PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Kuran anlayışı


ebu Maruf
6. January 2011, 01:05 AM
Rahman ve Rahim olan ALLAH ın ismiyle

Bir çok hanif yolunda olduğunu belirten kişinin çoğu zaman belirttiği bir şey vardırki.
Kurandan daha büyük kaynak yoktur.Yada Kuran tek kaynaktır gibi.
Öncelikle Kuran-ı Kerim ALLAHU TEALA nın c.c Kelamıdır.
Lakin mealler insanların kelamıdır.
Nasılki lafzen hadis rivayetlerin yanlışlığı olabilir meallerinde yanlışlığı olabilir.Halbuki ALLAH azze ve celle Subhan dır.Noksan sıfatlardan münezzehtir.
Bunun böyle algılanmasından sonra Ayetlerin incelenmesi ve tefekkür edilmesi sonucu ortaya çıkan görüşde ALLAHın c.c değil şahsın görüşüdür.
Zira bir çok kişinin yorumu farklı olabilir.
Bizim Kuranı ayetlerini yorumlamamız ALLAHU TEALANIN katındaki Kelamının en iyi şekilde anlaşılmaya çalışılmasıdır.Bizzati Kelamullah değildir.
Bu durumda insanın Kuran meallerinden yada arapçasından yada asım kıraatına göre harekelenmiş halinden okuyup anladığı şeyi Kuranın hükmü olarak kabul etmesi yanlıştır.
Belki isabet etmiştir belkide etmemiştir.Bunu ancak Sözün sahibi ALLAH azze ve celle bilir.
İşte bu sebebden dolayıdır ki.Kendi algıladıklarımızı ALLAHın Kelamımıymış gibi insanlara dayatmak yanlıştır.
Kuranda her şey apaçıktır diye iddiada da bulunuyor.Halbuki Bizim anlayışımıza göre Kuranda ap açık hükümlerin yanı sıra müteşabih ayetlerde vardır.Yine bizim anlayışımıza göre Hükümleri tearuz eden ayetlerde vardır.
Bunlara örnek verecek olursak.
Zümer 44
De ki: Bütün şefaat Allah'ındır. Göklerin ve yerin hükümranlığı O'nundur. Sonra O'na döndürüleceksiniz.
Bu ayeti Kerimeye göre bizim anladığımız şefaatın tümü ALLAHındır.
En’âm 70
Dinlerini bir oyuncak ve bir eğlence edinen ve dünya hayatının aldattığı kimseleri (bir tarafa) bırak! Kazandıkları sebebiyle hiçbir nefsin felakete duçar olmaması için Kur'an ile nasihat et. O nefis için Allah'tan başka ne dost vardır, ne de şefaatçı. O, bütün varını fidye olarak verse, yine de ondan kabul edilmez. Onlar kazandıkları (günahlar) yüzünden helake sürüklenmiş kimselerdir. İnkar ettiklerinden dolayı onlar için kaynar sudan ibaret bir içecek ve elem verici bir azap vardır.
Yine bu ayete göre bizim anladığımız ALLAH dan başka şefaatçi olamaz.
Tâ-Hâ 109
O gün, Rahman'ın izin verdiği ve sözünden hoşlandığından başkasının şefaati fayda vermez.
Fakat yine bu ayete göre algıladığımız ALLAHU TEALANIN Şefaat izni verdikleri şefaat edebilir .
Gerek bu ayeti kerimenin gerekse yukardaki ve aşşağıdaki ayeti kerimenin manasını destekleyn ayetler mevcuttur.Her farklı mana algılanandan birer tane alıyorum ki konu çok uzamasın diye lütfen Şefaatin sadece ALLAH a ait olduğu ayeti kerimeleri yazmaya kalkışmayın zira bunu biliyorum.Aksini yazan ayetlerde mevcut onlarıda yazmıyorum.
Şİmdi bu ayeti Kerimeler arasında bize göre tearuz vardır.
Bu ayetlere bakaraktan Kuranın bütününün anlatmaki stediği manaya ulaşmaya çalışmak gereklidir.
Bu durumdaki anlayış eksikliklerinide Kurana isnad ederek Kuran eksikmidirki deyip kendi görüşlerini tabulaştırmakta yanlıştır.Zira eksiklik Kuranda değil anlayışdadır.İnsanlarda Kuranın eksik olduğunu iddia etmiyorlar.
Bu yüzdendir ki insanların Kurana eksiklik isnad ettiklerini iddia edip.Kendi görüşlerinin Hakkın bizzatı olduğunu iddia amaçlı savunmaya geçmekte yanlıştır.

selametle

dost1
8. January 2011, 02:06 AM
Selamun Aleykum! Değerli Kardeşlerim!

Sizlerle paylaşmak istedim. Kıssadan hisse.

