenecektir.Lakin meallerle namazın kılınmayacağını burada da size hatırlatabilirim.Ben okuduklarım ve ezberlediklerim bütün sure ve ayetlerin manasını bildiğim için namazımı kılarken bunda hiçbir sıkıntı çekmiyorum.Sıkıntı çekenler benim gibi yapsınlar yeter...

hiiic
14. February 2011, 08:25 PM
Nebiye atf ile binlerce herze uydurdun.
Yıktın da din-i mübini yeni bir din kurdun.

M.Akif.Ersoy
_

Anlamayacağından %100 emin olduğum bir şiir.
sen biyerlerden bişiler bulmuşsun ya, bende aynen monte edeyim istedim. ucu fazla kaçtıysa söyle çekeyim.

FEDAKARADAM
14. February 2011, 09:32 PM
Nebiye atf ile binlerce herze uydurdun.
Yıktın da din-i mübini yeni bir din kurdun.

M.Akif.Ersoy
_

Anlamayacağından %100 emin olduğum bir şiir.
sen biyerlerden bişiler bulmuşsun ya, bende aynen monte edeyim istedim. ucu fazla kaçtıysa söyle çekeyim.


Aynen o sizin için söylemiş bunları.Bak bakalım rahmetlinin hayatına.Mezhep ve tasavvuf varmı yok mu diye...

aşık74
15. February 2011, 01:19 AM
Kılmıyordu namazı, işi
Cenneme gitti beynamaz kişi...
İmanı deseniz yavan
Dön dolaş gel sende biraz oyalan


Büyük dinimiz, çalışmayanın insanlıkla hiçbir ilişkisinin olmadığını bildirmiştir. Bazı kimseler çağdaş olmayı kâfirlik sayıyorlar, asıl kâfirlik onların bu yanlış düşünceleridir. Milleti mahveden, esir eden, yıkan kötülükler, hep din kılığındaki inançsızlık ve münafıklıktan gelir. Camiler birbirimizin yüzüne bakmadan yatıp kalkmak için değil, Allah`a itaat ve ibadet ile birlikte, din ve dünya için neler yapmak gerektiğini düşünmek ve danışmak (sosyal ve ekonomik sorunlarımızı ve çözüm yollarını tartışıp araştırmak) için yapılmış yerlerdir.Kemal atatürk

Allah sizi islah etsin,Namazı bile inkar eder oldunuz.Cuma günü ezanın okunmasında ki maksat elbette ki önce namaza sonra da müslümanların dertlerine çare toplanma yeridir.Camiiden hiç namaz kılmadan çıkılır mı?Sizin kadar cahil ve kör millet yok.Gözünüzü açın ve Allah'ın Kur'anıyla oynamayın yoksa sizi azap yakalar.Namazsız, abdestsiz müslüman mı olur?.

HIRİSTİYANLARDA DUA EDİYORLAR.ARAMAIZDA Kİ TEK FARK NAMAZDIR NAMAZ!.
Bir müslüman nasıl olur da geceleri gümbür güp namazsız yatıp hayvan gibi uyuyup hiç namaz kılmadan işine gücüne gider.Yahu müslüman sizin gibi mi olur.Sizin aklınız bu kadar mı kıt..
YAZDIKLARINIZI OKUDUKÇA KAHIRLANIYORUM.TUTULACAK DESTEKLEYECEK YERİNİZ YOK.BOŞUNA KÜREK SALLIYORSUNUZ.

NAMAZI BİLE KAFİRLERİN GELENEĞİ OLARAK GÖRMENİZ SİZİ KAFİR YAPAR.

İTİKADINIZI DÜZELTİN VE ADAM GİBİ MÜSLÜMAN OLUN...UKALALIĞI DA BIRAKIN.SİZİN İLMİNİZİ ANCAK ÖLÜ KALPLER TASDİKLER.ÖLÜLERE GERÇEKLERİ İŞİTTİREMEYİZ YANİ ÖLÜ KALPLERE...

SİZİN GİBİ MÜSLÜMANLARA ALLAH AKIL VE ŞUUR VERSİN...

SİZ, ANCAK AVAM TABAKASINI KANDIRABİLİRSİNİZ.BURADA BENİ ASLA KANDIRAMASINIZ.
HEM MEZHEPLERİ İNKAR EDERSİNİZ DE KENDİNİZ NİYE İCTİHAD YAPIYORSUNUZ. BRE SİZ HALA DÜŞÜNMEZ MİSİNİZ...

