PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Peygamberin ve toplumun bilmediği hakkında bilgi


müslümanlardan
18. January 2010, 10:02 PM
- Peygamberimizin ve toplumun bilmedikleri hakkında bilgi


Nisa suresinin 113. ve Bakara suresinin 151. ayetlerinde, üçüncü sırada zikredilmiş olan “peygamberimizin ve toplumun bilmedikleri hakkında bilgi”, birinci ve ikinci sırada zikredilmiş olan “kitap” ve “hikmetin” açılımı değildir. Çünkü söz konusu edilen “bilgi” ayetlerde bedel veya atf-u beyan şeklinde değil, “vav” bağlacıyla, “kitap” ve “hikmet”e ek üçüncü bir madde olarak ifade edilmiştir.


Rabbimizin Kur’an’ üç ana bölümde tanıttığı bizzat Kur’an ile anlaşıldıktan sonraki mesele, bu bölümlerin neleri ifade ettiği meselesidir. Bunun için ise bu bölümlerin ayrı ayrı ele alınmasında yarar vardır:



a) Kitap


“Kitap” sözcüğü; “yazılan-okunan” anlamına geldiği için, bir defa buradan hemen anlıyoruz ki, Kur’an ayetleri ilk vahyden itibaren yazıya geçirilmiştir. İkinci olarak; Kur’an’nın henüz tamamlanmadığı dönemlerde eldeki mevcut olan bölümler de Kur’an’da “kitap” olarak tanımlandığı için anlıyoruz ki, “kitap” sözcüğü Kur’an’ın tamamını temsil etmemektedir. Nitekim yukarıda sunduğumuz ayetlerin bazılarındaki “kitap ve hikmet” kalıbına karşılık, Ahzab suresinin 34. ayetinde; “…Allah’ın ayetlerini ve hikmeti anın” şeklinde “ayetler” sözcüğü kullanılarak bir kalıp oluşturulmuştur. Yani “kitap” ve “ayetler” sözcükleri, Kur’an’ın bölümleri için kullanılmıştır.


Bizim görüşümüze göre “kitap ve hikmet” kalıbıyla verilen ayetlerdeki “kitap”; Zümer suresinin 23. ayetinde bahsedilen “müteşabih kitap”tır. Yani mucize nitelikli, anlamları gayet açık olmasına rağmen birbiriyle benzeşen bir çok anlamı ifade edebilen eşsiz sanat mucizeleri konumundaki müteşabih ayetlerin oluşturduğu Kur’an bölümüdür.


b) Hikmet


“Hikmet”in ne olduğunu, Kur’an’da hangi anlamda kullanıldığını (zulüm ve fesadı engellemek için konulmuş kanun, düstur ve ilkeler), yukarıda Kur’an kaynaklı olarak ayrıntılarıyla sunmuş idik. Ayrıca bilmekteyiz ki, Kur’an’da Hud suresinin 1. ayetinde olduğu gibi başka ayetlerde de, Kur’an için “hakim /hikmetler sahibi” ifadeleri kullanılmıştır. Bu bilgiler ışığı altında bize göre “hikmet”; Kur’an’ın ikinci ana bölümünü oluşturan MUHKEM (hikmet içeren) AYETLERdir.


c) Peygamberimizin ve toplumun bilmedikleri hakkında bilgi


Bu gruptaki ayetler, muhkem ve müteşabih olmayan, bizleri bilgilendiren ve ibret almamızı sağlayan, haber ve kıssa ayetleridir. Bu ayetleri bize yine Kur’an tanıtmaktadır:


Hud; 49: İşte bunlar sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Onları bundan önce ne sen bilirdin, ne de kavmin/ toplumun. O halde sabret, akıbet (final) kesinlikle takva sahiplerinindir.


Yusuf; 3: Sana bu Kur’an’ı vahyetmekle Biz, sana kıssaların en güzelini anlatıyoruz. Halbuki sen bundan önce kesinlikle haberi (bilgisi) olmayanlardandın.


Yusuf; 102: İşte bu, sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Yoksa onlar yapacaklarına karar verip mekir (kötü plan) yaparlarken sen yanlarında değildin.


Kasas; 44: Musa’ya o emri vahyettiğimiz sırada sen batı yönünde değildin. Şahitlerden (hazır bulunanlardan, görenlerden) de değildin.


Kasas; 45: Ama Biz nice nesiller var ettik de, onların ömürleri uzadıkça uzadı. Sen onlara ayetlerimizi okuyarak, Medyen halkı arasında bulunanlardan da değildin; Fakat Biz (elçi) gönderenleriz..


Kasas; 46: (Musa’ya) seslendiğimiz zaman da, Tur`un yanında değildin. Bilakis senden önce kendilerine uyarıcı (peygamber) gelmeyen bir kavmi uyarman için Rabbinden bir rahmet olarak (orada geçenleri sana bildirdik, seni elçi olarak gönderdik). Umulur ki öğüt alırlar.


Âl-i Imran; 44: İşte bu, sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. (Yoksa) “Meryem’i kim himayesine alıp koruyacak?” diye kalemlerini (kur’a için) atarlarken sen yanlarında değildin. Tartışırlarken de sen yanlarında bulunmadın.


Şura; 52: İşte biz böylece emrimizden olan ruhu vahyettik. Yoksa sen “kitap nedir? İman nedir?” bilmiyordun. Fakat biz onu bir nur kıldık. Onunla kullarımızdan dilediğimizi doğru yola iletiyoruz. Şüphesiz ki sen de doğru bir yola götürüyorsun.



Sadece Kur’an’a dayanarak yaptığımız bu tahlil sonucuna göre; kitap, hikmet ve bilgi ayetleri, Kur’an harici bir şey olmayıp, Kur’an’ın parçalarıdır. Kur’an’ı doğru anlamak isteyenler “hikmet” sözcüğünü “sözcük anlamıyla” ele almalı, sonradan üretilen anlamlar ve kavramlar için ise başka adlar bulmalıdırlar.


Allah, doğrusunu en iyi bilendir,ve bildirendir

TUĞÇE DENİZ AKIN
19. January 2010, 06:17 PM
Al-i imran/ 44 - İşte bu, sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. (Yoksa) "Meryem'i kim himayesine alıp koruyacak?" diye kalemlerini (kur'a için) atarlarken sen yanlarında değildin. (Bu hususta) Tartışırlarken de yanlarında bulunmadın.