PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Iki yol


TUĞÇE DENİZ AKIN
18. January 2010, 05:21 PM
İnsan, Rabbimiz'e kulluk etmek için yaratılmıştır ve yaşamı boyunca yaptığı her hareketten ahirette sorumlu olacaktır. Allah insanları Kuran'da bildirilen ahlaka uygun yaşayınca, dünyada ve ahirette mutlu ve huzurlu olacakları şekilde yaratmıştır. Bunun aksini yaşayarak bir insanın huzur bulması mümkün değildir. Bir ayette şöyle buyrulur:

"Öyleyse sen yüzünü Allah'ı birleyen (bir hanif) olarak dine, Allah'ın o fıtratına çevir; ki insanları bunun üzerine yaratmıştır. Allah'ın yaratışı için hiç bir değiştirme yoktur. İşte dimdik ayakta duran din (budur). Ancak insanların çoğu bilmezler." (Rum Suresi, 30)

Şeytan ise insanları Allah'ın yolundan saptırmak için var gücüyleçalışır. Bunun için şeytanın Allah'a verdiği ant, ayetlerde şöyle bildirilir:

Dedi ki: "Madem öyle, beni azdırdığından dolayı onlar(ı insanları saptırmak) için mutlaka Senin dosdoğru yolunda (pusu kurup) oturacağım." (A'raf Suresi, 16)

Her insan hayatı boyunca önündeki bu iki yoldan hangisine uyacağıyla imtihan edilecektir. Vicdanına uyup Allah'ın rızasını kazanmaya çalışan kimseler, Allah'ın izniyle cennete kavuşacak; şeytanın ve nefsinin kışkırtmalarına uyanlar ise cehennemde acı bir azapla karşılık göreceklerdir.



Yalnızca Müminler Allah'a İçten Yönelirler :

Müslümanlar, tüm varlığını, malını, canını, hayatını ve ölümünü kısacası herşeyini Allah rızasını kazanmaya adamıştır.

De ki: "Şüphesiz benim namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah'ındır." (Enam Suresi, 162)



Müminler Sadece Allah'a Kulluk Ederler :

Mümin, yalnızca Allah'ın hoşnutluğunu aradığı, yalnızca O'na yalvardığı, yalnızca O'ndan istediği içindir ki, tüm yaratılmışlardan bağımsızlaşmıştır. Yüce Allah dışında hiç kimseyi hoşnut etme ihtiyacı duymaz, Allah'tan başkasından medet ummaz. İnsanın gerçek özgürlüğü, zaten ancak, bu gerçeği kavrayarak Allah'a yönelmesiyle olur.

(İbrahim) Hani babasına demişti: "Babacığım, işitmeyen, görmeyen ve seni herhangi bir şeyden bağımsızlaştırmayan şeylere niye tapıyorsun?" (Meryem Suresi,
42)



Vicdan İnsanın Doğruyu Bulmasına Her Zaman Vesile Olur

Allah tüm insanlara vicdanına uymayı ilham eder. İnsanlar onlara ilham edileni
dinlediğinde, Allah'ın razı olacağı umulan davranışlarda bulunurlar. Allah'ın bu konudaki hükmü şu şekildedir:

Hayır, kim (güzel davranış ve) iyilikte bulunarak kendisini Allah'a teslim ederse, artık onun Rabbi Katında ecri vardır. Onlar için korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır. (Bakara Suresi, 112)



Allah'ın İnananlara Vaadi Sonsuz Cennettir :

Mümin, Allah rızası ve ahiret için "ciddi bir çaba gösterek" çalışır. Malını ve canını Allah rızasını kazanmaya adamıştır. Rabbimiz Kuran'da müminlerin bu özelliğini de şöyle anlatır:

Hiç şüphesiz Allah, müminlerden -karşılığında onlara mutlaka cenneti vermek üzere- canlarını ve mallarını satın almıştır... (Tevbe Suresi, 111)



Şeytan İnsanları Ahirette Yalnız Bırakacaktır

Yüce Rabbimiz bir ayette "r30;Şeytan da insanı 'yapayalnız ve yardımsız"
bırakandır." (Furkan Suresi, 29) diye bildirmiştir. Dünya hayatı boyunca şeytanın telkinine uyarak yaşayan insanlar ahirette de hüsrana uğrayacaklardır. Çünkü şeytan -ahiret günü kendisinin de itiraf edeceği gibi- kendi taraftarlarına boş bir aldanıştan başkasını vadetmemiştir.

