PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Tesettürlü hanımefendilere ve hanım kızlara açık mektup


FEDAKARADAM
27. January 2011, 03:17 AM
Tesettürlü hanımefendilere ve hanım kızlara açık mektup | Mehmet Talu Hocaefendi

Muhterem ve afif (iffetli) İslâm hanımlarına: Selam ve ihtiramlarımı (saygılarımı) takdimden sonra...

Tesettür konusunda sakın kâfirlerin, fâcirlerin, münafıkların ve mürtedlerin sözlerine, yönlendirmelerine uymayınız. Yüce dinimizin muhkem (kesin), müttefakun aleyh (üzerinde birleşilmiş) hükümleri, farzları, haramları bellidir. Bunlar muteber ve güvenilir din kitaplarımızda açıkça yazılıdır. Hepsinin Kur'an-ı Kerîm'de, Sünnette delilleri vardır. Hepsi icmâ-i ümmetle te'yid edilmiştir.

Bu devirde birtakım insanlar dinimizin tesettür emrini bozmaya, çarpıtmaya, değiştirmeye, çığırından çıkartmaya çalışıyor. Onlar insî şeytanlardır. Onlara uyanlar çok aldanır, çok zarar ve ziyan ederler.

Hz. Peygamber (S.A.V.) efendimiz tesettür konusunda ne demişse, ne emr etmişse, neyi yasaklamışsa doğrudur, haktır. Sakın O'na muhalefet etmeyesiniz.
Yüce Hz. Peygamber (S.A.V.) efendimiz kadınların saçlarını deve hörgücü gibi topuz yapmalarını kesin olarak yasaklamıştır. Bu konuda çok güvenilir, çok sağlam, çok muteber din kaynaklarında bilgi bulunınaktadır.

Başını örten bir Müslüman kadın, Hz.Peygamber (S.A.V.) efendimizin yasakladığı bir şekilde örtünemez. Resûlullah (S.A.V.) efendimiz, deve hörgücü gibi topuz yapılmayacak diyorsa, ona uyulacaktır."Ateş (cehennem) ehlinden iki sınıf vardır, ben onları henüz görmedim (ileride zuhur edeceklerdir). (Birinci sınıf : Yanlarında sığır kuyruğu gibi bir şeyler taşıyıp onlarla insanlara vuran kimseler... (İkinciler : Giyinmiş çıplak kadınlar ki, bunlar Allah Teâlâ'ya taatten (itaatten) dışarı çıkmışlardır. Bunlar (hem kendileri baştan çıkmıştır), hem de başkalarını baştan çıkartırlar. Başları deve hörgücü gibidir. Bu gibi kadınlar, Cennet'e girmek şöyle dursun, onun kokusunu bile alamazlar. Halbuki Cennet'in kokusu şu şu şu kadar uzak mesafeden hissedilir."

Dinî bir konuda kesin emir ve yasak varsa biz Müslümanlar bunları tartışamayız. Ancak dinsizler, münafıklar tartışır. Sakın onlara uymayalım. Mürtedlerin din hakkında konuşmaya hiçbir hakları ve salahiyetleri yoktur.Bu devir rant devridir. Birtakım adamlar dinî konuları, değerleri, hükümleri, kurumları kendi âdi çıkarlarına âlet etmektedir. Dine, Şeriata, fıkha, ahkâm-ı İslâmiyeye, sünnete uygun tesettür kıyafetlerinin yapılması ve satılması elbette caizdir ama bu saydıklarımın dışında kalan dine aykırı sahte ve çarpıtılmış tesettür kıyafetlerinin ticaretinde büyük günah ve vebal vardır.Dün mayo ve deniz kıyafetleri teşhir eden mankenler kiralanıyor, bugün onlara din dışı tesettür giysileri teşhir ettiriliyor.Manken başına renkli bir bez örtmüş... Takmış takıştırmış, sürmüş sürüştürmüş... Podyumda kırıta kırıta, şehevî arzuları kamçılayacak bir şekilde yürüyor... Böyle tesettür olmaz. Bu tesettür değil, anti-tesettürdür.

