İnsan Bedeni Kusursuzdur

[dost1]

Selamun Aleykum Değerli Kardeşlerim!
"التّقويم Takvim" sözcüğü; "düzeltme, doğrultma, kıvamına koyma" demektir. "Ahsen-i takvim" tamlaması da; "en güzel doğrultuda, en uygun kıvamda" anlamına gelir. İnsanın "ahsen-i takvim" üzerine yaratılmasından; "insanın gerek fizikî yapısı gerekse zihinsel fonksiyonları itibariyle en güzel ve en mükemmel şekilde yaratıldığı" anlaşılmalıdır. Gerçekten de insan, boyu bosu ile, vücut organlarının yerleri ile, kendisini koruyacak ve doğruları bulacak fizikî, zihinsel donanımları ile (akıl, fikir, iz`an, idrak, vicdan, merhamet, bellek, dikkat vs.) en güzel, en mükemmel yapıda yaratılmıştır. Eksiği yoktur ve bu yapıya kusur bulunamamaktadır. Vücudumuzdaki organların işlevleri ve yerleri konusunda daha değişik işlev ve yer önermesi bugüne kadar yapılamamıştır. Kısacası insan, fiziksel ve zihinsel yapısıyla "ahsen-i takvim (en güzel şekil; kendisinden daha güzeli bulunmayan şekil)" üzerine yaratılmıştır.


_ODJHwrWZGU

[dost1]

cShUEdBM-ro

[dost1]

BocKDsKHUkw

[hiiic]

Mü’min 57
Elbette göklerin ve yerin yaratılması, insanların yaratılmasından daha büyük bir şeydir. Fakat insanların çoğu bilmezler.

*************************

Câsiye 4
Sizin yaratılışınızda ve (Allah'ın) yeryüzünde yaydığı canlılarda, kesin olarak inanan bir toplum için ibret verici işaretler vardır.

İnsan 28
Onları biz yarattık; onların yaratılışını sapasağlam yaptık. Dilediğimizde (kendilerini yok eder) yerlerine benzerlerıni getiririz.

En’âm 133
Rabbin zengindir, rahmet sahibidir. Dilerse sizi yok eder ve sizi başka bir kavmin zürriyetinden yarattığı gibi sizden sonra yerinize dilediği bir kavmi yaratır.

En’âm 94
Andolsun ki, sizi ilk defa yarattığımız gibi teker teker bize geleceksiniz ve (dünyada) size verdiğimiz şeyleri arkanızda bırakacaksınız. Yaratılışınızda ortaklarımız sandığınız şefaatçılarınızı da yanınızda göremeyeceğiz. Andolsun, aranız açılmış ve (tanrı) sandığınız şeyler sizden kaybolup gitmiştir.

A’râf 191
Kendileri yaratıldığı halde hiçbir şeyi yaratamayan varlıkları (Allah'a) ortak mı koşuyorlar?

Yûnus 34
(Resulüm!) De ki: (Allah'a) ortak koştuklarınız arasında, (birini yokken) ilk defa yaratacak, arkasından onu (ölümünden sonra hayata) yeniden döndürecek biri var mı? De ki: Allah ilk defa yaratıp (ölümden sonra) onu yeniden (hayata) döndürür. O haldenasıl saptırılırsınız!

Hac 73
Ey insanlar! (Size) bir misal verildi; şimdi onu dinleyin: Allah'ı bırakıp da yalvardıklarınız (taptıklarınız) bunun için bir araya gelseler bile bir sineği dahi yaratamazlar. Sinek onlardan bir şey kapsa, bunu ondan geri de alamazlar. İsteyen de aciz, kendinden istenen de!

Fâtır 40
De ki: Allah'ı bırakıp da taptığınız, ortaklarınızı gördünüz mü? Gösterin bana! Onlar yerdeki hangi şeyi yarattılar! Yoksa onların göklerde mi bir ortaklıkları var! Yahut biz onlara, (bu hususta) bir kitap mı verdik de onlar, o kitaptaki bir delile dayanıyorlar? Hayır! O zalimler birbirlerine, aldatmadan başka bir şey vadetmiyorlar.