İş hükme bağlanıp-bitince, şeytan der ki: "Doğrusu, Allah, size gerçek olan va'di va'detti, ben de size vaadde bulundum, fakat size yalan söyledim. Benim size karşı zorlayıcı bir gücüm yoktu, yalnızca sizi çağırdım, siz de bana icabet ettiniz..." (İbrahim Suresi, 22)



İnsanlara Kibirli Olmayı Çekici Gösterir :

Kibir şeytanın en önemli özelliklerinden biridir. Şeytan Allah'ın huzurundan da kibiri ve itaatsizliği yüzünden kovulmuştur:

Yalnız İblis hariç. O büyüklük tasladı ve kafirlerden oldu. (Allah) Dedi ki: "Ey İblis, iki elimle yarattığıma seni secde etmekten alıkoyan neydi? Büyüklendin mi, yoksa yüksekte olanlardan mı oldun?" (Sad Suresi, 74-75)

Şeytanın bu önemli hastalığı insanlar için de büyük bir tehlikedir. Çünkü şeytan bir insanı kendisine yakın kılmak için öncelikle kendi hastalığını o insana bulaştırmaya çalışır. Bu hastalığa yakalanan bir kimsenin aklı örtülür, şuuru kapanır.



Şeytan İnsanları Saptırmak İçin Çeşitli Yollar Deneyecektir :

Şeytan bütün insanları kendisiyle birlikte cehenneme sürüklemek için var gücüyle çabalar. Kuran'da şöyle bildirir:
"Sonra muhakkak önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım. Onların çoğunu şükredici bulmayacaksın." (Araf Suresi 17)

samimi
18. January 2010, 05:52 PM
Nur süresinde gözlrin harama bakılması konusundaki ayeti düşündüğümde tuğçe denizin resmine bakınca ne yapmam lazım söyleyin lütfen

aşık74
18. January 2010, 07:16 PM
Bunu yapmanız lazım :)

nur 30 :

Mümin erkeklere söyle, gözlerini çevirsinler, sakınsınlar ve mahrem yerlerini korusunlar. Bu kendileri için daha temizdir. Allah, yaptıklarınızdan şüphesiz haberdardır.

selamlar...

samimi
18. January 2010, 07:38 PM
yazıyı yazanın dikkat etmesi lazım değilmi bu sebebiyet vermek değilmi sen gözünü korursun ama o

Barış
18. January 2010, 09:03 PM
Tuğçe Kardeşimizin seçtiği resim çok hoş ve neden ''sakıncalı'' bulunduğunu anlamak zor. Saç kılı ve kol gördüğünde ne yapacağını şaşıran kişiler, eksikliği kendi bakış açılarında aramalı değiller mi?

Şahsi sebeplerle rahatsızlık duyanlar varsa bakmasınlar diyebiliriz ancak.

Şahsi tercihlerimiz ve eksikliklerimiz sebebiyle lütfen karşımızdaki kişilerde baskı oluşturmaya çalışmayalım.

Arkadaşımızın seçtiği resim üzerinden bir tartışmaya da girmeyelim. Yarın resmini değiştirir, burada yazılanlar da iyice anlamsız ve gülünç hale gelebilir çünkü.

Konunun uzaması halinde, resimle ilgili ama konuyla ilgisiz tüm iletiler (benimki dahil) silinecektir.

Barış
18. January 2010, 09:24 PM
Selam,

''İki yol'' üzerine düşündüğümde karaladığım cümleleri buradan paylaşmak istedim. İki yol, iki seçenek. Bu ikilik dolu dünyada, seçimlerimiz bizi biz yapıyor.