Tesettür konusunda Yüce Allah ayet indirmiştir. Hz. Peygamber (S.A.V.) efendimiz bu konuda ümmetine talimat vermiştir. Hz. Peygamber (S.A.V.) efendimizin vekilleri, vârisleri, halifeleri olan rabbanî ve 'âmil ulema, fukaha, müctehidîn-i kiram âyetleri ve hadîs-i şerifleri yorumlamışlar ve Yüce Şeriatın hükümlerini ortaya koymuşlardır.Alnı ömürlerinde bir kere secdeye varmamış birtakım politikacılar, gazeteciler, yazarlar, düşünürler veya düşünmezler bu gibi dinî konuları mıncıklamasınlar. Onlar uzmanı olmadıkları bu konularda konuşamazlar, yazamazlar. Konuşup yazsalar bile fikirlerinin, görüşlerinin, hükümlerinin hiçbir kıymeti yoktur.Şazz fikirli mezhepsizlerin, bid'atçilerin, Kitab ve Sünnet dairesi dışındakilerin de bu konulardaki fikir ve görüşlerini dinlemeyiniz, fetvalarına, ruhsatlarına önem vermeyiniz.

Birtakım hafif akıllı kadınlar ve kızlar tesettür konusunda doğru yoldan çıkmışlardır. Zamanımızda "başları örtülü çıplaklar" vardır.Ciddî ve vakarlı bir İslâm hanımı ve kızı, erkeklerin şehvet bakışlarını çekecek kıyafetlere bürünemez. Vücut hatlarını gösteren ince elbiseler giymek haramdır.Meydanlarda, caddelerde, toplu taşıma vasıtalarında, umuma açık yerlerde İslâm kadınlarının ve kızlarının çıngıraklı kahkahalar atarak dikkat çekmeleri terbiyeye ve görgüye aykırıdır.Tesettürün iffet ve haya ile birlikte olması gerekir. Tesettür ile bayağılık, pespayelik, adilik bir yerde olmaz.

Fâsıkların, fâcirlerin, reformcuların, mürtedlerin aldatmalarına kanmayınız, tuzaklarına düşmeyiniz.Kur'an ne diyorsa doğrudur. Hz. Peygamber (S.A.V.) efendimiz ne demişse doğrudur. Rabbanî ve 'âmil din âlimleri müttefakun aleyh konularda ne yazmışlarsa hepsi doğrudur. Teferruatla ilgili konularda bazı farklı görüşler ve yorumlar vardır. Kitaba, Sünnete, icmâya aykırı olmamak şartıyla onlar da geniş bir rahmettir.Şeriat, saçlar deve hörgücü gibi topuz yapılmayacaktır diyorsa, o yasağa uymalıyız.

İslâm düşmanları bu konularda istedikleri kadar bağırsınlar. Kulak asmayalım, okumayalım, önem vermeyelim. Onların ekmeklerine yağ sürmeyelim. Onlar tesettür konusunda ahkam kesmeyi bıraksınlar da, TC'li resmî vesikalarla kadınlara fuhuş yaptırılmasının, bu fuhuş karşılığında makbuz almanın, KDV ve gelir vergisi ödemenin uygarlığa, kadın haklarına ve haysiyetlerine, ahlâka ve fazilete uygun olup olmadığı konusunda cevap versinler.Hiç ses çıkartmadıklarına göre bu uygulamayı beğeniyorlar ve doğru buluyorlar herhalde..

hiiic
27. January 2011, 11:01 AM
Başını örten bir Müslüman kadın, Hz.Peygamber (S.A.V.) efendimizin yasakladığı bir şekilde örtünemez. Resûlullah (S.A.V.) efendimiz, deve hörgücü gibi topuz yapılmayacak diyorsa, ona uyulacaktır."Ateş (cehennem) ehlinden iki sınıf vardır, ben onları henüz görmedim (ileride zuhur edeceklerdir). (Birinci sınıf : Yanlarında sığır kuyruğu gibi bir şeyler taşıyıp onlarla insanlara vuran kimseler... (İkinciler : Giyinmiş çıplak kadınlar ki, bunlar Allah Teâlâ'ya taatten (itaatten) dışarı çıkmışlardır. Bunlar (hem kendileri baştan çıkmıştır), hem de başkalarını baştan çıkartırlar. Başları deve hörgücü gibidir. Bu gibi kadınlar, Cennet'e girmek şöyle dursun, onun kokusunu bile alamazlar. Halbuki Cennet'in kokusu şu şu şu kadar uzak mesafeden hissedilir."