Hucurat 10-14

Ey Allaha koşulsuz bir güvenle bağlananlar! Bir topluluk,diğer bir toplulukla alay etmesin, belki alay ettikleri topluluk kendilerinden daha iyidirler, bayanlar da bayanlarla alay etmesinler, beliki alay ettikleri bayanlar, kendilerinden daha iyidirler. Birbirinizi küçük düşürmeyin, ve birbirinizi küçük düşürücü kelimelerle çağırmayın.
Erdemlilik yerine bozguncu bir unvan, ne çirkin bir unvan,bu çirkin davranışlarından dönüş yapmayanlar işte onlar nakörlerdir..
Ey Allaha koşulsuz bir güvenle bağlananlar! Zannın çoğundan uzak durun, zannın bir kısmı insanı suça yöneltir.
Birbirinizin gizemlerini araştırmayın ve birbirinizi arkadan çekiştirmeyin,siz ölmüş bir kardeşinizin etini yemekten hoşlanırmısınız?Ondan tiksineceğiniz kuşkusuzdur.
O halde, Allahın bilgi ve bildirgeleriyle ilgili ikileme düşmeyin.Allahın pişmanlıkları kabul edip kusurları örteceği kuşkusuzdur.
Ey insanlar! Biz sizi bir erkek ve bayandan yarattık ve ortak değerlerde birleşip birbirinize alışmanız için sizi değişik ırkta boylara ve uluslara ayırdık. Hiç kuşkusuz Allah yanında en seçkin toplum, Allahın koşulsuz güvenirliliği ile ilgili ikileme düşmeyen erdemli topluluktur. Allah yaptıklarınızın tümünü bilir,diğerlerini de bilir.

Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin ve rüku edenlerle birlikte siz de rüku edin (BAKARA-43)

Sabır ile ve namaz ile yardım isteyiniz. Ve namaz şüphe yok ki ağır bir iştir. Ancak,Allah'tan- korkanlar için değil. (BAKARA SURESİ-45)

Bu iki ayet sizin nasıl beynamaz olup olmadığınızı ispatlıyor başka bir şey söylemiyorum...

Güzel abicim\kardeşim, kur'an da 600 küsur sayfanın içinde ' namaz ' diye bir kelime geçmez.Geçiyorsa gösterin lütfen !!!!

O her namaz yazılan yere 'salaat' kelimesini koyun önce !!!

İşte o zaman herşey değişecek,işte o zaman gerçek inanır olmaya başlayacaksınız !

İşte o zaman geminiz okyonus da fırtınaya yakalanmış olacak !!

İşte o zaman , elçi lerin çekdiklerini daha iyi anlayacaksınız !!!

İşte o zaman RABBİMİZİN ne istediğini daha iyi anlayacaksınız !!!

İşte o zaman , 'namaz' ın ne kadar kolay olduğunu anlayacaksınız !!

İşte o zaman ' salaat' ın aslında ne kadar zor,ama değerli olduğunu kavrayacaksınız !!!!

Namaz kolaydır,ama 'salaat' her baba yiğidin harcı değildir !!!

Çünkü namaz yok tur, salaat vardır dediğinizdee,
size küfür edecekler
beynamaz diyecekler,
vay halinize diyecekler
sapıtmışsın sen diyecekler
kafayı yemişsin sen diyecekler
dinden çıkmışsın tevbe et diyecekler
hicret etme durumunda kalacaksınız
Hatta hicret bile edeceksiniz baskılardan belki ( ben edeni gördüm burada)
yakınlarınız sizden uzaklaşacak belki
kafayı yiyeceksiniz,neden 'ALLAH ' dedim diye bunlar oluyor diye...
İşte o zaman elçilerin neler çekdiğini daha iyi anlayacaksınız..!!!!!!!!!

Ama tüm bunlara rağmen diyeceksinizki ; Rabbimmmm, benim tutunacak bir dal ım var rabbimmm...!!!!
Sen kuran a uyun dedin , bende uydum rabbbimmm !!!!!!!!!

Sen sadece kuran ın ipine sarılın dedin,bende buna sarıldım rabbimmm !!