Allah dosdoğru yolunda yürüyenlerden eylesin.

-------------------------------------------------------

GECE, ÇÖL , BİR ADAM VE İKİ SEÇENEK…


Çöldesin. Gidilecek yolun var. Yol bilmez, iz bilmezsin, aslında aramazsın da. Ay ışığı altında serin serin uyursun. Sabah güneş doğup, ışıkları gözünü aldığında uyanırsın. Ne gölge var, ne ağaç… O ışıklardan korunacağın bahçe de yok. Şaşırmış, çaresiz, pişman kalakalırsın. Keşke geceden kalkıp yol alsaydın, rüyanda gördüğün adam meğer doğru söylemiş…’’ ‘’Uyan !’’ diye bağırıyordu. ‘’Geceden kalk, yol al, yoksa güneş çıkınca ateş olur seni yakar’’ diyordu. Ah! Keşke onu dinleseydin, söyledikleri gerçekmiş. Sen rüya sandın, masal sandın, ninni sandın. Keşke yol alsaydın…


Çöldesin.Gidilecek yolun var.Geceden yola çıkıp ilerliyorsun ayın ışığında. Ta ileride bir ağaç, barınak, gölge var. Sabaha varmadan oradasın. Ve işte güneş doğdu, her tarafta gerçeğin ışıkları… Ama sen bunu biliyordun zaten. Hani uyurken huzursuzdun gördüklerinden. Bu bir rüya olmalı diyordun. Sonra bir adam görmüştün ya hani rüyanda. Demişti ki sana ‘’Beni takip et, bir yol var…Bak rüyanda geceyle gündüz nasıl ardı sıra geliyor. İşte bu senin çöldeki gecen de uykun da böyle geçici. Birazdan sabah olacak, güneş doğacak, uyanacaksınız hepiniz de. Hadi sen şimdi uyan, daha güneş yakmadan, ateş olmadan. Yol al, yol al ki gölgeye varasın gerçekler seni yakmadan. ‘’ İyi ki masal bu, rüya bu dememişsin.İyi ki silkinmiş kıyam etmişsin. İyi ki yollara düşmüşsün ay ışığında… İşte bak, güneş parlıyor… Sen şimdi bahçedesin, gölgelikler pınarlar içindesin. İyi ki yol aldın kalkıp geceden…


Gece yolculuğu güzeldir. Uykusuz bırakır adamı, acı verir bazen herkes uyurken uyanık olmak. Uyuyanlar sağdan sola dönerken gözlerini açıp bakarlar arada. Gülerler ve derler ki; ‘’Deli bu, uyuyacağına dolanıyor. Gece uyunur, herkes uyuyor çünkü… Nerden esmiş de ayakta bu deli? Cinlenmiş olmalı, yoksa korkardı. Ancak bir deli korkmadan yürür geceleri, Ancak bir deli tatlı uykuları bırakıp da düşer yollara. Ancak bir deli güneş yokken korkar sıcaktan. Zaten gecenin biteceği yok, bitse bile güneşin bizi yakacağını sanmıyoruz, birisi bir şemsiye verir de sığınırız. Uykumuzu bölmeyelim, şöyle bir iyice yerleşelim yerimize, rüyalar bizi bekler…’’


İşte böyle uyur, uyurgezer ölüler…

İşte böyle yol alır geceleri diriler…

Ama çok gündüz, çok gece var yaşanacak böyle,
her ikisi için de…

Ölü, uykuda görür durur ip gibi dizilen günleri geceleri.

Demez ki hiç, sormaz kendine, gerçekte gecede miyim gündüzde mi?

Diri bilir ki gecedir şimdi, yani yol alma vakti…

Akıp gidiyor gibi gelse de gün-gece,
Seraptır aslında hepsi, ya da bir bilmece.

Aldanmaz ne gecenin uykusuna,
Ne de o yalan gündüzlerin sahte ışığına.