Fred'in KekiRichard Voss PhD.
(Çeviren: M.Yılmaz)

Bir zamanlar Fred adındaki biri tarafından bulunmuş bir kek tarifi vardı. Bu kek de şu dört malzemenin olması zorunlu idi: şeker, un, tereyağı ve su. Fred bu kekin nasıl yapılacağını Narn köyündeki birçok kişiye öğretmişti. Narnlı aşçılar bu tarifi çok beğendiler. Fred onlara tadı güzel olmak şartıyla keki istedikleri biçimde yapabileceklerini söyledi. Aylar sonra Narnlı aşçılar bu tarif üzerinde çalışarak bazı eklemeler yapmaya başladılar: Bu sıralarda kek yapılırken sıkça tarçın kullanılır oldu, öyle ki aşçı yamakları onu mutlaka kullanılması gereken bir malzeme olarak öğrendiler. Sonra zencefil tozu da tarife eklendi ve yeni yamaklar onu da öğrendiler. Derken en sonunda, Narnlılar arasında tek kabul gören tarif şeker, un, tereyağı ve suyun yanısıra uygun oranda tarçın, zencefil, tuz, nişasta, yulaf unu, vanilya, armut tozu ve ayçiçek yağı da içeren tarif oldu. Aşçılar bu karmaşık tarifden hiç şaşmadan dinsel bir tören havasında kekleri yapıyorlardı. Hatta zamanla tarçın veya vanilya ilavesini unutanlar azarlanır veya cezalandırılır oldu. Narnlılar Meclisi “Fred’in kek tarifi” ni ihlal etmeyi yasaklayan bir kanun çıkardılar. İnsanlar, adı artık “keki sonzuza dek yaşasın” gibi ilave ifadeler olmadan ağıza alınamaz hale gelen Büyük Fred’e saygısızlıktan hapse atılır oldu.

Bir gün Fred çok yaşlanmış bir halde geri döndü fakat kimse onu tanımadı. Girdiği bir kafedeki menüde “Fred’in keki” yazısını gördü ve ısmarladı: oldukça lezzetliydi. Bir daha isterken kekin ismi hakkında bilgi almak istedi. Aşçı, yaşlı Fred’i “Fred’in keki” hakkındaki detayları bilmemesinden dolayı azarladı ve bağırarak kimse böyle şeyleri sorgulayamaz diye ekledi. Sonra yine yüksek sesle fakat bu kez kızarmış bir yüzle “Kek yapmanın bir tek yolu vardır!” dedi. Fred elinden geldiğince sakin bir şekilde “Bayım, kek yapmak çok kolaydır. Sadece şeker, un, tereyağı ve su koymanız yeterli. Tadının güzel olmasını temin ettiğiniz müddetçe de gerisi size kalmış.” dedi.

Aşçı, “Hayır, melun! Fred’in kekini yapmanın bir tek yolu vardır ve oda budur!” diyerek tarifi Fred’in yüzüne yapıştırdı. Üzerinde “Şeker, un, tereyağı ve su – tadı güzel olsun” yazıyordu. Fred tarifin arkasına baktı, orda da “Tarif tüm ayrıntıları içerir” diyordu. Fred anlamadı ve “Diğer malzemelerin eklenmesi nerede söyleniyor?” diye sordu. Yüzü iyice kızaran aşçı “İşte burada!” diyerek “Tadı güzel olsun” cümlesini gösterdi. (Yüzlerce açıklaması olan bu gizemli cümlenin anlamı hakkında ayrıntılı bilgiler veren ve Büyük Fred’e isnad edilen binlerce söz ve bunların yazılı olduğu “Fred’in Sözleri” adında dokuz büyük cilt vardı. Fakat tüm bunları açıklamak aşçının çok vaktini alırdi.)

Fred en sonunda “Peki tadını güzel yapmak kaydıyla sadece şeker, un, tereyağı ve su kullanarak yapsan ne olur?” diye sormaktan kendini alamadı. Ayrıca “Tarifin arkasında tüm ayrıntıları içerdiği yazıyor“ dedi “Neden çok katı bir şekilde diğer malzemelerin eklenmesinin şart olduğunda ısrar ediyorsun?” ve ekledi: “Bayım, aslına bakarsanız ilk fikir, tadının güzel olması şartıyla istenenin katılabilmesine izin vermekti ve böylece kolaylığın sağlanmaktı.”. Aşçı kendini toplamaya çalıştı ve “Bu yaşlı herif kasaba dışından olmalı “ diye düşündü ve sonra daha sabırlı ve kendine güveni artmış bir halde “Yaşlı aptal, görmüyor musun?” dedi “Tarif tüm ayrıntıları İÇERMİYOR; içerseydi tarçın, zencefil, tuz, nişasta, yulaf unu, vanilya, armut tozu ve ayçiçek yağıyla ne yapacağımızı DA söylerdi!”

Fred en sonunda tarifi sorguladığı ve kendisinin Fred olduğunu iddia ettiği için mahkum edildi. Zira herkes biliyordu ki Ulu Fred (keki sonsuza kadar yaşasın) ASLA kendi tarifini sorgulamazdı!


________________________________________
This is a delicious article by brother Richard. The article is both humorous and ingenious in demonstrating how various sects distorted the original message of Muhammad.


Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.