İşte bu düşüncelerle en mutlu sona ulaşacaksınız\ulaşacağız inşaallah...


Ha, bu arada size teşekkür eden arkadaşlarda sanıyorlar ki çok doğru söylüyorsunuz .Siz de aklı selimlik yok, İslam'ı tam kavrayamamışsınız.Silbaştan başlayın bakalım hadi marş marş...

Selamlar...

aşık74
15. February 2011, 01:33 AM
Peygamberini bilmeyen tanımayan Kur'an'ı nasıl öğrenecek muhretem kardeşim.

Hadis yok siyer yok nerede bu peygamberin hayatı...kendiniiz avutmaktan öteye gidemiyorsunuz.Çok yanlış ve eksik düşünüyorsunuz.

Elbette ki herkes Kur'an'ı kendi diliyle manasını öğrenecektir.Lakin meallerle namazın kılınmayacağını burada da size hatırlatabilirim.Ben okuduklarım ve ezberlediklerim bütün sure ve ayetlerin manasını bildiğim için namazımı kılarken bunda hiçbir sıkıntı çekmiyorum.Sıkıntı çekenler benim gibi yapsınlar yeter...


Peygamberi tanımayan kuranı nasıl öğrenecek demişsiniz !

Hadi kuran da nasıl tanıtılmış peygamberimiz bakalım beraber :)

SON PEYGAMBERİM

Hem yetimdi,hem ümmiydi,hem de fakir.

Asla bilmezdi o,kitap nedir,iman da nedir,

Allahım onu şaşırmış bulupta yol gösterdi,

İnsanlığa vahyini bildirsin diye gönderdi.

Allah’ı seven önce Resulüne uymalı,

İnsana hayat veren çağrıyı duymalı.

Allahımız onu yetim bulup barındırdı,

O da Kitap ve Hikmetle bizi arındırdı.

Her ne emredildiyse,ona uygun davrandı,

Hayatı boyunca hep Allaha inanıp dayandı.

Gönderilişinin gayesi âlemlere rahmetti,

Güzel ahlâkıki, daim Kur’an’dan ibaretti.

Yemekte yer,çarşılarda da dolaşırdı,

İnsanların iman etmesi için uğraşırdı .

İçimizden biriydi,değildi o asla melek,

Takip edilip izlenecek en güzel örnek.

İnsanlar arasında Kur’an’la hükmederdi,

Kızına daima“ Bana bile güvenme ” derdi .

Mü’mine karşı şefkatli ve merhametliydi,

İnkarcılara karşı azametli ve şiddetliydi.

Yalnız Allah’a güvenip dayanırdı,

Tek Allah’ın boyasıyla boyanırdı .

Şeytan ki,en büyük düşmanıydı,

Her imanlı,onun canıydı,kanıydı.

Sadece kendisine vahyedilene uyardı,

Şahsı için değil Allah için öfke duyardı .

Mü’minler için kendi canlarından yakındı,

Sabrı ile o,ne şikayet etti,ne de yakındı.

Yalanladılar onu ki, her resulün kaderi

Şahsı için değil, ümmeti içindi kederi .

Tebliğine karşı asla istemedi bir ücret,

Ne dediyse Kurandan, dinle ve itaat et.



selam olsun :)

hiiic
15. February 2011, 05:53 PM
Doğrudan doğruya Kuran’dan alarak ilhamı.
Asrın idrakine söyletmeliyiz İslam’ı.

M.Akif Ersoy

hiiic
15. February 2011, 05:54 PM
Çünkü;

Hani vaiz diye geçinen maskara şeyler var ya
Der ki bir tanesi peş-tahtayı yumruklayarak:
Dinle, dünya neyin üstünde duruyor hey avanak!
Yerin altında öküz var, onun altında balık;
Onun altında da bir zorlu deniz var kayalık,
Öteden Kürd atılır: Doğru mu dersin be hoca?
Ne demek doğru mu dersin? Gidi cahil amuca!
Sözlerim basma değil yazma kitaptan tekmil
Kim inanmazsa kızıl kafir olur böylece bil.

M.Akif ERSOY

aşık74
15. February 2011, 06:15 PM
Eğer islamdan maksat kuran ise, ortada islam diye bir şey olmadığını söylemek durumundayız ! Çünkü kuran bugün göklere çekilmiş ve yeryüzündeki islam ın onunla ilgisi kalmamıştır !!