Ahkâf 4
De ki: Söylesenize! Allah'ı bırakıp taptığınız şeyler yeryüzünde ne yaratmışlar; göstersenize bana! Yoksa onların göklere ortaklıkları mı vardır? Eğer doğru söyleyenlerden iseniz, bundan evvel (size indirilmiş) bir kitap yahut bir bilgi kalıntısı varsa onu bana getirin.

En’âm 79
Ben hanif olarak, yüzümü gökleri ve yeri yoktan yaratan Allah'a çevirdim ve ben müşriklerden değilim.


************************************************** ******
Furkân 54
Sudan (meniden) bir insan yaratıp onu nesep ve sıhriyet (kan ve evlilik bağından doğan) yakınlığa dönüştüren O'dur. Rabbinin her şeye gücü yeter.

Nahl 4
O, insanı bir damla sudan yarattı. Fakat bakarsın ki (insan) Rabbine apaçık bir hasım oluvermiştir.

Yâsîn 77
İnsan görmez mi ki, biz onu meniden yarattık. Bir de bakıyorsun ki, apaçık düşman kesilmiş.

Kehf 37
Karşılıklı konuşan arkadaşı ona hitaben: "Sen, dedi, seni topraktan, sonra nutfeden (spermadan) yaratan, daha sonra seni bir adam biçimine sokan Allah'ı inkar mı ettin?"

İnfitâr 7
O Allah ki seni yarattı, seni düzgün ve dengeli kılıp,ölçülü bir biçim verdi.

Meryem 67
İnsan düşünmez mi ki, daha önce o hiçbir şey olmadığı halde biz kendisini yaratmışızdır?

Tûr 35
Acaba onlar herhangi bir yaratıcı olmadan mı yaratıldılar? Yoksa kendileri mi yaratıcıdırlar?

Vâkı’a 57
Sizi biz yarattık. Tasdik etmeniz gerekmez mi?

Rûm 30
(Resulüm!) Sen yüzünü hanif olarak dine, Allah insanları hangi fıtrat üzere yaratmış ise ona çevir. Allah'ın yaratışında değişme yoktur. İşte dosdoğru din budur; fakat insanların çoğu bilmezler.

Zümer 62
Allah her şeyin yaratıcısıdır. O, her şeye vekildir.

[merdem]

[QUOTE=hiiic;8467]





İnsan 28
Onları biz yarattık; onların yaratılışını sapasağlam yaptık. Dilediğimizde (kendilerini yok eder) yerlerine benzerlerıni getiririz.

En’âm 133
Rabbin zengindir, rahmet sahibidir. Dilerse sizi yok eder ve sizi başka bir kavmin zürriyetinden yarattığı gibi sizden sonra yerinize dilediği bir kavmi yaratır.


ve benzeri Ayetler:


İşte onlar, kendilerinden önce gelip geçmiş olan cinn ve insten ümmetler içerisinde aleyhlerinde Söz hakk olmuş kimselerdir. Şüphesiz onlar gerçekten hüsrana uğramışlar idiler.
Ve herkes için yaptıkları işlerden, bir takım dereceler vardır. Ve onlar zulmedilmeden, O [Allah], onlara amellerini tam ödeyecektir. (Ahkaf/18, 19

)

Eğer O [Allah] dilerse sizi giderir ey insanlar! Ve başkalarını getirir. Ve Allah, buna güç yetirendir. (Nisa/133)



İşte sizler, işte o Allah yolunda infak etmek için çağrılan kimselersiniz. Öyleyken içinizden kiminiz cimrilik ediyor. Kim cimrilik ederse ancak kendi aleyhine cimrilik eder. Allah zengindir, siz ise fakirlersiniz. Eğer siz sırt çevirirseniz O [Allah] yerinize başka bir toplum getirir. Sonra onlar sizin benzerleriniz olmazlar. (Muhammed/38)


Kiyametten sonra baska varliklar mi gelecek yeryüzüne, nasil ki biz insanlardan evvel bazi varliklar vardiysa? Biz insanlar kacinci siradayiz acaba Rabbimizin yeryüzünde yaratmis oldugu varliklar arasinda?

