PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : İşte Dindar ile Dinci arasındaki Farklar!


Eren Erdem
17. August 2010, 10:05 AM
Tarihin vicdanında sorgulanması gereken iki önemli unsurdan bahsetmek gerekir. Biri insanlık tarihi boyunca “insanlığın tüm değerlerine musallat olmuş bir şer kolu” iken, ötekisi, Hakkın rahmet sıfatının aynası olmuş bir bereket damarıdır…
Dindar, dini Allah’a has kılarak; aracı tanrılar edinmeksizin iman eden iken, dinci; dini Allah’ın elinden alarak kişilere entegre eden zahmet abidesidir…
Yani biri rahmet iken, ötekisi zahmettir.
Dindar, toplumsal değerleri kucaklayarak; bireyselliği geri plana iter. Dinin en büyük düşmanı olan “sürü psikozunu” reddederek, aydınlanmacılığı öne alır. Dinci ise, “sen garışma hocalar bilir” edebiyatı eşliğinde; küfür ve riya pazarlamacılığı yapar…
Dindar, şekillerden ırak kalarak, iblisin düştüğü şekil bataklığından çıkma gayreti güderken, dinci; “özü” reddederek şekillere tapınma şizofrenisini üretir ve dayatır. Dindarın anlattığı Muhammed “nurlu ve onurludur”, dincinin dayattığı Muhammed ise “kendi arzularına bağımlıdır”.
Dindar, dini ve evrensel dialektiği kavramıştır. O, güzelliklerden huşu duymasını bilendir. Öncelikleri; nüsuklar/şekiller değil, insanlığın selametidir. Bu nedenle “dindarın zengin olanına rastlamanız imkansızdır.”
Dinci ise, şekillere bağımlıdır, mal biriktirir, servet yığar, talan eder. Bunları meşru kılmak için “Peygambere yalan söyletir/uydurma hadis ithal eder”.
Dindarın Rabbi, Alemlerin Rabbi olan Allah’tır. Dincinin rabbi ise; paradır.
Dindar, “emperyalizm Çanakkale’ye dayandığında, başı kınalı olarak cepheye koşandır”, Dinci ise “İngiliz mandasında selamet arayandır.”
Gayya Karanlığından Kuran Aydınlığına adlı kitabımda yer alan bir bölümü sizlere aktarayım;
Dindarlık adına putperestlik, İslam toplumlarının ve Dünya barışının önündeki en büyük engeldir.
Putperestlik sisteminin bünyesinde filizlenen sömürü dalgasını, dindarlık maskesi giymek sureti ile hayata geçirenlerin mesleğine verilen addır bu. Bu, Emevi sürecinde hortlamış olan kabilecilik ve putçuluğun, İslam bünyesinde var olan bir gömlek ile örtülmesidir.
Bu konuda Hamza el-Harici şöyle tarihi bir açılım yapmaktadır;
“Muaviye, Hazreti Peygamber tarafından hem kendisi hem de babası lanetlenmiş bir adamdı. Allah’ın kullarını “köle”, Müslümanların mallarını saltanat elde etmek için araç, Allah’ın gönderdiği dini, pusu kurmak acıyla kullandı. Sonra da yok olup gitti. (Cahız; el-Beyan ve’t-Tebyin, 2/123)
Bu ifade, muhteşem bir tespit olmak ile birlikte, günümüzdeki “siyasal islamcılar” için tokat niteliğinde bir uyarıdır!
Ebu Süfyan bin Muaviye, babası Hazreti Peygamber ile fiilen savaşmış bir adamın oğludur. Bir çok kaynakta, Resulullah’ın kendisini lanetlediği ifade edilmektedir.
Esası itibari ile, Kuran’da onun düşüncelerinden ötürü onu lanetlemiştir. Şimdi bana diyeceksiniz ki, kendisinden önce vahyedilmiş bir kitap nasıl olur da onu lanetler. Tam olarak şu şekilde;
(BAKARA suresi 89. ayet) Yanlarındakini doğrulamak üzere kendilerine Allah katından bir kitap geldiğinde, daha önce inkâr edenlere karşı zafer isteyip durdukları halde, tanıyıp bildikleri kendilerine gelince, onu inkâr ettiler. Küfre sapanların üstüne olsun Allah'ın laneti!...
Allah’ın beyanını (Vahyi), kendi çıkar ve amaçları doğrultusunda kullananlar, gerçekleri tahrif ederek, vahyin sistematiğinin içini boşaltanlar ve tüm bunları dünyalık için yapanlar bu cümledendir.
(Gayya Karanlığından Kuran Aydınlığına – Ozan Yayıncılık 2010 – Sf.164)
Allah elçisinin soyunu kurutarak egemen olanların tamamı, bilfiil “İslamcılık iddiası içerisinde idi”.
Ancak; saray, saltanat, ulema, raiye psikolojisinin seri üretime geçirildiği bu süreç dahilinde; dinci ile dindar arasındaki farklar açığa çıkmıştır…
Ülkemizde bugün faaliyette olan güruh “dinci” güruhudur. Dindarlık; bağımsızlık ve aydınlanmacılığın nişanesi iken, dincilik bu anlamda “sömürü ile işbirliği yapma mesleğinin adıdır”.
Bu anlamda geniş açılımlar sunma adına hazırladığım ve yakın bir zamanda sizler ile buluşacak olan”Abdestli Kapitalizm (Yeşil Burjuvazi)” adlı kitabım ile bu odakların titreyeceğini düşünüyorum.
Türkiye’de; dincilerin egemenliğine dayanarak, dinin tamamına karşıt hale gelen halkımızın, gerçekleri göreceğini düşünüyorum.
Yürekten muhabbetle…
Eren Erdem
Odatv.com

http://odatv.com/n.php?n=iste-dindar-ile-dinci-arasindaki-farklar-1608101200

Ali Rıza Borazan
18. August 2010, 09:22 AM
teşekkür ediyorum eren kardeş

hiiic
19. August 2010, 10:52 AM
Putperst tabikide, kabeye tapılıyor. Nasılki peygamber zamanında putperstler yaptıkları ibadetleri normal karşılıyorlardı, şimdi de bizim putperestler normal karşılıyor...