Korkmaz kabirler arasında dolanıp yol almaya,

Bilir ki gecedir hep aslında,
yol alma vaktidir.
Kabirden yuvaya,
Geceden şafağa,
Yalandan gerçeğe…

Yol akıp gider sabaha doğru.
Herşey varacaktır elbet birgün,
Kavuşacaktır bütün yollar,
O hep diri olana doğru…

Elif.

müslümanlardan
18. January 2010, 09:34 PM
tuğçe kardeşimizin seçtiği resim çok hoş ve neden ''sakıncalı'' bulunduğunu anlamak zor. Saç kılı ve kol gördüğünde ne yapacağını şaşıran kişiler, eksikliği kendi bakış açılarında aramalı değiller mi?

şahsi sebeplerle rahatsızlık duyanlar varsa bakmasınlar diyebiliriz ancak.

şahsi tercihlerimiz ve eksikliklerimiz sebebiyle lütfen karşımızdaki kişilerde baskı oluşturmaya çalışmayalım.

Arkadaşımızın seçtiği resim üzerinden bir tartışmaya da girmeyelim. Yarın resmini değiştirir, burada yazılanlar da iyice anlamsız ve gülünç hale gelebilir çünkü.

Konunun uzaması halinde, resimle ilgili ama konuyla ilgisiz tüm iletiler (benimki dahil) silinecektir.

güzel bakan güzel görür değil mi...

samimi
18. January 2010, 09:43 PM
bir kıl parçasıyla başlar hep

samimi
18. January 2010, 09:45 PM
anlamıyorum ne kadar rahatsınız bunları söylerken

müslümanlardan
18. January 2010, 09:48 PM
bir kıl parçasıyla başlar hep

şeytanda zaten bir kısım açtırmadımı hz adem ve havaya bedenlerini

sonrası ise hüsrandı eğer yanlışlarını kabul edip,acizlenip,RABBİM RAHMANDAN BAĞIŞLANMA VE AFFI İLE YARDIM İSTEMESELERDİ....

SİZDE HAKLISINIZ SAMİMİ KARDEŞ

TUĞÇE DENİZ AKIN
19. January 2010, 12:23 PM
Hepinizden özür diliyorum.Samimi kardeşimde hakkını helal etsin.Ben burda hepinizi din kardeşim olarak görüyorum.İçimde kardeşlik duygusu besliyorum.Bütün müminler kardeştir.Nitekim Allah içimizdeki niyeti kalplerimizde olanları bilir!!
Avatarımıda değiştirdim.

SELAMETLE!!

Apollonius
20. January 2010, 11:54 AM
Ben ortada bir haksızlık olduğunu düşünerek fevri davranıp çıkışmıştım. Fakat mesajımın muhatabı olan arkadaş yanıt vermediği için kendisinin samimiyetine inandım. Hakkını helal eder umarım. Bu nedenle bu mesajım ile yukarıdaki sert mesajımı silmenizi rica ediyorum. Allaha emanet olun.

Toslunba
20. January 2010, 03:00 PM
Bahsedilen yazı silinmiştir. Güzel hisleriniz için teşekkür ederiz.

Sağlıcakla.

Ali Rıza Borazan
21. January 2010, 12:37 PM
İki davacı gelmiş nasrettin hocaya,davacının birisi davasını anlatmış. hoca ona sen haklısın demiş. diğeri anlatmış. ona da sen de haklısın demiş. hanımı bu olayı dinliyormuş hoca sen ne yaptın iki davalı ikisi de haklı olsa bu kavga neyin nesi deyince hoca sen de haklısın karı demiş. iki haklı olmaz bir vücutta Allah iki kalp iki yol kılmamıştır Ya takva yolu ya da şeytanın yoludur. Ya iman girer küfür çıkar ya küfüer girer iman çıkar ikisi bir arada olmaz.

Ali Rıza Borazan
21. January 2010, 12:40 PM
Tuğçe Kardeşi nezaketli duruş ve kişiliğinden dolayı tebrik ediyorum

müslümanlardan
21. January 2010, 12:42 PM
ali abi davanın hakimi olarak ver kararıda İMAN NEDİR KÜFÜR NEDİR GÖRELİM.