Gercekten cok enteresant.

Hic düsünen oldumu bu konuda?

[merdem]

Selam saygideger Kardeslerim,

insan yapisi ve funksiyonlari her zaman icin dikkatimi cekmistir, bu kadar mükemmel bir sekilde yaratilmis en ufak teferruatina kadar hic bir eksigi olmayan kusursuz bir yapi.

Allah'in varligina, yaratilicigina inanmayanlar ne düsünüyorlar, bu kadar mükemmel ustaca bir yaradilis tesadüf mü zannediyorlar? Hic bir tesadüf bu kadar sahane bir eser cikaramaz ortaya.

Nerdeyse konumu unutacaktim, dalip gidince insan yapisina.

Evet bu sahane vücut hayatta oldugu müddetce bir deger tasimasi lazim gelirken, lazim gelirken diyorum cünkü yeterince degerlendiremiyoruz. Ya yanlis beslenmeler, gen hastaliklari, kanli bicakli girisimler vb. bu mükemmel yapiyi nasil mahvediyor.

Hay Allah yine konumdan aciliyorum.

Organ Bagisi: Almanya'da bir kac ay oluyor tv'de politikacilarin konusmalarina kulak misafiri oldugumdan aklimda kalanlar; hastalik sigortasi ara sira sorusturmalar yapmasi lazim olacakmis, organ bagisinda bulunmak isteyenleri kayit edeceklermis. Yani insana gina getirene kadar sormalara devam edecekler: pes deyip he'lesinler diye.

Sanki mafia yetmiyormus gibi, bir de politikacilar kesildi basimiza bela olarak.

Iyi güzel, olabilir sonunda hayat kurtarmak var isin icinde, biri son nefesini verirken öbürü hayat bulabiliyor. Rabbimizin okayi varmi yokmu bilemiyecegiz, cünkü O her isimize mani olmuyor yahutta desteklemiyor. Mani olmak isteseydi Rabbimiz herhangi bir meselede, herhalde ilk önce yahudilere mani olurdu peygamberleri öldürmeye kalktiklarinda ve de hiristiyanlar Isa ( selam olsun ona ) Allah'in ogludur dediklerinde, dahasi var, sünniler ileri gidip Peygamberimizi ( selam olsun ona ) /hasa/ Allah ile ayni seviyeye getirmelerine mani olurdu. Öyle ya kim sapiklikta israr ederse, kalir sapikliklarinda.

Evet organ bagisi, ben bu ise hicte positiv gözle bakmiyorum nedense. Neden mi? Yine zenginin borusu ötecek. Insancigin birisi ölüm döseginde, cerrah kasap misali insancigin basi ucunda dalak mi ciger mi her neyse alip cikarmaya, zengin bir 80 lik hemen yan odada ( milyarlari kasada ), iki sehir uzakta 8 yasinda bir yavrucak!

Hemen ? isareti kafalarimizda, cigeri kim kapacak? Tabiiki 80 lik, parayi veren düdügü calar misali, garip yine garip para yok yasama hakki yok, kasap ile banka veriyor hükmü.

Bir de bir hanif müslüman kardesimizi düsünün, ha bu kardesimizin cigeri yada dalagi bir ebu leheb'e giderse ne olacak?

Isim ve adres ile organ bagisi daha makbul degilmi, hemde belgelerle evvelden tespit etmek, kim kime ne birakmak istiyor. Hayatta iken günahini dahi vermeye razi olmayanlari düsünüyorumda.

Bazen herhalde cok fazla düsünüyorum. Beynimin bir kac bölümünü frenlesem nasil olur?