Ya belki ağır konuşacağım ama; Allaha ev yapan cahil arap zihniyeti ve din adı altında arap pagan geleneklerini yaşatanlar bunu hesabını verecekler. Utanmadan Allaha ev istinad edip ona tapıyorlar.. ve diyorlarki bu bizi Allaha yaklaştırıyor.. Yine döndük başa.. Allaha evlat, eş, sevgili, ev bulmayı bırakamayan insan oğlu ne acayip arkadaş.. yeni bir kitap peygamber gelse şu anki dinide yasaklıyacak, yahudilik hristiyanlık ve islamı bırakın en son olana gelin diyecek.. Zaten inanmışımdır ki Allah din indirmedi, bazı gerekli sınırları çizdi ve var olan dinleri ortaan kaldırdı. Dinleri, saçma batıl inançları, insanlık dışı gelenekleri, aptal yaşam tarzlarını yapan insanlar yıkan ise Allahtır

Aslına bakılırsa Kılıçdaroğlunun halk tipi havuzlu villasını kabe yapsalar daha mantıklı olur, Bari Allaha ev istinad edeceksiniz biraz lüks olsun. hem havuzuda var hem geniş rahat konforlu... halk tipi tam memur maaşıyla alınabilecek türden. Hırsızlar cezasını çekecek, devletini soyan vatan hayinleride ödeyecek, dinini soyan vicdan hayinleride.

Miralay
19. August 2010, 11:44 AM
Selam
Arkadaşlar hiiiç kardeşim yazınca aklıma geldi.
Bilen arkadaşlar varsa cevap vermesini rica ediyorum. İnanın sadece meraktan soruyorum.

Kabe,hacerülesved eğer putsa; Allah'ın elçisi neden bunları hayattayken yıktırmadı, ortadan kaldırmadı?

Benim bildiğim tarihte birtek Karmatiler Hacerülesvedi kaçırmaya muvaffak olabilimişler. Fakat daha sonra Abbasiler tarafından mağlub olunca yerine geri konulmuş.

hiiic
19. August 2010, 12:19 PM
Kabenin kullanım amacına bakarsak mesela açığa çıkar.

Peygamber kendisinden yıllar sonra kabeye eğilineceğini bilmiyordu. Eğer bunu bilseydi içerisindeki putlarla beraber kabeyi e yıkardı. Elbette gelmiş onca ayet ve hakikate rağmen insanların dinlerini değiştirip bulduğu her parçayı mubarek sayıp tağınacağı kimin aklına gelirdi ki? Allaha ev istina eilebileceği kimin aklına gelirdi ki? Asıl sorun zamandaki putperst geleneklerin islamla bağdaştırılmasından kaynaklanıyor, kabede puta tapanlar yine kabe etrafında eski inançlarını islama dayatarak yapmaya başladılar ama bu sefer içinde put yoktu. içine put yoktu ama kendisine put muamelesi gördü.

Kuranda kabe 2 kere geçer, birisi yemek konusu MAİE 2 diğeri ise yeryüzündeki ilk mescit (eğitim kurumu, şirke karşı tevhid öğretimi) Ali imran (numarasını hatırlamıyorum.

Bunun dışında kuranda kabe geçmezken bazı ayetler kabeye yontulmuş. Peygamber insanların böyle yapacağını nerden bilsin. Eğer bilseyi hz İsa kendisinin Tanrının oğlu olarak anılacağını biliri de ölmeden bu sorunu çözeri.

dinlerin yozlaşması peygamberler zamanına eğil onlaran sonra başlar. kabenin peygamber zamanındaki durumunu ve şimdiki durumunu karşılaştırmak gerekir.Peygamber ben sizin taptıklarınıza tapmam diyen peygamber hiç putperest hareketi yapar mı? kabee nasıl namaz kılmadıysa kabe bugünkü gibi tevhide zarar verecek konumda da değildi...

Miralay
19. August 2010, 02:49 PM
Sağolasın hiiiç kardeşim.
Ama risaletten önce müşrikler kabe'nin etrafını tavaf etmiyorlar mıydı; hacerülesvedi eski pagan inanışları gereği öpmüyorlar mıydı?

Zira bu konuda okuduğum epeyce yazı ve makaleler var.

Yani elçinin; müşriklerin etrafında tavaf ettiğinden, taşı öpmelerinden bence haberi vardı.
Çünkü sen de biliyorsun ki, paganların eskiden beri ritüel sembolleriydi bu iki nesne.

Acaba o mübarek elçinin yıkmaya ömrü mü yetmedi diyeceğim; ama mantığım kabul etmiyor bunu. Zira kabenin içindeki putları kıran bir resul pekala kabeyi tamamen yıktırabilirdi. Aynı zamanda taşı da ortadan kaldırabilirdi.

Başka bir sebebi olmalı diye düşünüyorum.
Daha doğrusu mantıklı bir açıklama bulmaya çalışıyorum.

Altimuray
19. August 2010, 05:25 PM
Muhammed Peygamber'in putları kırdığı nerde yazıyor?

Altimuray
19. August 2010, 05:45 PM
Maide 2'de kabe sözcüğü yok fakat beyt el haram ve mescid el haram sözcükleri var. Ali İmran'dakinde de beyt sözcüğü geçiyor sadece. İlk mescit değil ilk ev. Kabe'yi nir tek Maide 97'de buldum. Beyt el haram ile yan yana geçiyor aralarında da ve sözcüğü yok.

"Beytimi, hem tavaf edenler için, hem ibadete kapananlar için, hem de rükû ve secde edenler için tertemiz tutun" Bakara 125'ten oraya yönelinmesi çıkarılamaz fakat orda tavaf yapılabiliyor, rüku ve secde ediliyor anladığıma göre. Detaylı bir arama yapmadım ama ilk bulduklarım bu oldu.

hiiic
20. August 2010, 02:02 AM
Şöyle düşünelim, eğer kabe ortaan kaldırılmış olsaydı bile insanlar bu sefer başka yerleri Allaha ev yada oturacak yer yapabilirleri.