1. bahsedilen hadis peygambere iftiradır, çünkü bu 2 grupda peygamberimiz döneminde yaşamışlardır. Açık kadınların erkekleri tahrik etmesi ve saptırması değil peygamberimiz dönemine taaaa Yusuf dönemine de dayanmaktadır. Bu iftiraları uyduranların ne amaç taşıdıklları neden böyle gelecek bilimcilik gayb kapılarına hakimlik niteliğini resule verdiklerini bilmiyorum, zanda da bulunmak istemiyorum.

2. her fırsatta kadını kapamayı öngöen din neden infak ediniz, harcayınız dendiğinde rafa kaldırılıyor? Kapanmak ve örtünmek kadına özgü bir emir mi? Örtünmek erkek içinde emir ve farzdır, üstelik gözü haramdan korumak gerekir, emirdir.

3. Allah takva elbisesinin dış elbiseden daha önemli olduğunu bizlere bildiriyor. Takva elbisesine bürünmemizi emrediyor... Nasıl mı? Tesettür giyerekte insanları sıkıntıya sokabilirler. Olmuyor da değil.

Allah çirkin işler ve fenalıklardan uzak duranlardan razı olsun.

FEDAKARADAM
27. January 2011, 02:36 PM
1. Bahsedilen hadis peygambere iftiradır, çünkü bu 2 grupda peygamberimiz döneminde yaşamışlardır. Açık kadınların erkekleri tahrik etmesi ve saptırması değil peygamberimiz dönemine taaaa yusuf dönemine de dayanmaktadır. Bu iftiraları uyduranların ne amaç taşıdıklları neden böyle gelecek bilimcilik gayb kapılarına hakimlik niteliğini resule verdiklerini bilmiyorum, zanda da bulunmak istemiyorum.

2. Her fırsatta kadını kapamayı öngöen din neden infak ediniz, harcayınız dendiğinde rafa kaldırılıyor? Kapanmak ve örtünmek kadına özgü bir emir mi? örtünmek erkek içinde emir ve farzdır, üstelik gözü haramdan korumak gerekir, emirdir.

3. Allah takva elbisesinin dış elbiseden daha önemli olduğunu bizlere bildiriyor. Takva elbisesine bürünmemizi emrediyor... Nasıl mı? Tesettür giyerekte insanları sıkıntıya sokabilirler. Olmuyor da değil.

Allah çirkin işler ve fenalıklardan uzak duranlardan razı olsun.

Peygamber efendimiz, cahiliyye döneminde ki gibi giyinen kadınlara bir uyarı niteliğinde emretmiştir.Nur suresi'nin 31.inci ayeti kerimesi nazil olana kadar Arap kadınları bugünkü kadınlar gibi açık geziyorlardı, göğüsleri de yarı açıktı. Ayetin nazil olmasıyla birlikte bu Arap kadınları tesetttüre büründüler. Olay budur ve bunda peygamberimize asla iftira yoktur

"İNFAK ETMEK VE ALLAH YOLUNDA MALLARINIZI HARCAYIN" AYETLERİNİ PİNTİ VE CİMRİ İNSANLAR ÇİĞNEMİŞLERDİR.CÖMERT MÜSLÜMANLARA HİÇBİR SÖZÜMÜZ YOKTUR.

Tabii ki erkekler için erkeklere mahsus tesettür vardır bunu ben de biliyorum.Ancak konumuz bu değil,sadece kadınlara aittir

Takva elbisesi apayrı bir mevzudur,onu da biliyorum..