İMAN NEDİR KÜFÜR NEDİR BİLMESEKTE SİZLER KADAR EDEBİMİZİ BİLİRİZ.

TERAZİ
22. January 2010, 12:22 PM
Bir konuya değinmek istedim.

Birilerinin eşi, bacısı yeğeni kuzeni halası yengesi olabilmesi yüzde yüz ihtimal olan bir bayana,

O YA DA BU ŞEKİLDE ARD NİYET İLE BAKMAYI şahsı namına olumlu bakabilen bir ERKEK,

zamanı geldiğinde aslan kesilerek koruyarak pençelerini geçirmeye hazır olduğu kendi hatun kişilerine de,
birileri bu nazariyatla baktığında,

T*E*S*L*İ*M*Y*E*T

göstersinler.

ÇİFTE STANDART hiç ikna edici görünmüyor islam manasında bana.

Ya hayvani dürtülerini kontrol alarak varlığını idame ettirmeyi başaracak bir müslüman erkek,

ya da nefsini dizginleyemiyor ise,

yine kendi seviyesinde birileri ailesine tacizde bulunduğunda,

saldırıp,

savunmamalı.

NORMAL YA O YÜZDEN SÖYLEDİM.

TERAZİ
22. January 2010, 12:25 PM
Sevgili TUĞÇE,

avatarın her ne olursa olsun,

bundan yola çıkılarak karakter analizi yapmak
çok sığ,
çok ilkeldi.

AMA YİNE DE HEMCİNSİN OLARAK KUTLUYORUM SENİ,

TEVAZZUN İÇİN.

müslümanlardan
22. January 2010, 12:43 PM
MÜSLÜMANLAR BİR DUVARDAKİ KURŞUN DÖKÜLMÜŞ VE BİRBİRİNE KENETLENMİŞ TUĞLALAR GİBİDİR.
Aynı evde yaşadığım ve milyonlarca insan arasında seçip beni KANBAĞYLA kardeş yapan ALEMLERİN RABBİ OLAN ALLAH,bütün dünyadaki müslümanlarlada İMAN BAĞI İLE KARDEŞ YAPAN AYNI İLAH OLAN ALLAH DIR.

EVDİKİ KARDEŞİMİ NASILKİ MÜSTEKBİRLERDEN VE TAĞUTLARDAN KORUMAK İÇİN MÜCADELE EDİYORSAM,AYNISINI DİĞER MÜSLÜMANLARA GÖSTEREMEYEN ZADEN SAMİMİYETTEN SÖZ EDEMEZ BİLE..YALNIZ HER MÜSLÜMANIM DİYEN ADİL OLMASI GEREKİR İLK ETAPTA HER ZULME UĞRAYANA KARŞI ,ÇÜNKÜ İSLAMDA ZULME RIZA GÖSTERMEK YOKTUR,BU ZULUME UĞRAYAN MAZLUM MÜSLÜMAN OLMASA BİLE

Toslunba
22. January 2010, 01:31 PM
Saçtan kaştan etkilenmeyi bir türlü anlamadım gitti. Bunun İslamdan çok cinsel problemlerle ilgisi olabileceğini düşünüyorum. Artık olay bu boyuta gelince konu islamdan çok psikiyatrinin ilgi alanına giriyor gibi geliyor bana.

Esasen mesele bu kadarda basit değil ,günlerdir yazılanları okuyor ve kendi kendime insanlar hala göklerde bir tanrı edinmişte adını Allah koymuş ; bu nedenle bunun gibi sıkıntılar çıkıyor diye düşünüyorum.

Arkadaşlar Allaha ait olmayan hiçbirşey yoktur ,kendimiz dahil. Allahın bir ismide ZAHİR dir. Baktığınız yerde ne gördüğünüz ile ilgili mesele. Zan - heves ve hevamızı görüyor isek bunun için masum insanları suçlamayalım. Ayna çirkin gösteriyorsa suç aynada değildir.

Arkadaşlardan kırdığımız var ise affola. Günlerdir kimse kırılmasın diye yazmak istemedim ancak " dilsiz şeytan " olmakta hoş bir durum olmazdı.