MESELE GÖZÜNÜN ÖNÜNDEKİ PUTU KIRMAK DEĞİLİR, meseka o puta seni tapmaya iten mantığı yani beyninin ve benliğinin içerisindeki putpersliği ortadan kalırmaktır. iç putda denilen bu kavramın tam olarak ne olduğunu puta tapmadan anlayamayız... zaten eğer puta tapıyorsak bunun şirk koşmak olduğunu da bilemiyeceğimiz için dışarıdan gelen tenkitlere ikkat etmek lazımç birisi size putperstssin dediğinde kızmayalım, durup düşünelim acaba öylemiyiz diye, yoksa içerideki putperestliğin önüne geçemedğimiz için dışarıda ne kaar kırarsak kıralım yine elimizle birşeyler yontarız yaa inşa ederiz sorun değil. oke?? bakalım acaba putperstmiymişiz? bakalım acaba bizimde tapıındığımız putlarımız varmıymış, olsa da kabul etmem demiyelim bi bakalım.

avatarıma bak, o balon putperstlik inancıysa eğer o prangaları ayaktan çıkarmanın hiçbir anlamı yok, sen prangayı çıkarırsın ama o balouncuk tekrar yeni prangalar üretir. yeni putlar yapar, üstelik kendisi kötü birşey olduğunu bildiği için putperest olduğunu kabul etmez, tıpki delilik gibi bişeydir bu deli olduğunu kabul etmez,,, doktora acaba ben delimiyşm diye öğrenmek için gitmek lazım, bu nedenle önce urup acaba ben putperestmiyim diye düşünmeliyiz. Yoksa yaşamadığımız bir şeyi bilemeyiz ki? putpresertlik nasıl bir duygu acaba? neye benziyor? bilmem hiç puta tapmadım,,, acabaaa? acba biz de putperestmiyiz? bakalım putumuz varmıymış, bunca sene şirk koşarak nasıl yaşamışız, bize fayda vermeyen inançlarımız batıllarımız varmıymış.

Ama hazır konu açılmışken bahsetmek istiyorum.
Put'un özellikleri;

-Kenilerine faydaları yoktur, başına baltayı vurdun mu kafası kopar.
-Medet umanlara hiçbir faydası yoktur aksine medet umanlar putlara hizmet eder, yardım eder.
-Dua ettiğinde duana karşılık veremez, seni heryerde göremez duyamaz. Çağırdığında seni duymaz.
-Sinek dahi yaratabilecek güçleri yoktur.
v.s. daha özellikleri var ama şu anda bizi ilgilendirmiyor.

-ve en önemlisi bu gibi özelliklere sahip şeylerden imdat ummak yaa onlardan yardım beklemek PUTA TAPMAK anlamına geliyor. Bu şeylerin insanı Allaha yaklaştıracağı düşünceside bu imdatın içerisinde.

Yukarıdaki özellikler bağlamında bakıldığında, insanlara pratik açıdan yarar sağlamayan hertürlü inancın merkezine yerleşmiş somut yada soyut kavram, eşya, cisim yada isim put niteliği taşır ve esasen insana hiçbir fayda yada zarar vermez. Bu bağlama bu günlerde insanların üzerlerine taktığı (muska ve benzeri) kuran ayetleri dahi put niteliğinde olup ne yazıkki çoğu insan bunun tevhide (kendi tevhid inancına, yoksa Allaha zarar veremez) zarar verdiğinin farkında değildir.

Allahın gönderdiği peygamberleri putlaştıran insan oğlu günümüzde Allahın inirdiği Kuran ayetlerinide putlaştırıp ondan yardım ummakta ve aslında put ayetlerinde yazan mesajların muhatabı durumuna düşmektedir.
Şimdi sevgili kardeşim bu taraftan baktığınızda peygamberimizin zamanında Kuranı kaldırması gerektiğini düşünebilirsiniz? öyle değil mi? Ama insanların onlarca ayete rağmen Kuranı putlaştıracağı kimin aklına gelirdi ki? Günümüzde yaşayan bir peygamber belediye binasını yada katip mektebinin ileride kendisine yönelinip pagan gelenekleriyle ibadet yapılacağı gerçeğini nasıl görebilirdi ki?

Toparlamak gerekirse, hristiyanların İsayı putlaştırmasından olayı İsa ya ne gibi bir suçlama gelebilir ki? Suç İsa da mıdır? Aynı insan peygamberimizide putlaştırmıştır ama kavramsal olduğu için gizli şirk işlenmektedir. gizli şirkin riya ile alakası yok hepsi farklı kavramlar. gizli şirk gözünün önünde olmamadan Allaha eş tuttukların demektir. Putlaştırıldı diye kabenin ne suçu var yada boyunlara asılan arapça ayetlerin ne suçu var. Açık bir kıapı bulup islama pagan geleneğini sokmalarının önüne geçilemez ki? sadece akıllı müslümanlar ayetlerin gereğini yapacakları için ortak koşmaktan kaçınırlar. Birşeylerin ileride tapılmasının önüne geçmek için herşeyi ortaan kaldırmak gerekirdi... Kabeyi yıkarsınız bu sefer farklı bir kabe ve butür sorular yine sorulur ...
İnsan aynı insan, birbirimizi binlerce yılır çok iyi tanıyoruz.

hiiic
20. August 2010, 02:13 AM
d harfi arada bir basmadığı için yazı çok peltek çıkıyor :)
her neyse.

Kısaca put haline getirilen sadece kabe değil, Kuran ayetleri ve peygamberlerde putlaştırılmaktadır. Bu gün kiliselerdeki İsa heykel nedir? Putperestliktir. Muhametten yada Ali den medet ummak nedir? gizli putperstliktir. Burada ben peygamberimi çok seviyorum onsuz da yapamam edebiyatı yapabilirsiniz ama bu size tevhid açısından hiçbir yarar sağlıyamaz. tam aksine gerçekleri örttüğünüz için hristiyanlara gelen tenkit ayetlerinin aynısının muhatabı olmuş olursunuz. Hiç bir peygamber Allaha eş değildir ama ne yazıkki günümüz insanı, peygamberin sadece söylemiş olma ihtimalini göz önüne bulundurarak peygamber sözünü kuranla eş hatta neredeyse aha üstün tutuyor. Ya o sözler gerçekten peygambere ait değilse ve o kişi keni saptığı gibi diğerlerinide saptırıyorsa? ya şeytan onu ve öncekileri alavli ateşe çağırmışsa?