Taner
30. January 2011, 02:59 AM
http://hanifler.com/showthread.php?t=2262 izleyin ve sağlamanızı tekrar kuran ile yapın lütfen.

dttatu
30. May 2011, 05:27 PM
örtünme,beynin ve vicdanın nefsin şeytani yanılgılanmalara ve art niyetli yaklaşımlara kapanmasıdır.allaha ve yarattıklarına tam olarak inanıp korku taşıyan insan örtünmüştür.

galipyetkin
11. October 2011, 02:13 AM
Asalet, hem aristokrasi, hem liberalizm, hem feodal sistemlerde soydan geldiği kabul edilirken, bizim toplumlarımızda kişinin kendisinde-benliğinde güzel ahlaklı olmak diye kabul edilir. Buna ''erdem'' denilir ve islam bunun dışa yansımasına ''salih amel'' der. Kişi kendisinde güzel ahlak anlayışını toplamalı ve hareketlerine yansıtmalı ki, ona asil, asaletli kişi denilsin. Buna erdem-fazilet deniyor. Bunun ölçüsü de ''iffet'', yani ihtiyacı kadarla yetinip fazlasına tamah etmemek, elinde ise derhal zimmetten çıkarmaktır. İslam yaşamı da iffet-ismet üzerinedir. Bu nedenle de islam yaşamı seyitleri, eşraftanları, efendileri, şeyhleri, şıhları içinde barındırmaz. Barındırıyorsa düşünülmelidir. Bunlar mülkü ve maddi şeyleri, cahiller de bunları-bu asalakları veli edinmiştir.

İffet, itidal üzere yaşamaktır. İtidal ise ihtiyaçtan artanın tamamının infak edilmesidir. Görülüyor ki ''iffet'' ekonomik ağırlıklı bir ifadedir. Bu iffet kavramına ırz ve namus anlamlarını monte ederseniz, esas anlam unutulur ve ayetlerde geçen ''iffetli cariyeler'' meallere ''namuslu'' diye geçirilir. Bu da iffeti setretmek sütre arkasına gizlemektir. Oysa kadının müstehcenlikten kaçınması iffet kategorisiyle değil, namus ve ırzı korumak olarak ifade edilir.

Perdeleme ise setretmek değil, ''hicab'' kavramı ile ifade edilir. Açılıp başkaları tarafından görüldüğünde erkeği de, kadını da ''mahcup edecek'' belli yerlerin görülmesini engelleyen perde, yani itidalli örtünme, ''hicab'' olduğu için mahcubiyetle ilgilidir. Bunlara dikkat etmeyenlere hayasız, edepsiz, utanmaz denilir.

Setretmek mühim bir konuyu gözlerden kaçırmak için daha az önemli bir konuyu daha önemliymiş gibi gündeme getirip üzerine bütün dikkatleri çekmektir. "Cambaza bak cambaza" uyanıklığıdır. Dikkatleri başka bir tarafa çekerek ''hakkı pelin otuna çevirmek'' için dikkatleri ehem bir konu üzerine çekerek adalet ve zulmün çekişmesinin üzerini küllemektir tesettür.

Ama hicapla tesettür hiçbir zaman aynı şey değildir.

Hicapta samimiyet, hayâ, edep ve görünmesinde mahcubiyet, setretmekte ise bir şeyin arkasına saklanarak gizlediği emele varmak vardır.

İffet ismetin şartıdır. Bu ise Nahl-71. ayette kınananı (nimete nankörlük) yapmamak, aksine aşağı seviyedekilerle eşitlenene kadar vermek, mülkleşme dalaletine girmemektir.Aksi eğrilmektir.

Ama bazı umursuzlar hâla iyisi kötüsü ayrımı yaparak halkı oyalarlar, iffetin kadın-erkek herkes için mecburi olduğunu gözardı ederek, unutturarak sadece cinsel namusu ön plana çıkartıp makul hicap sınırlarını da zorlayarak yepyeni bir ''namuslu kadın tipi'' icat edip, nifak yaratırlar.