Insanlik daha ölmemis herhalde ki yine de düsünmeye devam ediyorum, düsünmek parayla pulla degil ya :p

Gerci bir yönden risiko organ bagisi, olur ya, daha son nefesini vermege hevesi olmayanin dalagi ve cigeri elden gidecek olursa? Kasap her zaman kasaptir!

Selam ve dua ile.

[galipyetkin]

Evet organ bagışı, ben bu işe hic de pozitif gözle bakmıyorum nedense. Neden mi? Yine zenginin borusu ötecek. Insancığın birisi ölüm döşeğinde, cerrah kasap misali insancığın başi ucunda dalak mi ciğer mi her neyse alıp çıkarmaya, zengin bir 80 lik hemen yan odada ( milyarları kasada ), iki şehir uzakta 8 yaşında bir yavrucak!

Hemen "?" işareti kafalarımızda, ciğeri kim kapacak? Tabiiki 80 lik, parayi veren düdügü calar misali, garip yine garip para yok yasama hakki yok, kasap ile banka veriyor hükmü.


Sayın Merdem.
Yakınıyorsunuz.
Ben de yakınıyorum.
Gelin yakınmakla, ağıt yakmakla kalmayıp, bir çözüm yolu gösterin.
Uygulayalım.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

[merdem]

Evet organ bagisi, ben bu ise hicte positiv gözle bakmiyorum nedense. Neden mi? Yine zenginin borusu ötecek. Insancigin birisi ölüm döseginde, cerrah kasap misali insancigin basi ucunda dalak mi ciger mi her neyse alip cikarmaya, zengin bir 80 lik hemen yan odada ( milyarlari kasada ), iki sehir uzakta 8 yasinda bir yavrucak!

Hemen ? isareti kafalarimizda, cigeri kim kapacak? Tabiiki 80 lik, parayi veren düdügü calar misali, garip yine garip para yok yasama hakki yok, kasap ile banka veriyor hükmü.


Sayın Merdem.
Yakınıyorsunuz.
Ben de yakınıyorum.
Gelin yakınmakla, ağıt yakmakla kalmayıp, bir çözüm yolu gösterin.
Uygulayalım.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

Degerli Kardesim,

cözüm yolunu bizlere birakmis olsalardi zaten milyarlarca insanlarin icinde az bucuk ta olsa uygun fikirlerlerde olanlar elbette cikacaktir.

Cözüm yolu sizin ve benim elimizde degil, eh durum böyle okunca yakinmaktan baska bir sey gelmiyor elimizden. Hic olmazsa bizler yakinmakla kalsakta, birilerinin bu konulardan haberi bile yok, olsa da tinlamayanlar cok.

Allah'a sükür ne bir organa ihtiyacim var ne de her hangi bir haksizlikta gözüm var. Benim düsüncelerim zor durumlarda olan kullar icin.

Selam ve dua ile.

[galipyetkin]

Sayın Merdem.

''cözüm yolunu bizlere birakmis olsalardi zaten milyarlarca insanlarin icinde az bucuk ta olsa uygun fikirlerlerde olanlar elbette cikacaktir.''(Bu ifade sizin)

SİZ KÖLE MİSİNİZ.

Acaba neden ''OKU'' diye başladığını okuduğunuz kitabimizın bakara-104. ayetinde bir birey olduğumuz hatırlatılırken

''Cözüm yolu sizin ve benim elimizde degil, eh durum böyle okunca yakinmaktan baska bir sey gelmiyor elimizden.'' demenizi

nasıl değerlendirmeliyim

[merdem]

Sayın Merdem.

''cözüm yolunu bizlere birakmis olsalardi zaten milyarlarca insanlarin icinde az bucuk ta olsa uygun fikirlerlerde olanlar elbette cikacaktir.''(Bu ifade sizin)

SİZ KÖLE MİSİNİZ.