Hatamız varsa affola.

Sağlıcakla kalın.

Barış
22. January 2010, 03:40 PM
Ayna çirkin gösteriyorsa suç aynada değildir.


Toslunba Kardeşim, ne güzel söz bu böyle.

Başka diyeceğim yok ama cümlenin altını çizmek istedim.:)

Hayatımızda bu cümleye göre düşünmemiz gereken olaylar-kişiler vs.muhakkak vardır.

Selam ile.

müslümanlardan
23. January 2010, 12:25 PM
AYNADA OYNAMA YAPIP,KISAYI UZUN ,UZUNU KISA VE YA DEVEYİ,CÜCE,CÜCEYİ DEVE YAPANLARA DİKKAT. İŞTE SİZE AYNALAR VE İNSANLARA DAİR BİR MAKALE.
[VE BAKTIĞINIZ AYNA TAKVASIZ ÇİRKİNSE SUÇ YİNEDE SİZDEMİ]
Aynalar Ve İnsanlar


Lunaparka hiç gittiniz mi?

Bu gibi yerlerde kahkaha aynalan vardır. Değişik eğilimlerdeki bu aynalar, insanları olduklanndan çok farklı gösterirler. Fiziki durumlannın ne olduğunu, ne olmadığını bilen insanlar, bu aynalara baktıkları zaman ister istemez gülerler. Çünkü herbir aynanın karşısına geçtikleri zaman, kendilerini olduklarından uzun, olduklanndan kısa, oldukla*nndan şişman veya olduklanndan zayıf görmektedirler.

Kendini bilen insanlann bu farklı görüntüler karşısın*da gülmeleri veya gülümsemeleri tabi ki doğaldır. Kahka*ha aynalan arasında insanlan güldürmeyen sadece bir ayna vardır. Dümdüz olan bu ayna, insanlan olduğu gibigöstermektedir. İnsanlar bu aynanın karşısında genellikle gülmezler.

Hem neden gülsünler ki?

Bu aynanın karşısında güldükleri zaman kendi halleri*ne gülmüş olacaklardır!. Nitekim bu aynanın karşısında gülmek bir yana, aynanın ciddiyetini ve doğruluğunu bile*rek kendilerine çeki düzen verirler. Doğru bir ayna karşı*sında, doğru bir tavırdır bu.

Günümüz toplumunda eli kalem tutan veya eline ka*lem tutuşturulan yazarlar da, insanlar ve olaylar karşısında birer ayna olmaktadırlar. Yazarlann dünya görüşlerine ve gözettikleri menfaatlere göre değişebilen bu aynalar çok çeşitlidir. Egemen güçlerin basın-yayın sultasından kurtula*mayan insanlar, kendilerini ve kendileriyle ilgili olayları söz konusu egemen güçlere uşaklık eden yazarlann aynalannda görürler.

Ne olduklarını ve ne olmadıklannı bilmedikleri için aynadaki görüntüleri gerçek sanırlar!. Aynı şeytana uşaklık eden değişik yazarlann aynalarında kendileri gibi makamsızları bir karış, makama oturanları ise iki arşın görmeye alıştıklarından, bu gerçekleri de kabullenmişlerdir artık!.

Bundan böyle hadlerini bilmeleri ve egemen güçlere karşı kulluklannı ifa etmeleri gerekmektedir. Çünkü aynalardan yansıyan görüntü, barış ve huzur içinde kölelik yap*mayı, kölelik yapmalarını gerekli kılmaktadır.

Tabi ki yaptıkları bu kölelik, dünya selameti içindir.

Ahiret selameti için, Allah'a inanan insanlar olarak müslümanhğı kabul etmeleri yani müslüman olmalan gerekmektedir. Çünkü müslüman olarak ebedi cennet haya*tını garantiye aîdıklan zaman, hem gönülleri rahatlaya*cak ve hem de adi dünya hayatında çektikleri kölelik. sıkıntılarını göğüslemeleri kolay olacaktır!.