Yorumcular kadınları iffet yolunda uyararak kocalarını, karıları olarak kendilerini ve kızlarını ''Hatun'', ''Köşe yastığı'' yapma yönündeki yanlışlarından döndürmeye, mütevazi bir hayat yaşamaya yöneltmelerini öğütlemez, kadınlara da mütevazi bir hayata yönelip iffetli olmayı, iffetin bütün şeylerden daha önemli olduğunu, insanlık görevi olduğunu anlatmazlar. Kadınların da pek umurunda değildir; çünkü ailesinden gördüğünü yapar.

İnsanları amelleri kucaklarken, en güzel amelin topluma değer üretmek olduğu halde, kadın bundan alıkonulup sadece kocasının özel ''cariye''si gibi, ona hizmetle işini sınırlarlar. Kadınları ''Hanım Efendi''liğe soyundurup, kadınlar da kendilerini barones, prenses yerine koyarak üretmedikleri gibi, hizmetçi hayelleri içerisinde lüks tüketimleriyle toplumun sırtına yük olurlar.

Setretmeyi iffete kıstas yapmak hak değerlerle değil, sahte dirhemle ölçmektir. İffet kadına ad yapılmış, İffet adını alan kadın tesettüre sokulmuştur. Dolayısı ile iffet setredilerek, sütre ardına gizlenmiş, ön plana abartılmış bir namus anlayışı çıkartılıp sanki çuhalarla sarıp sarmalanmış kadın mutlak namusludur, has müslümandır, diğerleri değildir gibi bir anlayışla tip bir kadın topluma lanse edilmiş ve Bakara-219 ile Nahl-71 tedavülden kaldırılarak zekat sermayeye katılarak, kat kat nemalanarak Medine ensariyeti, Mekke mescid-i haram yaşam tarzı, komşuluk hukuku, kollektif sorumluluk terk edilmiş, zekat 1/40'a çekilerek, topluma nezr olmak, sebil ve sebillulah iptal edilerek rekabet üzerine uçurum kenarında, birbirlerine tuzaklar kuran bir yaşam biçimi, kap-kaç bir ekonomik sistem olan Liberal-kapitalizm kurularak uçurumdan yuvarlanılmaya başlanmıştır.İffet ve iffetlilerin kökü kesilmiştir; çünkü yaşayamaz. Maide-54, son umut. Maide-38 failleri iş başında; işgali tamamlamışlardır.

Bir ümit var. Aklını çalıştıran müminler, mütedeyyin hizip ve yönetici seçerken maişetle yetiniyor mu? Şirketi, gemisi-gemiciği, köşkü, serveti var mı? Yenileme yerine milletin ekmek kapıları fabrikaları babalar gibi elin gavuruna peşkeş çekiyor mu? Bakacak
Eğer bunlara sahip değil ise demek ki Bakara-219 ayette emredilen infaka riayet ettiği için iffetli kalmış ve Allah'ın hükmettiğine uymuş diyecek ve demekki hakkı setrederek nimete nankörlük yapan, karısını tesettüre sokup göz boyayan kapitalistlerden olmamış diyerek kararını verecek ve dini ticarete alet eden kesimle yollarını ayıracak. Yoksa yandaşlarının ''çalıyor ama çalışıyor da'' laflarını içlerine sindirerek, Allah'ın kendilerine tanıdığı haklarının bunlar tarafından çalınmasına rıza gösterip, suçlarına alet olacaklardır.
(Bu yazın hazırlanmasında Adalet ve Rahmet sitesinden alıntılar yapılmıştır)

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

merdem
24. February 2013, 06:47 AM
59. Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve mü'minlerin kadınlarına söyle, üzerlerine dış giysilerinden örtsünler. Tanınıp da eziyet edilmemeleri için bu daha uygundur. Allah çok bağışlayandır ve çok merhamet edendir.



http://t1.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcQ4RXiFk-TUxmVgBdPPOTEW6_zbr_IbCN4rC8OY_6y-nDnyUBqQ


Yani bir Arap bu Ayeti böyle anlar ve uygularsa, anlamayan ne yapar?