Peygamberin amacı kabeyi yada başkabir putu ortadan kalırmak değil, insana fayda yada zarar vermeyecek hertürlü saçma batıl inancı kafalarımızdan söküp atmaktır, tevhid inancını getirmek, bilimi, aklı ve mantığı ön plana çıkamaktır. Yoksa siz tapılmaması için 10larca kabe yıkın mutlaka bir yerlerde 11 nci kabe ortaya çıkar.
Bilmiyorum eğer sorunuzu doğru anladıysam doğru cevaplamış olmalıyım, eğer anlayamadıysam daha açık sorar mısınız?

hiiic
20. August 2010, 02:17 AM
Maide 2'de kabe sözcüğü yok fakat beyt el haram ve mescid el haram sözcükleri var. Ali İmran'dakinde de beyt sözcüğü geçiyor sadece. İlk mescit değil ilk ev. Kabe'yi nir tek Maide 97'de buldum. Beyt el haram ile yan yana geçiyor aralarında da ve sözcüğü yok.

"Beytimi, hem tavaf edenler için, hem ibadete kapananlar için, hem de rükû ve secde edenler için tertemiz tutun" Bakara 125'ten oraya yönelinmesi çıkarılamaz fakat orda tavaf yapılabiliyor, rüku ve secde ediliyor anladığıma göre. Detaylı bir arama yapmadım ama ilk bulduklarım bu oldu.

bende ilk aklıma geleni yazdım zaten, maidede geçtiğini biliyorum ama oralarda biryerlere işte. öyle bişi, güya ayetlerin nosunu felan hemen hatırlayacaktım olmadı, 6666 tane var hangisi hangi sure karışıyor...

Miralay
20. August 2010, 08:16 AM
Allah razı olsun hiiiç kardeşim. Soruma üşenmeden çok doyurucu bir şekilde cevap vermişsin. Ellerine, emeklerine sağlık.

Zaten ben de senin ve Altimuray kardeşin yazdıklarınız gibi düşünüyorum. Hatta gizli şirkten imtina amacıyla camilerdeki Allah, Muhammed yazılı tabelalara dahi kıl oluyorum.

Gerçekten de şekile, şekilciliğe fazla önem verdiğimiz ortaya çıkıyor. Bu da buyurduğun gibi gizli şirkin içine giriyor.

Ben sadece mutmain olmak adına mantık yürütüyorum. Sorularımın nedeni bu minvalde.

Miralay
20. August 2010, 08:22 AM
Muhammed Peygamber'in putları kırdığı nerde yazıyor?

Doğru söylüyorsun Altimuray kardeşim. Hepten Çağrı filmini hayranlıkla izlemekten beynimiz sulanmış. Biliyorsun o filmin bir sahnesinde Muhammed aleyhisselam Kabe'nin içine girip putları kırıyordu. Biz de zamanında bal gibi yemiştik bu sahneyi.

Şimdi düşünüyorum da, demek ki bu film bile beynimizi yıkamak adına çekilmiş bir filmmiş. Oh ne ala! elçi kabeye giriyor putları kırıyor sorun bitiyor.
Yani o kadar eziyet,savaş,açlık,susuzluk o heykelcikleri kırmak içinmiş ha!

Elçinin tek derdi o heykellermiş demekkki. Yuh bana beee! Nasıl da kanmışım zamanında.
Zamanında nasıl da ağlayarak izlemiş ve kabullenmişiz gerçek olmayanları.

hiiic
20. August 2010, 09:20 AM
Bişi daha söyliyeceğim ama söylemedi kabul edin. Kuran kabeeki yaa toplu halde yakarlan putları tenkit ediyor oysaki herkezin evinde durumuna göre en az 1 tane daha putu var. Mesele özü itibariyle sahip olunan düşüncenin başkalarına zarar vermesi, toplumda sınıf ayrımcılığına sebep olması.
Putların bir özelliğide sosyal eşitliği ortadan kaldırması, diğer bir pis özelliği ise sosyal yardımların asıl ihtiyaç sahiplerine değil put sahiplerine yada belli bir kesimin dolu kesesine gitmesidir. Putların önüne konulan yemekleri açlar değil, putların muhafızları yer.
Kısaca bir din menfaat amaçlı olarak kullanılmaya başlandığında o din artık geçerliliğini yitiriyor. Putperaetler hatta budistler bile bir zamanlar hak olan dinlerin kalıntıları. Kabe etrafındaki putlar peygamberleri yada kutsal kişileri temsil ediyorlardı. Burdan anlaşılan şu ki put perestlik aslında gelmiş dinlerin yozlaşmış halinden ibaret. Çünkü din eşitlik ilkesinden sapmış, bir grup yaltağın emeline hizmet eder hale gelmiştir. Tarikatlara bakınız, geçene bi nakşi şeyhinin 20 milyon dolar serveti çıktı torunları birbirine giri hilafiyet için. İşte şirk ve putperstlik başlıyor. Orjinal dinden insan saptığı an bu gibi yanlış inançlar ortaya çıkıyor.

Genel olarak baktığımızda islam dini bir zamanlar emevilere hizmet etmiştir, bu nedenle o devirde islamın dışına çıkılmış, din ve dini bilgiler emevi ailesine hükümdarlığına hizmet eder hale gelmiştir. Bizi muaviye ve hükümdarlığında kuranın ötesinde çıkarttığı yazıtları ilgilendirmiyor. Yani rivayetlerden (hadis değil rivayet) açıldığımızda saf kuran bize saf dini anlatıyor. İşte saf kuranda bu günkü genel olarak yaptığımız putperstlikten bahsetmez. Nasıl ki tarikatlar da şeyhin mendili bile put oluyorsa emevi dinindede kabe ve kuran putlaştırılmıştır. Telli babadan medet umanlara bakınız, adını bilmediğim bi kayanın içerisinden geçenler bile var, dilekleri olacakmış,,, düşünüyorum da bütün avrupanın yada bilimde ilerlemiş modern memleketlerin o kayadan geçmiş olma ihtimalleri yok.