Egemen güçler onlann bu durumunu gördükleri için, onlann bu ihtiyacını da karşılamakta gecikmezler. Sank ve cübbe giyerek kürsülere oturan bel'amlar, firavunların menfaatlerine zarar vermeyecek bir dini anlatmaya başlamışlardır artık!.

Çağdaş müslümanhğın nasıl ve nice olması gerektiği, büyük bir cüretle ve büyük bir yaygarayla her tarafta yankılanmaktadır. Bunların anlattıklan dine göre bir insan sadece Allah'a inanmakla mü'min, cum'a namazına gitmekle muttaki, beş vakit namaz kılmakla evliya olmaktadır!.

Nasıl müslüman olduklanni görebilmek için, bel'amlann tuttuğu bu aynalara bakan insanlar, tabi ki uhrevi endişelerden kurtularak rahatlamaktadırlar. Bu aynalara baktıklan zaman, ne güzel müslüman olduklannı görmekteler ve bu müslümanlıklan ile kıvanç duymaktadırlar!.

Kendilerini ve kendilerini ilgilendiren olaylan böylesi aynalarda görmeye alışık olan ve aynalarda gördüklerini gerçek zanneden bu insanlar -nadir de olsa- dümdüz bir ayna ile karşılaştıkları zaman tabi ki şaşırmaktadırlar!.

Hem neden sasıtmasınlar ki!.

Dümdüz olan bu aynada, koskocaman firavunlar ile kendileri aynı boyda gö*zükmektedir!.

Büyük büyük adamları sıradan bir insan gibi gösteren bu ayna ürkütmüştür onlan. Aynca bu aynadaki kendi görüntüleri, diğer aynalarda gördükleri gibi müslümanca bir görüntü de değildir.

Fakat bu şaşkınlıktan uzun sürmez.

Kendilerini diğer aynalarda görüp, diğer aynalarda tanıdiklan için, bu aynadaki görüntülerin gerçekleri yansıtmadığın anlayıverirler!.

Rahatlamışlardır artık.

Aynadaki görüntü kendileri olmadığına, kendilerini yansıtmadığına göre endişelenmelerine hiç gerek yoktur.

Bu aynadaki görüntüler, başkalanna aittir nasıl olsa!.

Birbirlerini dürterek ve aynadaki görüntüleri göstere*rek gülmeye başlarlar. Olaylan ve insanlan hiç alışık olmadıklan bir biçimde gösteren bu ayna, hoşlanna gitmiştir onlann. Gülmeye, tekrar tekrar gülmeye devam ederler.

Tabi ki kendi hallerine değil, başka hallere, tabi ki kendilerine değil, başkalanna güldüklerini zan*netmektedirler!.

Sanki Lunapark'taki kahkaha aynalanna gelmişler*dir..

Fakat ne var ki kendilerini güldüren ayna,

kendilerini olduğu gibi gösteren dümdüz bir aynadır!.

[VE BAKTIĞINIZ AYNA TAKVASIZ ÇİRKİNSE SUÇ YİNEDE SİZDEMİ]

Toslunba
24. January 2010, 01:29 AM
Değerli kardeşim ,yazılarınızı edebiyat sanatının incelikleri ile süslüyorsunuz. Maşallah. Ancak eğerki bir yazar olarak eleştiri kabul ederseniz bizim bir eleştirimiz olacak. Eleştirimizi sizin yönteminiz ile yapmaya çalışacağız. Hindistandaki otobüsleri bilirmisiniz? Dışları rengarenktir. Oldukça süslü ve göz alıcıdırlar. Bakana zevki sefa verir. Ancak araçların çoğu 80 modeldir ve motoru bitmiş yağ yakmaktadır. Oysa otobüsün amacı kişileri istenilen hedefe ulaştırmasıdır. Bu yüzden motoru herşeyden önemlidir. İnsanın motorunun ise gönlü olduğunu düşünmekteyim. Yazınızda süs çok güzel ,maşallah. Ancak motorun rektefiye istediği izlenimi oluştu bizde.

Biz HAKK aynasından başka ayna bilmeyiz bu arada. Luna parktakiler dahil.

Selametle kalınız.