Mehmet Akif Ersoy...

Dikkatinize fedakar kardeşim...

hiiic
15. February 2011, 07:19 PM
Sahih buhariyi okuyanlar bilir,içerisinde pek çok çelişkiler vardır, aynen mevlananın mesnevisi gibi. Üzerlerinde yapılan propagandanın aksine, Allahı eşşeğe, mürşidi kabağa, müridide halayığa benzeten hikayelerden sonra insanın böyle saçmalıkları hala gündemde tutması, aşk, meşk adı altında din katliamı yapması, duygu sömürüsüne girmesi çok acı. Pek çok uydurma hadisin yol açtığı çelişki bu gün islam alemini daha da çelişkiye sokuyor..

Ümmetin bir bütün olması Kuranda emredilirken, bu ayete ters bir idda ile "itilafda hayır olduğunu" idda eden hadisçilere söyleyecek lafım çok. Ancak işin kötülüğünü anlayıp tevbe eden ve gerçeği şahitlik edenler müstesna.

Allah kuranın anlaşılması üzerine vurgu yaparken, hadisçilerin yüzüne bile bakarak sevap alınan kitap şeklinde kullanması ne acı.

Din böylece hem parçalanmış hemde bir daha geri getirilemeyecek hale sokulmuş oluyor. Hayattan çekip çıkarılmış oluyor ve ne yazıkki Ayetler yerine birbirleriyle çelişkili tevrat uydurmacılarının sözlerini dini hüküm sayıyorlar.

Hesap günü çok yakın,, attığımız herhangi bir adımda kendimizi bir anda mahşerde bulabiliriz... Çünkü göz açıp kapayıncaya yada daha kısa bir süre sonra oradayız. Aslında bi şu anda mahşerin tam ortasında hesap veriyoruz. Fetvakeş alimlerin ne cevap veriyor olduğunu çok merak ediyorum

İki gerçek birbiriyle asla çelişmez. GALILEO GALILEI Dinciler kendisini çok iyi tanır.

FEDAKARADAM
15. March 2011, 10:24 PM
Kıt mantıkla giderler yoluna
Alnı hiç secdeye değmez gider soluna sağına
Kuru bir dava kuru bir iman;
Kıyamet günü sizden şikayetçi olacak Kur'an...

Derin Düşünce
16. March 2011, 01:24 AM
Yahu Azizim, sen bizi namaz kılmaz, alnı secdeye gitmez, insanlar olarak mı dusunuyorsun? Kendisine uyma gayreti icinde oldugumuz icin Kuran; bizden sikayetci mi olur, yoksa Kurandan baska, kitabları ve alimleri hukum koyucu kabul edip kuranı pasif akla emanet edenlerden mi sikayetci olur Allahualem.

Velakin bu hususta ihtilafımız yoktur. Bu sizin hezeyan ve zanlarınızdan olusmus sahsi takdirinizdir. Seytanınıza hakim olun. Nasıl olsa ihtilafa dustugumuz konularda en iyi hukum verecek olan Allahdır.

FEDAKARADAM
23. March 2011, 10:33 AM
Yahu Azizim, sen bizi namaz kılmaz, alnı secdeye gitmez, insanlar olarak mı dusunuyorsun? Kendisine uyma gayreti icinde oldugumuz icin Kuran; bizden sikayetci mi olur, yoksa Kurandan baska, kitabları ve alimleri hukum koyucu kabul edip kuranı pasif akla emanet edenlerden mi sikayetci olur Allahualem.

Velakin bu hususta ihtilafımız yoktur. Bu sizin hezeyan ve zanlarınızdan olusmus sahsi takdirinizdir. Seytanınıza hakim olun. Nasıl olsa ihtilafa dustugumuz konularda en iyi hukum verecek olan Allahdır.