Yani bizim dinimiz genel olarak birilerine hizmet için kullanılmıştır ve bu kullanılma sırasında din putperstliği ister istemez almıştı, ancak Kuran korunmuştur ve korunacaktır. Kuran ne kabeye eğilmekten nede sizin bahsettiğiniz gibi Allah - muhammet yazılarını bir araya getirmekten bahsetmez. Ne kadar çok şeyi iyi niyetle dahi uydurursak o kaar zarar görür bu din. Saf dinde yani kuranda yazanın ötesinde herşey özü itibariyle putpesrst her türlü oluşumun gelişimin aşamalarıyla oluştuğu için kaçınmak gerekir.
İllada kuran, gerisi viran.

hiiic
20. August 2010, 09:36 AM
kıraat, rüku, secde -
siyasetle uğraşan iyi bilir, eğer içinde şirkeflik varsa, 2 yüzlü ve adi birisiysen, çok rahatlıkla siyaset yapabilirsin. Bakının emeviler nasıl bir siyaset yapmış.
Kraat- rüku - secde, Putlara karşı gelmek ve şirk koşmamayı içeren bu 3 kelam ve hepsini kapsayan sosyal yardımı, fakiri doyurmayı, yetimi itip kakmamayı içeren SALAT kavramnları kuranda genel olarak şirke taguta karşı gelen en önemli kavramlar... Emeviler işe ilk olarak bu kavramları değştirerek başlamışlar. Yani akıllarınca düşmanın stratejisine saldırmışlar. Sun tzuyu dinlemişler ve düşmanlarının kazanç elde ettiği kapıyı ilk olarak bozmuşlar,,, birileri kimsenin gitmediği sınırlarda nöbet tutan askeri ziyaret ederken o stratejiyi vurmuş ben çökmem ayakta dururum demiş. gibi örnekler çoğaltılabilir.

Kıraata bak kıraata, Allah emretmiş millet camde hep kıraat yapıyo rüku yapıyo zuhahahaha gülücen mi ağlıyacakmısın. Yaptım olduculuğun bu kadarı yok. bari ortak koşmamaya da farsca bir kelime bulsalardı, deselerdiki ortak koşmayın yazan yerlere şöle diyelim "kabcukluk yapın" kabcukluk nedir? kabcukluğu neler bozar? kabcukluğun şartları?
Bide hadis eklersin ohhh misss;
-kabcuk 3 defadır 3. den sonrası cehenneme gider.
-Birgün resullahla kabcukluk yaparken işittiğime göre dediki kim kabcuğu öpmeden başının üstüne koyarsa o bizden değildir gibi..

muhahahaha millete bak yaaa camide kıraat yapıyo rüku ediyor secde ediyor muahhaah daha da kötüsü salatı dimdik ayakta tutuyorlar muhahahaha... daha da kötüsü bir zamanlar bene böle tutmuştum o salatı gülcemmi ağlıcammı şaşırdım doğrusu. 3 kere kabcukluk etmeyen bizden değildir... secde bile 2 kere yapılıyomuş baksana muhahahaha...

Allah haniflerden razı olsun yaaa yoksa sapık sapık gidicektik şu dünyada...

Miralay
20. August 2010, 10:07 AM
Evet yazdıkların akla,mantığa uygun saygıdeğer hiiiç kardeşim.

Malesef bazı kavramların içi boşaltılmış bize farz olarak dışı altın kaplama, içi çirkef dolu olan bir tepside sunmuşlar.
İçi kof bir cevizi bize uzatmışlar; bize de "al sana kapcuk. bol bol ye. aman haaa yememezlik etme. yemezsen cehenneme gidersin" demişler.
Halbuki o nesnenin adı "kapcuk" değil, "ceviz". ve içi dolu olduğunda lezzetine doyum olmaz.

Namaz da bu örnek gibi. 1400 yıllık "salat" ın içini boşaltıp, adını değiştirmişler ve adına da "namaz" demişler, "Al bunları günde 5 defa yap. Yapmazsan cehenneme gidersin" demişler.

"Ekımıssalat" ı "namazı dosdoğru kıl" diye tercüme etmişler.
Pekiiiii dosdoğru kılacam daaaa

Ama ama ama nasııııl?

Efendim rekatleri,rükünleri doğru yaparsak o namaz dosdoğru olurmuş. Tavuk yem yer gibi olmayacakmış.

Ama,fakat,lakin,.... Kur'an'da "ekımısssalat" diyor.Yani "salat'ı ayakta tut" diyor.

"Yok! sen namazını kıl,Allah'ına şükret. Suya sabuna dokunma"
Öylemiiii! Yesinler sizi derya kuzuları

Benim kafamda bir soru var. Bunu belki Dost1 üstadım veya herhangi bir kardeşim cevaplayabilir.

Sorum şu:

Tamam; salat "mali imar,sosyal destek,yüzünü Allah'a dönerek yönelme, Kur'an'ı okuma...."

Pekala, biz birer müslüman olarak; salat eylemini ferd olarak nasıl yapacağız. İnternet köşelerine tıkılı kalmadan bu nasıl olacak. Ailemize,çevremize salat'ı nasıl yapacağız.
Daha da önemlisi Salihat'ı nasıl yapacağız.
Hasenat dersen kolay. Kalbinden iyilik geçir, o bile hasenattan sayılıyor.

Benim derdim bu işte kardeşlerim. Ben ferd olarak salat eylemini yapmak istiyorum ama nasıl uygulayacağımı bilemiyorum. Belki de yapıyorum da benim haberim yok.

Kimbilir :)

hiiic
20. August 2010, 11:14 AM
Önce ne yapmamız gerektiğini öğrenmeden önce, kesinlikle ne yapmamamız gerektiğini öğrenmeliyiz. Bunu öğrenmeden bişeyler yapmayalım çünkü yapacağımız şeylere yapmamamız gerekenleri de katabiliriz. ...

Ne yapmalıyız değil,,,, Kesinlikle NE YAPMAMALIYIZ
Bunu öğrendikten sonra ne yapabileceğimiz zaten ortaya çıkacaktır. Ama öncelikle Cehennem ayetlerinin muhatabı olanlar kimlermiş onu bilelim.