Acaba neden ''OKU'' diye başladığını okuduğunuz kitabimizın bakara-104. ayetinde bir birey olduğumuz hatırlatılırken

''Cözüm yolu sizin ve benim elimizde degil, eh durum böyle okunca yakinmaktan baska bir sey gelmiyor elimizden.'' demenizi

nasıl değerlendirmeliyim


Galip Kardesim,

herhangi bie anayasa kanunundan bir bölümü okuyarak aklinizi kullanarak degistirmeye kalkin da bana bir örnek olsun. Ben devlet baskani degilim, herhangi bir klinigin görevlisi degilim, saglik bakanliginda koltugum yok da yok. OKU ile hersey halolunuyorsa okumasini yazmasini akademilerle tamamliyanlara söylenin.

Herhalde bundan sonra bir fikrim, bir düsüncem oldugunda tatbik etme imkanim olursa burada yazacagim, sayet düsüncelerde kalacaksa ise cenemi kapatir otururum. Siz yeterki memnun olun.

Tüm dünya sizin fikrinizde olsaydi bir cit dahi duyulmazdi, neymis efendim sayet bir cikar yolu yoksa "cenenizi kapayin". Sanki burada yazisan tüm kardeslerimiz fikirlerini gercek hayatta uygulama imkanlari varmis da, ben kalmisim bir yakinan.

Kimseye hasta oldugunda "saglik olsun" dememem lazim nasil olsa o kisi ben iyilestiremiyecegim, sagligina kavusturamayacagim, kimseye hapsirdiginda "cok yasa" dememem lazim, nasil olsa o kisiyi cok yasatan ben olmayacagim, kimseye "hayirli yolculuklar" dilememem lazim, sayet ucagi yada gemiyi ben kullanmiyorum. Hic kimseye acimamam lazim, cünkü durumlarini ben yartmadim ve ben degilim degistirecek olan.

Kendi kendime konusmayi ögrenmem lazim, dediklerim kimseyi ilgelendirmiyorsa.

Selam ve dua ile. ( selam ve dua ile demem bile sacma, selami kim aliyor duayi kim duyuyor mesela )

[galipyetkin]

Sayın Merdem.

Size ''çenenizi kapayın'' diyen mi oldu? kimin haddine.

Bakın diğer sayfada sayın Sevginur size rağmen şöyle diyor.''Kuran karanlığı aydınlatan, insanlara doğru ve temiz yolu gösteren tek yoldur.''

Ve siz biraz yukarıda şu ayeti veriyorsunuz:''Eğer O [Allah] dilerse sizi giderir ey insanlar! Ve başkalarını getirir. Ve Allah, buna güç yetirendir''. (Nisa/133)

Siz ise insanları karamsarlığa iteliyorsunuz. ''Ne isen öyle kal'' diyen bir söyleşi geliştiriyorsunuz. Ben de bunu eleştiriyorum.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

[merdem]

Evet organ bagisi, ben bu ise hicte positiv gözle bakmiyorum nedense. Neden mi? Yine zenginin borusu ötecek. Insancigin birisi ölüm döseginde, cerrah kasap misali insancigin basi ucunda dalak mi ciger mi her neyse alip cikarmaya, zengin bir 80 lik hemen yan odada ( milyarlari kasada ), iki sehir uzakta 8 yasinda bir yavrucak!

Hemen ? isareti kafalarimizda, cigeri kim kapacak? Tabiiki 80 lik, parayi veren düdügü calar misali, garip yine garip para yok yasama hakki yok, kasap ile banka veriyor hükmü.


Sayın Merdem.
Yakınıyorsunuz.
Ben de yakınıyorum.
Gelin yakınmakla, ağıt yakmakla kalmayıp, bir çözüm yolu gösterin.
Uygulayalım.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.


Cözüm yolu olarak, haksizliklara önceden engel olmak bakimindan, zaten bu satirlarla örnek vermis bulunuyordum Isim ve adres ile organ bagisi daha makbul degilmi, hemde belgelerle evvelden tespit etmek, kim kime ne birakmak istiyor. Kanunlari yapanlara bunu tavsiye edin, benim imkanim yok, yurtdisindan kalkipta Türkiye kanunlarina karisacak halim yok bir Alman olarak. Türkiye herzaman icin vatanimdir ve vatanim olarak kalacak. Yine de vatandaslarimi düsünüyorum, onlarin dertlerini dert ediyorum, cok mu görüyorsunuz insanlarin dertleri üzerinde derin derin düsünmemi?

