PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Cehennem


dost1
1. October 2008, 01:38 AM
Selamun Aleykum! Değerli Kardeşlerim!

Cehennem ile ilgili bir çalışmayı sizlerle paylaşmak istiyorum.

HİCR44. ayette bildirilen, cehennemin yedi kapısı hakkında bir hayli açıklama yapılmıştır. Açıklamaların çoğu, bu kapıların, cehenneme girecek günahkârların işledikleri suç cinslerine göre olduğu, mesela inançsızların, münafıkların, müşriklerin veya nefse, mala, mülke, makama, şehvete tapanların hep, kendilerine ayrılmış ayrı kapılardan cehenneme girecekleri yönündedir. Bu genel görüş sahipleri, kâfirlerin inkârcılıklarının yansıması olan inançsızlık, yalanlayıcılık, müşriklik, münafıklık gibi amellerinin cezalarını çekmek üzere atılacakları cehennemin Kur’an’da farklı isim ve niteliklerde olmasına dayanarak, cehenneme ait olan bu isim ve niteliklerin, cehennemin kapılarını temsil ettiğini ileri sürmüşlerdir. Kur’an’da geçen isim ve nitelikler şunlardır:
1) Nar (“ateş”; genel bir tabirdir),
2) Lezâ (“hiddetli alev/alev püskürtüsü”)
3) Sa`îr (“harlı alev”),
4) Sekar(“kavurucu ateş)
5) Cahîm (“harlı ateş”),
6) Hâviye (kızgın ateş)
7) Hutame (“ezici, iliklere işleyen azap)

İşte bu niteliklerin, cehenneme ait ayrı bölümler olduğu kabul edilmiş ve her bölümün ayrı bir kapısı olacağı öngörülmüştür.
Klasik kaynaklarda yer alan iki görüş ise şöyledir:

Ateşin en üst basamağında Muhammed ümmetinden olanlar, ikincisinde hristiyanlar, üçüncüsünde yahudiler, dördüncüsünde sabiiler, beşincisinde mecusiler, altıncısında Arap müşrikleri, yedincisinde ise münafıklar, Firavun hanedanı ve Hz. İsa`ya sofra indirilmesini isteyip de indirildikten sonra onu İnkâr edenlerdir. Nitekim yüce Allah şöyle buyur¬maktadır: "Şüphesiz münafıklar cehennemin en aşağı tabahastndadırlar." (sn-Nisâ, 4/145) Buna dair açıklamalar da daha önce Nisa Sûresi`nde (anılan âyetin tefsirinde) geçmiş bulunmaktadır. Yine.yüce Allah bir başka yerde şöyle buyurmaktadır: "Firavun hanedanını azabın en şiddetlisine sokun." (el-Mu`min, 40/46) Sofranın indirilişini görenlerden kâfir olanlar hakkında da; "Ama bundan sonra sizden kim kâfir olursa, Ben onu alemlerden kimseyi azaplandırmayacağım bir azapla azaplandıracağım." (el-Maide, 5/115) diye buyurmaktadır- (Kurtubi; elCamiu li Ahkami’l Kur’an)

1) Cehennem, üst üste yedi tabakadır. Her bir tabakaya "dereke" denir. Bunun böyle olucluğuna, "Hiç şüphesiz münafıklar, cehennemin en ak derekesindedirier" (Nisa, 145) ayeti de delildir.
2) Cehennemin karargahı yedi kısma ayrılmıştır ve her kısmın bir kapısı vardır. İbn Cüreyc`in şöyle dediği rivayet edilmiştir: Bunların ilki cehennemdir, sonra "Lezâ", sonra "Hutame", sonra "Sa`ir", sonra "Sakar", sonra "Cahîm" sonra, "Hâviye" gelir." Dahhâk şöyle demiştir: "İlk tabakada (derekede), mü`minler, günahları nisbetinde azab olunur ve sonra oradan çıkarılırlar. İkincisi, yahudilere; üçüncüsü, hristiyanlara; dördüncüsü sâbiîlere; beşincisi, mecûsilere; altıncısı, müşriklere; yedincisi de münafıklara aittir. (Razi; el Mefatihu’l Gayb)



Ancak, cehennem bir bütündür ve yukarıdaki isim ve nitelikler, cehennemdeki azabın niteliklerini yansıtmaktadır. Gerek cehennemin gerekse cennetin Kur’an’daki anlatımı temsilî, sembolik anlatımlar olup bu semboller de özellikle Arabistan coğrafyasına yönelik sembollerdir. Çünkü cennet ve cehennem gayb konularından ve bizim içinde bulunduğumuz boyuttan farklı bir boyuttadır. Dolayısıyla insanların, yaşadıkları boyuttan başka bir boyutta bulunan bir şeyin mahiyetini doğrudan anlaması, zihninde canlandırması, ancak semboller vasıtası ile mümkün olabilmektedir ve Rabbimiz de bunu böyle anlatmaktadır:

Rad; 35:
Müttakilere söz verilen cennetin misali şöyledir: Onun altından ırmaklar akar, yemişleri ve gölgeleri süreklidir. İşte bu, takvalı davrananların akıbetidir. Kâfirlerin akıbeti de ateştir.

Muhammed; 15:
Takvalı davranmışlara vaat edilen cennetin örneği: “Orada bozulmayan temiz sudan ırmaklar, tadı değişmeyen sütten ırmaklar, içenlere lezzet veren şaraptan ırmaklar ve süzme baldan ırmaklar vardır. Onlar için cennette her çeşit meyve ve Rabblerinden bir bağışlanma vardır. Bunlar, ateşte ebedî olarak kalacak olan ve bağırsaklarını parçalayacak kaynar su içirilen kimse gibi olur mu?

Bize göre ise buradaki “yedi” sayısı çokluktan kinayedir ve bununla, insanları cehenneme sürükleyen yolların çokluğu anlatılmıştır. Çünkü daha evvel birçok kez açıkladığımız gibi “yedi” sayısı “çokluk, değişiklik” ifadesi için kullanılır.
Kaynak:İşte Kur'an (Hakkı Yılmaz)

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.

ates demir
26. April 2013, 12:37 AM
Cehennem acı çektiğimizi kimsenin duymadığı/umursamadığı yerdir.

Hallac ı mansur.

Cehennem herhangi bir yakınlık/ilgi/alaka görmeyeceğimiz yerdir.
Bknz: hamim