Ne yapmamalıyız sorusunun cevabı için şöyle basiret gözümüzle dünyaya bir bakalım. Yaşanan katliamları, soygunları, haksız yere yapılan planları, savaş planlarını, darbeleri, insan canı yakmaları, tefecileri insanları çaresiz hale getirenleri bir görelim....

Irağa bakalım filistine bakalım amerikaya bakalım almanyaya bakalım tarihe bakalım.
Ne yapmamalıyız?
Önce ne yapmamalıyız onu öğrenip cehennemden gayya kuyusundan bir kurtaralım kendimizi sağlama yani arafa bir çıkalım... Sonra bu kesinlikle yapmamamız gerekenleri bitirince üzerinde gider faydalı işler yapar kendimizi cennete atarız.

Acaba bizler normal yaşayan masum insanlar olarak, cehennemi ve yanmayı hak ediyor muyuz? yoksa bize salak saçma hareketler yaptırmak için abuk subuk inançları kabul ettirmek için (ki bunlar siyasi amaçlı) Allahı bize öcü olarak mı tanıtıyorlar?
Neler yapmamalıyızı öğrenince Allahın kimleri yakacağını öğrenmiş oluruz. Sonrası salat salihat elimizdeki imkanlar (ancak verilen nimetten sorgulanacağız) ve imkan bulunan konjektür (siyasi durum bazen salatı yapmamız otorite olarak engellenir, o zaman kısalatmamızda sorun yok) sosyal yapı gereğince gerekli salatı salihatı yaparız...

Önce ne yapmamlıyız.
-adam öldürmek (haksız yere (bide haklı yere mi öldüreceğiz diye sorabilirsiniz :))
-zina
-fuhşiyat
-insan bunaltmak
-hak yemek
-toplu katliam yapmak
-bir şehri çoluk çocuk demeden bombalamak
-okul basıp çocukların kafasını kesmek
-insan yemek
-ŞİRK koşmak ortak koşmak
-yavşağın itin teki olmak.
-v.s.

Bunları yapmıyorsanız zaten cehenneme niye gidesiniz ki? Allah öcü mü?
Sormuşlar birisine sizi ananız babanız mı hesaba ceksin deseler kabul etmem demiş,,, beni hesaba Allah ceksin çünkü anam babam bana haksızlık eder bana acıma merhamet etmez, Allah daha merhametli. Beni hesaba Allah çeksin derim demiş...
Sonra salata salihata geçeriz önce bunlar bitsin.

hiiic
20. August 2010, 11:22 AM
Allah bize bazı sınırlar getirmiştir, yani bize ne yapmamızı değil, o niyetler gereği kişiden kişiye değişebilir ama bize ne yapmamaız gerektiğini söylemiştir.
salatta rükuda kıraatta ne yapmamamız gerektiğiyle alakalıdır.

-Adaletten uzaklaşan kişi ve kurumların emrini dinlemeyiniz
-şirke uymayın uyana karşı ik durun
-Sosyal yardımı engelleyeni engelleyin, sakın sosyal yardımı desteği elen bırakmayın
-... yapmayın... etmeyin...vurmyın...kırmayın...üzmeyin... öff bile demeyin...

Ne yapmamız gerektiğini, salatı önce ne yapmamamız gerektiğini öğrenerek bulabiliriz. Keza sabit bir amel yoktur. Ameller niyetlere göre değişir, niyetiniz iyi bir amaca hizmet etmekse iftira bile atabilirsiniz (yusuf kısassı) ama bunu benen duymuş olmayın siz yinede o kıssası okuyunuz.
Bizi hep fazlasını yaptırmak abuk subuk hareketleri yaptırmak için bilinç altımıza şu lafı yerleştiriler "YAPMAZSANIZ CEHENNEME GİDERSİNİZ" haşaaa Allah zorba değil bu laf tam tersidir "YAPARSANIZ CEHENNEME GİDERSİNİZ" olacaktır. Elimizdeki güç belli, kollarımızın uzunluğu belli, savaşlara dur demek istiyoruz ama yapamıyoruz. Biz sadece verilenden hesaba çekileceğiz.

YAPMAZSANIZ ayetinin muhatabı olanlar;
-brikmiş çok fazla malı olanlar
-devlet yöneticilerkaymakamlar valiler belediye başkanları..

Bunlar yapmazlarsa cehenneme gidecekler... siz önce bi bakın kendinize ne yaparım demeden önce ne yapmamalıyım demek lazım

Kalem 25
(Evet yoksullara yardıma) güçleri yettiği halde, onları yardımdan mahrum etmek niyet ve azmi ile erkenden yola düştüler.

hiiic
20. August 2010, 11:52 AM
ÖZET olarak, ne yapmalıyız sorusu biraz saçma bir soru olduğu için işin içinde çıkılmıyor.
Mesela Kuranda şöyle demiyor; X şirketinde a tipi fonlardan elde ettiğiniz kazançların %25 kladarını şirkette başarı gösteren performans raporları yüksek olan çalışanların Y bankasındaki mevduat hesabına uyatırın demez. Bunlar niyetlere tabi olaylardır ve amaç olarak aynı şeyi merkezdeki bilgiyi hedef alır, HAKKINI VERMEK, YARDIMLAŞMAK v.s.

ÖNEMLİ olan ne yapmayalım sorusunun cevabı bir sürü müslümanın yardımcısıdır. Kuran bazı yanlışları ortadan kaldırmak şiçin geldi ve biz salatıda saliyatıda ne yapmayalımda arayalım.

Diyelim ki;
-Somurtuk olmayalım
-Gereksiz ve haksız tenkit etmeyelim
-tembel olmayalım
-eziyet etmeyelim
-yük olmayalım
v.s.


Salat saliyat nasıl mı olur? işte bunlar yapmayarak, şirke taguta ve kuranın reddettiği şeyleri redederek olur.

Şu düşünceyi silelim; EĞER YAPMAZSANIZ YANARSINIZ" tamamen hatalı. salatın bir manası şirke karşı gelmektir... yni tam tersine YAPRSAN yanıyorsun...
DİYELİM Kİ, éBUNLAR YAPARSAN YANARSINIZ" üstelik sizi Allah yakmaz, yakmayacakta, herkes amelleri gereği yaptığının karşılığında yanacak.. tatlı ve lezzetli dünya ve ahiret hayatı dilerim.
Dinin fıtratımızda olduğunu unutmattalım, sıkıştığımız yerde vicdanımıza objektif olarak soralım bize doğruyu o ilham edecektir. v.s.
Tatmin edici oldumu?
Yine de dier yorumlara ihtiyacımız var Dost1 benden daha doğrusunu bilir.