Demek oda isinize gelmemis, yada görmemezlikten gelmissiniz ki, yakinmak yerine bir cözüm yolu göstermemi tasvipte bulunmussunuz. Siz de bir cözüm yolu olarak birseyler ifade edebilirsiniz. Nerde sizin cözüm yolunuz?

OKU da bahseden siz degilmisiniz?

[raven]

''Biz yapamayız...hayır hayır beceremeyiz işin içine kesin bir çapanoğlu girer''
Bu kafadan ne zaman kurtulacağız.Biz bu kadar beceriksiz, işbilmez, sahtekar bir milletmiyiz.

Tarihi boyunca büyük işlere imza atan bir millet nasıl oldu da bu kadar ezik kendine güvensiz bir hale geldi.Biz bu muyuz.İyi bir şey yapmaya çalışanı paçasından aşağı tutup aşağı çekmeye çalışır yada yaptığı işe bir kulp takarız.Elin yaptığını kıymetli görür ''asılacaksan ingiliz sicimiyle asıl deriz''
Biz bu muyuz Allah aşkına

Türkiye Cumhuriyeti patagonya ülkesi değildir.İyi yetişmiş bilim adamları dürüst bürokratları vardır.Yapılan sayısız makaleler araştırmalar en saygın bilim dergilerinde veya konferanslarda değerini fazlasıyla bulmaktadır.İş adamlarımız dünyanın dört bir yanında yatırımlar yapmakta yaptığımız elektronik ve beyaz eşyalarla dünyanın her köşesindeki eve girmekteyiz.Genç nufusumuz dinamik bir yapımız var herşeyi başarabiliriz.

Ama oda ne... bir güvensizlik bir boşvermişlik almış başını gidiyor.O kadar da değil.iyi ki İstanbul u fethedenler,Çanakkale de savaşanlar, Kurtuluş savaşında istiklal mücadelesi verenler yada Cumhuriyeti kuran irade böyle düşünmemiş.

Ben organ bağışı yaptım.Ehliyetimde tamamı iaşaretli.Ailemdeki herkeste biliyor.Unutmayın bir gün sizin veya bir yakınınızın da organ bağışına ihtiyacı olabilir.

Bakın aşağıda organ naklinin nasıl yapılacağına dair yönetmeliğin bir kaç maddasi var merak eden tamamını okur.Ama ufak tefek eksikliklerine rağmen iyi bir yönetmelik.


ORGAN VE DOKU NAKLİ HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİ
Resmi Gazete:01.02.2012 - 28191

Ulusal Koordinasyon Merkezi
MADDE 12 – (1) Ulusal Koordinasyon Merkezi, Genel Müdürlüğe bağlı olarak yirmi dört saat kesintisiz hizmet verir.

(2) Ulusal Koordinasyon Merkezinde, ülke genelinde organ ve doku nakli bekleyen hastaların ve nakil merkezlerinin kayıtları tutulur. Bakanlıkça belirlenen kurallara uygun olarak, organ ve doku çıkarımının koordinasyonu ile TODS üzerinden dağıtımı yapılır.


Ulusal Koordinasyon Sistemi
MADDE 14 – (1) Ülke genelinde organ ve doku nakli hizmetleri alanında çalışan kurum ve kuruluşlar arasında gerekli koordinasyonu sağlamak ve çalışmaların verimliliğini artırmak, kadavra organ sayısını artırmak, bilimsel kurallara göre ve tıbbi etik anlayışına uygun, adaletli organ ve doku dağıtımını sağlamak üzere Ulusal Koordinasyon Sistemi oluşturulur.