Selamün aleyküm kardeşim; biz Kur'an'a aykırı hiçbir alimin görüşünü kabul etmeyiz.Bütün derdimiz, Kur'an'ın ayetlerini asıl maksadından uzaklaştırıp, cımbızlayarak çekip başka mecralara sürükleyenlere karşı oluşumuzdur.Her seferinde bunu tekrar etmşimdir.Yıllar geçtikçe yeni nesilin meseleleri farklı boyutlara ulaşabildiğinden fıkıh ilmine şiddetle ihtiyaç vardır.İçtihad, Kur'an ve sünnete uymuyorsa yerine getirilmez vesselam.

pramid
3. April 2011, 07:01 PM
Kurana (allahın ayetlerine) şirk koşmayın...........(fedekaradam kardeş sana hitabım..bak kardeş diyorum sen de kuran diyorsun ondan )

sünnet ne ya arapçası olan söylesin.. kanun.........ALLAHIN sünnetullahı (süregelen uygulaması) değişmez..........

yeşil
16. January 2012, 08:59 PM
Öncelikle Korkut Kardeşim ilk sayfalarda verdiğiniz tespitler gerçekten kayda değer, fakat birilerinin ezberi bozulmuş olacak ki burada anlamadan dinlemeden (aslında anlıyor da işine gelmiyor) tekfir edip durmuş sizleri.. Rabbimiz kesin bilgi olarak Kur'an'dan başka bir kaynak göstermemiştir, kıyamete kadar koruma vaadini de Kur'an harici hiçbir kaynak için vermemiştir. O zaman yukarda FEDAKARADAM nickli arkadaşımız neyi diretiyor? Peygamberimizi tanıyıp O'nun sünnetinden gideceğimiz kaynaklar şu şu hadis kitapları deyip duruyor, ya hu kardeşim o hadis kitapları ne derece doğru? Günümüze kadar ne derece korunarak geldi güzel kardeşim? Allah hangi ayette bu Kur'an haricinde şu şu kaynaklara da uyun, o kaynakları da mutlak doğru kabul edin diyor güzel kardeşim? Ya hu Rabbimiz Kur'an'ı bile sorgulayarak okumamızı(ve anlamadan uygulamaya geçmememizi) her defasında bildiriyor, her defasında Kur'an'ı gerçekten anlayarak, aklımızda Kur'an'la ilgili hiçbir kuşku kalmayacak derecede okuyup anlamamızı ve hayata geçirmemizi farz kılıyor. Peki hiçbir ayette rastladınız mı Rabbimiz Kur'an harici bir kaynağı da kitabınız olarak, rehberiniz olarak kabul edin, ilerde o kitaplardan, o rehberlerden de sorumlusunuz dedi mi? O halde neden Kur'an'ı dinimizde temel olarak almıyoruz da Kur'an harici ne varsa Kur'an gibi benimseyip o kitaplarla amel etmeye çalışıyoruz? O kitaplar gerçekten Hakk mı? Hakk(Kur'an) geldi batıl yok oldu bundan bihaber miyiz?

arnavut
23. August 2012, 02:11 AM
Allah Kuranda bizlere belirtiyorki, „59:7 Elçinin size verdiğini alın; ancak onun size vermediğinden uzak durun.“ Yüce Allah burada buyurduğu nedir peygamberimizin bize sadece kuranı vermesi değilmi arkadaşlar hadis dediğimiz yazıları bize peygamber efendimizmi bıraktı hatta o değilmiydi benle ilgili şeyler yazmayın diye buhari bile bunu yazmadımı.Bakın ayetin son cümlesine size vermediğinden uzak durun diyor hadisleri bize bırakan peygamber efendimizmi? hal böyle iken neyi tartışıyoruz ki biz....

galipyetkin
23. August 2012, 04:46 AM
Sayın arnavut.

Lütfen bir de şu verdiğim link'i okur musunuz? Tahmin ediyorum görüşlerinizin biraz daha genişlemesi ve gelişmesine faydalı olacağı kanaatındayım. Değişik bir bakış açısı.

Tıklayın http://www.hanifler.com/showthread.php?p=10822#post10822

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

ÖmerFurkan
23. August 2012, 01:42 PM
ABESE SÛRESİNDEN

RAHMÂN VE RAHÎM ALLAH ADINA.
Ayetlerin meali:


1- Yüzünü ekşitti ve sırt çevirdi;
2- kendisine, o kör geldi diye.
3- Ne bilirsin, belki o da arınıp temizlenecek,
4- belki öğütlenir ve de öğüt kendisine yararlı olur.
5- O, kendini her türlü ihtiyacın üstünde görene gelince,
6- sen ona yöneliveriyorsun
7- onun arınmamasından sana bir sorumluluk olmadığı halde!
8- Amma! Koşarak sana gelen var ya;
9- haşyet duyarak,
:):)