Miralay
20. August 2010, 12:30 PM
Allah razı olsun. Bakış açın çok güzel oldu. Evet olaylara bu açıdan bakmamız lazım. Bir insan yapmadığı şeyden değil daha çok yaptıklarından ceza hak eder. (Yalnız okulda ev ödevini yapmayan öğrenci müstesna. Sınıfta kalabilir :))

Teşekkür ederim. Çok güzel bir çalışma olmuş. Beni fazlasıyla mutmain etti.

hiiic
20. August 2010, 02:27 PM
Tarihten beri genellikle insanlar bunnu sordu, o zaman ne yapmalıyız, hadi bişeyler yapalım hadi durmayalım... çok güzel ama yapmaman gerekenleri bilmezsen gider namaz kılar peşinden faiz yersin. Yok mu bunlardan çok fazla var. Ne namaz kılanlar var patron ama işcisinin hakkını vermiyor, buna karşı sendika kurmak tam bir salattır, hemde kıraatır aynı zamanda. haksızlığa karşı dik uruyorsun ve cemaat halinde sosyal güvenceyi ayakta tutuyorsun. Oysaki patron ister namazında niyazında sesi çıkmayan gık demeyen soyabileceği masum işçiler ister.. yazıklar olsun o biriktirdiklerinize, mallarınızla beraber cehennemin dibine gideceksiniz.

Tarih boyunca sordular ne yapalım diye,,, 1000lerce insanın yapabildiğini bu gün bir dozer rahatlıkla yapıyor, teknoloji gelişti insana iş düşmüyor. :) yani boşunamıydı bu zamana kadar insanların yaptıkları??? evet, insanların ihtiyaçlarını gidermeyen her faaliyet toprak oldu sonra Allah teknoloji verdi de insanlık bu güne kaar dünyadaki her insanın yapabileceğinden fazlasını yapabilecek robotlar üretiyor, araçlar üretiyor. Ama yine ne yapmalıyız diyoruz,,, hayır ne yapmamalıyız... atomdan enerji alabilirsin ama onu bomba olarak kullanmamalısın. en azından gerekmedikçe...
Ne yapalım demeyelim, ne yapmayalım diyelim; biz eğer kötülük yapmazsak dünya yaşanacak bir yer olur,, iyilik mi? yaptıklarımızda keşke iyilik olsa, her iyiliğimde bile ya zarar var yada kendimizi bişey sanıyoruz. :) en azından ben öyleyim.


Nisâ 40
Şüphe yok ki Allah zerre kadar haksızlık etmez. (Kulun yaptığı iş, eğer bir kötülük ise, onun cezasını adaletle verir.) İyilik olursa onu katlar (kat kat arttırır), kendinden de büyük mükafat verir.

En’âm 120
Günahın açığını da gizlisini de bırakın! Çünkü günah işleyenler, yaptıklarının cezasını mutlaka çekeceklerdir.

Kasas 84
Kim bir iyilik getirirse ona bundan daha hayırlı karşılık vardır. Kim bir kötülük getirirse, o kötülükleri işleyenler, ancak yaptıkları kadar ceza görürler.

İyilik yapmak,,, bu ancak insanlara yararlı olmakla mümkün, iyilik yüzlerimizi doğuya batıya dönmemiz bir zamanlar putperestlerin yaptığı gibi dönecek biryerler aramak değildir... bir kabeye bir adıyamana dönmek değildir. İyilik;

Bakara 177
İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. (Allah'ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, Salatı ikame eder, zekat verir. Antlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte doğru olanlar, bu vasıfları taşıyanlardır. Müttakiler ancak onlardır!

amelde sınırlama yok, iyilikte sınırlama yok dilediğinizi yapabilirsiniz ama az ama çok herşey imkan dahilinde... Ama yeterki sizi cehenneme yaklaştıracak kötü işler yapmayın... cehennem amelleri yapmayan neden cehenneme gitsin ki?

Ancak malı olupta onu saece keni açgözlülüğü nedeniyle biriktiren (muhatabı senin benim elimize geçen 3 kuruş değil, iş adamlarının banka hesaplarından bahsediyor,,, tabi onlarda kenilerince yardım yapıyorlar ama gösterişmidir bizi ilgilendirmez. işte o malı doğru kullanmazsan o zaman ödevini yapmayan çocuğun hali gibi olursun. çünkü her ikisinde bir görev bir ödev bir hak verilmiştir...
Siz kendi üzerinizdeki hakları düşünün, sırf sağlıklı olmak yürüyor olmak bile sosyal emanetlerimiz olan sakatlarımızın üzerimizde hakkı olduğunun göstergesidir. Ama herşeyde olduğu gibi burdada dengeyi gözetmek gerekir...
Niyetlerimizi temiz tutarsak vicdanımız bize doğruyu gösterir...

Ra’d 22
Yine onlar, Rablerinin rızasını isteyerek sabreden, namazı dosdoğru kılan, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli ve açık olarak (Allah yolunda) harcayan ve kötülüğü iyilikle savan kimselerdir. İşte onlar var ya, dünya yurdunun (güzel) sonu sadece onlarındır.

Kırmızıların ne manaya geldiğini anladığımızda mesele çözlecek sanırım.

hiiic
20. August 2010, 02:39 PM
Gelelim neler yapacağımıza...
Uranyum geliştirmek iyilik midir kötülükmüdür? dinen hükmü nedir???

İki tane hüküm vardır

-Geliştirdikten sonra komşu ülkenin başına atıp onun kaynaklarını sömürmek için yapılırsa dinen uranyum geliştirmek haramdır..
-Eğer insanların kış ayları yakıt giderlerini düşürmek yada enerjiden daha fazla ve uygun yararlanmalarını sağlamak için yapılıyorsa helaldir dinen sevaplı bir ameldir.