(2) Ulusal Koordinasyon Sistemi içindeki birimler arasında koordinasyonu, organ ve doku kaynağı merkezlerinde görev yapacak olan organ ve doku nakli koordinatörleri sağlar. Organ ve doku nakli koordinatörleri beyin ölümü tutanağının EK-1’de yer alan beyin ölümü kriterlerine göre ve kurallara uygun biçimde düzenlenip düzenlenmediğinin kontrolünden, Kanuna göre gerekiyorsa verici adayının ailesinden organ ve doku bağışı için izin alınmasından ve alınan organ ve dokunun ilgili merkeze naklinden sorumludur.

(3) Nakil merkezleri Bakanlıkça istenilen tüm bilgileri TODS’a kaydetmekle yükümlüdür. Sistemde tutulacak her türlü kişisel bilginin gizliliği esastır. Bu kapsamda, sisteme giriş yapacak olan kişiler, kaydı bulunan hastaların bilgilerinin amaç dışı kullanımını engelleyecek önlemleri almak, hasta haklarına ve kişisel haklara uymak ile yükümlüdür.

(4) Kadavra vericiye ait tüm organlar bu sistem üzerinden dağıtılır. TODS’da kaydı olmayan hastalara, kadavradan organ dağıtımı ve nakli ile canlıdan organ nakli yapılamaz.

(5) Bakanlığın gerekli gördüğü hallerde, kadavra ve canlıdan elde edilen dokuların dağıtımı da TODS üzerinden yapılır.

Organ ve doku dağıtımı esasları

MADDE 15 – (1) Organ dağıtımı elektronik ortamda yapılır. Nakil merkezleri kendilerinde sıra bekleyen hastalara ait listeleri güncelleştirmek zorundadır. Organ ve doku dağıtımı, Bakanlıkça belirlenen esaslara göre yapılır.

(2) Sosyal Güvenlik Kurumu ile sözleşmesi bulunmayan organ ve doku nakli merkezlerine Ulusal Organ ve Doku Nakli Koordinasyon Sistemi dâhilinde kadavradan organ ve doku dağıtımı yapılmaz. Sosyal Güvenlik Kurumu ile sözleşmesi olan organ ve doku nakli merkezleri ise Sosyal Güvenlik Kurumunca ilgili mevzuatına göre belirlenen geri ödeme ücretleri haricinde ücret talep edemez ve hastalardan ilave ücret alamaz. Aksine davranan organ ve doku nakli merkezleri, ilgili Bilimsel Danışma Komisyonunun önerisi de dikkate alınarak, altı aydan az, iki yıldan fazla olmamak üzere, Ulusal Koordinasyon Sistemi dâhilindeki kadavradan organ ve doku dağıtımının dışında tutulur. Aynı fiilin tekrarlanması halinde ise merkezin faaliyeti süresiz olarak durdurulur.

(3) Sosyal Güvenlik Kurumu ile sözleşmesi bulunmayan organ ve doku nakli merkezleri ile bu maddeye göre müeyyide uygulanan merkezler, kendi yoğun bakım servislerinde beyin ölümü gerçekleşip de organ ve doku bağışı yapılan kadavra vericilerin organ ve dokularını Ulusal Koordinasyon Sistemi içinde kullandırmak zorundadır.

(4) Bakanlık, tercihli bağış ve aile puanı sistemi ile ilgili dağıtıma yönelik düzenlemeler yapar.

Organ ve doku nakli merkezlerinin izlenmesi ve denetimi
MADDE 18 – (1) Organ ve doku nakil merkezleri, TODS üzerinden alınacak, yapılan nakilleri ve hasta izlemlerini içeren bir önceki yıla ait verileri en geç 31 Ocak tarihinde Bakanlığa ulaşacak şekilde bildirir. Bu veriler Bakanlık tarafından yıllık rapor olarak yayımlanır.

(2) Nakil merkezlerinin izlenmesi, denetim ve değerlendirilmesi ilgili bilim komisyonlarının önerisi alınarak Bakanlığın belirleyeceği kriterler çerçevesinde yapılır. Nakil merkezlerinin açılma iznine ait nitelikleri kaybetmeleri veya faaliyetlerinin mevzuata aykırı bulunması hallerinde gerektiğinde Ulusal Koordinasyon Kurulunun da önerisi alınarak Bakanlıkça çalışmaları kısmen veya tamamen durdurulur veya diğer idari tedbirler alınır. İlgili merkezler kendilerine ilişkin uyarılar doğrultusunda gereken düzenlemeleri yapmakla yükümlüdür.

[merdem]

Degerli Kardesim Raven,

Organ bagisini desteklemeniz ve kayitli olmaniz gercekten takdir edilmeli. Herkesin kari degil sizin gibi düsünmek. Bravo. Tebrik ederim sizi.

Benim elestirim yalnizca Türkiye hakkinda degil, rica ederim, Türkiye geri kalmis kanunsuz görgüsüz bir devlettir diye bir görüste degilim. Cok seyler degisti ve zamanla elbette Türkiye de olumlu adimlar ile uyum saglamaktadir gelismelere.

Her bir devletin kanunlarini incelerseniz, elbette halkin güvenini, sagligini ve gelecegini emniyete alan sayisiz maddeleri görürsünüz. Ama bu demek degilki her bir kanuni madde tatbikatta aynen uygulaniyor, devlet dahil tüm halk bu kanunlara uyuyor.

Yoksa bunca yolsuzluklar, rüsvetler ve haksizliklar olmazdi. Bu tüm dünyada aynidir. Uni imtihanlarindan firma kurumlarina kadar bir takim uygunsuzluklar her zaman icin gündemde konu edilen mevzuular arasinda sayilabilir.

Ben genellikle tüm dünya devletlerinden bahsediyorum. Bir takim insanlar kendi aralarinda örgütler olusturuyorlar ve insanliga hükmetmege kalkisiyorlar. Devlet kanunlarina ve insan haklarina hürmet göstermiyorlar. Tüm dünya haberlerinde günlük nesredilen haberler hicte ic acici degil ne yazikki. Hastahaneler, resmi makamlar, bankalar günlük skandallarin dahilindedirler.

Kurumlarin calismalarini inceleyen heyetlerin olmasi, her bir kurumun adalatle calistigini göstermez, inceleme heyetlerinin calismalarini arastiranlar oluyormu? Hayir, bu yüzden kendimizi teselli ediyor ve teslim ediyoruz, körü körüne güveniyoruz.

Mesela piyasa sürülen bir mal güvenlik bakimindan olsun saglik bakimindan olsun kullanisa uygunluk bakimindan olsun kontrolden geciriliyor diyelim, kim ne kadar bundan emin olabilir? Hangi sartlar altinda, kimlerin cikarlari ön planda tutularak bir sonuca varildigindan nasil emin olabiliriz.

Bu dünya cikar dünyasi olmustur. Bir kimse sirf halkin cikari icin kalkipta gece gündüz calissin kendini feda etsin, ben hic zannetmiyorum. Eninde sonunda bilerek veya bilmeyerek, elinde olarak veyahut imkanlarin o an cazipligi karsisinda yenilerek yanlisi ve dogruyu, hakki ve hukuku tam olarak uygulayacagini hic zannetmiyorum.

Ben bir devlet baskani olmus olsam, su anki fikirlerim seytanin dürtüklemeleriyle zamanla yok olacak ve bende ayni sekilde vazifelerimde ihmalci ve cikarci yollara yönelecegim.

Devlete ve kanunlarina güvenmemiz, devletin ve kanunlarinin tastamam dogru uygulandigina isaret etmez. Kendi kendimizi kandiririz hepsi o kadar.

Hak hukuk cigneniyor. Benim görüsüm bu. Insanoglunun dünyaya halife atanmasindan yana bu böyledir ve degisecek de degildir. Adem Peygamberin ( selam olsun ona ) cocuklari arasinda baslayan celimsizlik ve cinayet günümüzde de aynidir. Seytan yoksa issiz kalirdi :p

Selam ve dua ile.