:)
Şimdi;

-hayvan kopyalamanın dinen hükmü nedir? (ya bir ulusu genetik olarak köle etmek içinse?
-yer altında maden aramanın? (ya daha fazla silah yapıp insanları kendi otorite altına almak içinse?
-internetin dinen hükmü? v.s.

Ameller niyetlere göredir.
İmkan dahilinde az yada çok iyilik yapabilirsiniz amaaaa
Asla ama asla gerekmedikçe yada iyi bir amaç niyet uğruna olmadıkça günahı işlememek lazım..
aklıma geldi yine çok kızdım
mesela fırından ekmek çalan, kütüphaneden kitap çalan, eczaneden ilaç çalanlar varya,,, onları hırsız ilan edenlerin ben şerefine tüküreyim.... onlara hırsız muamelesi yapanların ben serefine tüküreyim tada kalplerinin içine. zaruret halinde hepsi helaldir. asıl hırsızların bürütüslerin kim olduğunu çok iyi biliyoruz,,,, halk tipi havuzlu villada vicdanı rahat mı yatıyor? yat bugün yarın ateşlere yatacaksın. aklıma geldikçe çok üzülüyorum çok kızıyorum... kimse 2 tepsi baklava var diye kendisini srefini ayaklar altına alacak iş yapmaz... gariplerimin başlarını yaktılar... onları buhale getiren toplumun kıldığı namaza tüküreyim.. yazılar olsun

Miralay
20. August 2010, 03:36 PM
hiiiç kardeşim. Senin bu yazdıklarının altına imzamı atarım. Duygularıma tercüman oldun. vesselam

FEDAKARADAM
3. January 2011, 08:35 PM
Anlaşılan bu konu da yeni bir yazı yazmak ve başlık açmak gerekecek, çünkü DIN´den anladığımız cok farklı..

Dindar- dinci ayırımı yapmak bölücülüktür.Dinci diye bir kelime sonradan uydurulmuştur.Gerçek müslüman sahtekar olmaz.Sahtekar olana dinci diye de yaftalanmaz.Olsa olsa sahtekar adam deriz biz buna...

Kur´an ile sağlaması yapilan her kaynak onay aldıktan sonra zaten vahy´in kendisi oluyor..

"..Ama bakıyoruz, diyanetçisi de vaaz veriyor, ilahiyatçısı da, Ebubekir de.."

Vaaz !?

Peygamberimizin hicbir zaman terk etmedigi bir irşad metodudur..

Sizin mantığınıza göre peygamber de DİNCİ?

"..Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle davet et
-onlarla en güzel şekilde tartış..(NAHL SURESİ-125)

Hatta evet dediginiz taktirde Yaratici da DINCI oluyor böylece..

Ya site de tasavvuf ve din konusunda onca tartışmaları ve vaazları yapanlarda DINCI mi oluyor simdi ?

Milletin ağzı torba değil ki büzelim...

,KAFASINA GÖRE YAFTALAMA İSMİ VERİYORLAR.BUNLAR CAHİLLİK ADETLERİNDENDİR..

Anonymous
3. January 2011, 08:47 PM
Konuyu okumadım yalnızca son yazılanı okudum. O yüzden yazdığım alakasız durabilir.

Ben dinci diyince dinde samimi olmayıp "dinin adını ve insanlar üzerindeki etkisini" kullanarak insanları maddi veya manevi yönlerden sömüren samimiyetsiz kişi olarak anlıyorum. Yani benim için de dinci ile dindar farklıdır.

Manevi sömürü derken: Allahın kitabında tanımladığı İslamı beğenmeyip kendilerince ayrı bir İslam oluşturup insanları buna inanmaya zorlayanlar, aksi görüş bildirenleri İslam dışı sayanlar ve bu yolla kendilerini de o dini yaratan olarak saygı gösterilmesine zorlayanlardır "dinci". Örneğin İsa zamanındaki Yahudi din adamlarıdır dinci. Onlar İsa dururken "doğruya sahip olduklarını" iddia ederlerdi. Şimdikiler de Kuran güneş gibi parlarken onun eksik olduğunu, tam doğruya kendilerinin sahip olduğunu iddia etmekteler.

hiiic
3. January 2011, 09:35 PM
Peygamberleri öldürüp onları yalanlayanlarda ne hikmetse hep dincilerden çıkmış..

İsayı yahudiler öldürdü (hayır o rabbin katında rızıklanıyor)
Peygamberimizide yine dinciler inkar etti.
Bu gün orjinal vahyide dinciler inkar etmiyor mu?

***

Ama acizane laf dokundurmadan geçemiyeceğim. Zaten yazılarından anladığım kadarıyla fedakarda bizim yazılarımızı okumuyor.. Fedakrın yorumu şuna benzemiş ;

Sapla Samanı birbirine karıştırmayın, sapla samanı birbirine karıştırmak Allahın yarattığı kelimeleri birbirine karıştırmak bölücülüktür, dinsizliktir, sapla saman hepsi topraktandır. Peygamberimizde topraktan yaratıldığına göre toprakte kursaldır.

Sizin tabirinize göre toprak dinden çıkmış, din ise topraktan mı çıktı?
bla bla .

FEDAKARADAM
3. January 2011, 09:52 PM
Peygamberleri öldürüp onları yalanlayanlarda ne hikmetse hep dincilerden çıkmış..

İsayı yahudiler öldürdü (hayır o rabbin katında rızıklanıyor)
Peygamberimizide yine dinciler inkar etti.
Bu gün orjinal vahyide dinciler inkar etmiyor mu?

***

Ama acizane laf dokundurmadan geçemiyeceğim. Zaten yazılarından anladığım kadarıyla fedakarda bizim yazılarımızı okumuyor.. Fedakrın yorumu şuna benzemiş ;

Sapla Samanı birbirine karıştırmayın, sapla samanı birbirine karıştırmak Allahın yarattığı kelimeleri birbirine karıştırmak bölücülüktür, dinsizliktir, sapla saman hepsi topraktandır. Peygamberimizde topraktan yaratıldığına göre toprakte kursaldır.

Sizin tabirinize göre toprak dinden çıkmış, din ise topraktan mı çıktı?
bla bla .

Dilin kemiği yok ki ne söylesin...

Atıp tutmak ta serbestsin..

Bak bak kaçıyor yakala şimdi?..